- Bu konu 41 yanıt içerir, 3 izleyen vardır ve en son 14 yıl önce aaslis tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
29 Ocak 2007: 02:29 #33172Mehmet AKINÜye
BOYNUZLU KÖPEK BALIKLARI
Boynuzlu köpek balıkları, Pasifik ve Hint Okyanusları’nın dip bölgelerindeki kumluklarda yaşarlar. Bu köpek balığı türünün kıvrımlı bir burnu, sivri uçlu omurgaları ve tuhaf görünüşlü yüzleri vardır. Yavru boynuzlu köpek balıkları yumurtadan çıkmadan önce, spiral şeklindeki bir yumurta kesesinin içerisinde gelişimlerini yaklaşık 9 ay kadar sürdürürler. Boynuzlu köpek balıkları yumurtalarının bulunduğu 1.5 cm uzunluğundaki spiral keselerini akıntıya kapılıp sürüklenmemeleri için bir alg yatağı ya da kayalıklardaki yarıklara yerleştirirler. Yumurtadan çıkan yavrular kendilerini yüzgeçlerinde bulunan dikenlerini kullanarak korurlar.
29 Ocak 2007: 02:30 #33173Mehmet AKINÜyeBAHÇE ÖRÜMCEĞİ
Bahçe örümcekleri, ağlarını dışarıdan çerçeveleyen iplikçiğin alt ortasından kısa saplı bir ipliğe ağırlık bağlayarak oluştururlar. Ve ağı gergin hale getirirler. Bu ağırlık havada sallanarak ağı sağlam hale getiren bir taş parçası, bir ağaç parçası ya da bir salyangoz kabuğu olabilir. Bilim adamları ağa asılı durumda bulunan ağırlığı hafifçe yukarı kaldırdıklarında ve tekrar serbest sallanmasını engellediklerinde, yuvasında beklemekte olan örümceğin hemen geldiğini ve mekanizmayı kontrol ettiğini, daha sonra da ağırlığın tekrar havada serbest olarak sallanabilmesi için örümceğin ipliği kısalttığını gözlemlemişlerdir. Gözlemlerinden çıkardıkları sonuç bütün bu hareketlerin örümcek tarafından ağın sağlamlaştırılması için “amaçlı” olarak yapıldığıdır.
29 Ocak 2007: 02:30 #33174Mehmet AKINÜyeKURT ÖRÜMCEĞİ
Kurt örümcekleri gittikleri her yere, ailelerini de beraberlerinde taşırlar. Birçok örümceğin yaptığı gibi ipek yumurta kesesini ağa asmak yerine, anne kurt örümceği yumurta kesesini karnının altındaki iplik salan memeciklerine bağlar. Eğer yumurta kesesi düşecek olursa, örümcek hemen onu arar ve memeciklerine yeniden bağlar. Yavru örümcek yumurtadan çıkmaya hazır olduğunda, anneleri yumurta kesesini çenesiyle açacaktır.
29 Ocak 2007: 02:31 #33175Mehmet AKINÜyePANGOLİN
Pangolinler “canlı çam kozalakları” diye de adlandırılırlar. Çünkü hayvanın vücudunda baş, sırt, kuyruk ve bacakları kaplayan, birbirinin üstüne binen iri, kahverengi pullar vardır. Pangolin’in yapışkan dili 300 cm . kadar uzunluktadır. Hayvan bu sayede dilini termit, karınca gibi hayvanların yuvalarına sokar ve termit, karınca, pupa, larva, yumurta kısacası yuvada ne varsa diliyle zorlanmadan toplayarak yer. Karınca ve termitlerin bünyelerinde bulunan asitlerin kendisine zarar vermesini ise midesinin kalın kaslı çeperi sayesinde engeller.
29 Ocak 2007: 02:34 #33176Mehmet AKINÜyeSİBİRYA SEMENDERİ
Sibirya semenderleri (Hynobias Keyserlingii), donmuş toprakların metrelerce derinliklerinde yıllarca kaldıktan sonra buzları çözülür ve normal yaşama dönerler. Bu canlıların -50C sıcaklıkta bile yaşayabildikleri saptanmıştır. Sibirya semenderlerinin tek problemleri ani donmadır. Bu canlıların soğuğa alışmak ve antifiriz maddelerini üretmek için zamana ihtiyaçları vardır. “Antifriz maddeleri” semenderin kanındaki hücrelerde bulunan suyun yerine geçerek, dokuların keskin buz kristallerinden zarar görmesini önler. Bazı hayvanlar bu işlemleri yaparken donmamak için glikoz kullanırlar. Sibirya semenderinin bu mekanizmasının nasıl işlediği ise tam olarak bilinmemektedir.
