- Bu konu 4 yanıt içerir, 2 izleyen vardır ve en son 16 yıl 2 ay önce
east’s vet tarafından güncellenmiştir.
- YazarYazılar
- 20 Kasım 2007: 20:23 #16724
east’s vetÜyeYa arkadaşlar birçoğumuzun bildiği gibi kediler bir zamanlar Mısırlılarca kutsal sayılmış ve kedilere tapınılmıştır. Sizce sebebi ne olabilir? Bu konudaki yorumlarınızı çok merak ediyorum.
20 Kasım 2007: 20:33 #45007 baytar_eÜye[size=medium]
slm east’s vet işne yarar umarım:flowers:
Mısır için en önemli şeylerin başında temel gıda olan buğdayın korunması geliyordu. Tüm yaşam buğday ekimine göre düzenlenmişti. Aslında Eski Mısır’ın diğer kültürlere kıyasla daha gelişmiş bir kültür olmasında da buğday ekimi önemli bir yer tutuyordu.Gökyüzü hareketlerinin izlenmesinin, iklim değişikliklerinin kaydedilmesinin, Nil’in hareketlerin gözlemlenmesinin altında hep aynı kaygı yatıyordu : ekim ve hasat dönemlerinin sorunsuz atlatılması. İşte bu noktada fare düşmanı kedilerin Eski Mısırlılar’a inanılmaz yardımları oldu. Din ve doğanın içiçe geçtiği Eski Mısır’da kediler kısa zamanda Tanrı konumuna ulaştılar ve bu onlara büyük bir koruma ve saygı kazandırdı.
Eski Mısır’a bakıldığında, kedi başlı Bast ve aslan başlı Sakhmet olmak üzere kedi kökenli Tanrıların Eski Mısır inancında önemli bir yer tuttuğu kolaylıkla görülür. Güneşin eksik olmadığı, en büyük tanrı sayılan Ra’nın Güneş’le özdeşleştiği ve firavunun Ra’nın oğlu olarak görüldüğü Eski Mısır’da kedi Tanrılar da güneşle ilişkilenmişlerdi. Bast Güneş Tanrısı Ra’nın kızıydı. Sakhmet de aynı şekilde Ra’nın kızı olarak kabul görürdü. Sakhmet’in aslan başı da basit bir tesadüf değildi. Hem kedigillerle olan ilişkisi hem de ana gezegeni Güneş olan Aslan Burcu ile ilintili idi. Aslında Bast ve Sakhmet birbirlerinin izdüşümü gibiydiler. Ama tarihi belgeler öncelikle Bast’tan söz etmekte.
Kediler, Tanrı konumunu kazandıktan sonra kısa zamanda günlük yaşamın da bir parçası oldular. Bir çok aile özellikle de kız çocuklarına kedi çağırma nidası olan Mit, Miut seslerini isim olarak koydu. Kadınlar makyajlarını yaparken yüzlerini kedilere benzetmeye çalıştı. Evlerde kedi başı heykeller evi kötülüklerden koruyan dinsel motifler olarak saygı görüyordu. Öyle ki eğer bir aile kedisini kaybederse büyük bir yasa giriyor ve yasta olduklarını anlatmak için de bütün aile üyeleri kaşlarını kesiyorlardı. Ölü kedi ise kent tapınağına törenle gömülüyordu. Böylesine değerli bir varlıktan sonsuza dek ayrı kalmayı kabul edemeyen Eski Mısırlılar, ölü kedilerini de reenkarnasyon kültürüne dahil etmişlerdi. Kısa bir süre sonra ölü kedilerinin tekrar dünyaya geri döneceğine inanılıyordu.
Çok tanrılı dinleri olan Eski Mısırlıların kedi tanrı kültürü daha çok Nil Deltası’nda yaygındı. Nil Deltası boyunca kedi tanrılar için tapınaklar yapılmıştı. Kediler bir çok tapınağın, bir çok piramitin duvarlarında kutsal varlık olarak resmediliyordu. Bunların başında da Mafdet isimli bir yılanı pençesi ile öldüren bir kedi tanrı motifi gelmekte idi.
