3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Yazar
    Yazılar
  • #21562

    Epilepsy (Sara)
    Hastalık sebebi nedir ?

    Epilepsi genellikle 6 ay ve 5 yaş arasındaki köpeklerde düzensiz nöbetlerle ortaya çıkar ve beynin serebrum olarak adlandırılan kısmının sinir hücrelerinden başlangıç alır.

    Sinir sistemindeki normal çalışan düzenin neden bozulduğu henüz anlaşılamamakla birlikte, insanlardaki epilepsiyle benzerlik gösterdiği bilinmektedir.

    Bazı kaynaklar sinirler arasında iletişimi sağlayan kimyasal mekanizmanın geçici olarak bozulması sonucu bu durumun oluştuğunu bildirmektedirler. Beynin içindeki nöyron dediğimiz sinir hücrelerinin düzensiz bir şekilde uyarım almasıyla kontrol dışı nöbetler görülür. Bu nöbetlere spazm veya havale de denilmektedir.

    Nöbetlerin nasıl başladığının bir standardı olmamasına rağmen genellikle kolay heyecenlananların daha rahat nöbet geçirdikleri saptanmıştır. Çoğu hasta sahibi köpeğinin ya oyun oynarken veya sevdiği birini gördüğünde krize girdiğini söylemektedir. Aşırı korku anında ve uyurken de nöbet olaylarına rastlanmaktadır.

    Hastada ilk nöbet görüldüğünde buna hemen epilepsi teşhisi koymak yanlıştır. Çünkü bu nöbetlerin bir çok hastalıkla karışabilmesi mümkündür.

    Bunlardan bazıları ,

    Böbrek hastalıkları
    Tümoral hastalıklar,
    Karaciğer hastalıkları
    Doğmasal bozukluklar,
    Kan şeker seviyesinin aşırı yüksekliği veya düşüklüğü
    Zehirlenmeler
    Hamile annelerde bilhassa doğumdan sonra rastlanan kan kalsiyum düzeyinin aşırı miktarda düşmesi,
    Ateşli hastalıklarda vücut ısısının aşırı yükselmesi
    Anemi gibi hastalıklarda vucudun oksijen yetmezliği
    Baş bölgesine alınan darbeler sonucu beyine yeterli kan akışının olmadığı durumlar
    Köpeklerde gençlik hastalığı gibi rahatsızlıklar

    Hastalığın belirtileri nelerdir ?

    Vücudun belli bir bölümünü etkileyen bölgesel nöbetler ve genel nöbetler olmak üzere iki guruba ayrılır. Bölgesel olanın kökeninde genellikle beyinden kaynaklanan bir sorun vardır.

    Genel olan da kendi içinde grand mal ve petit mal olarak ikiye ayrılır.

    Grand mal daha sıklıkla görülür. Kriz sırasında hasta genellikle yere düşer, kendini kontrol edemez sanki birilerine tekme atıyormuş veya yüzüyormuş gibi hareketler yapar. Çoğu zaman bol miktarda salya vardır. Çiş ve kaka yapabilir.

    Fakat en kötüsü grand mal formunda hastanın nöbetlerden saatlerce çıkamamasıdır. Bu olayda bir nöbet bitmeden diğeri devreye girer. Bu durum uzun sürerse ölüm ortaya çıkabilir. Fakat diğer durumlarda genellikle ani bir ölüm durumu görülmez.

    Petit mal da hasta kriz geçirmez. Fakat bilinç kaybı oluşur. Sanki şok geçirmiş gibi etrafa boş boş bakar.
    Bazen görülen gizli nöbetlerde hasta sadece birkaç saniye boyunca nöbet geçirir. Hasta ayıktır yere düşmez fakat şaşkındır. Bu tür nöbetlerin sebebini bulmak hemen hemen imkansızdır.

    Nasıl teşhis edilebilir ?

    Bilhassa ilk zamanlarda diğer nöbetlerle karışabilmektedir. Veteriner hekim çoğu zaman nöbetleri yakalayamaz ve gelen hastayı kontrol ettiğinde herhangi bir bulguya da rastlayamaz. Spesifik bir test yöntemi yoktur.Diğer nöbetle seyredebilecek hastalıklardan ayırt etmek amacıyla bazı laboratuvar teknikleri, röntgen, tomografi ve MR gerekli olabilmektedir.

    Nasıl önlem alabiliriz ?

    Nöbet esnasında öncelikle panik yapmamalı ve soğukkanlı olunmalıdır,

    Nöbet geçireceğini anladığınızda eğer düşme pozisyonu olabilecekse kafasını ve vücudunu yaralamaması için gerekli tedbir alınmalıdır,

    Elinizi onun ağzına götürmeyin. Çünkü bilinci yerinde olmadığı için elinizi çok kötü yaralayabilir.

    Nöbet esnasında aşırı gürültüden ve telaşlı haraketlerden kaçının,

    Eğer 1-2 dakika kadar sürüyorsa nöbet bitiminden sonra, fakat daha uzun sürebilecek gibiyse en kısa zamanda doktorunuzla görüşün. Hekiminize nöbetlerin sıklığı ve süresi konusunda ayrıntılı bir rapor vermelisiniz.

    Sonuç

    Hastalığın kesin bir teşhis yöntemi olmadığı gibi kesin bir tedaviside yoktur. Yapılan işlemler genelde hastanın nöbetlerini azaltmaya ve hafifletmeye yöneliktir.

    Mümkün olduğu kadar heyacanlı yapıdaki hastaların heyacanlanmasını önlemeye çalışılmalıdır. Bu açıdan bakıldığında kısırlaştırma en azından hormonal kaynaklı heyacanların önüne geçeceği için önerilebilir.

    #88769
    veteran35
    Üye

    teşekkürler

    #90035
    mali79
    Üye

    saol dostum

3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.