- Bu konu 0 yanıt içerir, 1 izleyen vardır ve en son 16 yıl 3 ay önce SensatioN tarafından güncellenmiştir.
- YazarYazılar
- 6 Temmuz 2008: 10:25 #17831SensatioNÜye
AVUKÇULUK BİLİMİ (YETİŞTİRME VE HASTALIKLAR
=TAVUKÇULUĞUN TARİHİ GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER=
Tarihi gelişim içerisinde bazı faktörler tavukçuluğun yayılma ve gelişimini etkilemiştir.
1. Tavuklar yapıları itibariyle küçük cüsseli hayvanlardır.
2. Gerek avlanma gerekse yetiştirme ile tavuk eti ve yumurta her toplumda aranan, sevilen bir gıda maddesi olmuştur.
3. Nüfus artışı , toplu yerleşim birimlerinin kuruluşu ile şehirleşme tavuk eti ve yumurtaya olan talebi artırmıştır.
4. Tavuk , üreme kabiliyeti yüksek bir hayvandır. Piliçler yaklaşık 5 ayda yumurtaya başlarlar.
5. Kafes sisteminde çok katlı kafesler . birim alanda çok sayıda hayvanın bakımını mümkün kılmıştır.
6. Horoz dövüşleri , süs tavukları ve bu amaçla geliştirilmiş genotipler de tavukçuluğun yayılmasında etkili olmuştur.
7. Tavukçuluk , yetiştiricisi için devamlı gelir getiren bir faaliyettir.
8. Kırsal alanlarda ve köylerde 10-20 ya da daha fazla tavuk bulunduran aileler , evin et ve özellikle yumurta ihtiyacını rahatlıkla karşılaya bilir.
9. Az kapasiteli aile tavukçuluğu için fazla iş gücüne gerek duyulmaz.
10. Tavukçulukta yatırımın paraya dönüşmesi diğer hayvansal üretim kollarından daha kısa sürede gerçekleşmektedir.
11. Zamanla tavukların mevsime bağlı olarak yumurta yumurtlama alışkanlıkları değiştirilmiş kışın da yumurta üretim imkanı sağlanmıştır.
12. Diğer hayvansal gıdalar gibi tavuk eti ve yumurtanın da insanın bedensel ve zihinsel gelişimindeki önemi anlaşıldıkça bu ürünlere olan talep artmıştır.
13. Tavuk ürünleri insan gıdası dışında endüstri alanında da geniş ölçüde kullanılmaktadır.=TAVUKÇULUĞUN ÜLKE EKONOMİSİNDEKİ YERİ=
Tavukçuluğun ülke ekonomisine katkıları aşağıda özetlenmiştir:
1. Tavukçuluk geçimini tamamen bu faaliyetten sağlayan büyük işletmeler yanında kırsal kesimde, köylerde düşük verimli karışık ırklarla , bazen de hibritlerle (hatlarla) aile tavukçuluğu şeklinde 5-10 ya da daha fazla sayıda tavukla yapılmaktadır.
2. 5 000 ve daha büyük kapasiteli işletme sahipleri geçimini tamamen bu faaliyetten sağlarlar ve ürettikleri ürünlerle milli ekonomiye katkıda bulunurlar.
3. Tavukçuluk sektörünün tüm kollarına yapılan üretimin iç ve dış ticaretteki etkinliği , ihracat imkanı , döviz gelirleri ile milli ekonomiye katkısı söz konusudur.
4. Tavukçuluk sektörünün gelişmesi , bu alandaki ziraat mühendisi , veteriner hekim , ziraat teknisyeni ve hayvan sağlık memuru istihdamı da artmaktadır.
5. Ülkemizde hayvansal protein açığının kapatıla bilmesi için hayvancılığın genel olarak geliştirilmesi gerekmekte olup , hayvancılık içerisinde tavukçuluğa özel bir yer ve önem verilmesi son derece isabetli görülmektedir.
6. Tavukçulukta yan ürün olan gübre, tarım alanları için aranılan özelliktedir.Tavukçuluğun diğer hayvancılık faaliyetlerine göre belli başlı avantajları aşağıdaki şekilde özetlene bilir.
1. Tavukçuluk küçük alanlarda yapıla bilir. Metrekarede yetiştirilen hayvan sayısı , kafes tavukçuluğunda 20-40 tavuk , yer sisteminde yürütülen etlik piliç üretiminde 15-20 piliç olarak düşünüldüğünde , büyük kapasiteler için bile fazla bir alana ihtiyaç yoktur.
2. Tavukların üreme gücü yüksektir.
3. Tavukların verim hızı yüksektir.
4. Tavukların yem değerlendirme yetenekleri yüksektir.
5. Tavukçulukta iş gücü gereksimi çok azdır.=TAVUK IRKLARI=
Tavuğun Kökeni Ve Evcilleştirilmesi
Dünyada yaklaşık 600 bin hayvan türünden 10 bin kadarı kuşlar sınıfına aittir. Kuşlar sınıfına ait bir çok tür evcilleştirilmiş olup tavuklar , dünyada sayıca en fazla olan evcil hayvanlar grubunu teşkil eder.
‘’Tavuk’’ , PHASİANİDAE (sülüngiller) familyası, GALLUS (Tavuk) cinsi ve Gallus domesticıs türüne aittir.
Evcil tavuklar diğer Gallus türlerinden , ağızlarında diş bulunmayışı ve başlarında ibik olması ile ayrılır.
Tavuk ırklarının 4 yabani formları vardır:1. Gallus gallus veya Gallus bankiya (kırmızı orman tavuğu)
2. Gallus lafayeti (seylan orman tavuğu )
3. Gallus sonnerati (gri orman tavuğu)
4. Gallus varius (siyah veya yeşil orman tavuğu)AÇIKLAMALARI
1. Bu yabani formlardan en geniş yayılama alanı bulan Gallus gallus veya Gallus bankiva ‘nın bugünkü evcil tavuğun atası kabul edilmektedir. Kırmızı renkleri , koyu gri bacakları , horozda testere dişleri gibi bölümlü büyük ibik yapısı ile tanımlanır. Yumurtaları oldukça küçüktür ve yumurta verimleri yaklaşık 8 adettir. Canlı ağırlıkları 500-1100 g kadardır. Kırmızı orman tavuklarında genellikle monogami görülür.2. Tanınmış güzel tüy renklerine sahiptir. Her iki cinsiyette sarı-pembe bacak rengi görülür. Horozlar oldukça büyük ve düz bir ibik yapısına sahiptir. Bazı alt türlerinde monogami , bazılarında poligami görülebilir. Yumurtaları oldukça küçük ve kahverengi-kırmızı lekeler taşır. Bir kuluçkada yaklaşık 4 adet yumurta yumurtlarlar ve ağırlıkları 500-1200g’dır.
