1. Anasayfa
  2. Ders Notları
  3. Temel Bilimler
  4. Veteriner Hekimliği Tarihi ve Deontoloji
  5. VETERİNER HEKİM TERİMİ ÜZERİNE TARİHSEL BİR ARAŞTIRMA
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #20407

    Ankara Üniv. Vet. rak. Dcrg. 44. 1-8,1997
    VETERİNER HEKİM TERİMİ ÜZERİNE TARİHSEL BİR ARAŞTIRMA
    Atilla ÖZGÜR*

    AKey Words: Veterinarian, Baitar, term ofveterinarian

    Özet Hayvan tedavi sanatı uygarlığın kendisi kadar eski olarak kabul edilir.
    Veteriner hekim terimi halen birçok ülkede kullanılmakta olup orijini l!-:ı’ki Roma ~va uzanır.

    Veteriner hekimler, çeşitli dillerde özel terimlerle ifade edilmişlerdir.

    Hammurabi Kanunlarmda “Öküz Doktom “, “Eşek Doktoru” unvanı verilmiştir.

    Eski Hindistan ‘da “Palakapya .’.’ ve “Salihotra” }il ve at doktorlarma verilen adlardır. Antik Yunan ‘da at hekimlerine “Hippiatroi” ve Bizans ‘ta “Hippiater” adı verilmiştir.

    islam ülkelerinde 9. ve 15. Yüzyıllar arasmda veteriner hekimlip) ile ilgili
    birçok el yazması yaZlIJ1l1ştır. Bu yazmalar genellikle at yetiştiriciliği ve hayvan hastalıklan üzerine olup çoğunlukla “Bay tamam e ” olarak adlandmllrlar. Bu eserlerin yazarlanna ve konunun prati.ıyenlerine .. Baytm'” denmiştir. Bıı sözcük.
    Türkiye ‘de Osmanlı döneminde ve Cumhuriyetin ilk 15 yılmda kullanılmıştır.
    “Veteriner Hekim” terimi 1937 ‘den beri resmen kullanılmaktadır.

    Anahtar Kelimeler: Baytar, veteriner hekim terimi, veteriner hekim teriminin orijini

    . Dr Araştırma Giirevlisİ, Ankara Ünivcrsitesi Veterincr Fakültesi. Veteriner Hckimliği Tarihi ve Deontooji Anahilim Dalı, Ankara.

    Turkıye 98 Giriş
    Veteriner hekimliği insanlık tarihinin en eski mesleklerinden biri olarak kabul edilmektedir (42). Çağdaş anlamda veteriner hekim: hayvan hastalıklarının sağaltımından, hayvanların ıslah ve üretiminden, hayvan ve
    hayvansal ürünlerin üretimden tüketime kadar olan aşamalardaki işlevlerinden sorumlu ve yetkili meslek adamı olarak tanımlanmaktadır
    (15,25,43). İ
    lk uygarlıklardan başlayarak günümüze dek geçen süre içinde veteriner
    hekime ve mesleğine farklı isimler verilmiştir (25,28,39,40).
    Yirminci yüzyılda dünyanın çeşitli ülkelerinde “veteriner hekim-veteriner
    hekimliği” terimi kullanılmağa başlanmıştır (50).
    İngilizce’de “veterinary medicine”, Fransızca’da “medicine veterinaire”,
    İtalyanca’ da “medico veterinaria” veya “medicus veterinarius” gibi isimler verilmiştir (13).
    Türkiye’de Cumhuriyetin ilanından sonra, Türk dilini özleştirme ve sadeleştirme çalışmaları başlatılmış; bu amaçla Türkiye
    Büyük Miııet Meclisinin i Kasım i928 tarihli toplantısında, Başbakan İsmet İnönü’nün önerisi üzerine Yazı Yasası kabul edilmiş; iki gün sonra, 3 Kasım i928’de ise “Türk Alfahesi”nin kullanılması kararlaştırılmıştır (51).
    Bu çerçevede “veteriner hekim” terimi üzerinde de büyük bir duyarlılık ve özenle durulmuş; Osmanlı döneminden gelen ve Cumhuriyetin ilk yıllarında kuııanılan “haytar” sözcüğünün “veteriner hekim” terimi ile değiştirilmesi çalışmaları i930’larda başlatılmıştır (7,30).

    Son 70 yılda veteriner hekimlerin deontolojik yönden ve özlük hakları açısından en önemli konularından birini “veteriner hekim” terimi üzerindeki gelişmeler oluştunnuştur. Bu konudaki tartışmalar 1998 yılında da güncelliğini korumaktadır.
    Bu çalışma “veteriner hekim” terimini genelde tarihsel açıdan, özelde Türkiye’deki gelişimi bakımından araştırmak ve meslek kamuoyu ile
    ilgililere gerekli, yeterli ve doğru bir bilgi sunmak amacıyla yapılmıştır.

    Materyal ve Metot
    Araştırınanın materyalini Türkçe ve yabancı dillerde yayımlanmış olan veteriner hekimliği periyodik ve kitaplarından sağlanan konuya ilişkin bilgiler ile veteriner hekimi terimi üzerine yazılmış monografiler ve arşiv
    belgeleri oluşturmuştur.
    Birinci elden kaynaklara ulaşılarak analiz, sentez ve
    retrospektif değerlendirmeler yapılmıştır.

    Veteriner Hekimliği Mesleğinin Doğuşu veTanımlanmasl

    İlk insanların barındıkları mağaraların duvarlarına çizdikleri hayvan figürleri ve av sahncleri insan-hayvan ilişkisinin en eski örneklerini oluşturmuştur (15,29,42).
    İnsan, hayvanları sürekli olarak gözlemlemiş ve zamanla onları rastgele öldürmek yerine, evcilleştirerek çeşitli ürünlerinden yararlanma
    yolunu seçmiştir (II ,29).

