- Bu konu 28 yanıt içerir, 23 izleyen vardır ve en son 13 yıl 4 ay önce paxmyself tarafından güncellenmiştir.
- YazarYazılar
- 1 Ağustos 2008: 12:17 #18034Murat KUTAYÜye
1: JERSEY:
Jersey sütçü sığır ırkı ismini İngiltere’nin Jersey adasından almıştır. Altıncı yüzyıl’dan beri bilinen bir ırk olmakla beraber, binlerce yıl önce, tahminen taş devrinde Asya’dan göçlerle Fransa’ya, oradan Jersey adasına getirildiği tahmin edilmektedir.
Jersey ırkı, sütçü karakterleri tamamen gösteren bir ırktır. İnce kemik yapısı, dolgun meme yapısı, küçük baş, kaburgaları, ince derisi, boyun yapısı ile sütçü bir ırkın timsalidir. Vücut rengi ve siyah gözleriyle “ geyik benzeri” bir ırktır. İnekler açık kahverengi olup, göz çevresi ve kirpikler siyahtır. Boğaların vücudu kahverengi, baş ve boyun bölgesi siyah renktedir. Boğaların ortalama ağırlığı 680 kg, ineklerin ise 450 kg civarındadır. Boynuzları küçük bir ırktır. Mera ve çayırlarda kolay beslenen, otu maksimum derecede iyi değerlendiren, sütünün yağı, proteini, kuru maddesi yüksek bir ırktır. Tüyleri kısa, meme bağları sağlam olup, hem iklime uyum sağlayan, sıcaklık stresine dayanıklı, küçük cüsseli hayvanlardır. Tırnakları ve burun ucu siyahtır. Hafif cüsseli olduğundan tırnak hastalıklarına karşı da dayanıklı olup, tam bir mera hayvanıdır.
Jersey ırkı inekler tereyağı ve peynir fabrikasıdır. Sütü proteinden, yağdan zengin olduğu gibi kalsiyum oranı da yüksektir. Dünya’da çok geniş yayılım bulmuştur. Bir laktasyonda canlı ağırlığının 13 katı süt verir. Güç doğum söz konusu olmaz. Doğumu takiben daha kolay döl tutar, boş günlerin sayısı azdır. Uzun ömürlü bir ırktır. ABD’de Jersey ırkı inekler ortalama 7270 kg. süt verir. Süt yağı ortalaması % 5 civarındadır.Peynir/ süt oranı yüksektir. Protein oranı %3,5 – %3,6 civarındadır. Mastitise ve ayak hastalıklarına karşı dayanıklı bir ırk olması Jersey ırkı ineklerin uzun ömürlü olmasını sağlar. Ancak; sütteki kalsiyum oranı yüksekliği Jersey ırkını hipokalsemiye karşı daha duyarlı hale getirir. Jersey ırkında buzağı doğum ağırlığı ortalama 25 kg olup, erkek buzağılar besiye uygun değildir. Bu durum Jersey ırkının en önemli dezavantajıdır.
Jersey ırkı yemden yararlanma açısından çok avantajlıdır. Otu ve yemi kolayca süte, yağa, proteine çeviren bu hayvanların dışkısı da azdır. Örneğin, 200 holstein sığırın dışkısı, 300 jersey sığırın dışkısına eşittir. Dışkıyı halletme problemi olan bazı işletmeler bu yüzden Jersey ırkını tercih etmektedirler.
Diğer yandan Avustralya’daki birçok ticari işletme süt yağı ve kuru madde primi alabilmek için holstein Jersey melezi yapmakta, ya da holstein ve Jersey inekleri aynı sürüde bulundurmaktadır. ABD’de sütçü işletmelerde holstein ırkından sonra ikinci sırayı Jersey ırkı sürüler almaktadır.1 Ağustos 2008: 12:24 #49549Murat KUTAYÜye2:GUERNSEY:
http://www.cattlenetwork.net/images/breeds/guernsey.jpg
GUERNSEY
Kökeni ve yayılma alanı: Anavatanı Manç denizindeki Guernsey adasıdır. Guernsey İngiltere dışında diğer Avrupa ülkelerinde pek yaygın değildir. Amerika’da soykütüğüne kayıtlı guernsey ırkı inek sayısı sadece 100,000 dir. Guernsey ırkı Türkiye’ye yetiştirme amaçlı ithal edilmemiştir. Gaziantep’teki amerikan hastanesindeki süt ihtiyacını karşılamak üzere getirilmiştir. Zaman zaman bu işletmeden halka satılan hayvanlar ile GAK(güneydoğu Anadolu kırmızısı) ile melezlenmiştir. Bazı GAK hayvanlarında guernsey genotipi rastlanılmaktadır.