3. Uçuculuğu en fazla olandır. Bunlarda genellikle monogami hakimdir. Tavuklarda bir kuluçkada 6-13 yumurta yumurtlar. Ağırlıkları 700-1200g’dır. Horozlarda üst kuyruk tüyleri bükülerek alt tüyleri kapatmaktadır.
4. Horozlarda ibik halkalar halinde kırmızı , yeşil , pembe , mavi gibi renklerden oluşmuştur. Diğer evcil tavuklarda bulunan 14 kuyruk tüyüne karşılık bu yabani türlerde 16 adettir. Bir kuluçka döneminde 6-11 adet yumurta yumurtlarlar ve yumurta renkleri kahverengimsi-beyazdır. Canlı ağırlıkları 450-900 g’dır.
Yukarda bazı özellikleri belirtilen bu yabani formlar kendi soylarını devam ettirecek kadar (yılda 10-12 adet ) yumurta yumurtlarlar ve canlı ağırlıkları 450-1200g kadardır.
TAVUK IRKLARI VE SINIFLANDIRILMASI
Tavuk ırkları üzerindeki ilk çalışmalar ve yeni ırkların geliştirilmesindeki ilk amaçlar gösteri ve görünüş olmakla birlikte , sonraki amaçlar daha ziyade verim olarak gerçekleşmiştir. Bugün tavuklar;
1 STANDART SAF IRKLAR
2 HİBRİTLER seklinde iki ana grup altında incelenir.En yaygın sınıflandırma coğrafik yörelere veya elde edildikleri bölgelere göre olanıdır. Bu şekilde ırklar 4 ana grupta incelenirler;
1 Amerikan ırkları
2 Asya ırklar
3 İngiliz ırkları
4 Akdeniz ırklarıVerim yönlerine göre tavuklar 4 grupta ele alına bilir;
1 Yumurta ırkları
2 Et ırkları
3 Et-Yumurta veya Yumurta-Et kombine ırkları
4 SüsırklarıAkdeniz ırklarının YUMURTACI, İngiliz ve Asya ırklarının ETÇİ , Amerikan ırklarının da KOMBİNE VERİM YÖNLÜ olduğu söylene bilir.
Tavukların vücut büyüklüğü dikkate alınarak sınıflandırılmaları da yaygındır .Buna göre ırklar;
1 Ağır ırklar
2 Orta ağır ırklar
3 Hafif ırklar olmak üzere 3 gruba ayrılırlar.Akdeniz ırkları HAFİF, Asya ve İngiliz ırkları AĞIR , Amerikan ırkları ise ORTA AĞIR IRKLAR grubunda yer alır.
STANDART SAF IRKLAR
1 PLYMOUTH ROCK; Kombine verimli bir Amerikan ırkıdır. Renk bakımından 7 varyetesi bulunmaktadır. Çubuklu ve beyaz varyeteleri en çok bilinenlerdir. Beyaz PLYMOUTH ROCK TİCARİ BROİLER üretiminde ana ebeveyn hatlarının geliştirilmesinde kullanılmaktadır. Geliştirilen bu hatlarda 9-10 aylık üretim döneminde 160-180 adet yumurta alınabilmektedir. Bunlarda ortalama canlı ağırlık horozlarda 4-4,5 , tavuklarda 3,0-3,5 kg ‘dır.
Çubuklu PLYMOUTH ROCK ’l ar kahverengi yumurta üretim hatlarında otoseksin eldesin de kullanılmışlardır. Ayrıca yumurta ıslah programlarında , ağır yumurta elde edilmesi amacıyla geniş oranda yer almışlardır. Bunlarda yumurta verimi200-220 adet, canlı ağırlıkları horozlarda 3,5-4,0 , tavuklarda 2,5-3,0 kg’ dır. Açık kahverenginden koyu kahverengiye kadar değişen yumurtaları 60-70g ‘dır.2 WYANDOTTE ; Amerika da melezlemelerle elde edilmiş olan ,değişik renklere sahip bir ırktır. Bu ırka ait 9 varyete bulunmaktadır. Ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 3,9 tavuklarda ise2,9 kg ‘dır. Bu ırklar dar sırtlı cılız hayvanların bulunması ve düşük kuluçka randımanı istenmeyen özelliklerdir.
3 RHODE ISLAND RED ; Amerika’nın Rhode Island eyaletinde koyu-kırmızı renkli horozları ile tanınmış bir ırktır. Orta ağırlıkta çok iyi yumurtlama kapasitesine sahip bir ırktır. Ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 3,9, tavuklarda 2,9 kg’ dır. Elverişsiz barınak ve zayıf bakım şartlarına diğer ırklara göre daha iyi uyum sağlaya bilirler. Sergi hayvanı olarak da kullanıla bilirler.
4 NEW HAMPSHİRE ; ABD’nin NEW HAMPSHİRE eyaletinde geliştirilmiştir. Erken gelişme , iri kahverengi yumurta verme , erken tüylenme , sağlamlık ve yüksek yaşama gücü gibi özelliklerde yapılan sürekli seleksiyonlar sonucunda elde edilmiş YUMURTA-ET VERİM yönlü bir ırktır.
5 BRAHMA ; BRAHMA ’ lar MALAY ve COCHİN ırklarının melezlenmesiyle elde edilmiş olan bir Asya ırkıdır. Ortalama canlı ağırlıkları , açık renkli varyetelerde horozlarda 5,4 , tavuklarda 4,3 kg’ dır. Diğer iki varyete biraz daha hafiftir. Deri renkleri sarı , yumurta kabuğu kahverengidir.
6 COCHİN ; Vücutta iri top top kabarık tüyleri ile bir sergi hayvanı olarak önem taşır ve diğer ırklardan ayrılır. Sık gurk olma özelliği gösterirler. Ortalama ağırlıkları horozlarda 4,5-5,5 ,tavuklarda 3,5-4,2 kg ’dır. Sarı derili ,bacakları tüylü ve yumurta kabukları kahverengidir. Yumurta verimleri 50 adetten az olup et verimleri öncelik kazanmaktadır.,
7 LANGSHAN ; Çin de elde edilmiş , yumurta-et kombine verimli Asya ırkıdır. (paçalıdırlar). Beyaz ve siyah olmak üzere iki varyetesi vardır. Ortalama canlı ağırlıkları , horozlarda 4-4.7 ,tavuklarda 3.2-3.7 kg ‘dır. Deri rengi beyaz , yumurta kabukları koyu kahverengidir.
