[Hakan ARI]

Son zamanlarda analizlerini hep Hürriyet’in gündem editörüne ayıran ve asparagas hayvan haberleri üzerinden editöre sık sık gazetecilik dersi veren Habertürk, Hürriyet’in asparagas sürmanşetine ses çıkarmıyor. Gazetecilik ahlakı sadece hayvan haberleri için mi geçerli? Yoksa Habertürk, Ufuk Güldemir’in av merakına mı kurban ediliyor…

Biliyorsunuz, son zamanlarda Habertük sık sık Hürriyet’in hayvan haberlerini çok sert dille eleştiriyor ve ısrarla bu yanlış haberlerin Hürriyet gibi bir gazeteye yakışmadığını belirtiyor. Hatta bazen “Asparagasçı Editör, yine bir asparagas bir haberle kirletti Hürriyet’imizi…” diye başlayıp, nezaket sınırlarını zorlayan ifadelerle “Hodri meydan yalancı editör…” diyerek Doğaner Gönen’in sonunu getirene kadar peşinde olacağını söylüyordu.

İlk önce hayvanlarla ilgili gündem haberleri ile ilgili Habertürk’ün tespitlerine katıldığımızı belirtmek isteriz. Her ne kadar ifadeleri ağır bulsak da Habertürk’ün analizleri yerindeydi. Hürriyet, hayvan haberlerinde hata üstüne hata yapmaktaydı. Ancak gazetecilik ahlakına çokça atıflar yapan Habertürk’ün bu gazetecik merakı nedense sadece bu editör, yada Hürriyet’in gündem sayfalarındaki hayvan haberleri olunca ortaya çıkıyordu. Öyle ya, madem sorun gazeteciliği adam gibi yapmaksa, adam gibi yapılmayan gazeteciliğin karşısına Habertürk çıkıyorsa, bunu hayvan haberlerinden daha ileriye götürmesi gerekmez mi? “Bugün Hürriyet’in GÜNDEM sayfaları yine büyük bir gazetecilik skandalına sahne oldu. Asparagasçı Editör, yine bir asparagas bir haberle kirletti Hürriyet’imizi…” diye başlayan analizeri ne kadar yerindeyse, iki gün önce Hürriyet’in sürmanşetten verdiği Filistin büyükelçisinin daveti haberinin asparagas olduğunun anlaşılması üzerine ses çıkarılmaması da bir o kadar absürd.

Ha, bundan Habertürk’e ne değil mi? Sonuçta bu haberin asparagas olması yada olmaması Hürriyet’i bağlar ve bağımsız bir basın kuruluşu isterse bunu görür ve üzerine gider. Ama işte o kadar değil. Okuyoruz Habertürk’ün analizlerini;

“Bu ne biçim gazetecilik anlayışı?”

”Hırsın uğruna gazetenin sicilini tehlikeye atıyorsun.”

”Habertürk yalan haberlerinin üstüne gidiyor diye inatlaşıp Türkiye’nin en büyük gazetesinin prestijini sarsıyorsun..”

“Sana Hürriyeti’mizi kirlettirmeyeceğim.”

”Her yalanını suratına çarpacağım.”

Da… Hırsın uğruna gazetenin sicilini tehlikeye atıyorsun, her yalananı yüzüne çarpıp Hürriyetimizi sana kirlettirmeyeceğim diye efelenen Ufuk güldemir de aynı hırs yüzünden Habertürk’ün sicilini kirletmiyor mu? Tamam, Güldemir’in av merakı biliniyor. Ama Güldemir’in sözleriyle ifade edersek; “Gazeteci, duygularını işine karıştırmadan doğru haber vermekle, bunun için de elinden gelen çabayı göstermekle yükümlüdür. Gazeteci militanlık, ideologluk yapamaz.”

Aydın Doğan’dan Vuslat Doğan Sabancı’ya, Ertuğrul Özkök’ten Oktay Ekşi’ye gönlünü ve hayatını bu mesleğe adamış insanların, künyesinde yer aldıkları gazetelerinde, hangi mülahaza ile olursa olsun ”yalan haber” görmek istemediklerini söyleyen, bu konudaki hassasiyetlerinin malum olduğunu söyleyip editöre dur demeye çağıran Güldemir, bu isimlerin hassasiyetini sadece hayvan haberleri söz konusu olduğu zaman mı hatırlamaktadır?

Bir avcı olarak Güldemir Artvin’deki bir av haberini “katliam” olarak veren Hürriyet editörüne belli ki çok kızgın. Ama yine Güldemir’in sözünü biraz değiştirip şunu söyleyebiliriz pekala: Avlanmayı sevmek hiç bir gazeteciye gazeteciliği sadece hayvanlarla ilgili doğru haber verme, vermeyenleri topun ağzına koyma ve gerisini boş verme yetkisi vermez.

E o zaman Hürriyet’in asparagas olduğu ortaya çıkan iki gün önceki sürmanşetine neden ses çıkarmaz Habertürk? Yoksa Habertük’ün gazetecilik aşkı, Ufuk Güldemir’in av aşkından daha mı az önemlidir gazetecilik ahlakı açısından?

Sanırız öyle…

[Yazar]

Yazılar