[Bayan Bidi]

Biliyor musunuz Bu konuyu sizler ile paylaşmadan önce şunu düşündüm; hani hep aşk, aşk ve aşk deriz, yaşantımızda aşka çok büyük önem veririz. Aşk bizim tüm dünyamızdır hani.. Bir çoğumuz bu şekilde düşünürüz ve aşkı kaybedince büyük hayal kırıklığı yaşarız. Şimdi size sormak istiyorum ..
Sizce aşk’ımı yaşamak güzel yoksa sevgiyi mi? Bir çoğumuz bu ikilinin arasında fark olmadığını düşünüyoruz, oysa ikisi de birbirinden ayrı tutumlardır. Bu ikili, yaşamımızda bizi mutluluğa götüren bağlar olsa da, aşkın ve sevginin insana verdiği ayrı hazlar olduğunu unutmamak gerekir.
Aşk geçici bir duygudur, sevgi ise kalıcı ve ölümsüz. Öncelikle bunu benimsememiz gerekir, kendini sürekli aşkı yaşayacağına şartlandıran bir insan, belli bir zaman sonra aşkının bitmesiyle birlikte yaşamdan soğumaya başlar. Aşkı yeniden tatmak için tüm varlığıyla uğraşsa da sonucunda aynı kişi ile bir neticeye varamaz ve kendini yıpratmış olur.
Aşk bitiyorsa bu ardından sevginin ortaya çıkmasının bir belirtisidir. Evet, evet yanlış okumadınız. Sevdiğimiz insan ile aşkı yaşarken sevgiyi de yaşadığımızı sanırız çoğumuz. Oysa aşkın bittiği yerde sevgi ortaya çıkar. Flört, nişanlılık döneminde yaşadığımız aşk heyecan vericidir hani, hani evliliğin ilk aylarında cicim ayları yaşarız, gözümüz sevdiğimizden başkasını görmez o zamanlar.. Ama bir müddet sonra o nişanlılık, evliliğin başlarındaki heyecan biter. İşte bu heyecan neden biter biliyor musunuz? Çünkü bir takım sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır, biz âşık olduğumuz ama tanıyamadığımız insanı, yavaş, yavaş tanımaya başlamışız demektir.
Sonra aşk yerini sevgiye bırakır. Biz ise bundan memnun kalmaz ve aşkı geri kazanmak isteriz. Karşımızda SEVGİ “beni yaşa” diye haykırırken biz onu duyumsamayız bile, çünkü bizim aklımız hala aşkta kalmıştır.
Evet, biz aşkımızı yaşayalım doya, doya yaşayalım, ama onu bir ömür sürdüreceğiz diye kendimizi de şartlandırmayalım. Aşk bir gün bittiği zaman karşımızda güçlü bir sevgi bağının olacağını hiçbir zaman unutmayalım, unutmayalım ki bize sevgisini verecek insana bu bağ ile sımsıkı sarılalım. Ne dersiniz sizce birlikteliğimizde daha mutlu olmaz mıyız?
Kendini salt aşk bitti diye sevdiği tarafından artık sevilmeyeceği düşüncesine kaptıran çok insan tanıdım. Yaşamımda heyecan kalmadı diye feryat ediyorlardı, hangi insan istemez ki yaşamı heyecanlı ve rengârenk sürsün? Bu bizim hakkımız , bize verilen yaşam hakkını en güzel şekilde değerlendirerek sürdüreceğiz. Ama bunu yapmak için de SEVGİ yi tam anlamı ile benimseyip, onu ölümsüz görüp, büyük bir azim ile yaşatacağız. Biz önce sevgiye inanalım ki sevgi de bizim bölünmez, ayrılmaz, bir parçamız olsun.
Biz yüreğimizle, fedakârlık beklemeden, fedakârlık vererek sevgimizi yaşarsak o zaten bize karşılığını verecektir. İlişkilerimizde fedakârlığın önemi çok büyüktür. Her insan kendince ilişkisinde fedakâr davrandığını düşünür. Çok insan vardır karşılık alamadığı sevgiden intihar eğiliminde bulunan, intihar edeceği zaman fedakârlık ettiğini düşünür, oysa sıkıntılarından kurtulmak için bu seçimi yeğlediğinin farkında değildir.

Bu tür insanlar benmerkezci davranış sergilerler. İntihar eğilimi fedakârlığından değil sorunlarından kurtulmak için gerçekleşmiş olur. Fedakârlık çok ayrı bir kavramdır. İnsanın, kendi çıkarlarına ters düşeceğini bile, bile sevdiği kişi için farklı bir tutumda bulunması, ilişkisinde gerçek fedakârlığın yaşanmasını gösterir..

Bazı fedakarlık düşmanı çiftler vardır..”biz ilişkimizde fedakarlık istemiyoruz, biz sadece aşk istiyoruz” beklentisi taşıyan o kadar çook insan var ki. Ben bu çiftlere ne diyorum biliyor musunuz?

Tanrı size akıl vermiş düşünün diye, size kalp vermiş sevin sevilin diye, ama siz ne düşünmeye yanaşmışınız nede sevmeye.
Sevgi var ya sevgi hani o göremeyip de hissettiğimiz… evet, evet kalbimizin içinde derinliklerinde yatıyor hani..ben diyorum ki şimdi sizlere, hadi çıkarın onu kalbinizin derinliklerden, karanlılardan aydınlığa çıkarın sevginizi şimdi hiç beklemeden…

“YOLUNUZ SEVGİ YOLU VE DAİMA AÇIK OLSUN”

[Yazar]

Yazılar