- Bu konu 1 yanıt içerir, 1 izleyen vardır ve en son 15 yıl 9 ay önce
dilara tarafından güncellenmiştir.
- YazarYazılar
- 14 Şubat 2009: 16:02 #20521
dilara
ÜyeDoğa bilimciler pek çok hayvan ve bitki türünün karşı karşıya olduğu tehlikeye karşı gen bankası oluşturulmasını istedi.
Anadolu’ya özgü pek çok bitki ve hayvan türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya…
Doğa bilimciler, tabiat varlığını gelecek kuşaklara aktarmak için yeni gen bankaları oluşturulmasını istiyor.
Bitki ve hayvan varlığı açısından dünyanın en zengin ülkelerinden olan Türkiye’de 10 bin bitki ve yaklaşık 100 bin hayvan türü bulunuyor.
Üstelik bu türlerin önemli bir bölümü dünyada sadece Anadolu’da yaşıyor. Ancak türlerinin bazıları çeşitli nedenlerle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Doğa bilimciler, tabiat varlığını gelecek kuşaklara aktarmak için yeni gen bankaları oluşturulmasını istiyor. Gen bankalarının önemini vurgulayan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Tezcan şunları söyledi:
“Gen bankaları ülkelerde son derece önemli. Hayvan ve bitki örtüsünü ele alan bu konuda araştırmalar yapan kuruluşların enstitülerin araştırma merkezlerinin kurulması önemli. Bir diğer noktada doğa tarihi müzeleri.Topluma genç kuşaklara halka bu bilgileri verebilmek için biyolojik zenginliklerin saklandığı korunduğu ve toplumla paylaşıldığı mekanların olması gerekiyor.”
Türkiye’de halen TÜBİTAK bünyesinde İstanbul’da oluşturulan bir gen bankası mevcut.
2 Mayıs 2009: 09:27 #77630dilara
ÜyeHayvanlar için gen bankası
[size=medium]100 bilim adamının işbirliğinde başlatılan “Nuh’un Gemisi” projesiyle Türkiye’de yok olan hayvanların gen bankasıyla kurtulması planlanıyor.. [/size]
Küresel ısınmanın neden olduğu çevre felaketleri nedeniyle dünya üzerinde bir çok canlı türü tehlike altında. Tükenen bitki ve hayvan türlerinin korunması için tek yol ise oluşturulan gen bankaları. TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi’nde yürütülen “Nuh’un Gemisi” projesi de Türkiye’de nesli tükenen hayvan ırklarını koruma altına almak için çalışmalar yapıyor. “Nuh’un Gemisi” projesi 10 üniversiteden, 100 bilim adamının işbirliği ile Mayıs 2006’da başlatılan bir proje. Türkiye’de nesli tükenmek üzere olan yerli büyük ve küçükbaş hayvanları koruma altına almak amacıyla oluşturulan “Nuh’un Gemisi”, 9 milyon TL.’yi bulan maliyeti ile Tarım Bakanlığı’nın da yürüttüğü en büyük proje olma özelliğini taşıyor. Nuh’un Gemisi Projesi başladığından bu yana Türkiye’nin bölgelerine ait ırklar yeni belirlendi. Bunlar arasında 13 koyun, 6 sığır, 5 keçi, 5 at ırkı bulunuyor. Projedenin işleyişi ise şöyle:
25 ERKEK, 25 DIŞI HÜCRE
Ekipler saf sürüleri bulmak için araziye çıkıyor. Her bir ırktan (Akkaraman, Morkaraman, Kıvırcık koyunu v.s.) 50 tane hayvan bulunuyor. 25 dişi, 25 erkek. Bunlar önce çiftliklere yerleşiyor. Sperm ve embriyoları dondurularak buradaki bankaya gönderiliyor. Bir soyun devamı için en az 50 adet hayvan bulunması gerekiyor. Çünkü üretim için 25 erkek, 25 dişi hücresinin olması gerekiyor. Bazı ırklarda hiç sorunla karşılaşılmadığı halde, bazılarından hiç bulunamıyor. Çoğu ırk kaybolmaya başlamış. Örneğin, Nordus keçisi, Dağlıç, ya da Hemşin gibi ırklar artık Türkiye’de bulunmuyor. Çine çapari sadece 3 yetiştiricide var. At cinslerindeki bilgi çiftlik hayvanlarına göre daha az. Eldeki veriler 10 sene öncesine dayanıyor. Bazı kaynaklarda ‘Çamardı Kulası’ adlı ırkın Niğde bölgesinde olduğu yazıyor. Alageyik neslinde de durum aynı. Türkiye’de sadece 50 tane Alageyik olmasına rağmen koruma altına alınmadıkları biliniyor. Şu an gen bankasında bir tane Alageyik hücresi var. O da Antalya’da yaşayan bir Alageyikten ölmeden önce alınan bir doku.
- YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.