    Evcilleştirme ile hayvanların ürünlerinden ve gücünden yararlanmaya başlayan insanlar, onların hastalıklarıyla da ilgilenmişler; böylece,
    veteriner hekimliği doğmuştur (I O).

    Klasik kaynaklarda (28,39,40,42,43) insanların
    hayvanları evciııeştirerek ilk zenginliklerine
    sahip oldukları, bu nedenle hayvanların
    sağlıklarına büyük özen gösterildiği, böylece,
    insan hekimliğinin yanısıra hayvanların tedavi
    sanatının da doğup geliştiği ileri sürülmüştür.
    Lechlainche (28) insan ve hayvan hekimliğinin
    çok uzun bir süre bir arada yoğrulduğunu;
    insanın kendisine yaptığı tedavileri hayvanına
    da uyguladığını belirtmiştir.
    Yazılı kaynaklar öncesine ait mağara
    dönemi kalıntılarında hayvanların
    beslenmelerine ve hastalıklarının
    sağaltılmalarına ilişkin birçok resım ve
    kabartma saptanmıştır (14,14,39,43).
    Memphis Mabedindeki kabartmalardan,
    veteriner hekimliği eğitiminin M.Ö. 3 binlerde
    başlatıldığı; tedavilerin, hayvan hastalıklarını
    iyileştirmek amacıyla yetiştirilen elemanlar
    tarafından yapıldığı saptanmış; kümes
    hayvanlarının hastalıkları ile ilgilenenlcre
    “tavuk doktoru” denildiği belirlenmiştir (43)
    Eski Hindistan’da evcil ve yaban hayvanı
    ayrımı yapılmadan tüm hayvanlara büyük önem
    verilmiş: balık ve kuş’tan file kadar her türlü
    hayvanın tedavi edilebildiği hayvan hastaneleri
    açılmış; fii hastalıklarını tedavi edenlere
    “Palakapya”, at sağlığı ile ilgilenenIcre ise
    “Salihotriya” adı verilmiştir (39,43)
    Günümüzde de Hindistanın birçok yerinde halk
    VETERil’:ER HEKİlvl TERİMİ [ZERiNE TARİHSEL BİR ARAŞTIR~1A 99
    Mulomedicinae” (M.S.5. yüzyıl) adlı eserinde
    kullanılmıştır.
    Webster’ de (49), “art” sozcugunun
    kökeninin Latince’ de “ars” veya “artis” olarak
    yer aldığı; “artist” sözcüğünün de “hekim”,
    cerrah” anlamına geldiği saptanmıştır.
    Smithcors’a (41) göre, Blaine,
    “veterinarius” sözcugunun Latince’ de yük
    hayvanı demek olan “veterina ad vecturam
    idonea” dan köken aldığını belirtmektedir.
    Eski etimologlara göre kelimenin aslı
    “venıerina” dır. Bu terim hayvana yük bağlanan
    bel ve karın bölgesini ifade etmenin yanısıra
    hayvan hekimliği anlamında da
    kullanılmaktadır (41).
    Sınithcors’ a (40) göre, Latin gramerci
    Raccus, veterinus’un kökeninin “vehere –
    taşımak”tan geldiğini ve Arapça, “ve- yıl”
    kökünden “vetus” sözcüğünün türediğini
    bildirmiştir
    Orta çağ boyunca Almanca’da at seyisi
    anlamına gelen “marescalcus” ve “marescalk”
    (22), İngiliz dilinde uzun bir süre “ferrer” ya da
    “ferrier” daha sonraları da “farrier”
    kullanılmıştır (41).
    Froehner (22), Leclainche (28) ve
    Smithcors’a (41) göre, çok uzun bir süre
    unutulan “veterinarium” terimi 15. yüzyıldan
    itibaren yeniden kuııanılmaya başlanmıştır.
    Bugün bir çok ülkede veteriner
    fakültelerinin, ilgili kurum ve kuruluşlarının
    adlarında “veterinary medicine”
    kuııanılmaktadır (50).
    “Baylar” Terimi
    İslam ülkelerinde 9. ve 15. Yüzyıllar
    arasında veteriner hekimliği konusunda birçok
    el yazması yazılmıştır. Bu yazmalar genellikle
    at yetiştiriciliği ve hayvan hastalıkları üzerine
    olup çoğunlukla “Baytamame” olarak
    adlandırılırlar. Bu eserlerin yazarlarına,
    hayvanların beslenmesi, bakımı ve sağlıkları ilc
    ilgilenen kişilere baytar adı verildiği
    belirtilmiştir (12,17,19). Türkiye’de uzun yıllar
    boyunca veteriner hekim terimi yerine “baytar”
    sözcüğü kuııanılmıştır (16,32,38).
    Çeşitli yazarlar (14,23,33,38,44,45)
    baytar sözcüğünün kaynağı ve anlamı üzerinde
    durmuşlardır.
    arasında veteriner hekime “Salutri”
    denilmektedir (16).
    Leclainche (28), Sümerlcrde insan
    hekimlerine “A -su” denirken, hayvan
    hekimlerine de “Monai-su” adının verildiğini
    bildirir. Babillerden kalan en önemli belge olan
    Hammurabi Kanunları’nın 224. ve 225.
    Maddelerinde “öküz doktoru” ve “eşek doktoru”
    terimleri kullanılmıştır (40,42,43,47).
    Antik Yunan’da at doktoru anlamına da
