- Bu konu 0 yanıt içerir, 1 izleyen vardır ve en son 16 yıl 3 ay önce
Hakan ARI tarafından güncellenmiştir.
- YazarYazılar
- 30 Kasım 2007: 13:19 #16774
Hakan ARIÜyeSuni Tohumlama Ne İfade Ediyor? Gebelik mi Genetik mi? Suni Tohumlama Araç mıdır, Amaç mı?
Kısa bir aradan sonra suni tohumlama konusu ile tekrar beraberiz. Konuyla ilgili düşüncelerimizi anlatmaya geçmeden önce; derneğimizin faaliyetlerini sürekli buradaki köşemizden takip ettiğinizi umuyor, verimli bir Kasım ayı diliyorum. Derneğimizle ilgili daha detaylı bilgi ve sektörel bilgilenme için web sitemizi de sık sık ziyaret etmenizi öneririm, çünkü Ziraat Mühendisimiz Nihal Hanım güncel haber ve bilgileri biz üreticiler için sitemize eklemekte.
Aslında bu ayki makalem ülkemizde KALİTELİ sütün maliyeti ve Tüsedad üyelerinin konuyla ilgili düşünce ve durumları idi. Fakat bu ayki gündemi suni tohumlama konusu oluşturduğu için planladığım bu konuyu bir dahaki sefere bırakıyor; sadece bu konunun şu andaki fiyat ve maliyetlerle biz yatırımcı işletmeleri son derece zorladığını ifade etmekle yetiniyorum. Hayvancılığı teşvik edenlere, yeni yatırım yapmaya kalkışanlara duyurulur!!!İthalatçı şapkamı çıkartıp sadece üretici Aysun Sökmen olarak suni tohumlama meselesine bakmam çok güç. Çünkü bu konunun sadece tohumlama sonucu oluşan gebelik değil de genetiği ifade ettiğine birçok ülke ve platformda tecrübe ediyor, çoğu üretici arkadaşlarımıza oranla daha çok gözlem şansı buluyorum. Her gözlemimde de suni tohumlamanın sadece bir araç olduğunu görüyorum. İstenen sürü genetiğine, ıslaha ulaşma amacına yönelik bir araç…
Kısaca 3 başlık üzerinde duracağım:
1-Suni Tohumlama Ne İfade Ediyor? Gebelik mi Genetik mi? ST araç mıdır, amaç mı?
2-Suni Tohumlama Teşvikleri ile ilgili Ne Düşünüyoruz?
3-Ülkemizdeki suni tohumlamaların sonuçlarını değerlendirecek ULUSLARASI normlarda kabul edilmiş bir genetik endeksimiz yok, bunun farkında mıyız?Sadece gebeliği hem suni tohumlama ile hem de doğal aşımla elde edersiniz.
Ama hem GENETİĞİ hem GEBELİĞİ hem de SAĞLIKLI (hastalıklardan ari) bir fetusu sadece suni tohumlama ile elde edebilirsiniz. (Tabii burada tohumlama esnasında kullanılan spermanın uluslararası kalite kriterlerine uyduğunu varsayarsak.)
Dolayısı ile üreticilerimiz neyin peşinde olduklarını belirlemek durumundadırlar.Genetik mi Gebelik mi yoksa her ikisi de mi?
Her ikisi de dediğiniz noktada sizinle aynı pencereden bakıyoruz diyorum ve ST’nın hem gebeliğe hem de istediğimiz sürü genetiğini elde etme amacına ulaşmaktaki bir araç olduğuna işaret etmek istiyorum. Evet ST sadece bir araç; doğru ekipmanı, sürüsü ve yönetimi ile ilgili farkındalığı ve bilinci olan herkes tarafından uygulanılabilinecek bir teknoloji. Fakat bilindiği üzere bizim ülkemizde ST uygulamaları diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi biz işletme sahipleri tarafından da uygulanamıyor. Sertifika almanız dolayısı ile de Veteriner Hekim olmanız gerekli.
Maalesef işin uygulamasının fason olarak(veterinere veya teknisyene) yaptırılıyor olması da birçok işletme sahibini amaçtan kopartıyor ve maalesef amacını da aracıya seçtiriyor kılıyor.Örnek: Suni Tohumlamanızı kim yapıyorsa; boğa seçiminde de kararı veren ya da sizi yönlendiren o oluyor!!! Bu noktada dikkatli olmanızı, seçici davranmanızı ve bu kararın mutlaka insiyatifiniz dahilinde alınmasını öneririm. Çünkü hem gebelik hem de
genetik istiyorsanız; her ikisini de belirli bir bütçe dahilinde yapmanız, konuya hakim olmanız gerekir.
Netice de ST sadece bir araçtır, amacı belirleyen mutlaka siz olun diye öneririm.ST teşviklerine dair düşüncelerimize gelince;
ST teşvikleri ile mısır teşviği arasında ya da tekstil sektörüne verilen teşvikler arasında hiçbir fark görmüyorum. Çünkü ülkemizde dağıtılan her teşvik gibi ST teşvikleri de verimliliğe, etkinliğe ve kaliteye giden yolda sonuç almaya yönelik değildir.
