1. Anasayfa
  2. Genel
  3. Muhabbet & Eğlence
  4. Vilhjalmur Stefansson : Et ve kar suyuyla bir yıl yaşayan adam
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #15597

    Vilhjalmur Stefansson : Et ve kar suyuyla bir yıl yaşayan adam



    Damarlarında eski Vikingler in kanı dolaşan bir Norveçli, Kuzey kutbunda on iki yıl aynı evde, et ve sudan başka bir şey yememişti. Bu adam kim miydi?

    Yiyeceği ve yakacağı olmadığı halde Buz denizinde bulunmak cesaretini gösteren ilk araştırmacı olan Vilhjal-mur Stefansson‘du. Bu işe ilk giriştiğinde, bilginler aklından şüphelendiler. Eskimolar da açlıktan öleceğini düşündüler. Söyledikleri doğru muydu? Buna inanıyordu, fakat bir bilim adamı olduğu için kesin deliller istiyordu.

    Stefansson, yanına iki arkadaşını da alarak, Buz denizinin dağları ve ovaları üzerinde aylarca dolaştı. Buz parçalarının bazısı futbol topu kadar, bazısı da Rhode adası kadardı. Buz kalınlığı olarak birkaç parmak kalınlığında olanlar da vardı, yüzlerce metre olanlar da… Denizin derinliğiyse 1-3 mil arasındaydı ve tüm bu buz dağları onun üzerindeydi.

    Serüvenlerinin ilk kırk gününde beraberlerinde getirdikleri yiyeceklerin hepsini yediler. Bundan sonra avladıkları ayı balığı ile kutup ayılarını yiyerek beslendiler. İçecek suyu nereden buldular dersiniz? Avladıkları ayı balıklarının yağlarını yakarak, ateşinde erittikleri buzların sularını içtiler.

    Bu serüvenin en şaşılacak tarafı ise şuydu:

    Stefansson ile arkadaşları buzlar üzerinde 700 mil yol aldıkları halde, herkesin söylediği gibi açlıktan ölmek yerine kilo aldılar. Bir öğün bile kaçırmadan doksan yedi günlük yolculuklarını tamamladılar.

    Stefansson‘un dediğine göre, ara sıra çiğ de yemiş olsalar, yağlı et değil de, sade et yemiş olsalardı sert iklime dayanmaları olanaklı değildi. Yakacak olarak da ayı postunun kıllarını kazıyıp derisini kullandılar.

    Bir gün tütünleri bitti. Adamlardan biri o kadar şiddetli bir tütün açlığı duydu ki, tütünü koyduğu cebini parçaladı ve yemeye başladı. Cebi bitince piposunu kırdı, kırık parçalarını çiğnedi.

    Kutup kâşifleri yiyeceklerini kızaklara yerleştirir ve kızakları da köpeklere çektirirlerdi, bu yüzden genellikle köpeklerin çoğu açlıktan ölürdü.

    Stefansson ise on iki yıl avlanmış ve tek köpeğinin bile ölümüne sebep olmamıştı. Kutuplarda yaşayan kurtları ise hiç korkmadan avlamıştı ve etleriyle karınlarını doyurmuşlardı. Hatta ayı balığı kızartmasından çok kurt eti kızartmasını sevmişti.

    Bir gün Stefansson‘un adamları yabani kaz, ördek, keklik ve baykuş yemeyi denediler. Sonra aralarında tartışarak hangi hayvanın etinin daha lezzetli olduğunu araştırdılar ve baykuş etinin hepsinden daha iyi olduğuna karar verdiler. Stefannson bir gün çiğ deri yemeyi denedi ve kar ayakkabılarının deri bağlarını yedi. Dediğine göre deri parçaları pişirildikleri zaman fena olmuyormuş, domuz ayakları gibi yenebiliyormuş.

    Kuzeyin uzak ülkelerinde deri elbiseler yün elbiseden daha çok tercih ediliyormuş, çünkü aç kalınca yiyecek yerine de kullanılabiliyormuş. Bu yüzden evinizin bir kenarında deri ayakkabılarınız varsa atmayın, bir kenarda saklayın!…

    New York‘a geldiklerinde yıllarca sadece et ve su yediklerini söyleyince birçok uzman onları yalancılıkla suçladı. İnsanın bu şekilde beslenmesinin imkânsız olduğunu söylediler.

    Bunun üzerine Stefansson ile bir arkadaşı, New York‘un göbeğinde, et ile sudan başka bir şey yememek şartıyla bir yıl yaşayabileceklerini ispata giriştiler. Bu deneme Cornnel Üniversitesi Tıp Fakültesi uzmanlarıyla Russel Sage Enstitüsü Patoloji uzmanlarının kontrolü altında yapıldı. Denemeleri tam on iki ay sürdü ve bu süre içinde, bilinen bütün testler yapıldı. Adamların kanları tahlil edildi. Kan basınçları ölçüldü. Ciğerlerinden çıkan hava bile teste tâbi tutuldu. Deneme sonunda bir insanın yalnız et ve su ile yaşayabileceği anlaşıldı. Hatta Stefansson‘un arkadaşı Anderson, teste başlandığı sırada kötüydü. Kan basıncı yüksek, saçları dökülüyor ve kolayca soğuk alıyordu. Etten başka yiyecek almamaya başladığından doksan gün sonra kan basınç, normale döndü ve bir daha yükselmedi, saçlarının dökülmesi durdu ve sık sık nezle olmaktan kurtuldu.

    Stefanesson ile arkadaşlarının etle beslendikleri sürede dişleri bile çürümemişti. Anlattıklarına göre dünyada diş çürümesi bilmeyen tek millet Eskimolar‘mış. Sebebi ise yediklerinin yüzde doksan dokuzunun et olmasıymış.

    Burada yaşayan Eskimolar uygar topluma karışıp, normal insanlar gibi beslenmeye başlarlarsa kullanabilecekleri hiç dişleri kalmazmış…

    MEŞHURLARIN BİLİNMEYEN YÖNLERİ

    DALE CARNEGIE

    Pozitif

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.