Fiziksel Özellikleri: Bu ırkın rengi açık geyik renginden koyu kırmızıya kadar değişir. Kıllar kısa ve parlak, deri yumuşak ve gevşek, orta incelikte ve koyu sarı renktedir. Beden ağırlığı erginlerde ortalama 450 kg’dır. Meme yapısı iyi olmakla beraber Jersey kadar mükemmel değildirler.
Fonksiyonel Özellikler: Bu ırklar canlı ve aktif hayvanlardır. Kolay yönetilirler. Otlama ve yemden yararlanma kabiliyeti jersey ve holştayn arasındadır. Düveler ilk buzağılarını 30 ay dolayında verirler. Doğum ağırlığı 30-35 kg’dır. 15-18 yaşa kadar buzağı ve süt verirler. Süt verimi 3500 kg’dır. Sütteki yağ oranı ise %4,5’dir. Amerika’daki süt verimi ise 4000 kg’dır bu hayvanların sütlerinde vitamin a değil de onun provitamini olan karoten geçmektedir. Buda insan beslenmesi açısından olumlu bir durumdur.
1 Ağustos 2008: 12:31 #49550Murat KUTAYÜye3: ANGLER
[img]http://www.tusedad.org/upload/images/%7B5A74F676-7F3A-488B-AACF-42A6F7FC651E%[/img]
Kökeni ve yayılma alanı: Anavatanı kuzey Almanya’da angler yarımadasıdır. Süt ve süt yağı verimi yönünden alman sığır ırkları arasında önemli bir yeri bulunmakla beraber Almanya içinde bile yayılma olasılığı bulamamıştır. Türkiye’ye ilk olarak Kazova inekhanesine 1947 yılında birkaç angler boğa getirilmiş ve DAK(doğu Anadolu kırmızısı) ineklerle melezlenmiştir. Ancak yapılan çalışmalar sonucu başarı oranı düşük olduğundan bu olaydan vazgeçilmiştir. Sonradan Gönen’de kurulan Tahirova Türk-Alman örnek çiftliğine 1957 yılında bir angler sürüsü getirilmiş ve 20 yıl kadar yetiştirilmiştir. Gönen bölgesinde saf anglere rastlanılmaktadır. Angler yetiştirilmesini halk kendi yapmak isteğince Tarım ve Köyişleri Bakanlığı buna izin vermemiştir. Türk-alman çiftliği projesi sona ermiş ve bu arada angler sürüsü tasfiye edilmiştir.
Fiziksel Özellikler: Angler ırkına hakim renk kırmızıdır. Esmerden koyu kırmızıya doğru tonları mevcuttur. Tüyler kısa ve parlak, deri ince, gevşek ve koyu pigmentlidir. Ergin inekler 450 kg civarındadır. Angler ırkı orta irilikte, sağlam yapılı hayvanlardır.Fonksiyonel Özellikleri: Düveler ilk sıfat çağına 20 ay dolayınca ulaşırlar. Buzağılar doğumda 35 kg’ dır. İnekler hayatları boyunca 5-6 buzağı verirler. Ortalama laktasyon süreleri 300 gün olan bu ineğin yıllık süt verimi 4000 litredir ve sütün yağ oranı %4,5 yağlıdır.
1 Ağustos 2008: 12:38 #49551Murat KUTAYÜye4:HOLŞTAYN-FRESİAN (SİYAH-BEYAZ..ALACA..HOLLANDA..)
Kökeni ve yayılma alanı: Alçak arazi sığırlarından olan siyah-beyaz alaca sığır ırkı değişik ülkelerde değişik isimlerle tanınır. Yoğun olarak yetiştirilmesinin yapıldığı ülkelerden Almanya’da Alman-Frizyan, İngilter’de ise British-Frizyan adı kullanılmaktadır. Amerika ve Kanada’da ırkın resmi adı Holştayn-Frizyan olmakla beraber halk dilinde adı holştayndır. Türkiye’de yer yer holştayn ve Hollanda ırkı deyimleri kullanılmaktadır. İsimde birliğin sağlanması için siyah-beyaz alaca isminin kullanılması daha yerinde olur.