    gelen “hippiatroi” sözcüğü (42,43), Bizansta
    “hipiateı”’ terimine dönüşmüştür (27).
    Smith’e (39) göre, Roma’da veteriner
    hekim teriminden önce “mulo-medicus”
    “medicus veterinarius”, “medicus jumentarus”
    ve “equarius medicus” terimleri kullanılmıştır.
    Roma İmparatorluğunun ilk dönemlerinde katır
    hekimliğini ifade eden “mula medicus”
    sonraları tek tımaklı hayvanların hekimliği
    anlamında olan “veterinarius medicus”a
    dönüşmüştür (40,41). Latince’de “veterinarius”
    sözü boyunduruk altında çalışan hayvanları
    tanımlamaktadır (40).
    Webster’de (49), “veterinary” sözcüğü
    Latince “veterinarius” köklü olarak gösterilmiş,
    “veterinus”un “yük hayvanı”; “vetus” ve
    “veteris”in “yaşlı” anlamına geldiği
    belirtilmiştir.
    Dunlop (lS) ve Karasszon’a (25) göre,
    Romalılarda bir zafer kazanıldıktan sonra veya
    her beş yılda bir “suovetarulia” denen törenler
    düzenlenir; bu törenierde kurban edilecek
    hayvanlar (I domuz, i koyun, 1 boğa) “suoveıaurinarium”
    olarak adlandırılan bir yerde
    bekletilirler; bu hayvanlarla i1gilenenlere de
    “suo-veıaurinarii” adı verilirdi. Yazarlar
    (15,25) “veteriner” sözcüğünün sus (domuz),
    ovis (koyun) ve taurus (boğa) sözcüklerinin
    kısaltmalarından şekillenen melez bir terim
    olabileceğini ileri sürmüşlerdir.
    Leclainch’ e (28), göre Romalılar hayvan
    hekimine “medicus veterinarius”, hayvan
    hekimliği işine de “ars veterinaria” ismini
    vermişlerdir.
    Smith’ e (39) göre, “veterinarius”
    sozcugu Yarro (MS. ı. yüzyıl) ve
    Columella’ nın (MS. i. yüzyıl) eserlerinde
    geçmiş olmasına karşın hayvan hastalıklarını
    tedavi etme ıŞı anlamında ilk olarak
    Vegetius’un “Artis Veterinariae sive
    100
    Hüseyin Hüsamettin (23), hayvanların
    barınaklarına “ağar” veya “ahır” dendiği gibi
    “lar” da denmekte olduğunu; ahırlarda barınan
    hayvanlarların sıhhatleri ile uğraşanlara da
    “baytar” adı verildiğini belirtmektedir. Yazar
    (23) hu kelimenin “tarbayı” diğer anlamıyla
    “ahır beyi” yani “imrahor” anlamında olduğunu
    yazmıştır.
    Sarıata (38); bu tanımlamanın, terımın
    anlamını daralttığını, baytar’daki ana kökün
    eski Türkçedeki “Bay Ülken”e dayandığını;
    bunun iyilik, ferahlık, aydınlık, baysallık
    anlamına geldiğini; ‘Tar”ın ise bir ek olduğunu
    ve bunun da yapıcılık, yaptırıcılık ve yapılmış
    olmayı ifade ettiğini; bu eke Sümerlerin ana
    Tanrıçası “Nin-tar”da rastlandığını belirtmiştir.
    Yazar (38) “Baytar” terimini “iyilik yaratan,
    aydznliğa ulaştıran bir ertik sahibinin adı ve
    vmfidır “şeklinde tanımlayarak, terimin Türkçe
    kökenli bir kelime olduğunu ileri sürmüştür.
    Kamus-ı Türkı’de (45) baytar terimi için
    “at ve diğer hayvanlann tedavisine ve tımarları
    usulüne vakıf adam”, bir başka sözlükte (8)
    “hayvan hekimi, veteriner “tanımlaması
    yapılmıştır. İslam Ansiklopedisi’nde (1) baytar
    “hayvan hekimi. çobanlik yapan. hayvan
    yetiştirmekte usta olan. hayvan hastalıklarının
    tedavisinde bilgili, tecrübeli kimse” olarak
    açıklanmakta ve sözcüğün kökeninin
    Arapçadan geldiği belirtilmektedir. Devellioğlu
    (8) ve Şemseddin Sami de (45) baıtar’ın
    Arapça olduğunu bildirmişlerdir.
    Suhhi Edhem (44), “baytar”ın Arapça
    “al-baytar”dan alındığını, anlamının “yarıimış”
    olduğunu: koyunların tımağını kesen, onlardan
    kan alan kişilere de “baytar” denildiğini;
    Arapların, baytarı, nalbantın karşılığı olarak
    kullandıklarını; ancak, Batılı ülkelerde
    sözcüğün doktor ilc yanyana kullanıldığını
    belirtmiştir.
    Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri
    Sözlüğü’nde (33) “hayvan hastalıklarıyla
    meşgulolan tabipler hakkında kullanılan bir
    tabirdir. Arapça bir kelime olan baytarın manası
    yarıimiştır. Tırnakları yarı k olan davarların
    tırnaklarını kesene, o türlü hayvanlardan kan
    alana ve yine o cins hayvanları nallayana baytar
    denilmiştir. Hayvan hastalıklarına bakmak ve
    onları iyi etmek üzere mektepler açılarak
    oralarda mütehassıslar yetiştirildiği zaman
    ATIL!.A ÜZG CR
