- Bu konu 39 yanıt içerir, 5 izleyen vardır ve en son 15 yıl 6 ay önce Murat KUTAY tarafından güncellenmiştir.
- YazarYazılar
- 7 Şubat 2007: 05:13 #7623Mehmet AKINÜye
Köpeklerimizin ve kedilerimizin sağlığı için koruyucu uygulamalar yapmalıyız. 1 yaşından küçük ve 8 yaşın üstündeki köpekler ve kediler viral hastalıklara karşı savunmasızdırlar. Bu nedenle aşı programlarının dikkatli olarak takip edilmesi gerekir.
Viral hastalıkların özel bir tedavisi bulunmadığından bu hastalıklara yakalandıktan sonra ölüm oranı çok yüksektir.
Aşılama programına başlamadan önce yavru kedi ve köpeklerin plasenta yoluyla ve emzirme döneminde aldığı iç parazitlerden arındırılmaları gerekmektedir. Bunun için öncelikle ağız yoluyla ya da enjeksiyonla anti paraziter ilaç uygulamaları yapılır. Bunun yanında aşı yapılacak hayvanın sağlıklı olması gerekmektedir.
Köpeklerde gençlik hastalığı (distemper), kanlı ishal (parvoviral enterit), hepatitis ve leptospirosis hastalıklarına karşı karma aşı 45 günlük iken yapılmalıdır. Daha sonra 2-3 hafta arayla aşı takvimi aşağıdaki gibi uygulanmalıdır;
2. Karma aşı,
Parainfluenza+Bordetella (Kennel Cough- Barınak öksürüğü),
Corona virus
Kuduz.Ergin bir köpekte ise senede bir defa olmak üzere Karma aşı, (3 yaşına kadar) Kennel Cough, corona ve kuduz aşıları tekrarlanmalıdır.
Kedilerde ise aşılama aşağıdaki gibidir;
7-9. hafta Karma Aşısı (3’lü ya da 4’lü )
12. hafta Karma (2.aşı)
13. hafta Lösemi (FeLV)
16. hafta Lösemi (2.aşı)
18. hafta Kuduz AşısıBu aşılar her yıl tekrarlanmalıdır.
Aşı, hayvanın vücut ısısının yükselmesine, ateşinin çıkmasına neden olur. Bu normaldir. Kesinlikle ateş düşürücü ya da aspirin vermeyin.! Hayvanınız yemeden içmeden kesilirse derhal veterinerine başvurunuz.
Paraziter Hastalıklar
Köpeklerde ve kedilerde tenya ve askaridlere karşı ilaçlama programlarına uyulmalıdır. Başka hayvanlarla temasta bulunan, gözetimimiz dışında dışarıya çıkıp dolaşan, çiğ ve kontrolsüz yiyecek veya içeceklerle temas olanağı bulunan, avlanan köpeklerde parazitlerin bulunması muhtemeldir. Hayvanlardan insanlara geçebilen bu parazitlerden özellikle Ekinokoklar (tenyalar) bizim sağlımız açısından çok önemilidir. Tyler arkadaşımızın bahsettiği kistlerde bu parazitlerin yumurtalarıdır.
Kedi ve köpeklerin tüylerinin yol açtığı sanılan bu hastalık aslında tamamen tüylerle beraber parazit yumurtalarının alınmasıyla oluşur. Eğer köpeğiniz ya da kediniz 3 ayda bir bu parazitlere karşı ilaç alıyorsa böyle bir hastalık riski yoktur. Düzenli olarak parazit ilacı alan bir köpeğin ya da kedinin tüylerini yutmanın yaratacağı tehlike insan saçını yutmak ile oluşacak tehlikeden farksızdır.
4 Eylül 2008: 18:58 #52108rashadÜyeMerhaba doktor!!! ben yurt dışından yazıyorum, ismim rashad
benim 3 aylık bir köpegim var, muhtemelen bir ayligindan sonra hiç aşı yapılmamış. bulundugum ortamda veteriner hekimler iyi çalışamıyor (özür dilerim)
mümkünse şu andan itibaren hangi ilaçları yaptıracagimi söylermisiniz?4 Eylül 2008: 19:27 #52110Murat KUTAYÜyeÖNCELİKLE PARAZİT İÇİN İĞNESİNİ YAPTIRIN…
BUNDAN 20 GÜN SONRA:
KARMA AŞI VE KUDUZ AŞISINI BERABER YAPTIRABİLİRSİNİZ…
ŞİMDİLİK ACİL OLANLAR BUNLAR… DİĞERLERİ 2.DERECEDE ÖNEMLİ…
4 Eylül 2008: 19:40 #52112rashadÜyeMurat bey size çok teşekkür ederim!!!
beni kendinize arkadaş sayın lütfen…
Azerbeycana gelirsiniz sizi agırlamaktan kurur duyarım!!!4 Eylül 2008: 19:58 #52116Murat KUTAYÜyeBİZ TEŞEKKÜR EDERİZ…YARDIM EDEBİLDİYSEK NE MUTLU..