***Bugün araziniz varsa (ineğiniz ve dolayısı ile bir de döl yatağınız)
***Yurtiçi veya dışı pazarda kalitesi açısından satış şansı olsun olmasın istediğiniz tipte mısır ekip (genetik aktarım özellikleri tespit edilmiş olsun olmasın, bir payetin içerisine konmuş herhangi bir boğanın sperması ile suni tohumlama yapıp)
***Dönümüne 1 ton da alsanız, 9 ton da (gebeliği sağlasanız da sağlamasanız da)
***Kuru madde, enerji, protein açısından değerli bir mısır üretseniz de üretmeseniz de (doğan yavru anaya göre babadan ötürü daha iyi vasıflara bürünse de bürünmese de)iyi bir TEŞVİK ALIRSINIZ; SADECE mısır ektiğiniz için (suni tohumlama uygulaması yaptığınız için.) ÜRETTİĞİNİZ İÇİN
Aldığınız teşvik araca yönelik bir teşviktir amaca yönelik değildir. Dolayısı ile de nüfusunun %40 ı tarım ve hayvancılıkla uğraşan Türkiye’miz için; aynı amaç için uğraşmayan aynı kaliteyi üretmeye çabalamayan büyük bir topluluk olmaktadır. Bu topluluk ciddi bir oranda teşvik edilmekte ama nihai sonuç alınamamaktadır, sistem böyle giderse de alınamayacaktır.Yine örnek: Ürettiğimiz şeyin adı SÜT; perakende de kaliteli süt kaliteli olmayan bir süt diye bir bilinç var mı? YOK
Çünkü devlette kaliteli üretilmiş süte de üretilmemiş süte de teşvik VAR. Üretilsin yeter…İç piyasa tüketir mi? Dış piyasaya kalitemiz ve fiyatımız yeter mi? Arzı fazlalaşan sütün fiyatı nerelere düşer? Bunlar hiç konuşulmaz, sorgulanmaz. Önemli değildir herhalde…
Yine örnek: Ürettiğiniz şeyin adı damızlık düve; soyunu ve genetik kapasitesini belgeleseniz de düve, belgelerini kitabına uydursanız da düve, boğaya çekip elde etti iseniz de düve, yerli spermadan elde etti iseniz de düve, projen testine göre bir sperma seçti iseniz de düve…Aracıların elinde iseniz fiyat şansı yok, kalite farklılığı yok. Ancak direkt satmanız lazım tam ona da hevesleniyorsunuz; size müşteri olacaklar burun kıvırıp ‘yok biz ithal getireceğiz’ diyorlar.Teşviklerin ekonomik destek getirdiği çok doğru ama harcanan para kime destek sağlıyor çok iyi analiz edilmeli, ülke ekonomisine makro katkı anlamında geri dönüyor mu irdelenmeli. Ben katkının harcanan para/yatırım ile doğru orantıda olduğu kanaatinde değilim.
Ülkemizdeki suni tohumlamaların sonuçlarını değerleyecek ULUSLARASI normlarda kabul edilmiş bir genetik endeks yok, bunun farkında mıyız?
Ülkesel ST’ya bakışımız maalesef hep gebelik üzerine kurulu. Çünkü ST’yı konuşuyoruz ama asıl amaç olan Genetik aktarım metodlarını konuşmuyoruz.Fransa’nın ISU’su, İngiltere’nin PLI’sı, Amerika’nın TPI’sı Almanya’nın RZG’si var ama ülkemizin genetik endeksi yok onu konuşmuyoruz. Neden bir genetik endeksimiz yok, hayvanlarımızın kalitesini ve dolayısı ile de değerini uluslar arası normlarda rakamlarla ifade edemiyoruz çok acıklı bir durum acaba bunun farkında mıyız? Türkiyemizin bölgesel fenotipik farklılıkları göz önünde bulundurularak fenotipik ve genotipik kabiliyetleri ile en iyi adaptasyonu gösteren en ekonomik ve verimli üretimin yapılabileceği TÜRKİYE SIĞIRLARINI üretebilmek için en uygun genetikteki sperma ancak geliştirilecek ulusal genetik endeks ile oluşturabilir.Bunun farkındalığına ne zaman varacağız???
Genetik aktarım ve ıslah; kayıt sisteminden başlayan, bağımsız birimler ve denetmenlerce süt+yağ+protein üretimi ve süt tipi+meme+ayak+bacak gibi sınıflandırma değerlendirmeleri yapılarak ulaşılan bir konu. Geçenlerde öküz altında buzağı haberi çıkmıştı gazetede ya aynen o durum işte. Tohumlanan erkek hayvan daha çoook çıkacaktır. Çünkü bir ara besi danalarına uygulanan teşvikden ötürü köylü dişi doğan buzağılarını dahi erkek olarak kaydettirmişti.
Kayıtlardaki sıkıntı çözümlenmeden genetik endeksimize kavuşamayacağımızı bilmek lazım. Tam Aziz Nesin’in ‘yaşar ne yaşar ne yaşamaz’ durumu yani.Derneğimiz malum ihracat sevdalısı olmuş bir kere; bir kalıp beyaz peynir, bir tır dolusu damızlık gebe düvenin ihraç edilebilinir olmasını hayal eder dururuz. Yukarıda değindiğim bir iki konu gibi daha çok sıkıntımız ve aşacağımız engel bulunmakta. Yolumuz çok uzun sabır, azim, özveri ve zaman istiyor. ST ise bu yoldaki önemli bir araç; bu anlamda üretici olarak hepimizin amaçlarımızı iyi belirlememizi dilerim.
Sevgiyle, Saygıyla
S.Aysun Sökmen
- YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.