    onlara da bu ad verilmiştir.” açıklaması yer
    almıştır.
    Yabancı kaynaklarda (14,39,43) İslam
    Uygarlığı çağındaki veteriner hekimliği bilgileri
    verilirken “baytar” sözcüğü kullanılmış; bunun
    Arapçada “veteriner hekim” anlamına geldiği
    belirtilmiştir. Driesch (14) ise “baytar”
    sözcüğün e ilişkin olarak diğer kaynaklarda
    bulunmayan bir açıklama yapmıştır. Yazar’a
    (14) göre, Eski Yunanca’da veteriner hekim
    yerine kullanılan “Hippiatros”, Süryanice’ ye
    “Pyatra” olarak, Süryanice’den Arapça’ya da
    “Biyatı”’ olarak geçmiş, daha sonraları ise
    “baytar” terimi kullanılmaya başlanmıştır.
    “Baytar” Yerİne “Veteriner Hekim” Süreci
    Türkiye’de ilk veteriner hekimliği
    okulunun açılışından (I 842) itibaren, gerek
    okulların, gerekse mesleğin isimlendirilmesinde
    i937 yılına kadar “baytar” sözcüğü
    kullanılmıştır (7, i6, 18,21 ,31) Okulların
    isimlendirilmesinde kullanılan “baytar”
    sözcüğü mezuniyet diplomalarının Türkçe
    bölümünde de yer almış; ancak, Fransızca
    çevirilerinde okulun adı “Ecr)le Civile de
    Medeeine veterinaire” olarak baytar unvanı da
    “Medecine veterinaire” olarak kullanılmıştır
    (2).
    Türkiye’de 1908’de “Osmanli Cemiyeti
    ilmiyyei Baytariyesi” adlı ilk meslekı derneğin
    ve bunun yayın organı “Mecmuayı Fi~nıtn-i
    Baytarıyye” dergisinin adında görüldüğü gibi
    “baytar” sözcüğü kullanılmış; bu demekten
    sonra kurulan altı dernek ile 1930’da kurulan
    bugünkü “Veteriner Hekimler Demeği”nin
    adında da “baytar” sözcüğü yer almıştır (9,20).
    Derneğin Dergisinde 1938 yılından itibaren
    ‘Türk Veterinerler Birliği Dergisi”, 1948
    tarihinden sonra “Türk Veteriner Hekimleri
    Derneği Dergisi” adı kullanılmaya başlanmıştır
    (20).
    İbrahim Ekrem (24) “Çar veya Sığır
    Vebası” başlığını taşıyan ve 1930 yılında
    basılmış olan kitabında kendi adının altına
    “doktor veteriner” unvanını yazmıştır. Süreyya
    Aygün’ün (4), 1934 tarihli “Türkiye’de
    (Antraks) Dalak Yanığı ve Savaşı ve Türk
    Universal Antraks rF VA.) Aşısı Üzerine
    Bilgiler” adlı eserinde “Dr.Med. Vet.” unvanı
    saptanmıştır. Yazar (5), 1936 ‘da ise mesleğin
    VETERİNLR HEKiM TERİ:vıi ÜZERİNE TARİHSEL BİR ARAŞTIRMA 101
    uygulayıcıları için “baytar hekimi” terimini
    kullanmıştır.
    M Şemsi Kural’ın 1937 tarihili
    “Kmnparativ Anatomi Terimleri” adlı kitabının
    (27) ı. Önsözünde Richter ” … anatomi,
    Embryologi ve Histologi gibi iki esaslı şubesile,
    Veteriner hekimliği ilminin … gelecek on yıllar
    bu dönümün Türk Veteriner Hekimliğinin
    inkişafındaki ehemmiyetini … ” ve Kitabın II.
    Önsözünde Kural “… Yalnız .şu farkla ki
    (nomina anatomica)da yalnız insan
    anatomisinin terimleri vardır, halbuki bu eser
    veterinerlerin comparativ anatomisini ,., insan
    ve veteriner hekimlerinin … ” ifadelerine yer
    vermişlerdir.
    Aygün (6), “Bulaşık ve Salgın
    HastalTkIar” adlı kitabının önsözünde mesleği
    adlandırırken “veteriner tabaheti” mesleğin
    uygulayıcılarından söz ederken de “veteriner
    /ahip” ya da “veteriner hekimi” terimlerini
    kullanmıştır.
    Baytar ve veteriner hekim terimlerine
    İlişkin tartışmaların Türkiye Büyük Millet
    Meclisi’nin gündemine ilk kez olarak “Yüksek
    Ziraat Enstitüsü Kanunu’na Müzeyyel 1/1052
    numaraIT Kanun Layihası ve Ziraat ve Bütçe
    Fncümenleri Mazbatalan” görüşülürken girdiği
    saptanmıştır (52). Yasa taslağında yer alan
    “veteriner” terimi yerine Sivas Milletvekili
    Reınzi Bey “hayvan hekimi” tabirinin
    konulmasını, Bolu milletvekili İsmail Hakkı
    Bey “veteriner tabirinin tayyznı (iptal etme)”,
    Çanakkale InilletvekiJi Ziya Gevher Bey
    “veterinerin baytar olmasını” teklif etmişler,
    teklifleri n oylanması sonucunda veteriner
    yerine baytarın ku lIal1llması kabul edilmiştir
    (52).
    Bekman (7) ve Mavroğlu (30), belge
    göstermeksizin, baytar yerine veteriner hekim
    teriminin ilk kez 1937 yılının Haziran ayında
    kullanıldığını bildirmişlerdir. Meclis Arşivinde
    yapılan incelemede, aynı yıl (1937) “Ziraat