8 DORKİNG ; Bir İngiliz et-yumurta ırkıdır. Beş parmaklı oluşları ile diğer bazı tavuk ırklarından ayrılmaktadırlar. Deri ve yumurta kabuk renkleri beyazdır.
9 ORPİNGTON ; İngiltere de çeşitli ırklar arasındaki melezlemeler sonucunda elde edilmiş bir et ırkıdır. Vücudu kapsayan geniş ve düzgün görünümdeki tüyler bu ırkın tipik özelliğidir. Beyaz derilidirler , yumurta kabuk renkleri açık kahverengiden koyu kahverengine kadar değişir. Ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 4.2-5.0 , tavuklarda 3.5-.-4.0 kg ‘dır.
10 SUSEX ; İyi bir et ve yumurta üreticisi olarak önemlerini korumuşladır. Ağır yumurta veren bu hayvanların yumurta verimleri 150-160 adettir. Canlı ağırlıkları horozlarda 3.7-4.5 , tavuklarda 3.0-3.5 kg ‘dır.
11 AUSTRALORP ; Yumurta –et kombine verimlidirler. Yumurta verimi ön plandadır. Fakat et kaliteleri de iyidir. Siyah tüylü, beyaz derili , balta ibiklidirler. Yumurta kabukları açık kahverengidir. Orta büyüklükte , oldukça etli vücutlu , yumurtacı bir ırktır. Avustralya resmi testlerine göre 365 günde 364 yumurta yumurtlayan bir tavukla dünya rekoruna sahiptir. Ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 3.7-4.2 , tavuklarda 2.7-3.2 kg ‘dır.
12 CORNİSH ; İngiltere’nin ağır ve et tipinde bir ırktır. 3 varyetesi bulunmaktadır. En yaygın olanı beyaz varyetedir. Mercimek ibikli , sarı deridirler ve yumurta kabukları kahverengidir. Yumurta verimleri oldukça düşük olup yılda 100-120 adettir. Ortalama canlı ağılıkları , horozlarda 4,8 tavuklarda 3,8 kg ‘dır. Yumurta verimleri düşük olduğundan etlik piliç üretiminde saf olarak kullanılmaları uygun değildir. Bununla birlikte etlik piliç üretiminde önemli özelliklerde olan göğüs eti miktarının fazlalığı ve beyaz tüyleri nedeniyle , BEYAZ CORNİSH ‘ler bugün hibrit etlik piliç üretiminde baba ebeveyn hattı olarak oldukça fazla kullanılmaktadır
13 LEGHORN ; Yumurta verimi yönünden tanınmış olan ve ülkemize de ilk getirilen , en çok bilinen bir yumurtacı ırktır. Renk ve ibik şekline göre 16 varyetesi vardır. En çok tanınanı balta ibikli beyaz LEGHORN dur. Bugün beyaz kabuklu yumurta veren yumurtacı hibritlerin tamamı balta ibikli beyaz LEGHORN ‘ lardan elde edilmişlerdir. Küçük , narin yapılı ve hareketli hayvanlardır. Nadiren gurk olurlar; kuluçkalık renkleri beyaz , deri ve bacak renkleri sarı, yumurta kabuk renkleri ise beyazdır. Civcivleri hızlı büyür ve tüylenmeleri oldukça iyidir. Çevre şartlarına adaptasyonları iyidir. Ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 2.7 , tavuklarda 2.0 kg ‘dır. Yumurta verimleri 200-250 adettir.
14 MİNORCA ; Akdeniz ırklarının iri yapılısı olan bu ırklar , yumurta verimleri , ağır yumurtaları , beyaz derileri ve beyaz yumurta kabukları ile tanımlanırlar. Rüzgar , yağmur ve kötü şartlara dayanıklı hayvanlardır. En popüler varyetesi balta ibikli siyah olanlarıdır. Ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 3.7-5.0 , tavuklarda 3.2-3.7 kg diğer varyetelerinde ise horozlarda 3.2-4.0 tavuklarda 2.7-3.2 kg kadardır.
YERLİ IRKLAR
2 Adet yeli ırk bulunmaktadır. Bunlar DENİZLİ ve GERZE ırklarıdır.
1 DENİZLİ IRKI ; Denizli ve Muğla illeri çevresinde yetiştirilen yerli bir yumurtacı-et ırkı olup horozları uzun ötmesi ile tanınmaktadırlar. Cinsel olgunluğa geç erişirler. Nemli yerlere götürülen Denizli horozlarının damızlık değerlerinin azaldığı ve ötüşlerinin kısaldığı bilinmektedir. Ortalama canlı ağırlıkları horozlarda 3.5-4.0 tavuklarda 2.7-3.2 kg ‘dır. Yıllık yumurta verimleri 80-100 kadardır. Denizli ırkının çeşitli tüy rengine sahip olan ‘’demir kırı , pamuk kırı , pekmez kefi , şarabi ve siyah ‘’ olmak üzere 5 varyetesi vardır. Bütün varyetelerinde müşterek olan özellikler balta ibik , beyaz kulakçık , siyah gagalı , koyu gri bacak renginde olmalarıdır. Ayrıca denizli ırkının en belirgin özelliği gözlerin etrafında siyah renkli bir halkanın bulunmasıdır ki buna SÜRMELİ denilmektedir. Derisi , kulakçıkları ve yumurta kabuk renkleri beyazdır.
2 GERZE (HACI KADIN) IRKI ; Karadeniz bölgesinde Sinop ili çevresinde , özellikle Gerze ilçesinde yetiştirilen yerli bir yumurta-et ırkıdır. Parlak siyah tüylü , uzunca beyaz kulakçık ve çatal ibiklidirler. Ortalama canlı ağılıkları horozlarda 3.5-4.0 tavuklarda 2.7-3.2 kg ‘dır.TİCARİ HİBRİTLER
Hayvancılıkta hibrit üretimi ilk kez 1942 yılında HENRY WALLACE tarafından tavuklar üzerinde uygulanmıştır. Genetik yapı bakımından birbirinden farklı olan ebeveyn hatların çiftleştirilmeleri ile elde edilen yüksek verimli , bir örnekliği fazla ve yaşama gücü yüksek olan döllere HİBRİT denir.