Gerçekten de kediler Eski Mısır’ın simgeleyen varlıklar olmuştu. Doğal olarak komşuları bu özel yaratığın varlığından ve Eski Mısırlıların bu varlığa verdikleri değerden kısa sürede haberdar oldular. Ama kediler Eski Mısır’ındı ve korunmaları şarttı. Kedilerin Eski Mısır dışına çıkarılması yasaklandı. Ama işgüzar Yunanlı tacirler kedileri çalarak Akdeniz bölgesine yayılmalarını sağladılar. Eski Mısırlıların diğer komşusu olan Persliler ise Eski Mısır’ın kedilere verdiği önemi kendi çıkarı uğruna kullanmakta gecikmedi. Öyle ki, Persliler tarafından kuşatılan bir Eski Mısır kenti teslim olmakta direnince, Persliler Eski Mısırlılar’ı kent duvarlarının üzerine canlı kediler fırlatmakla tehdit ettiler. Kedilere olan dinsel saygılarından dolayı kent halkı bu kutsal varlığın incitilmesindense teslim olmayı seçti.
Güneş, Eski Mısır’ın yaşam kaynağıydı. Güneş ise kedilerin etrafında örgülenmişti. Kediler, bereket ve bolluğun habercisiydiler. Bir kişi rüyasında kedi görürse rahipler bu yıl büyük bir hasat elde edeceğine yorarlardı. Kedi tanrıça Bast için hasat öncesinde törenler yapılır ve Bast’ın yaşadığına inanılan Bubastis kentine giden Eski Mısırlılar bu ziyaret ile hacı olduklarına inanırlardı. Bir elinde sistrum denen bir çalgı ve diğer elinde bir sepet dolusu yavru kedi tutan Bast’ın uğruna hacı adayları şarkılar söyler ve sistrum çalarlardı. Bubastis’e ulaşıldığında ise dinsel çoşku büyük bir festivale dönüşür şarapla zenginleşen masalarda Bast’a olan saygı dile getirilirdi.
Kediler sevilmeliydi. Eski Mısırlılar için bunun aksi bile düşünülemezdi. Onlar her şeyin en iyisine layıktı. Öyle ki, bronzdan kedi heykelciklerinin kulaklarına altın küpeler takılır, gözleri kristal taşla süslenirdi. Çünkü kedi tanrıçalar Güneş Tanrısı Ra’nın gözleriydi. Ra onlar aracılığıyla iyiliği ve kötülüğü görürdü. [/size]:icon6:20 Kasım 2007: 20:41 #45008 baytar_eÜye
Eski Mısır, eski dünyanın en büyük tahıl zıraati yapılan bölgesi idi. Her yıl büyük buğday ve sair tahıl stokları birikiyordu. Kullanılan iptidai stoklama sisteminin en büyük düşmanı farelerdi ve bunların adetleri yok edilemiyecek kadar çoktu. Mısırlılar, birden vahşi kedilerin tahıl depolarının etrafında toplandıklarını ve fareleri yok etmeye başladıklarını farkettiler. İşte eski Mısırlılarla kedilerin dostluğu o zaman başladı. İnsanlardaki çok iyi ve yumuşak yaklaşımı gören bu vahşi kediler insanlara daha da yaklaşarak ehlileştiler. Mısırlılar kedilerine o kadar çok değer veriyorlardı ki onların ülke dışına çıkarılmasını yasakladılar. Fakat bu yasağın uygulanması o kadar zordu ki!.. Nitekim bundan 2500 yıl öncesine ait Yunan heykellerinde ve duvar kabartmalarında kedi figürlerine rastlamaktayız. Onlar da kediyi mahsul koruma işinde kullanıyorlardı. Kediyi tanımadan önce Eski Yunan ve Roma’da, farelere karşı kullanılmak üzere evcilleştirilmiş sansar kullanılıyordu.20 Kasım 2007: 20:57 #45009 east’s vetÜyeVerdiğin bilgiler için çok teşekkür ederim; ama tam bir kedi-kolik, kedi manyağı olduğum halde Mısırlıların bu konudaki sebeplerini pek ikna edici bulmadım doğrusu…
24 Aralık 2007: 20:12 #46269 east’s vetÜyeBu konuda yorumlarını esirgemeyen (!) tüm kedi-sever arkadaşlara teşekkür ederim.
- YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.