Bos taurus primigenus’dan kök alan holştayn ırkının anavatanı Hollanda’nın Frizya bölgesidir. Almanya’da bulunan Holştayn eyaleti bu ırka ismini vermiş olmakla beraber siyah-beyaz alaca sığır buraya Frizya’dan gelmiştir. Holştayn ırkının m.ö. 350 senelerinde Frizyada yetiştirildiği tarihi belgelerden anlaşılmaktadır. O yandan bu yana bölgenin özelliği ve bölge halkının uyanıklığı nedeniyle Frizyada yabancı sığır ırkı sokulmamış böylece Frizya ırkı saflığını korumuştur. Hollanda’da siyah-beyaz alaca sığırı yetiştiricilerini bir araya getiren Frizya soykütüğü derneği 1879 yılında kurulmuş ve daha önceki dağınık şekilde yapılagelmiş olan seleksiyon çalışmalarının düzenli ve bilimsel biçimde uygulanmasını sağlamıştır. Nitekim ırkın esaslı olarak bu ırkın gelişmesi bu derneğin kurulmasından sonra olmuştur. Hollanda’da hemen hemen bütün arazi ovalıktır. Bazı bölgelerde bu ovalar deniz seviyesinden daha da alçaktır.(Netherland=alçak ülke) buralarda geniş ve çok yüksek kalitede tabii çayırlar vardır. Hollanda’nın dünyaca ünlü sığırcılığı,kaynağını bu zengin çayırlardan almaktadır.
Siyah-beyaz alaca sığır ırkı anavatanı olan Hollanda sınırlarını çok önceleri aşarak dünyanın pek çok ülkesine yayılmıştır. Götürüldükleri ülkelerde birçok ırkın şekillenmesinde önemli katkıları olmuştur. Amerikaya ilk olarak 18.yy. sonlarında götürülmüş ancak esas ihracatı 19.yy ikinci yarısında 10,000 başlık sevkiyat olmuştur. Bugün Amerika’da bulunan soykütüğüne kayıtlı 2 milyona yaklaşan holştayn ineği varlığı genellikle bir asır önce yapılan bu ithalata dayanmaktadır.
Türkiye’de yayılması: Türkiye’de sistemli siyah-beyaz alaca ırkı yetiştiriciliği 1958 yılında başlamıştır. O yıl Amerikadan 30 dişi ve 17 erkek holstayn dana getirerek Karacabey harasında holştayn sürüsü kurulmuştur. Bunlardan 11 boğa İstanbul,İzmir,Düzce ve Lalahan sun’i tohumlama istasyonlarına gönderilerek o yörelerdeki halk hayvanlarının melezlenmesine geçilmiştir. Böylece Marmara ve ege bölgesi bu ırkın ilk yayılma alanı olarak seçilmiştir. Sonraları Akdeniz bölgesinde holştayn yetiştirme alanına katılmıştır. Amerika’da 1958 yılında yapılan ithaller daha sonraki yıllarda Hollanda ve Almanya’dan yapılan ithaller izlemiştir. Bu ithallerin bir bölümüde özel çiftliklere yapılmış ve yapılmaktadır. Son yıllarda dünya bankası hayvancılığı geliştirme projeleri kontrolünde getirilen siyah-beyaz alacalarda özel yetiştiricilere dağıtılmakta ve kontrolü yapılmaktadır. Genellikle yetiştiriciler siyah-beyaz alaca ırkına sempati duymakta ve bu hayvanlara sahip olma isteği göstermektedirler. Nitekim batı Anadolunun çoğu yörelerinde saf yada melez siyah-beyaz alacalara rastlanılması bu isteği doğrulamaktadır. Halen bu ırkın 600 bini saf olmak üzere saf ve melezlerin sayısı, çeşitli yaşlarda 3.1milyon civarındadır.
Fiziksel Özellikler: Holştaynlar sütçü yönünden yetiştirilen kültür sığır ırklarının en iri yapıya sahip olanlardandır. Bu ırkın Hollanda’daki tipleri etçi yapı göstermelerine karşılık Amerikadaki tipleri daha çok sütçü bir yapıya sahiptir. Hollandalı yetiştirici genel olarak erkek danasını besiye almak suretiyle ondan önemli bir para kazanır. Bu Amerika’da ise uzun yıllar yalnız süte önem veren bir seleksiyon uygulandığından holştaynlar daha çok sütçü beden yapısı göstermektedirler.
Holştayn sığırı tam bir sütçü kapasiteye sahiptir. Beden önden arkaya doğru yavaş yavaş genişlik ve derinlik artar. Baş asil ve zarif, deri ince ve yumuşak olup boyunda vertikal kıvrımlar yapar. Tüyler kısa ve parlaktır. Sağlam bir kemik yapısı vardır. Uzun ve belirgin süt damarları vardır. Memeleri şişkin ve büyüktür.