Hibrit üretimi amacıyla akrabalı yetiştirilmiş hatların elde ediliş masrafları yüksek olmakta ve bu hatlarda zamanla görülen dölsüzlük ve yaşama gücünde düşme nedeniyle bazen sürünün önemli bir kısmı elden çıkabilmektedir.YUMURTA VERİM YÖNÜNDE GEİŞTİRİLEN EBEVEYN HATLARI;
Ticari hibritler kahverengi kabuklu yumurta verdikleri gibi kuluçkadan çıkışta tüy rengine bakılarak cinsiyet ayrımı da yapılabilmektedir. Bu amaçla genelde RHODE ISLAND RED ve ÇUBUKLU PLYMOUTH ROCK ırklarından yaralanılır.
BEYAZ YUMURTACI EBEVEYNLER İÇİN BAZI PERFORMANS ÖZELLİKLERİ;• Ekonomik yumurta verim süresi ; 12-13 AY
• Büyütme dönemi ölüm ve ayıklama : %3-5
• Yumurtlama dönemindeki kayıplar: %5-15
• 20. Hafta canlı ağırlığı ; 1300-1350 g
• 20 haftalık yaşa kadar toplam yem tüketimi : 7-7,5 kg
• Verim dönemi sonu canlı ağırlık :1700-1750 g
• Yumurtlama dönemi tavuk başına günlük yem tüketimi : 110-120g
• 12 aylık dönem yumurta verimi ( tavuk-kümes): 230-240 adet
• 12 aylık dönmede tavuk başına dişi civciv üretimi: 80-90 adet
• kuluçkalık yumurta oranı : %90-95
• kuluçka randımanı : %85BEYAZ YUMURTACI HİBRİTLER İÇİN PERFORMANS ÖZELLİKLERİ;
• Ekonomik yumurta verim süresi: 12-14 ay
• 12 aylık dönemdeki yumurta verimi : 270-290 adet
• 14 aylık dönemdeki yumurta verimi : 290-320 adet
• %50 verim düzeyine ulaşma yaşı: 23-24 hafta
• Pik verim yaşı : 26-29 hafta; Pik verim düzeyi : %90-95
• Ortalama yumurta ağırlığı : 60-6g
• 0-20 hafta arasındaki yem tüketimi: 7-7,5 kg
• tavuk başına yem tüketimi: 110-120 g
• verim dönemi sonu canlı ağırlığı : 1700-1900 g
• büyütme dönemindeki kayıplar: %3-6 3
• Yumurtlama dönemindeki kayıplar: %5-10KAHVERENGİ YUMURTACI EBEVEYNLER İÇİN BAZI PERFORMANS ÖZELLİKLERİ;
• Ekonomik yumurta veri süresi : 12 ay
• Büyüme dönemi ölüm ve ayıklama : %2-4
• Yumurtlama dönemindeki kayıplar: %5-10
• 20. Hafta canlı ağırlığı: 1800g
• 20. Haftaya kadar toplam yem tüketimi : 7,5-8,0 kg
• verim dönemi sonucu canlı ağırlığı : 2100-2300g
• yumurtlama dönemi tavuk başına günlük yem tüketim Ç: 120-130 g
• 12 aylık dönemde yumurta verimi : 220-230 adet
• 12 aylık dönemde tavuk başına dişi civciv üretimi: 75-85 adet
• kuluçkalık yumurta oranı: %85-90
• kuluçka randımanı:%85-90KAHVERENGİ YUMURTACI HİBRİTLER İÇİN BAZI PERFORMANS ÖZELLİKLERİ;
• Ekonomik yumurta verim süresi: 12-14 ay
• 12 aylık dönemdeki yumurta verimi: 270-290 adet
• 14 aylık dönemdeki yumurta verimi: 290-320 adet
• %50 verim düzeyine ulaşma yaşı: 23-24 hafta
• Pik verim yaşı : 26-29 hafta; Pik verim düzeyi : %90-93
• Ortalama yumurta ağırlığı : 60-62,5 g
• 0-20 hafta arasındaki yem tüketimi: 7-7,5 kg
• tavuk başına yem tüketimi: 130-140 g
• verim dönemi sonu canlı ağırlığı : 1800-2000 g
• büyütme dönemindeki kayıplar: %3-6
• Yumurtlama dönemindeki kayıplar: %5-10
• 20. Hafta canlı ağırlığı : 1270-1370 g
kahverengi yumurtacı hibritler beyaz yumurtacı hibritlere göre %30-40 daha ağırdırlar.ET ÜRETİM HATLARI
ETLİK PİLİÇ EBEVEYNLERİNDE BAZI PERFORMANS ÖZELLİKLERİ ;
• Ekonomik yumurta verim süresi : 280 gün(9-10 ay)
• Büyütme dönemi (0-24 hafta) ölüm ve ayıklama: %3-5
• Yumurta dönemindeki kayıplar: %7-10
• 24. Hafta canlı ağırlığı : 2,5-3,4 kg (dişi-erkek)
• 24. Haftaya kadar ki yem tüketimi: 11,5-12,0 kg
• verim dönemi sonu canlı ağırlığı : 4,4-4,8(erkekler); 3,3-3,6 (dişiler)
• Yumurtlama dönemi günlük yem tüketimi (horozlar dahil): 160-220g
• tavuk başına yumurta verimi (tavuk-kümes): 160-180 adet
• tavuk başına ticari civciv üretimi: 120-150 adet
• kuluçkalık yumurta oranı: %88-95
• kuluçka randımanı: %84-86TİCARİ ETLİK PİLİÇLERE AİT BAZI PERFORMANS ÖZELLİKLERİ:
• Kesim çağı: 35-49 gün
• Kesimdeki canlı ağırlık: 1700-2500 g
• Yemden yaralanma oranı : 1,6-2,2
• Kayıplar : %1,5-3,0MİNİ (CÜCE) IRKLAR
Mini ırklarda cücelik cinsiyete bağlı ‘’dw’’ (dwarf: cücelik geni) ressesif geninden ileri gelmektedir. Mini hatlar normal yumurtacı hatlarla karşılaştırıldığında şu farklılıklar görülür;