BİR SORUNUNUZ OLURSA BİZ BURLARDAYIZ..
SAYGILAR…
4 Eylül 2008: 21:32 #52122Abi Azerbaycan’a gidersen seni misafir edecek bir arkadaş bulmuşsun helal olsun…
9 Eylül 2008: 16:20 #52479rashadÜyeMerhaba doktor bey nasılsınız?
9 Eylül 2008: 16:31 #52481Murat KUTAYÜyeTEŞEKKÜRLER…HOŞ GELDİNİZ TEKRAR..SİZ NASILSINIZ…
13 Eylül 2008: 17:57 #52858rashadÜyecok sagolun efendim ben de iyiyim!
efendim burada Yener Dogan isimli bir arkadash var her halde sizin arkadashlardandir… size yazdiklarini ben de okuya biliyorum. sanirim bir espri yapmish ama bunu banami ya size mi yazdigindan emin olamiyinca yanit veremedim. eyer bu hosh sohbeti banaysa yanitlamadigim icin uzur dilermdiilim… ))) soyledim ya emin olmadigim icin)))13 Eylül 2008: 17:59 #52859Murat KUTAYÜyeSİZE DEĞİL..GENEL
13 Eylül 2008: 18:09 #52860rashadÜyeha! tamamdir efendim.
27 Ekim 2008: 17:00 #57446rashadÜyemerhaba Murat bey[hr]
Doktor, atların kaç yaşında olduklarını dişlerile anlamak mümkün. sorunum o ki, dişlerin hangi şekilde oldugunu bilemiyorum… acaba sizde bununla ilgili bildiyiniz ,üzerinde dişlerin de şekili bulunan bir site ismi varmı?
saygilarımla!27 Ekim 2008: 18:03 #57468rashadÜyeMurat bey, hatırınızdaysa köpegimin aşısı ile bagli sizinle konuşmuştuk… ben ona taun hastaligina karşı “Mutikan” adlı aşı yaptirmışımdır… acaba aşının ismini biliyormusunz? sakıncası olurmu?
bana Rusiyadan gönderdiler27 Ekim 2008: 19:51 #57478Murat KUTAYÜyeVeba(taun), özellikle küçük hayvanlar ve pireler tarafından taşınan zoonotik bir hastalıktır. Etken, insanlar için de patojen olan Yersinia pestis’tir ve insanlar ile hayvanlar arasında; infekte pirelerin ısırması, direkt temas, solunum yolu ve nadiren de infekte materyallerin yenmesiyle taşınır. Veba insanlarda; tedavi edilmezse %30-60 oranında ölüme yol açan şiddetli bir hastalığa neden olabilir.
Hastalık genellikle 3-7 günlük inkübasyon periyodundan sonra grip benzeri semptomlar ile başlar. Hastalarda tipik olarak ateş, baş ağısı, kırgınlık, bulantı ve kusma görülür. Klinik olarak veba, bulaşma yoluna bağlı olarak bubonik, septisemik, pnömonik olmak üzere üç farklı formda görülür.
Bubonik Form:
İnfekte pirelerin ısırması sonucu ortaya çıkan en yaygın formdur. Veba basilleri, ısırma bölgesinden deriye girerek lenf sistemi yolu ile en yakın lenf nodülüne ulaşır ve burada üreyerek inflamasyona neden olur. Çok şişmiş ve ağrılı lenf nodülüne “bubo” denir ve infeksiyonun ileri aşamasında açık iltihabi hale gelir.
Septisemik Form:
İnfeksiyon, bubo oluşmaksızın direkt kan yolu ile bulaşmış ise septisemik form olarak adlandırılır. Çoğunlukla bubonik vebanın ilerlemiş safhasında Y. pestis kanda bulunur. Septisemik veba infekte pirelerin ısırması veya infekte materyalin bütünlüğü bozulmuş deri yolu ile alınması ile olabilir.
