9 yazı görüntüleniyor - 1 ile 9 arası (toplam 9)
  • Yazar
    Yazılar
  • #21901
    blankFeeLinG
    Üye

    İki kalp arasında en kısa yol:
    Birbirine uzanmış ve zaman zaman
    Ancak parmak uçlarıyla değebilen
    İki kol.
    Merdivenlerin oraya koşuyorum,
    Beklemek gövde kazanması zamanın;
    Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
    Bir şeyin provası yapılıyor sanki.

    Kuşlar toplanmış göçüyorlar
    Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

    Cemal Süreya

    #77344
    blankFeeLinG
    Üye

    AŞK….
    Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
    Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
    Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
    Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
    Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
    Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
    Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
    Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
    Sanki hiç olmamıştı

    Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
    Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar
    Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
    Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
    Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken
    Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
    Çünkü iki kişiydik

    Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
    Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
    Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
    İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
    Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
    Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
    Sonrası iyilik güzellik.

    #77345
    blankFeeLinG
    Üye

    Bir gün seni bırakırım ya
    tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu
    Evet, gün geliyor, bıkıyorum senden,
    ama İstanbul’dan bıkmak gibi bir şey olur bu.

    #77346
    blankFeeLinG
    Üye

    SEVGİLİM BEN ŞİMDİ
    Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim
    Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara
    Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden
    Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz
    “Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz”.
    Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere
    O gülün yüzü gülmüyor sensiz
    O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı
    Hepten hüzünlü bu günlerde
    Gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye
    Masada tabaklar neşesiz
    Koridor ıssız
    Banyoda havlular yalnız
    Mutfak dersen – derbeder ve pis
    Çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş
    Vantilatör soluksuz
    Halılar tozlu
    Giysilerim gardropda ve şurda burda
    Memo’nun oyuncak sepeti uykularda
    Mavi gece lambası hevessiz
    Kapı diyor ki açın beni kapayın beni
    Perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi
    Radyo desen sessiz
    Tabure sandalyalardan çekiniyor
    Küçük oda karanlık ve ıssız
    Her şey seni bekliyor her şey gelmeni
    İçeri girmeni
    Senin elinin değmesini
    Gözünün dokunmasını
    Ve her şey tekrarlıyor
    Seni nice sevdiğimi

    #77347
    blankFeeLinG
    Üye

    SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?

    Sizin hiç babanız öldü mü?
    Benim bir kere öldü kör oldum
    Yıkadılar aldılar götürdüler
    Babamdan ummazdım bunu kör oldum
    Siz hiç hamama gittiniz mi?
    Ben gittim lambanın biri söndü
    Gözümün biri söndü kör oldum
    Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
    Söylelemesine maviydi kör oldum
    Taşlara gelince hamam taşlarına
    Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
    Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
    Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
    Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
    Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?

    #77348
    blankFeeLinG
    Üye

    ŞARAP

    Saat onikiden sonra,
    Bütün içkiler
    Şaraptır

    #77569
    blankFeeLinG
    Üye

    Biyografi

    Asıl adı Cemalettin Seber’dir. 1931 yılında Erzincan’da doğdu, 9 Ocak 1990 tarihinde İstanbul’da öldü.

    Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü’nü bitirdi. Maliye Bakanlığı’nda müfettişlik, darphane müdürü, Kültür Bakanlığı’nda yayın kurulu danışma üyeliği, Orta Doğu İktisat Bankası yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. Yayınevlerinde danışmanlık, ansiklopedilerde redaktörlük, çevirmenlik yaptı. Papirüs dergisini üç kez çeşitli aralıklarla çıkardı. Pazar Postası, Yeditepe, Oluşum, Türkiye Yazıları, Politika, Yeni Ulus, Aydınlık, Saçak, Yazko Somut, 2000’e Doğru gibi yayın organlarında şiir ve yazılarını yayımladı.

    İlk şiiri 8 Ocak 1958’de Mülkiye dergisinde çıktı. Şiirlerindeki şekil, muhteva ve anlatım özellikleri ile İkinci Yeni şiirine katıldı. Bu akımın önde gelen şairlerinden biri oldu. Geleneğe karşı olmasına karşın geleneği şiirinde en güzel kullanan şairlerden birisiydi. Kendine özgü söyleyiş biçimi ve şaşırtıcı buluşlarıyla, zengin birikimi ile, duyarlı, çarpıcı, yoğun, diri imgeleriyle İkinci Yeni şiirinin en başarılı örneklerini vermiştir. Şahsiyetli bir şiir dili vardır. Canlı halk dilini kullanması, onu okuyucuya yaklaştırır. Üslubundaki mizah ve istihza, ona ayrı bir özellik kazandırmaktadır

    #77570
    blankFeeLinG
    Üye

    YAPITLARI

    Üvercinka (1958)
    Göçebe (1965)
    Beni Öp Sonra Doğur Beni (1973)
    Sevda Sözleri (1984, Uçurumda Açan ile birlikte toplu şiirleri)
    Güz Bitiği (1988)
    Sıcak Nal (1988)
    Sevda Sözleri (1990, 1995, tüm şiirleri, ölümünden sonra)

    ÖDÜLLERİ

    1959 Yeditepe Şiir Armağanı
    1966 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü
    1988 Behçet Necatigil Şiir Ödülü

    ŞİİRLERİ

    1994 Eliyle, Samanyolu’na
    Adam
    Afrika
    Aşk
    Balzamin
    Beni Öp Sonra Doğur Beni
    Bu Bizimki
    Cıgarayı Attım Denize
    Düello
    Düşüncesi Değil Kendisi
    Edip Cansever
    Fotoğraf
    Gece Bitkilerinden
    Göçebe
    Gül
    Ğ Vitamini.
    Güzelleme
    Hükümet
    İntihar
    Kahvaltı
    Mezartaşı Çiçekleri
    Nehirler Boyunca Kadınlar Gördüm
    Ölüm
    Önceleyin
    Park
    San
    Sayım
    Söz Yitimi
    Şiir
    Şu da Var
    Tabanca
    Tek Yasak
    Turgut Uyar
    Üstü Kalsın
    Üvercinka
    Yabancı Dil
    Yazmam Daha Aşk Şiiri

    ŞİİR ÇEVİRİLERİ

    Ayağı Karıncalı – Federico Garcia LORCA
    Barışın Tadı – Eugène GUILLEVIC
    Dada Şarkısı – Tristan TZARA
    Karanlık Sunu – Maurice MAETERLINCK
    Mirabeau Köprüsü – Guillaume APOLLINAIRE
    Mutlu Aşk Yok Ki Dünyada – Louis ARAGON
    Şiir – Paul ELUARD
    Yürek Ki Paramparça – Pierre REVERDY

    #77571
    blankFeeLinG
    Üye

    ÜSTÜ KALSIN

    Ölüyorum tanrım
    Bu da oldu işte.

    Her ölüm erken ölümdür
    Biliyorum tanrım.

    Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
    Fena değildir…

    Üstü kalsın…

9 yazı görüntüleniyor - 1 ile 9 arası (toplam 9)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.