    VekGleti Vazife Teşkilat Kanunu”na ilişkin
    olarak Bütçe Komisyonu tarafından hazırlanan
    “Mazbatada” (54) ve Türkiye Büyük Millet
    Meclisi ‘nde 28 Mayıs 1937 günü Ziraat
    Vekaleti Bütçesinin tartışıldığı oturumda (53)
    “baytar” teriminin kullanıldığı: beş gün sonra 4
    Haziran i937 Cuma günü Mecliste görüşülerek
    kabul edilen “Ziraat Vekaleti Vazife ve Teşkilat
    Kanunu” görüşmelerinde (54) ve bu Kanunda
    (35) “Veteriner İşleri lJmum Müdürlüğü”
    tanımının yapıldığı saptanmıştır.
    Hasan Reşit Tankut (46), veteriner hekim
    terimine ilişkin yazısında: terimin etimolojik
    açıklamalarının şüpheli olduğunu ileri sürerek;
    “… Kelimenin latincede geçirdiği evolüsyon
    şudur. Koşu veya yük hayvanlarına= veterinus,
    koşu veya yük hayvanlarına ait=veterinarius,
    koşu veya yük hayvanlarına ait
    ilim=veterinarius ars sonra ilim manasına gelen
    ars kelimesi düşerek sade “veterinarius”
    kalmıştır.” fikrini ileri sürmüştür. Yazar’a (46)
    göre; Langlet, kelimenin aslının Kell’lere ait
    olduğunu ve Kelt dilindeki şeklinin “Vee”
    olduğunu. Almanca “hayvan” anlamındaki
    “vieh” sözcüğünün bundan köken aldığını
    belirtmiştir.
    Pikarskiy’de (34) “bitteğh bütteğh” için
    “alamet ve emarelere göre gelecektekileri bilen,
    bir hadisenin vukuunu önceden hissedebilen”;
    hitteğh kisi’ için de “bu gibi kabiliyetlere haiz
    adam ve rüya tabir eden” açıklaması
    yapılmıştır. Tankut (46): Pikarski’ye dayanarak
    aşağıdaki bilgiyi vermiştir.
    “Türk lehçelerinden biri olan
    Yakutça’da: BüUeh kisi=sinir ve adalelerin
    (kesilmiş hayvan) hareketine bakıp düşünceyi
    ve tasavvuru anlayan kahin (tabip) demektir.
    Büt=işaret,kchanet, alamet; Bit=alamet,
    kehanet, falcılık; Bitteh=İstikbali bilmek
    istidadına malik olan insan. Bu kelime
    şumulünü artırarak Bütey şeklinde otlak ağıl ve
    otlak anlamını almıştır. Görülüyor ki kelimenin
    mcnşei Orta Asya ve Türk dilidir. Garp
    dillerinden Latinceye geçen şekli ile Yakutçada
    yaşayan şekli arasında ne morfoloji ne de
    semantik bakımdan esaslı bir fark yoktur:
    etimolojik analizleri şudur. Veterinarius’un aslı
    olan “vet eğ+ev i et”, “Bütteh kişi ,., nİn aslı
    olan”bıU~üğ’ üb ! üt” “b” ve “v” elemanları
    lehçeye göre yer değiştirirken bir mana farkı
    yapmazlar, hinaenaleyh, kelimeler daima ayni
    kıvmeti muhafaza etmişlerdir. Şu halde “ve(‘
    kelimesi “hüı” kelimesi gibi Türkçedir.”
    9 Mart 1954 tarihinde kabul edilen 6343
    Sayılı “Veteriner Hekimliği Meslekimn
    İcrasına, Veteriner Hekimleri Birl(ği ile
    Odalarınzn Teşekkiil Tarzına ve Göreceği İşlere
    Dair Kanun”un (36) birinci maddesinde “
    Yüksek Veteriner Okulları ile Veteriner
    Fakültelerinden veya n1Uadeleti Maarif
    102
    Vekaletince tasdik edilmiş Veteriner
    okullarından diploma almış olanlara (veteriner
    hekim) denir.” ifadesi yer almıştır.
    Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma
    Kurumu 24 Temmuz 1963 tarihinde yürürlüğe
    giren 278 Sayılı Kanun ile kurulmuş; i Mayıs
    1965 tarihinde de bünyesinde Veterinerlik ve
    Hayvancılık Araştırma Grubu adıyla bir grup
    oluşturulmuştur (48). Böylece bir resmı kurum
    tarafından ilk kez “veterinerlik” ifadesi
    kullanılmaya başlanmıştır.
    Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde
    başlatılan reorganızasyon çalışmalarİ
    çerçevesinde “veteriner hekim” teriminin
    yeniden değişikliğe uğradığı saptanmıştır (37)
    Bakanlar Kurulunun 85/9591 sayılı kararı (37)
    ile Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığımn
    merkez ve taşra teşkilatlarına ait kadrolar
    belirtilirken diplomalarda da yer alan “veteriner
    hekim” unvam yerine “veteriner” sözcüğü
    kullamlmıştır.
    Tarım Annan ve Köy İşleri Bakanlığına
    sunulan 9 Şubat i986 tarihli yazıda (I 3)
    veteriner kelimesinin. hekim sözcüğüyle
    birlikte kullamlması gereği tarihsel ve
    etimolojik açıklamalarla bildirilmiştir. Aynı
    metin (13) Tarım ve Köy İşleri Bakanının
    talimatı üzerine 23 Ekim i997 günü Bakanlığa
