AVRUPA BİRLİĞİ KARŞISINDA TÜRKİYE HAYVANCILIĞI
Yrd. Doç. Dr. Savaş SARIÖZKAN
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ
HAYVANCILIK İŞLETME EKONOMİSİ ANABİLİM DALI
KAYSERİ, 2007
XX. Yüzyılın başlarında 25 yıl arayla (1914-1918 ve 1939-1945) yaşanan 2 Dünya savaşı, ülkelerin ekonomilerini çok derinden etkilemiştir.
Avrupa ülkeleri, hem bu durumdan kurtulmak, hem de olası yeni savaşlara önlem almak amacıyla beraber hareket etme gereği hissetmişlerdir.
O nedenle, başta Fransa ve Almanya olmak üzere, Belçika, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya, 1951 yılında savaş sanayiinde kullanılan kömür ve çelik rezervlerini bir havuzda toplayan Avrupa Kömür Çelik Topluluğu’nu kurmuştur.
Daha sonra bu 6 ülke arasında 25 Mart 1957 tarihinde Roma’da imzalanan bir anlaşma ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET, bugünkü adıyla Avrupa Birliği) kurulmuştur.
1973 yılında İngiltere, Danimarka ve İrlanda; 1981’de Yunanistan; 1986’da İspanya ve Portekiz; 1995’de Avusturya, İsveç ve Finlandiya AB’ye katılmıştır.
2004 yılında Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Litvanya, Letonya, Estonya, Slovenya, Malta ve Kıbrıs Rum Kesimi üye olmuş ve Birlik toplam 25 üyeye ulaşmıştır. Son olarak, Romanya ve Bulgaristan 2007’de üye olmuş ve Birlik 27 üyeye ulaşmıştır.
Türkiye ile de 3 Ekim 2005 tarihinde müzakerelere başlanmış, görüşmelerde az da olsa ilerleme sağlanmasına rağmen, bazı konuların görüşmesi (8 başlıkta) ertelenmiştir.
Türkiye, AB’ye ilk olarak 31 Temmuz 1959’da üye olmak üzere başvurmuştur. 1 Aralık 1964’te yürürlüğe giren Ankara Anlaşması ile ilişkiler başlamıştır.
Ancak aradan geçen sürede, bazen Türkiye, bazen de Birlik üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getiremediğinden, görüşmeler ara ara kesintilere uğramıştır (1980-1986 arası).
Ancak Türkiye, 1 Ocak 1996 tarihinde Birliğe tam üye olmadan Gümrük Birliği’ne giren tek ülke olmuştur.
Türkiye, 10 Aralık 1999 Helsinki Zirvesi’nde Birliğe “tam üye adayı” olarak kabul edilmiş ve Kopenhag Kriterlerinin yerine getirmesi istenmiş ve 3 Ekim 2005 tarihinde Türkiye ile resmen müzakerelere başlanmıştır.
Özellikle 1980 sonrası üye olan Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi ülkelere ve 2004 yılında üye olan ülkelere bakıldığında, Birliğin sadece sanayileşmiş ülkelerden oluşmadığı; kırsal ekonomik yapının ağırlıkta olduğu ülkelerin de tam üye olabileceği görülmektedir.
Tam üyeliğin kimilerine göre en erken 10, en geç 15-20 yıl içinde gerçekleşebileceği tahmin edilirken, görüşmelerin her an kesilebileceği de unutulmamalıdır.
Nitekim “Kopenhag Kriterleri”nin ardından istenen yeni tavizler ve getirilen ek yükümlülükler, AB’nin samimiyeti konusunda şüpheye düşülmesine neden olmaktadır
DAHA fazla bilgi için eklentiyi indiriniz
[attachment=872]
tarafından güncellenmiştir.