1. Canlı ağırlık 8 haftalık yaşta %5-10 ; 25-30 haftalık yaşta ise %25-30 daha düşüktür.
2. Bacaklar yaklaşık %20 daha kısadır.
3. Kırmızı kan hücreleri sayısı daha fazladır.
4. Verim dönemi yem tüketimi %10-20 daha azdır.
5. Yumurta verimleri biraz daha düşüktür.
6. Yumurta ağırlığı %10 daha azdır.
7. Bir düzine yumurta üretimi için ihtiyaç duyulan yem miktarı yaklaşık %5-10 daha azdır.
8. Verim döneminde yaşama gücü aynıdır.• Mini LEGHORN‘ l ar daha küçük vücutlu olduklarından , gerek kafes gerekse yer sisteminde daha az yerleşim alanına ihtiyacı duyarlar. Dolayısıyla birim alanda barındırılabilecek hayvan sayısı daha fazla olmaktadır. Şüphesiz bu ekonomik bir avantajdır. Ancak vücut küçüklüğü nedeniyle veri dönemi sonunda yaşlı tavukların kasaplık olarak satış değerleri de daha düşük olacaktır.
• Cücelik geninin tavukçulukta yumurtacı sürülerden ziyade etçi damızlıklarda anlam taşımaktadır. Bu amaçla daha düşük masrafla damızlık yumurta verebilecek dişi BROİLER damızlıkların elde edilmesi amacıyla bazı et hatlarında ‘’ dw ’’ cücelik geninden yaralanılmıştır. Normal dişilerle karşılaştırıldıklarında , mini et tipi dişiler şu farklılıkları gösterirler:
1. %35 oranında daha az yerleşim alanına ihtiyaç duyarlar.
2. Yumurtlama döneminde yem tüketimi % 10-15 daha azdır.
3. Damızlık tavuklar yumurta ağırlığındaki düşüş nedeniyle %5 oranında daha fazla kuluçkalık yumurta verirler.
4. Yumurtalar %5 oranın da daha küçüktür.dw geni taşıyan etlik piliç ebeveynlerinin kullanılmasının ana nedeni bu tavukların düşük canlı ağırlık nedeniyle yen tüketiminin az olmasıdır. Böylece büyütme ve yumurtlama dönemi masrafı azalmakta ve yemden %18-20 oranında daha fazla yaralanılmaktadır. Ayrıca bu tavuklarda tiroid aktivitesi azalmasıyla sakinleşme olmakta ve streslere dayanıklı olmaktadır. Doğal yolla normal horozlarla çiftleşebilen , normallere göre %25-30 düşük canlı ağırlığına sahip tavuklarda kuluçkalık yumurta verimi ve embriyo gelişimi de etkilenmemektedir. Ancak cücelik geni taşıyan bu tavukların normal horozlarla çiftleştirilmesiyle elde edilen dişi döller normal olmasına karşın , erkek döllerin kesim ağırlıkları normallere göre %2.0-3.5 oranında düşüktür.
TAVUĞUN BİYOLOJİSİ
ATVUĞUN DIŞ YAPISIBAŞ: Tavuğun babında ibik, gözler, göz kapakları, kirpikler, kulaklar, kulakçıklar, sakal ve gaga bulunur.
KANATLAR: Bir çift olup, memelilerdeki kol ve ellere karşılık gelir.
AYAKLAR VE BACAKLAR: Tavuklarda ayak ve bacaklar pulcuklarla kaplıdır olup beyazdan siyaha kadar değişen bir renktedir.
DERİ: Kanatlılarda derinin önemli bir özelliği ter bezleri ile yağ bezlerinin olmayışıdır. Kuyrukta bulunan yağ bezleri , derinin tek salgı bezidir.
TÜYLER: Kanatlılar diğer omurgalılardan farklı olarak , ayak ile bacakları pulcuklarla kaplı olmak üzere vücutları tüylerle kaplıdır. Tüyler keratin denilen protein yapısındadır. Verim yılı sonunda tavuklar tam bir tüy dökümüne girerler. Yaşlı hayvanlar ve erkeklerde tüy dökme yüzdesi daha düşüktür. Tüyler hayvanı ;
1. Çevrenin etkilerine karşı korur.
2. Vücut ısısının muhafazasına yardım eder.
3. Uçma için gereklidirler ve diğer hayvanlardaki derinin bazı fonksiyonlarını yaparlar
Kanatlıların vücutlarında her birinin özel fonksiyonları olan 4 tip tüy vardır;1. Kanat ve kuyrukta bulunan iri ve sert tüyler.
2. Kanat ve vücudu kapsayan (kalın sert ) örtü tüyleri .
3. Vücudu kapsayan yumuşak ve kabarık görünümlü örtü tüyleri (inci tüyler)
4. Biyolojik olarak gelişmemiş olan kıla benzeyen ince tüyler ( bu tüyler, temizleme sırasında karkas üzerinde kalabilen tüylerdir
Civcivler 4-5 haftalık olunca tam olarak tüylenir.
İSKELET SİSTEMİ
Tavuğun iskeleti , vücudu ayakta tutma ve kasları bağlama görevini görür. Göğüs kafesi , bazı hayati organları korur. Kanatlıları iskelet yapısı , üstün bir manevra kabiliyetine , yerde yürürken çok süratli gidebilmesine ve uçma kabiliyetine uygundur. Hem kuvvetli hem de hafif olan kanatlıların iskeletinde görülen en önemli farklılıklar şunlardır:1. Daha az kemik oranı ,
2. Çok sayıda kaynaşmış kemiklerin bulunması,
3. Kemiklerin mineral kapsamının daha yüksek olması ,
4. İçi ilik yerine hava ile dolu kemiklerin bulunması.Ergin tavuklarda kemiklerin yaklaşık %12 ‘si , kaburgalarda ise toplam kemiğin %30 ‘u medulla tabakasından ibarettir. Piliçler cinsi olgunluk dönemine geldiklerine ilk yumurtanın oluşumundan yaklaşık 10 gün önce medulla tabakası depolanmaya başlar. Evcil tavuklarda iskelette depolanan kalsiyum ancak birkaç yumurta kabuğunun oluşması için yeterlidir. Tavuklar düşük kalsiyum kapsayan yemlerle beslendiklerinde , 6 yumurtadan sonra toplam iskelet kalsiyumunun %40 ‘ı kaybedilmektedir. Rasyonda kalsiyum düzeyi çok önemlidir.
KAS SİSTEMİ
Tavuklarda 3 tip kas bulunmaktadır.
