1. Anasayfa
  2. Veterinarium
  3. Veteriner Sağlık Teknikerleri
  4. BESLENME VE YUMURTA KALİTESİ
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #17588

    BESLENME VE YUMURTA KALİTESİ
    KONU : Beslenmenin yumurta kalitesine etkileri.
    İLGİ
    : KANATLI BESLEME
    KELİMELER :
    • Kalsiyum
    • Esansiyel amino asitler
    • Xanthophyll
    • TMA oksidaz
    • Kolesterol
    KAYNAKÇA :
    Tercüme: Seyfi Ay – Halit Çınar, İnterkim. Poultry International’dan Dr. S.H.M. Esmail /
    Mısır.
    YAYININ KAPSAMI :
    Ürün tanıtımıdır
    Tercümedir
    Kişisel veya kurumsal değerlendirmedir
    Derlemedir
    ÖZET :
    Yumurta kabuğunun oluşumu yemin kalsiyum muhteviyatına ve kalsiyumun
    biyoyaralanımına bağlıdır.
    Son bulgular mangan ve çinko gibi minerallerin de yumurta kabuğu oluşumuna katkısı
    olduğunu göstermektedir.
    Kolza tohumu küspesi gibi, çeşitli antinütrisyonel elemanları içeren, bazı yem içerikleri;
    TMA aktivasyonunu inhibe ederek yumurtanın acılaşmasına neden olabilir.
    Yemin besin içeriği ile bu besinlerin üretilen yumurtadaki yoğunlukları arasında
    doğrusal bir ilişki vardır.
    Bazı lifli materyaller ve hipokolesterolemik etkili ilaçlarla yumurta sarısının kolesterol
    seviyesi düşürülebilmektedir.
    Ayda Bir Yayınlanır
    SONUÇ :
    Tüketici tercihleriyle de yakın ilişkisi olan; yumurta kabuğu, yumurta akı,
    yumurta sarısının rengi, yumurtada acılaşma ve yumurtanın besin içeriği gibi
    kalite unsurları yem içeriklerine müdahale edilerek iyileştirilebilir.
    Beslenmenin Yumurta Kalitesi Üzerine Etkileri
    Bu makalede amaçlanan beslenmenin yumurtanın bazı temel katile unsurları üzerine
    etkilerini gözden geçirmektir. Daha iyi bir yumurta kalitesi için öneriler de yapılmıştır
    Yumurta kalitesi; yumurta kabuğunu, akını, sarısını ve besin madde içeriğini tanımlayan
    özel bir kavramdır. Bu özelliklerle ilgili kalite tanımları ölçülebilir olmalıdır.
    Yumurta Kabuğu Kalitesi
    Yemin kalsiyum muhteviyatı yumurta kabuğu oluşumunu sınırlandıran temel etkendir. Bu
    etki, kalsiyum seviyesi %1’den %3’e yükseltildiğinde yumurta kabuğunun kalınlığını
    328um’dan 388um’a yükseltip buna bağlı kırık yumurta oranını %26.2’den %10.2’ye
    düşürerek, kendini göstermiştir.
    Uygulamada yumurtacı tavuklarda %3 kalsiyum seviyesi; üstüne çıkıldığında yem tüketimi
    ve yumurta verimi gibi diğer üretim parametreleri üzerinde olumsuz etkileri olabilecek, bu
    maddenin yemde bulunabilecek üst seviyesini temsil eder. Buna rağmen bazı durumlarda
    %5.7’ye kadar kalsiyum seviyeleriyle bütün parametrelerde olumlu cevaplar elde edilmiştir.
    Bu ; tavuk ırkları arası farklara, sıcaklık, hastalık, yemin protein ve enerji kaynakları ile daha
    çok beslemede mineral katkısı olarak kireç taşı, istiridye kabuğu yada diğer kaynaklardan
    hangisinin kullanıldığına bağlı olan, kalsiyumun biyoyararlanımına atfedilmiştir.
    Son bulgular kalsiyum haricindeki minerallerin (örn.mangan,çinko) yumurta kabuğu
    oluşumunda rolü olduğuna ve zayıf kabuk kalitesi ile ilgili bazı problemleri azalmaya
    yardımcı olduklarına işaret etmektedir. Kalsiyum seviyesi bütün koşullarda optimalde olmak
    şartıyla, çinko ve manganezin biyoaktif formlarının yumurtacı yemlerine uygun eklenişi ile
    A-kalite yumurtaların yüzdesi %3’ten 5’e çıkmış ve kalite dışı yumurta kaybı %12’den 10’a
    düşmüştür.
    Yumurta Akı Kalınlığı
    Yüksek enerjili arpa diyetlerinde sıklıkla, yumurtaların olduklarından daha az taze
    görünmelerine neden olan, daha düşük oranda kalın aklı yumurta üretimi sorunu
    yaşanmaktadır. Diyetin protein içeriği de kalın albuminin miktarını sınırlandıran önemli bir
    etkendir. Bir çalışmada protein seviyesi %13’ten 19’a yükseltildiğinde kalın yumurta akı %5
    artmıştır. Esansiyel amino asitlerin özellikle lysine, methionine ve sisteinin uygun
    dengelendiği yüksek kaliteli proteinlerle ilave ilerleme kaydedilebilir.
