1. Anasayfa
  2. Genel
  3. Muhabbet & Eğlence
  4. Aşkları da ayakkabılar kadar "itinayla" seçmezseniz
3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Yazar
    Yazılar
  • #18765

    Bedenin yükünü ayaklar taşır, ruhun yükünü yürekler…bütün ağırlığınızı ve yorgunluğunuzu kaldıran ayaklarınız için rahatlığı ve şıklığı bir arada barındıran ayakkabıyı seçersiniz. İçinizin acılarını, sıkıntılarını, kırgınlıklarını ve hayallerini yüklenen yüreğiniz için de huzur verici ve “güzel” bir aşk ararsınız. Zaten aşklar da ayakkabılar gibidir…

    Bazıları çamur yağmur, toz toprak kar buz gibi her türlü “kötü hava” koşullarına dayanıklıdır. Bazılar ise ummadığınız kadar kısa zamanda çabucak “yamulur” ilk yağmurlu havada “altı açılır”
    veya güzel havalarda bile “iki günde bozulup” gider.

    Aşkları da ayakkabılar kadar “itinayla” seçmezseniz, tıpkı ayağınızda olduğu gibi yüreğinizde NASIR oluşabilir. Dar gelen bir ayakkabıyı sadece tarzın beğendiğiniz için “zamanla açılır” diyen satıcıya inanarak alırsanız, zaman içinde ayak kemiklerinizde “de formasyon” başlar. Ruhunuzu daraltan bir aşk içinde yalnızca fiziksel beğeniye kapılıp “zamanla düzelir” diyenlere kanarsanız, yine zamanla içinizdeki olumlu duyguların “çarpıldığını” görebilirsiniz.

    Aşık olabileceğiniz insan türü, tıpkı ayakkabılar kadar değişik stillerde, farklı kalitelerde ve sayısız “renktedir”….
    Aşkı bir çeşit serüven olarak “spor” gibi yaşayanlar, aynen “spor ayakkabı” gibi dikkat çekici ve rahat kişileri bulurlar.

    Tersine aşkta tutucu ve istikrarlı olmayı benimseyenler “klasik ayakkabı” gibi muhafazakar çizgiler taşıyanlara tutulurlar. Dekolte ayakkabılar gibi sadece cinsellik ve eğlence zevkleriyle ateşlenen aşklar vardır. “Bez” ayakkabılar gibi kısa ömürlü “tatil aşkları” ise hemen herkesin kişisel tarihinde mevcuttur.

    “Marka” ayakkabı alır gibi, sevgilinin kariyerine ve maddi durumuna “tutulan” aşıklar görürsünüz. Katı plastikten “yağmur çizmesi” edinir gibi mantık süzgecinden geçirip “işe yarar” biçimde yasamak isteyenleri de bilirsiniz. Ayrıca ne tuhaf ki psikolojik testlerde “zaafı” olup evine sayısız çeşitte ayakkabılar yığan insanların ayni zamanda “değişik” türde aşklara da zaafı olduğu söylenir.

    Evet, aşk “ayakkabıdır”
    Aynen ayakkabınıza bakım yapmayıp “hor” kullandığınız zaman kolayca eskittiğiniz gibi, aşkınıza da dikkatli davranmayıp özen göstermediğiniz zaman kısa sürede “eskitirsiniz”.

    Ve nasıl ki “delik” bir ayakkabıyı tamir ettirdiğinizde yalnızca “bir miktar” ömrünü uzatmış olursanız; “delik” bir aşkı onarmaya kalkıştığınızda da “asla eskisi gibi olmayacaktır”!
    Varın aşkın ne olduğuna siz karar verin şimdi de…

    Can Yücel[hr]
    Bilmelisin ki…
    Duvarda asılı diplomalar insani insan yapmaya yetmez.

    Bilmelisin ki…
    Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.

    Bilmelisin ki…
    Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.

    Bilmelisin ki…
    Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da!

    Bilmelisin ki…
    Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, ne tür deneyimler yaşadığınızla var.

    Bilmelisin ki…
    Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz.
    Aile her zaman biyolojik değil.

    Bilmelisin ki…
    Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir.

    Bilmelisin ki…
    Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.

    Bilmelisin ki…
    Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.

    Bilmelisin ki…
    Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz

    Bilmelisin ki…
    İki kişi münakaşa ediyorsa, bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.

    Bilmelisin ki…
    Her problem kendi içinde bir firsat saklar. Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.

    Bilmelisin ki…
    Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.[hr]
    Ve nasıl ki “delik” bir ayakkabıyı tamir ettirdiğinizde yalnızca “bir miktar” ömrünü uzatmış olursanız; “delik” bir aşkı onarmaya kalkıştığınızda da “asla eskisi gibi olmayacaktır”!
    Varın aşkın ne olduğuna siz karar verin şimdi de…
    Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da!

    Aşktan nefret edıyom kım çıkardıysa soleyın onu öldurcem :)

    #53238

    AŞKI EN GÜZEL YUNUS EMRE ANLATIR KANAATİNDEYİM….

    GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ

    Ben yürürüm yana yana
    Aşk boyadı beni kana
    Ne deliyem ne divane
    Gel gör beni aşk neyledi

    Gah eserim yeller gibi
    Gah tozarım yollar gibi
    Gah akarım seller gibi
    Gel gör beni aşk neyledi

    Akar suların çağlarım
    Dertli ciğerim dağlarım
    Şeyhim anuban ağlarım
    Gel gör beni aşk neyledi

    Ya elim al kaldır beni
    Ya vaslına erdir beni
    Çok ağlattın güldür beni
    Gel gör beni aşk neyledi

    Ben yürürüm ilden ile
    Şeyh anarım dilden dile
    Gurbette halım kim bile
    Gel gör beni aşk neyledi

    Mecnun oluban yürürüm
    O yâri düşte görürüm
    Uyanıp melül olurum
    Gel gör beni aşk neyledi

    Miskin Yunus biçareyim
    Baştan ayağa yareyim
    Dost elinde avareyim
    Gel gör beni aşk neyledi

    #53246

    Teşekkürler

3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.