1. Kan damarlarında , bağırsaklarda ve istem dışı hareket gösteren diğer organlarda bulunan DÜZ KASLAR.
2. Kalpte bulunan KARDİAK KASLAR.
3. İSKELETKASLARI.İsklelet kasları , istemli hareket etme yeteneğinde olup, karkasta yenilebilir kısmının çoğunu oluştururlar.
Göğüs, but veya bacak kasları tavuk vücudundaki en önemli kas sistemleridir.SİNDİRİM SİSTEMİ
Tavuklarda sindirim ; Gaga ve ağızda başlar, Yemek borusu, Kursak, Ön veya bezel mide, Taşlık veya kaslı mide, 12 parmak bağırsağı, İnce bağırsak ile devam eder , Kloak ve geri ile son bulur.
1. Ağız; Tavuklarda dudak , yumuşak damak , yanak ve diş bulunmaz. Dudak ve dişlerin fonksiyonunu alt, üst gaga ve kaslı mide yerine getirir. Tükürük bezlerince salgılanan tükürük , ağızda kayganlık oluşturmada ve alınan yemlerin ıslatılıp yumuşatılarak daha kolay aşağı inmesinde etkinliği vardır.
2. Yemek Borusu ; Alınan yemlerin ağızdan ön mideye akışında rol oynayan tüp veya boru şeklinde bir organdır.
3. Kursak ; Yemek borusunun genişlemesiyle oluşmuş torba şeklinde bir organdır. Asıl fonksiyonu yemlerin depolanması , ıslatılması ve yumuşatılmasıdır.
4. Ön mide ( bezel mide ) ; Yemek borusunun genişlemesiyle oluşmuş olup gerçek mide olarak ta bilinir. Ön mide de gastrik öz suyu salgılanır. Bu salgıda proteinlerin sindirimini başlatan pepsin enzimi vardır. Ayrıca glandular hücreler tarafından salgılanan hidroklorik asit p H ‘y ı ayarlar ve minerallerin çözülmesine yardım eder.
5. Taşlık ( kaslı mide) ; Taşlıkta bir çift kalın ve kuvvetli kas vardır. Bu kasların konraksiyonları ile yemlerin parçalanması ve öğütülmesi sağlanır. Alınan yem parçacıklarının durumuna göre yemler taşlıkta birkaç dakika veya birkaç saat kalabilirler.
6. Oniki parmak bağırsağı ve ince bağırsak ; Pankreastan salgılanan pankreas suyu ve safra kesesinden salgılanan safra, duodenuma boşaltılır. Ayrıca ince bağırsakta salgılanan enzimlerde protein ve şekerlerin sindirimine yardımcı olur.
7. Kör bağırsak ; Sindirimde az etkili olan bu organ , emilme işleminde, karbonhidrat ve protein sindiriminde etkin olup bu işlevini bazı bakteriyel faaliyetlerle gerçekleştirmektedir.
8. Kalın bağırsak ; Sindirilmiş besin maddeleri artıklarının depolanması , vücut hücrelerinin su içeriğinin arttırılması , vücuttaki su dengesinin sağlanması için bağırsaktan suyun emilmesinden sorumludur.
9. Kloak ; Kalın bağırsağın geri veya anüsüne doğru genişlemesinden meydana gelir. Vücutta sindirim , boşaltım ve üreme kanallarının açıldığı ortak bir kanaldır.
10. Sindirim ile ilgili diğer organlar ; Pankreas , karaciğer ve safra kesesi sindirimin diğer organlarıdır.SİNİR SİSTEMİ
Tavuklar renkleri ve çevredeki şekil ve büyüklük bakımından farklılıkları tam olarak ayırt edebilirler. Tavuklar belirli tat veya lezzetler arasında ayrım yapabilirler. Birçok şartlı refleksleri öğrenme kabiliyetinde de olduğu kabul edilir.
BOŞALTIM SİSTEMİ
Vücutta , metabolizma sonucu oluşan artık ürünlerin atılmasını sağlayan boşaltım sistemi, sindirim sistemi ile yakından ilgilidir. Kanatlılarda boşaltım sistemi, bir çift böbrek ve her böbrekten çıkan idrar kloaka taşıyan üreterlerden ibarettir. Kanatlılarda böbrekler nispi olarak büyük, uzamış, karı boşluğunun üstünde , karaciğerin alt kısmında ve sırta yapışık olarak bulunur. Her böbrek 3 loptan ibarettir ve nefron denen küçük borulardan oluşur. Böbreğin asıl fonksiyonel kısmı bu borulardır. Böbrekler vücudun asit-baz dengesinin düzenlenmesinde ve vücut sıvısındaki ozmotik dengenin devam etmesinde önemli rol oynamaktadır. Kanatlılarda sidik torbası BULUNMAZ. Karaciğer, protein metabolizması artık ürünlerini, kan yoluyla böbreklere taşınan ürik aside dönüştürür. Kanatlılarda dışkının beyaz rengi suda çözünmeyen ve idrardan çökelen ürik asit nedeniyledir.
İÇ SALGI SİSTEMİ
İç salgı sistemi vücutta belirli hormonları salgılayan birçok bezden oluşur. Tiroidler, paratiroidler, testisler, ovaryum, hipofiz, hipotalamus, epifiz, adrenaller, pankreas ve timus vücutta hormon salgılayan bezler olarak bilinmektedir. Troid bezleri vücutta metabolizma hızını, büyümeyi, tüy gelişimini ve rengini etkileyen tiroksin hormonunu salgılarlar. İki çift olan paratiroid bezleri tiroidlere yakın ve çok küçük iki bezden ibarettir. Bu bezlerin salgılandığı hormonların fonksiyonu özellikle kalsiyum ve fosfor metabolizmasının düzenlenmesindendir. Erkek üreme organı olan testislerlerden, tüy tipi, ibik iriliği ve ötme gibi erkek sekonder karakterlerini oluşturan ve androgenler olarak bilinen hormonlar salgılanır. Dişi cinsiyet hormonu olan estrogenler, yumurtalık tarafından salgılanırlar. Estrogenler yağ depolamayı etkiler, medulla tabakasından kalsiyum alınmasını artırır ve ovulasyonu hızlandırır. Hipofiz bezinin salgıladığı hormonlar büyüme, gelişme, metabolizma, kan basıncı ile su dengesinin düzenlenmesinde, cinsel aktivite, gurk olma ve yumurta yumurtlamada etkilidir.