    Yumurta Sarısının Rengi
    Yumurta sarısının rengi öncelikle yemin xanthophyll içeriğinin etkisindedir. Alfalfa unu,
    mısır yada öğütülmüş ot gibi içerikler bu pigmentleri sağlayabilir. Yıl boyunca pigment
    sağlayan doğal kaynakların tutarsızlığından sakınmak ve yumurta sarısı rengini kontrol
    edebilmek için sentetik xanthophyller kullanılabilir. Yemin tonunda yaklaşık olarak 7-8 gr
    xanthophyll , çoğunlukla istenilen sarı rengini verecektir. 5gr seviyesinin altında bir
    xanthophyll , şimdilik tüketici tarafından kabul edilebileceğinden çok soluk yumurta sarısıyla
    sonuçlanabilir.
    Sarıda xanthophyllerin etkili çöküşünü azaltabilecek birkaç besleme ve yönetim etkeni
    bulunmaktadır. Oksitleme potansiyeli olan mineraller ve belirli yağ asitleri gibi yem
    içeriklerinin, pigmentasyonu azalttıkları görülmüştür ve vitamin-E veya anitoksidanlarla
    birlikte kullanılmalarının daha uygun olacağı düşünülmektedir. Çeşitli stres durumları için
    suyun ilaçlanması sırasında kullanılan gibi yüksek vitamin-A seviyelerinin de yumurta sarısı
    pigmentasyonunda geçici kayıplara yol açtığı görülmüştür.
    Kan Benekleri
    Kan benekleri oluşumunu etkilediği bilinen, beslenmeye bağlı ana etken vitamin-A dır.
    Yetersizliğinin yumurtalarda görülme insidensi yüksektir. Kan beneklenmesinin minimize
    edilmesi için gerekli vitamin-A miktarı, esasen maksimum yumurta üretimi için gerekli
    miktarın aynısıdır. Böylece normal vitamin-A seviyesinin üzerinin yumurtalardaki kan
    benekleri insidensini daha fazla azaltacağı sanılmamaktadır.
    Vitamin-K’nın marjinal bir yetersizliğinin; muhtemelen, ovulasyon sırasında salıverilen
    kan, kontrol sırasında kolayca görülebilecek pıhtılar oluşturmaktan ziyade, yumurtanın dışına
    doğru dağıtılmış olabileceği için, kan beneklenmesini düşürdüğü görülmüştür. Bazı vitamin-A
    antagonistlerinin kan beneklerini azalttıkları görülmüştür, oysa yumurtacı rasyonlarında ki
    yüksek alfalfa unu seviyesinin kan benekleri insidensini artırdığı bildirilmiştir.
    Yumurtada Acılaşma
    Dünyanın büyük bir bölümünde kolza tohumu küspesi, kanatlı beslemede yaygın olarak,
    daha pahalı olan balık unu ve soya fasulyesi yerine kullanılmaktadır. Kolza tohumu küspesi
    kullanımı; muhtemelen böyle bir üründeki nispeten bol miktarda sinapine, goitrin, ve
    tanenlere(%1 civarında) bağlı olarak, yumurtada balıksı acılaşma ile bağlanmıştır. Bu
    maddeler, trimethylamine’nin oksidasyonunu ve yumurtada tatsız ve kokusuz bir okside
    çevrilmesinde rol alan, TMA oksidaz enziminin aktivitesini inhibe ederler. Bunun sonucu
    olarak TMA’nın orijinal formunun 0.8um/gr seviyesini aşan miktarlarda birikimi oluşur ve bu
    da fark edilebilecek lekeler oluşturur.
    Kahverengi yumurta yumurtlayanların, kolza tohumu unu içeren yemlerle beslendiklerinde,
    lekeli yumurta üretme eğilimleri daha fazladır.
    Endüstrinin kolza tohumu küspesi gibi protein kaynaklarının faydalarından
    yararlanabilmesi için bu problemin çözülmesine yönelik yeni girişimler vardır. Bu girişimler
    arasında:
    – Daha fazla TMA sentezleyecek vücut kapasitesine sahip ticari tavuk sürüleri
    yetiştirilmesi ve böylece yemlerle sindirilen leke yapıcı ajanlardan, enzimin kolayca
    etkilenmemesinin sağlanması.
    – TMA oksidaz enzimini inhibe ederek yumurtada lekeye neden olan, sinapine, goitrin ve
    tanenleri daha az ihtiva eden kolza tohumu çeşitlerinin elenip yetiştirilmesi.
    – Leke yapan ajanların kimyasal muameleler ile uzaklaştırılması. En iyi sonuçlar kalsiyum
    hidroksit ile alınmış ve herhangi bir yan etkisi bildirilmemiştir. Alternatif olarak yeme
    10gr/kg delta-hexa-laktoz eklenmesi yumurtalarda lekeyi yok etmek için etkilidir.