Pnömonik Form:
Vebanın pnömonik formu az görülmekle birlikte en virulan olan formdur. Tipik olarak bubonik formun ileri safhasında sekonder yayılım sonucu gelişir. Primer pnömonik veba damlacık infeksiyonu şeklinde taşınabilir. Tedavi edilmeyen pnömonik vebada ölüm oranı çok yüksektir.
Veba, Afrika, Rusya, Amerika ve Asya kıtasında birçok ülkede endemiktir. 2003 yılında 9 ülkeden 2118 vaka ve 182 ölüm bildirilmiş olup vakaların %98.7’si ölümlerin ise %98.9’ü Afrika’dadır.
Tedavi:
Hızlı tanı ve tedavi, komplikasyonlar ile ölüm oranlarının azaltılması için esastır. Eğer tanı zamanında konmuş ise etkili tedavi yöntemleri ile tüm veba hastaları tedavi edilebilir. Etkili tedavi antibiyotik kullanımı ve destekleyici tedavi ile mümkündür.
Koruma:
Zoonotik vebanın aktif olduğu bölgelerde halk bilgilendirilmeli, endemik bölgelerde pire ısırmalarına karşı önlem alınmalı ve hayvan karkasları ile temas ederken dikkatli olunmalıdır. İnfekte dokularla direkt temastan ve pnömonik vebalı hastalarla yakın ilişkiden sakınılmalıdır.
Vakaların bulunduğu bölgelerde infeksiyon kaynağı tanımlanmalıdır. Genellikle bu bölgelerde çok sayıda küçük hayvan ölüsü kümeleri dikkati çekmektedir. Uygun sanitasyon ve kontrol önlemlerinin uygulanması infeksiyon kaynağına maruziyeti engelleyecektir.
Aktif veba bölgelerinde çalışan sağlık çalışanlarına veba taşıyıcılığı, hastalığın klinik özellikleri ve vaka tanımı hakkında bilgi verilmelidir.
Doğrulanan hastalar uygun antibiyotik tedavisine alınmalıdır.
Pnömonik vebalı hastalar izole edilmelidir.
Laboratuvar doğrulması için örnek temin edilmelidir.Laboratuvar Çalışması:
Veba hastalığının tanısı ve doğrulanması için laboratuvar çalışması gereklidir. Hastadan alınan kültür örneğinde Y.pestis’in izolasyon ve identifikasyonu en güvenilir yöntemdir. Bu amaçla hastalığın yerleşim yerine göre bubo aspiratı, balgam veya kan uygun örneklerdir. İnfeksiyonun erken ve ileri aşamalarında alınan serum örnekleri hastalığın doğrulanması için kullanılabilir. Sahada hızlı tarama yapmak amacı ile Y.pestis antijeni ile hazırlanmış dipstik testleri geliştirilmiştir.
Aşılama:
Geçmişte veba aşıları yaygın kullanılmış olmakla birlikte etkili bir koruma sağlanamamıştır. Salgın durumunda koruma amaçlı acil aşı uygulaması önerilmemektedir. Aşı yalnızca yüksek risk grupları için profilaktik amaçla önerilmektedir.
Sürveyans ve kontrol:
Vebanın enzootik siklusuna giren hayvan ve pire türlerinin araştırılması ve hastalığın muhtemel yayılımının önlenmesi için program oluşturulmalıdır. Zoonotik kaynak için aktif uzun süreli surveyans aktiviteleri ve epizodik salgınlarda maruziyeti azaltmak için hızlı cevap insan vebasının azaltılmasında başarılı olmaktadır.
Türkiye bu nedenlerle fazla risk taşımadığından taun a karşı aşılamalar çok zorda kalmadıkça yapılmamaktadır…Ama aşının zararı olmaz..İnsanlarda tehlikeli olabilecek taun için hayvanınızı aşılamanız hayvanınız ve aile sağlığınız için faydalı olmuştur..
geçmiş olsun…
27 Ekim 2008: 22:12 #57491rashadÜyemerhaba Murat bey
Doktor, atların kaç yaşında olduklarını dişlerile anlamak mümkün. sorunum o ki, dişlerin hangi şekilde oldugunu bilemiyorum… acaba sizde bununla ilgili bildiyiniz ,üzerinde dişlerin de şekili bulunan bir site ismi varmı?
saygilarımla! - YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.