SOLUNUM SİSTEMİ
Tavuklarda solunum sistemi; burun delikleri, burun boşlukları, gırtlak, nefes borusu, ses kutusu, bronşlar, akciğerler, hava keseleri ve içi hava dolu bazı kemiklerden oluşur. Tavuklarda dördü çift birisi tek olmak üzere 9 hava kesesi vardır. Yine bu hava keselerinin 5 ‘i önde 4’ü arkadadır. Kanatlılarda solunum sisteminin fonksiyonu sadece kandaki oksijen ve karbondioksit değişimi olmayıp aynı zamanda hava keseleri yoluyla, akciğerlerin buharlaşma yüzeyini artırarak daha fazla suyun buharlaşmasını sağlamaktır. Böylece vücuttan daha fazla ısının atılması temin edilir.
DOLAŞIM SİSTEMİ
Dolaşım sistemi, kan, kalp, atardamarlar, toplar damarlar ve kaplleler gibi 5 ana bölüm altında incelenir. Kan miktarı 1-2 haftalık civcivlerde vücut ağılığının %8 ‘ini oluştururken, bu organ engin tavuklarda %6 kadardır. Kanın %75 ‘i su ve %25’ i kuru maddedir. Alyuvarlar, akciğerlerden vücut hücrelerine oksijen, atılmak üzerinde de hücrelerden akciğerlere karbondioksit taşınmasını sağlar. Kalp kanatlılarda memelilere nazaran oransal olarak daha büyüktür. Kalp atışları da diğer hayvanlara göre daha yüksektir ve birim zamanda pompalanan kan fazladır. Küçük kanatlılarda kalp atış hızı dakikada 400-500 iken tavuklarda 250-300 kadardır. Günlük civcivlerin yere düşürülmesi halinde kalp atış hızının 300’den 560’a çıktığı görülmüştür. Kanatlılarda stres şartlarında kalp atış hızı 1000’e kadar çıkabilmektedir. Kalp dolaşımı iki sistemden ibarettir.
1. Sistem kanı oksijenlendirme
2. Sistemde, oksijenlenmiş kan, vücut dokularına dağıtılır.ÜREME SİSTEMİ
Horzlarda üreme sistemi, testisler, sipermayı nakleden vas-deferens denen bir çift kanal ile papillalar ve çiftleşme organından ibarettir. Elipsoit şeklinde açık sarı renktedir.
Tavuklarda üreme sistemi, yumurtalık, yumurta kanalı ile kloak ve bunun dıştan görünen kısmı olan geriden ibarettir.
Tavuğun yumurta kanalı karın boşluğunun sol tarafında bulunur .Yumurta kanalı belirgin bir şekilde farklılaşmış 5 ayrı bölgeyi ayrılır.1. Serbest bırakılan yumurtayı yakalayan yumurta kanalı ağzı (İNFUNDİBULUM)
2. Kabuk altı zarlarının salgılandığı İSTMUS
3. Yumurta kabuğunun oluştuğu UTERUS
4. Tumurta akının salgılandığı MAGNUM
5. Kloaka bir geçit olan VAGİNAYUMURTA OLUŞUMU
• OVULASYON
Her ovum , gelişmesi için kan yoluyla besin maddeleri sağlayan bir folikül sapı ile yumurtalığa tutunmuş ve foliküler membran denen bir zarla sarılmıştır. Sarının orta bölümünde dar bir şerit halinde stigma denilen damarsız bir bölümdür. Yumurtalığa bağlı bir ovum olgunlaştığında yumurtalıkta salgılanan progesteron hormonu, LH hormonu salgılanmasına neden olan hypothalamusu uyarır. Yumurtalıktan, tam büyüklüğüne erişen bir ovum veya yumurta sarısının serbest bırakılması olayına ovulasyon denilir. Yumurta sarısı daha sonra vitelin zarı , ile sarılır.
• İNFUNDİBULUMDAN GEÇİŞ
Döllenmenin meydana geldiği yer infundibukumdur. Yumurta infundibulumu geçtikten ve sarı üzerine ak tabakası oluşmaya başladıktan sonra artık yumurtanın döllenmesi mümkün değildir.
• MAGNUMDAN GEÇİŞ
Magnum yaklaşık 33 cm ile yumurta kanalının en uzun kısmıdır. Yumurtanın magnumdan geçmesi yaklaşık 3 saat alır. Yumurta akının önemli bir kısmı burada oluşur. Bir yumurta akı 4 ayrı tabakadan oluşur;
1 Sarıyı saran şalaz tabakası %2.7
2 İç sulu ak %17.3
3 Koyu ak %57
4 Dış sulu ak %23• KABUK ALTI ZARININ OLUŞUMU
Kabuk altı zarları istmustta yumurtaya eklenir. Kabuk zarları hava ve suyu geçirme özelliğine sahiptirler. Ancak bakteri gibi organizmaların geçişlerine engel olurlar. Ayrıca yumurta içeriğinin hızlı nem kaybını önlerler.
• HAVA BOŞLUĞUNUN OLUŞMASI
Yumurta yumurtlamadan önce iç ve dış kabuk altı zarları birbirine yapışıktır. Yumurtladıktan sonra yumurtanın soğumasıyla küt tarafta bu iki zar birbirinden ayrılarak hava boşluğu oluşur. Yumurta soğudukça ve su kaybı arttıkça veya yumurta bayatladıkça hava boşluğu da büyür.
• UTERUTAN GEÇİŞ VE YUMURTA KABUĞUNUN OLUŞMASI
Uterus, kabuk bezi olarak da bilinir. Yumurta kabuğunun oluştuğu yerdir. Yumurta, kanalında 18-20 saat ile en uzun süre ile burada kalır. Yumurta kabuğunun, tamamına yakını (%94) CaCO3 tan oluşur. Kabuğun dış yüzeyi kütikül denen ince bir tabaka ile örtülmüştür. Organik bir materyal olan kütikül , gözenekleri kapatır ve buharlaşmanın azalması ile içeriye bakterilerin girişini önlemesi bakımından önemlidir. Ancak buharlaşma tam olarak engellenemez. Gaz ve nem alışverişini sağlayan bu gözeneklerin sayısı bir yumurtada 8000’e kadar çıkar.
• VAGİNADAN GEÇİŞ
VAGİNA’nın yumurta oluşumunda herhangi bir fonksiyonu yoktur. Yumurta vaginada birkaç dakika kalabilir ve kabukta gözenekleri örten bloom veya kütikül olarak bilinen bir materyalle kaplanır.