Holştaynlarda renk siyah-beyazdır. Bu renkler bedenin her tarafına dağılmıştır.Fonksiyonel Özellikleri: Holştaynlar dünyada en iyi sütçü ırk olarak yetiştirilmektedirler. Irkın kendisini göstermesi için çok iyi bir bakım-beslemeye gerek yoktur. Amerikan holştaynları frizya holştaynlarına göre daha verimlidirler. Avrupa’da yıllık ortalama 5000 litre süt vermektedirler. Amerika’da ise 6000 litreyi aşmaktadır. Yağ verimi Avrupa’da 150 kg. Amerika’da ise 170 kg’dır. Türkiye’de yapılmış olan araştırmalarda saf siyah-beyaz alaca ırkının süt verimi 3000-4000 litre’dir. Bu verimin nedeni iklim den çok bakım besleme ıslahındandır.
TÜRK-ANAFİ projesi çerçevesinde İtalya’dan Türkiye’ye getirilen siyah-beyaz alaca ineklerin (3000 adet) yavrularının süt verimi 5506 litredir. Projenin yürütüldüğü illerde en fazla verimi 6247 litre olmuştur. Almanya’dan ithal edilen ineklerden Bursa, Kırklareli, Konya ve Samsun illerinde yetiştirilen 400 adet inekte süt verimi ortalaması 5400 litredir.
1 Ağustos 2008: 12:46 #49552Murat KUTAYÜye5: KIRMIZI HOLSTEIN
holstein e benzer özellik gösteren bu ırklarda kanada holştaynı veya israil holştaynı gibi adlarla da anılmaktadır…
24 Ağustos 2008: 18:04 #50837SİTENİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM ÇİFLİK HAYATI DEDELERİMİZDEN BİZE MİRASTIR FAKAT BU GİT GİDE GENLERİMİZDE KALMAKTA AMA BENİM BU KONUDA ÖNCELİKLE BİLGİ SAHİBİ OLMAK İSTİYORUM VE BESİCİLİK YAPMAK İSTİYORUM VE BÜTÜN SÜT VEREN VE TAVUK ÖRDEK HİNDİ KOYUN VB. HAYVANLARI TANIMAK İSTİYORUM FAKAT BİR ŞEY DİKKATİMİ ÇEKTİ NİÇİN (ANGLER) ineğini tarım bakanlığı onaylamıyor buza verimi süt verimi çok iyi aldığım bilgilere göre bu konuda bilgilendirilmek ve bu ineği ithalmi etmem gerekiyor teşekkürler samuray_7575@mynet.com adresime yollarssanız sevinirim
28 Ağustos 2008: 15:57 #51367Murat KUTAYÜyeBİR IRK IN TÜRKİYE YE GETİRİLİP ÜRETİLMESİ DEVLET KONTROLÜNDE OLMAKTADIR..DEVLETİN İZİN VERMESİ VE BELLİ PROJE ŞARTLARINA UYARAK BU İŞİN YAPILMASI VE DİĞER HAYVANLARLA PROJE DAHİLİNDE MELEZLEME YAPILMASI VE YA SAF OLARAK YETİŞTİRİLMESİ GEREKMEKTEDİR..DEĞİLSE YERLİ HAYVANLARIMIZ DÜZENSİZ OLARAK BU HAYVANLARLA ÇİFTLEŞİP DEĞİŞİK MELEZ HAYVANLAR ORTAYA ÇIKABİLİR..BUNUN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN DEVLER TARAFINDAN BAZI SINIRLAMALAR GETİRİLMİŞTİR..
SAYGILAR..
31 Ekim 2009: 11:19 #83055egenekÜyeBİLGİLERİNİZİN DEVAMINI BEKLİYORUZ
5 Kasım 2009: 15:34 #83666bu ırkların türkiyede yaşama koşulları göz önünde tutularak bir tablo hazırlanablirm i acaba yaşam koşullarının hangi iklim ve blegeye elverişli olduuna dair
2 Aralık 2009: 10:54 #85644maltunok07Üyeellerine sağlık arkadaşım.[hr]
türkiyede daha çok holsteın süt sığırlarına rağbet edilmektedir.18 Aralık 2009: 09:05 #87019santokyaÜyetesekkurler
26 Aralık 2009: 16:47 #87891cenkave06Üyepaylaşım için teşekkürler
27 Aralık 2009: 01:05 #87915MalevolanceÜyepaylasım icin tesekkürler
10 Ocak 2010: 14:32 #88837yakutcan73Üyeteşekkürler bilgi için sağol
30 Ocak 2010: 09:27 #90465dadaseddyÜyeteşekkürler
- YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.