    iletiimiştir. Bu metin, Bakan’ın 26 Ekim 1997
    tarihli yazısına (3) gerekçe olarak eklenmiş ve
    Bakanın “.. 190 sayılı Kanun Hükmünde
    Kararname eki cetvellerde ‘Veteriner’ olan
    kadro unvanlarımn ‘Veteriner Hekim’ olarak
    değiştirilmesi zarureti ortaya çıkmış
    bulunmaktadır. Bu nedenle Bakanlığımızca
    yapılacak işleme esas olmak üzere ‘Veteriner’
    unvanlı kadroların ‘Veteriner Hekim’ olarak
    değiştirilmesi hususunda gereğini arz ederim”
    ifadeli yazısının Maliye Bakanlığı’na ve
    Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığına
    gönderildiği saptanmıştır.
    Tartışma ve Sonuç
    Veteriner hekim-veteriner hekimliği
    terimlerinin yerine eski uygarlıklarda farklı
    sözcüklerin kullamldığı; örneğin, Antik
    Yunanistan’da at hekimi için “lıippiatroi”
    (42,43), Bizansta “hipiater” (22), Roma’da
    “l1lulo-medicus” “medicus veterinarius”,
    “medicus junıenıarus” ve “equarius medicus”
    gibi isimlerin verildiği saptanmıştır (39). Gerek
    ATILLA ÖZG”GR
    bu örneklere, gerekse Vegetius’un “Artis
    veterinariae sive mulomedicina” adlı eserine
    (39) dayanarak “veteriner hekim” teriminİn
    Eski Romalılar zamanından beri kullanıldığı
    ileri sürülebilir.
    Drie..’lch (14) Eski Yunanca’daki
    “Hippiatros” sözcüğünün, Süryaniceye
    “Pyatra”, Arapçaya da “Biyatr” olarak geçtiğini
    ve sonra da “baytar” olarak kullanıldığını
    belirtmiştir. Gerçekten de İslam Uygarlığı
    çağının en eski ve özgün veteriner hekimliği
    eserlerinde “baytar” sözcüğünün yer aldığı ve
    bu eserlere de baytamamc adı verildiği
    saptanmıştır (12,17).
    En eski Türkçe sözlük olan Divan-üI
    Lügat-it Türk’ de (26) “haytar” ya da buna
    ilişkin bir açıklama saptanamamıştır. Bu durum
    dikkate alınarak. baytar sözcüğünün Türk
    diline, İslamiyet ile girdiği ve Türkçe bir
    sözcük olmadığı; Cumhuriyet’in kuruluşu ile
    başlatılan yenilenme hareketleri çerçevesinde
    yer alan dil çalışmalarında veteriner
    sözcüğünün üzerinde de hassasiyetle
    durulmasının bu nedenden kaynaklandığı ileri
    sürülebilir.
    Veteriner hekimliği ogretim üyeleri
    tarafından 1930’larda yayımlanan kitaplarda
    (4,5,6,27), “veteriner hekimliği ve veteriner
    Iıekimi” terimlerinin kullanılmış olması;
    Aygün ‘ün Bulaşık ve Salgın Hastalıklar adlı
    kitabının (6) önsözündeki ” … Derslerimizde
    Türkçesi kullamlmış ve bir bilgi deyimi yerine
    geçebilecek olan sözleri Türkçe olarak söyleriz.
    Türkçesi olmayan veya bir ıstılah yerini
    tutamıyan deyimlerin Arapçaları yerine
    arsıulusal ilim ve fen dili olarak kullamlan
    Latince ve Eski Yunanca Terimleri üstün
    tutmaktayız … ” şeklindeki ifadesi, dilin
    özleşmesinde ve uluslararası anlam kazanmış
    terim ve tanımlamaların izlenmesinde ve
    kullanılmasında veteriner hekimler tarafından
    gösterilen duyarlılığı yansıtan tarihi nitelikli
    belgeler olarak kabul edilebilir.
    Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma
    Kurumu’ na bağlı olarak kurulan “Veterinedik
    ve Hayvancılık Araştırma Grubu” (48) adındaki
    “veterinerlik” sözcüğü 1980’li yıllardan itibaren
    yapılagelen tartışmalar çerçevesinde ele
    alınabilir.
    VETERİ:–JER HEKİM TERiMi ÜZERİliE TARIHSEL BIR ARAŞTIR1i 103
    9. Oinçer,F.(1964): Türkiye’de Kurulan Veteriner
    Derneklerile Bııgüne Kadar Olan Gelişmeleri. Türk
    Veteriner Heimleri Derneği Dergisi, 34( 11-12)487-
    502.
    10. Oinçer,F.(1967): Türk Folklorunda Veteriner
    Hekimliği Üzerine Araştırmalar. (Doktora Tezi).
    Ankara Üniversitesi Veteriner ve Ziraat Fakülteleri
    Basımevi, Ankara.
    Veteriner
    Veteriner
    No:259.
    16. Erk,N. (1959): Tarih Boyuııca Veteriner Hekime
    Verileli Adlar. Türk Veteriner Hekimler Demeği
    Dergisi. 29(151)189-194.
    17. Erk,N.(1960): A Study of Veterinary Section of ıbn
    al-Awwam’s “Kitab al-Falaha”. M.S.U. Veterinarian.
    21(1)42-44.
    18. Erk,N. (1966): Veteriııer Tarihi. Ankara Üniversitesi
    Veteriner Fakültesi Yayınlan: 195, Ders Kitabı:97.
    Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara.