29 Ocak 2007: 02:35 #33177Mehmet AKINÜyeTARDİGRAD
Tardigrad böceği, büyüklüğü bir toplu iğne başından fazla olmayan, doğadaki “en dayanıklı” canlılardan biridir. Laboratuvar deneylerinde -270C’de helyum içine atılmış; eksi 192C’de 20 ay süreyle bırakılmış ve 92C de eter, alkol ve diğer zararlı kimyasal maddeler içine atılarak haftalarca kaynatılmış olan Tardigrad, normal ısıya döndürülüp, su verildiğinde tekrar yaşamaya başlamıştır. Bu minik canlının beyni, iki gözü ve sindirim sistemi vardır. Ancak kalp ve akciğerleri yoktur. Kuru ortamlarda büzülerek dokularındaki suyun buharlaşmasını sağlar. Bu sırada Tardigrad’ın oksijen tüketimi hemen hemen durur. Kurumuş Tardigradlar rüzgarla başka yerlere taşınır ve gittikleri yeni bölgelerde elverişli ortam bulunca (ıslak yosunlar ya da nemli yerler gibi) tekrar yaşama dönebilirler.
29 Ocak 2007: 02:35 #33178Mehmet AKINÜyeTERMİT
Termitler selüloz içeren ağaç kabuklarını yutarlar, fakat aslında bunları sindiremezler. Bunun için, yardıma ihtiyaçları vardır. Genellikle termitlerin bağırsaklarında bakteriler yada “protozoa” adı verilen minik canlılar yaşarlar. İşte bu minik canlılar termitlerin yerine selülozu öğütüp sindirirler. Bağırsaklarında selülozu sindiren bir protozoa ya da bakteri yaşamayan termitler beslenemedikleri için ölürler.
29 Ocak 2007: 02:36 #33179Mehmet AKINÜyeYUSUFÇUK
Yusufçuk böceklerinin uçuşları birbirinden bağımsız 4 büyük kanatın vücudun ağırlığını taşımasıyla sağlanır. Bu özellik, böceğe ani manevralar yapma, hızını ani artırma ve saniyede 10 m.’ye varan yüksek bir hız imkanı tanımaktadır.
29 Ocak 2007: 02:36 #33180Mehmet AKINÜyeOxpeckerlar
Oxpecker denen kuşlar Afrika bufalosu, gergedanlar ve diğer büyük av hayvanlarının derilerinin üzerindeki kenelerle beslenir. Bu ortak yaşamda her iki taraf da karşılıklı çok fazla fayda sağlarlar. Bu şekilde av hayvanları hem parazitlerinden kurtulmuş olur hem de herhangi bir tehlike durumunda kuşlardan yüksek sesli bir uyarı alırlar. Kuşlar da besin, hareket eden bir tünek ve hatta yuvalarının içini kaplamak için tüy elde eder.
29 Ocak 2007: 02:37 #33181Mehmet AKINÜyeUÇAN SİNCAP
Avustralya’da yaşayan ve boyları 45 cm. ile 90 cm. arasında değişen “uçan sincaplar”ın bütün türleri ağaçlarda yaşar. Aslında yaptıkları tam olarak uçma değildir. Bir ağaçtan diğerine uzun atlayışlar yaparak hareket ederler. Ağaçlar arasında bir planör gibi uçarak hareket eden bu canlılarda kanat yoktur, uçma zarı vardır. Uçan sincapların bir türü olan “Şeker uçan sincapları”nın uçma zarı, ön bacaklardan arka bacaklara doğru uzanır; dardır ve püsküle benzer uzun tüyleri vardır. Bazı türlerindeyse uçma zarı kürklü bir deriden oluşan bir zar halindedir. Bu zar ön ayağın bileğine kadar uzanır. Uçan sincap, bir ağacın gövdesinden fırlar ve gerilmiş derinin planöre benzeyen etkisiyle bir seferde 30 m.’lik bir uzaklık aşabilir. Arka arkaya 6 kaymayla 530 m.’lik bir mesafe alabildikleri gözlenmiştir.
22 Şubat 2010: 19:26 #92062tesekkürler
9 Aralık 2010: 20:12 #97437aaslisKatılımcıçok gzl…
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.