    Bu yaklaşımların ekonomik fizibilitesi ticari ölçekte kullanım için araştırılmaya devam
    etmektedir.
    Yumurtaların Mineral ve Vitamin İçeriği
    Yem ile sağlanan bazı besinlerin miktarı ile bunların üretilen yumurtadaki yoğunlukları
    arasında doğrusal bir ilişki vardır. Örneğin iyot, demir ve bakırın yumurtacı tavuk diyetindeki
    yetersizlikleri çoğu kez minerallerin yumurtada düşük seviyelerde bulunmasıyla sonuçlanır.
    İyot içermeyen yemle beslenen tavukların yumurtalarındaki iyot seviyesinin iyotça
    zenginleştirilmiş yemle beslenenlerinkinden 450 kez daha az olduğu tahmin edilmektedir.
    Yumurtanın vitamin içeriği, özellikle suda çözünenler, benzer katkı maddelerinin diyet
    seviyelerine verilen cevaplarına yakın bir durum izler.
    Yumurta Sarısı Kolesterol İçeriği
    Yumurtanın kolesterol içeriğini düşürmeye yönelik çalışmalar yaygın ve çeşitli olup, diyet
    bileşenlerinin manüplasyonlarından , ilaç ve diğer hipokolesteramik ajanların dahil edilmesine
    kadar yayılır.
    Normal şartlarda ticari diyetler düşük kolesterol içerikleri içinde az farklılık gösterir.
    Diyetin kolesterol içeriği artırıldığında, özellikle toplam yağ alımı da artırıldığında, yumurta
    sarısının kolesterol içeriğinde de bununla ilişkili bir artış sağlanmıştır. Yüksek yağ alımı ile
    ilgili problemlerin çoğu, sarımsak tozu (%3-5) yada bakır bileşikleri (250mg/kg) eklenerek
    çözülebilmiştir. Bu ürünler kolesterolü safra asitlerine çeviren enzimlerin aktivitesini artırarak
    ilerde katabolize edilip vücuttan atılmalarını artırırlar.
    Diyete Yapılan Çeşitli Eklemelerin Yumurta Sarısı Kolesterolü Üzerine Etlileri
    Diyete Yapılan Ekleme
    Etki
    Kolesterol
    %50’den fazla artış
    Yağ
    %50’ye kadar artış
    Selüloz
    %50’ye kadar artış
    Pektin
    %50’ye kadar azalma
    Yulaf Kabuğu
    %50’ye kadar azalma
    Lesitin
    %50’ye kadar artış
    Bitki sterolleri
    %50’ye kadar azalma
    D-tiroksin
    %50’ye kadar artış
    Triparanol
    %50’den fazla azalma
    Azasteroller
    %50’ye kadar azalma
    Probukol
    %50’ye kadar azalma
    Diyetteki çeşitli lifli materyallerin yumurta sarısının kolesterol seviyesi üzerine etkileri
    çeşitlidir: pektin ve yulaf kabuğu ihtivası seviyeyi düşürürken selüloz artırmıştır. Diyette
    lesitin gibi kolesterol absorpsiyonunu teşvik eden spesifik bileşenlerin muhteviyatı
    kolesterolün yumurta sarısında birikmesini ifade etmektedir. Diğer taraftan bitki sterollerinin
    diyetteki miktarının artışı; absorpsiyon sırasında kolesterolle yarışma özelliklerinden dolayı,
    yumurta sarısındaki kolesterol seviyelerinde fark edilebilir bir düşmeye neden olmuştur.
    Plazma hipokolesterolemik etkileri bilinen ilaçların seçimi, yumurta sarısında kolesterol
    birikimi üzerine çeşitli etkileriyle denenmiştir. Örneği D-tiroksin birçok durumda yumurta
    sarısındaki kolesterol seviyesini artırmış ama plazmadaki seviyesini düşürmüştür. Buna
    karşılık triparanol, azasteroller ve probukol gibi ilaçlar, kolesterollerden ziyade sterollerin,
    hem tavuk hem de yumurtada birikimiyle sonuçlanmıştır. Ancak bu gibi ilaçların yumurtlama
    performansı ve beslenme değerleri üzerine uzun vadede etkileri daha fazla araştırma
    gerektirmektedir.
    Sonuç : Yumurta kalitesini oluşturan unsurlar ile yemin içeriği arasında; çoğu kez
    yumurtanın besin içeriği ile yemin besin içeriği arasında olduğu gibi doğrusal, bir ilişki
    vardır. Yumurtada acılaşma, kırık yumurta sıklığının artması gibi problemlerle başa
    çıkabilmek ve tüketici eğilimlerine daha uygun (örneğin düşük kolesterollü yumurta sarısı)
    yumurta üretebilmek için yemin içeriği üzerine çalışılması gerekmektedir.
    Görüş ve önerileriniz için e-mail adresimiz: katkiservis@interkim.com.tr

    isteyen kişiler ======> http://www.interkim.com.tr/icerik/katkiservisbulten/pdf/layer/2003_Lyr01.pdf buradan indirebilirsiniz

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.