    19. Erk,N.,Dinçer,F.(1967): XVinci ya da XVlIlcl
    Yüzytla Ait Olduğu Sanılan Bir Baytarname
    İncelemesi. A.Ü.Vet.Fak.Derg.XIV (2) 117-139.
    20. Erk,N.,Uinçer,F.(1967): Türk Veteriner Hekimleri
    Derneği Dergisinin Yayın Hayatı ve 1930- ı944
    yılları İndeksi. Türk Veteriner Hekimleri Denıeği
    Yayınları No: 25.
    Erk, N., Oinçer, 1′.(1970): Türkiye’de
    Hekimlik Öğretimi ve Ankara Üniversitesi
    Fakilitesi Tarihi. A.Ü. Vet. Fak.Yay.
    A ÜI3asımevi, Ankara.
    22. Froehner,R. (1952): Kulıurıeschichte der
    Tierhei Ikımde.I. Band. Tierkraııkheit eli,Heilbest rebımg
    en. Tierarzte im Alteıtum Terra- Verlag, Konstan/..
    21.
    IL. Oinçer,F.(It)80): Veteriner Hekimlik ve Halk Sağliğı
    (Diinyada ve Türkiye’de). Gıda Bilimi vc Tcknolojisi
    Dergisi, 3 (1-2) 7 -19.
    12. Oinçer,F.(1982): Türk Folklorunda Veteriner
    Hekimliği Yazılı Kaynakları. ıı. Milletlerarası Türk
    Falklor Kongresi Bildirileri. Cilt IV, ı23-130
    Başbakanlık Basımevi, Ankara.
    13. Dinçer,F.(19!!6): TOK. Bakanlığma S/mulmak
    Vzere Aııkara Vniveı:~itesi Veteriner Fakültesi
    Dekaıılığ1l1a Verilen Metin. Ankara Üniversitesi
    Veteriner Fakültesi Veteriner Hekimliği Tarihive
    Deontoloji Anabilim Dalı Arşiv Belgesi.
    14. Orh.-sch,A. (1989): Geschichte der Tiel1nedizin, 5000
    ‘ıahre Tierheilkımde. Callwey. München.
    15. Ounlop,R.,WiIliams,O ..J. (1996): Veteriııary
    Medicine. Aıı II/ustraıed Histoıy. Mosby-Year Book
    Ine .. Missouri.
    23. Hiiseyin Hüsamettin (1329-1332): Amasva Tarihi.
    Cilt 11,.1′.//3. Necmi İstikla! Matbaası, İstanbuL
    24. İbrahim Ekrem (1930): Çor veya Sığır Vehasl.
    Resimli Ay Matbaası TLŞ., İstanbuL
    25. Karasszon,U. (19!!!!): A Concise History oj
    VeterilIGIY Medicine. (Translated by E.Farkas).
    Akademiai Kiado, Budapest.
    8. DeveIIioğlu,F. (1962): Baytar.Osmanlica Türkçe
    Ansiklopedik Luıat,t-:ı’ki ve Yeni Hmflerle 05.91.
    Doğuş Ltu.Şti.Matbaası, Ankara.
    Dinçer’ in (13) belirttiği gibi veteriner
    hekim terimi, yanm yüzyılı aşkın bir süreden
    beri ülkemizde kuııanılan, çeşitli yasalarda bu
    şekli ilc belirtilmiş olan; gerek gramatik,
    gerekse fonetik yapısı ilc dilimize yerleşmiş bir
    kavramın ifadesidir. Bu iki sözcük ancak bir
    arada kuııanıldığında meslekı bir anlam
    kazanır: ayn kullanılmaları kavram kargaşasına
    ve dil yozlaşmasına yol açar. Yasalarımızda ve
    hunlara ait uygulamalarda yer alan ve ifade
    hulan “veteriner hekim” teriminin “veteriner”
    sözcüğü ilc kısırlaştırılması yasal açıdan da
    mümkün değildir.
    Sonuç olarak denebilir ki; 1937 yılından
    beri resmen kullanılmaya başlanan; veteriner
    hekimliği mesleğinin uygulanmasına ilişkin 9
    Mart 1954 tarih ve 6343 Sayılı Kanun’da yasal
    tanımını bulmuş olan “veteriner hekim”
    teriminin tartışmasız olarak kullanılması
    gereklidir. Bu noktadan hareketle veteriner
    fakültelerinin adlarının da “Veteriner Hekimliği
    Fakültesi” olarak değiştirilmesi gündeme
    getirilmelidir. Böylece, hir yandan dilde
    hozulma ve kirlenmelerin önüne geçilirken,
    diğer yandan da yanlışlıklann giderilmesi
    sağlanmış olacaktır.
    1. Anonim (1949): “Baytar”. İslam Ansiklopedisi, Cilt
    2, s.4:’11. Milli Eğitim Basımevi, İstanbuL
    2. Anonim (1964): Şt>jik Ko/ayli Dosyası. (A.Ü.
    Veteriner Fakültesi Veteriner Hekimliği Tarihi ve
    Deonto!oji Anabilim Dalı, Biyografya ve
    Bibliyografya Arşivi).
    3 Anonim (1997): TC. Talım ve Köyişleri Bakanliğı
    Personel Genel Müdiirliij,,”‘ii 26./0./997 Tarih ve
    30563 Sayilı Yazısı.
    4. Aygün,S.T.(1934): Tilrkiye’de (Antmks) Da/ak
    Yaııığı ve Savaşı ve Türk Universal Antraks (T. U.A.)
    Aşısı Üzerinde Bilgiler. Köy Hoeası Matbaası,
    Ankara.
    6. Aygiin,S:r.(1937-193!!): Bulaşık ve Salgııı
    Hastaliklar Bilgisi. Sümer Ba~ımevi, Ankara.
    7. Bekman.M. (1940): Veteriner Tarihi. Ank<ıra Basım
    ve Ciltevi. Ankara.
    KAYNAKLAR
    5. Aygün,S.T.(1936): JIayvanlardan İnsanlara Geçen
    Bulaşık Hastalıklardan Mankala İlleti (RI/am) ve
    Savaş Yollan Köy iIoeası Basımevi, Ankara.
