- Bu konu 3 yanıt içerir, 2 izleyen vardır ve en son 17 yıl 3 ay önce Murat KUTAY tarafından güncellenmiştir.
- YazarYazılar
- 9 Ekim 2007: 17:56 #15460dilaraÜye
[size=medium]Eski milletvekili Süreyya İlmen’in Avrupa’daki opera salonlarından etkilenerek 1924 yılında yaptırdığı ama hep sinema olarak kullanılan bina, 80 yıl aradan sonra eski kimliği ile perdelerini açacak.
Süreyya Operası, 27 Ekim akşamı Ahmet Adnan Saygun’un ‘Yunus Emre Oratoryosu’ ile hizmete girecek, eser ikinci gün de izleyiciler için tekrarlanacak.
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, yaklaşık 2 yıl süren restorasyonda mimar ve mühendislerden oluşan heyetin büyük bir özveri ile çalıştığını belirterek, en ince ayrıntıya kadar her şeyin orijinal haline getirildiğini anlattı.
Tadilat maliyetinin 12-15 milyon YTL arasında olduğunu belirten Öztürk, “Bu da az bir rakam olmamakla birlikte binanın komple temelden tavana kadar yenilenmesi için harcandı. Her şey sıfırdan yenilendi” dedi.[/size]
9 Ekim 2007: 17:57 #41766dilaraÜye[size=medium]İstanbul Devlet Opera ve Balesi ile İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun binayı kullanma talepleri olduğunu anlatan Öztürk, binayı, Anadolu yakasında hiç opera salonu olmadığı için İstanbul Devlet opera ve Balesi’nin kullanımına sunduklarını kaydetti.
Öztürk, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin haftanın 3 veya 4 günü 565 kişi kapasiteli Süreyya’da temsil vereceğini belirterek, “Bu da bizim için büyük bir şans. Burada ulusal ve uluslararası müzikaller ve konulu oyunlar da sergilenecek” dedi.
Süreyya Operası’nın üst katında 500 kişilik bir balo salonu da bulunduğunu belirten Öztürk, “Süreyya Sineması, Süreyya Operası olarak Türk sanat hayatına önemli hizmetler verecek” dedi.
Süreyya Operası Sanat Yönetmeni Murat Katoğlu ise eski milletvekili Süreyya Paşa tarafından 1924 yılında yaptırılmaya başlanan binanın, o zamanki adıyla ‘Süreyya Opereti’nin, 7 Mart 1927’de görkemli bir gala ile açıldığını anlattı.
Süreyya Paşa’nın 1946 yılında yazdığı anılarında, “Viyana’da bir operaseyrettim. Hayran kaldım. Keşke biz de de böyle salonlar olsa, böyle oyunlar oynansa diye düşünüp bu binayı yaptırdım” dediğini belirten Katoğlu, binanın opera amaçlı yaptırıldığını, ancak hep sinema salonu olarak kullanıldığını kaydetti.
Katoğlu, 1930’lu yıllarda sesli filmlerin gösterilmesi için gerekli teknik değişiklikler yapılarak sinemaseverlerin ilk kez sesli sinemayla Süreyya Opereti’nde tanıştığını söyledi.[/size]
9 Ekim 2007: 18:00 #41767dilaraÜye[size=medium]Binanın mimari yapısını, dönemin Avrupa’daki mimarlık akımlarının bir yansıması olarak değerlendiren Katoğlu, Süreyya Paşa’nın anılarında, “Binanın giriş holü ve fuayelerini Paris’teki Şanzelize Tiyatrosu’ndan ilham alıp yaptıklarını, diğer kısımlarında da Avrupa’daki tiyatrolardan esinlendiklerini” anlattığını dile getirdi.
Katoğlu, mimari bakımdan farklı, özen gösterilerek yapılan binadaki resimleri dönemin önemli ressamı Naci Kalmukoğlu’nun, heykelleri ve kabartmaları ise ilk Türk Heykeltraşı İhsan Bey’in (Özsoy) yaptığını açıkladı.
Katoğlu, yapılan çalışmaları anlattı:
“Opera temsili için gerekli teknik donanım ve mekanlar yapıldı. Sanatçı, soyunma, çalışma odaları gibi çeşitli mekanlar binanın genel görünüşüne dokunulmadan, estetik görünümünü, tarihsel durumunu hiç değiştirmeden ilave edildi.
Büyük tavan resimleri, duvarlardaki resimler temizlendi, onarıldı. Bina yeni deprem yönetmeliğine uygun olarak depreme dayanıklı hale getirildi. Yangına karşı önemler alındı. Engelliler için uygun düzenlemeler yapıldı. Sahne hizmetleri için gerekli yük asansörleri ilave edildi.
Aydınlatma ve havalandırma sistemi yeniden yapıldı. Çevre düzenine özen gösteriliyor. Çatı sistemi sağlamlaştırıldı.”
[/size]9 Ekim 2007: 19:00 #41772Murat KUTAYÜyegideriz artık..bu arada istanbul u da görmüş oluruz…kültürümüze katkısı olan herkezi destekliyoruz..
- YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.