    104 ATILLA ÖZGUR
    28. Leclainche,E. (1936): HislOire de la Medecine
    Veıerinaire.Office du Livrc. Taulouse.
    26. Kaşgarlı Mahmut (1949): Divanii Lugaı-il-1i”‘rk
    TerCIlmesi ÇevirenTksim Atalay. Alaaddin Kıral
    Basımevi, Ankara.
    27. Kural,M.Ş. (1937): Komparaıiv Anatomi Terimleri.
    Cilıl. Ske/el Sysıetni. Recep Ulusağlu Basımevi,
    Ankara.
    29 Lucas,H.S.(1953): A Shol1 HisIOl)’ of Civilizaıimı.
    The Maple Press Company. New York.
    30. Manoğlu,N. (1990): Veteriner Tarihi Haklm/(Ia
    Noılor. Pendik Hayv.Hast.Mcrk. Araşt. Enst.Dergisi,
    21(1) 103-123.
    31. Mehmed Esat (1310=1894): !v!iral-ı Mekteh-i
    Harhiye. Şirket-i Mürettebiye Matbaası, İstanbuL.
    32. Özenç,A.R. (1936): Tarihi Bir Vesika. Türk
    Baytarlar Birliği Dergisi, 6(2)298-299.
    33 Pakalın,M.Z (1946): ‘Baylar’. (Jsmaııh
    Deyimleri ve Terimleri Sözliiğii Cili i ,;182.
    Eğitim Basımevi, İstanbuL.
    Tan1ı
    Milll
    41. Smithcors,J.F. (1956): BlCline’s HislOlY oL
    Veterinaı)’ Medicine to iRQQJournal of the American
    Veterinary Association.l28(4) i78- i84.
    42. Smithcors,J.I<. (1957): VeterinGl)' Medicine cıl/d
    Civilizaıion. The Centennial Rcvicw.I(3)286-302.
    43. Smithcors,J.F. (1958): EvolutiOlI of ıhe Veıerinar)’
    Art. Bailliere,Tindaıı and Cox. London.
    44. Subhi Edhem (1334=1918 ): Nevsal-i 8cl’,’lari. Agop
    Matasyon Mat., İstanbul,
    45. Şemseddin Sami (1317=1901): Bayıar.Kamııs-1
    7i’lrk; 5.331 İkdam Matbaası, Dcrsaadet, İstanbuL.
    46. Tankut,H.R. (1937): Veteriıwire Kelimesi Uzerine
    Kısa Bir Telkık Türk Baytarlar Birliği Dergisi, 7(3-
    4)211-212.
    47. Tosıın,M.,Yalvaç,K. (19119): Siimer.Babil. Asur
    Ka/lu/llan ve Ammf-Şaqııda FemlO/1/. (2.Baskı). Türk
    Tarih Kurumu Ba~ımevi, Ankara.
    4R. TÜBİTAK(1989): 25. Yılda Tıirkiye Bilimsel ve
    Teknik Araştı/ma Kun/mıı. Bizim Büro Basımevi,
    Ankara.
    49. Webster,A.M.(1957): Al’I.AI1isl. Velerinar’.
    Webster’s New intemaıiolUlI Dictionary ol’ English
    !,(/nguage. VoU-Il pp.155.157.2838. G.and C.
    Menian Company. Publishers Springfield. Mass.
    50 W.V.A.(1991): World Vcterinary Directory.lmprenta
    Faresa. Madrid.
    5 I. Zahıt Ceridesi (1928): 1/266 Nıımarali Kam1 ןI
    Layihası Cilt: r, 1. İnikat. Ankara TB.MM
    Matbaası, s.I-7
    52. Zabıt Ceridcsi (1934): Yi/ksek Ziraat Eıısıilüsil
    Kanunlı’l/a Afüzeyyel i/i 052 Nıımaralı Kanun
    Layihası Gönişmelel1. Devre IV, İctima3, 70. İnikat,
    Cilt 23, s.21 7-219, TB.MM Matbaa-‘LAnkara.
    53. Zahıt Ceridcsi (1937): Ziraat Vekaleıi Biitçesi
    Cİöl7işmeleri. DevreV, İctima 2, 67. inikad, Cİlt 18,
    s.364-380. T13.MM. Matbaası,inkara.
    54. Z”hıt Ceridesi (1937): Ziraaı Vekaleıi Va;:ile ve
    34 Pikarskiy,E.K.( J 945): Bilieğit. Yakl/t Dili Sözhi&TıJ.
    Ciltl.s.II2. Ebuzziya Matbaa.~ı, İstanbuL.
    35 Resmi Gazete (1937): Ziraat Veka]eti Vazife I’e
    Teşkilat Kanı/nu. Kanun No:3203, Gazete No:3620.
    36. Resmi Gazete (1954): Veteriner Hekimliği
    Meslekiııiıı İcrasıııa, Veteriner Hekimleri Birliği ile
    Odalannrıı Teşekkiil Tarzıııa ve Göreceği İşlere Dair
    Kanun. Kanun No:6343.Gazete No:8661.
    37. Resmi Gaı.cte (19115): Bakanlar KI/nılıı Kararı.
    Karar Sayısı: 85/959i. Karar Tarihi:I5 Haziraıı
    1985. Gazete No: i8788.
    38. Sarıata,A.R. (1937): Entiğimiziıı Taıınsal Bİr
    Adıdır. O Kökiinii (Hay Ülkenjden, Ekini de
    (Viıılaı)dwı Ah,.. Türk Baytari ar Birliği Dergisi, 7( 1-
    2)98-100.
    39. Smith,F.(1919): l1ıe F-‘arly HisıOl)’ of Veteriıwıy
    LileraWre cmd iıi’ British Del’e/opmellt. Vol 1.
    Bailliere. Tindaıı and Cox. London.p.20.
    40 SmithcOl’s,J.F. (1955): 77ıe Family Free of ıhe
    Veıerinarian. Veteıinary Medicine. Vol:L,No:l1 ,525-
    530.
    Teşkilan Hakkında Ka/1///1 Layihası
    Bütçe Enciimenleri A1azhatalal’l
    DevreV,İctiıııa 2, 71. İnibd, Ci lt
    T.B.M.M. Matbaasl,Aııkara.
    ve Liraaı ve
    Göriişmeleri.
    19. ,70-85

    #81319
    blankImraHor
    Üye

    evvet işte tam da bu aradığım şey teşekkürlerr…

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.