• KLOAKTAN GEÇİŞ VE YUMURTLAMA
Yumurtlama öncesi yumurta kloakta birkaç saat kalabilir. Yumurtanın küt ucunun önce gelmesi, yumurtlama işleminden önce tazyik yapılan uterus kaslarında daha fazla yüzey alanı sağlar. Yer çekiminden daha fazla etkilenir, kontraksiyonlarla yumurtanın geriye kayması önlenir ve kolayca yumurtlaması gerçekleştirilir.
YUMURTA
YUMURTA VE BESİN KOMPOZİSYONUBesin değerinin en belirgin göstergesi, yumurtadan 21 günlük sürede canlı bir civciv elde edilmesidir. Yumurtanın karakteristik şekli genetik faktörlerin sonucudur. Standart bir yumurtanın özellikleri şöyledir;
• Ağırlık ; 57,6 g
• Hacim ; 63 cc
• Özgül ağırlık ; 1,09 g/cc
• Boyuna çevre uzunluğu ; 15,7 cm
• Enine çevre uzunluğu ; 13,7 cm
• Şekil indeksi ; %74
• Yüzey alanı ; 68,0 cm2Ortalama 58 g ağırlığındaki bir yumurtanın yaklaşık olarak %11 i kabuk, %58 i yumurta akı, %35 i sarısıdır. Su düzeyi kabuklu yumurtada %65, yumurta akında %88 ve sarısında %48 oranındadır. Yumurta hızlı büyüme-gelişme döneminde vücudun besin ihtiyacını karşılanmasında önemli katkı sağlar. Bu nedenle çocuklar ve gençler için mükemmel b,r gıdadır. Yüksek besin kapsamı , düşük kalori değeri ve kolayca sindirilebilmesi yumurtayı yetişkinler içinde önemli bir besin maddesi haline getirmektedir. Çoğu diyetlerde, ameliyat veya bazı hastalıklardan sonraki nekahat devresindeki ilk hafif diyetler genellikle yumurtayı kapsar. Bir yumurta yaklaşık 6,7 g protein ihtiva eder. Yumurta proteini, insanların gıdalarla alması gerekli amino asitlerin tamamını ihtiva eder. Yumurta yaklaşık 5-6 g yağ ve 0,4 g’ dan daha az karbonhidrat içermektedir. C vitamini hariç tüm esansiyel vitaminleri içermektedir. Yağda ve suda eriyen vitaminler mevcuttur. Fe , P, Cu ve Zn gibi minerallerce de zengindir. Yumurtanın besin kompozisyonunu etkileyen faktörler.
1. Tavuğun yaşı
2. Tavuğun ırkı
3. Tavuğun hattı
4. Bireysel farklılık
5. Rasyon
6. Çevre sıcaklığı
7. Yumurta depolanma şartları
8. Depolanma süresi
9. Hazırlama
10. Pişirme
11. işlemeYUMURTANIN KISIMLARI
Yumurtadıştan içe doğru sırasıyla şu bölümlerden oluşur;
1. Yumurta kabuğu
2. Kabuk altı zarları ve hava boşluğu
3. Yumurta akı
4. Vitelin zarı ve yumurta sarısı1. YUMURTA KABUĞU ; Yumurta kabuğu yumurta ağırlığının yaklaşık %10-12 sini oluşturur ve tavuğun uterusunda zarlar üzerinde kireç birikmesi ile oluşur. Yapısının %98 i inorganik maddelerden oluşan kabuğun yaklaşık %94 ü kalsiyum karbonattır. Az miktarda Magnezyum karbonat, kalsiyum fosfat, magnezyum fosfat, organik maddeler ve su bulunur. Yumurta kabuğu rengi ya beyaz ya da kahverenginin çeşitli tonlarında olabilir. Ancak, bir güney Amerika ırkı olan Aracuana’ lar da yumurta kabuğu rengi yeşil veya mavidir. Yumurta kabuğu iç ve dış kabuk olmak üzere iki tabakadan oluşur. İç kabuk, süngerimsi bir yapıda olup, üzerinde mememsi çıkıntılar bulunur. dış kabuk iç kabuğun iki katı daha kalındır.
2. KABUK ALTI ZARLARI VE HAVA BOŞLUĞU; Kabuk altı zarları istmustta oluşur. Kabuğun hemen altında birbirine yapışık olan iki zar bulunur. İç kısımdaki zar yumurta akını sarmakta, dış zar ise kabuğun iç kısmını kapsamaktadır. Dış zar iç zara göre 3 kat daha kalındır. Glukoprotein yapısındaki zarlar gaz geçişini engellememekle beraber, bakteri geçirmezler. Yumurta yumurtlandığı anda sıcaklığı tavuğun vücut sıcaklığı olan 41 C civarındadır. Hava boşluğu yumurtanın su kaybetme oranına bağlı olarak büyür.
3. YUMURTA AKI; Yumurtanın ağırlık bakımından en büyük kısmını oluşturur. Bileşimi yaklaşık %88 su, %12 katı maddeden oluşur ve katı maddesini de protein ve az miktarda karbonhidratlar, mineral maddeler ve az miktarda yağlar bulunur. yumurta akı kabuk altı zarından itibaren 4 katmana ayrılır.• Dış sulu ak; akın % 23 ünü oluşturur ve çok ince bir tabakadır.
• Koyu ak; toplam akın %57 sini oluşturur.
• İç sulu ak; akın %17 sini oluşturmaktadır.
• İç koyu ak veya kordon ( şalaz) ; akın % 3 ünü oluşturur.4. YUMURTA SARISI; Yumurtanın en besleyici ve kuru maddesi en yüksek kısmıdır. Yumurtanın ortalama 1/3 ünü oluşturur. Kuru maddesinin de %16 sı azot, %23 lesitin, %1, 5 kolestrin ve %2 madensel maddeler bulunur. Yumurta sarısı A, B ve D vitaminlerince zengindir. Blastodisk döllenmenin gerçekleştiği kısım olup döllü yumurtalarda daha iri, düz ve yuvarlak; dölsüz yumurtalar ise düzensiz şekildedir. Yeni yumurtlanmış döllü yumurtalarda çapı 3-3,5 mm kadardır. Germinal diski sarının merkezine bağlayan kanala LATEBRA denir. Latebra embriyonun beslenmesinde rol oynar. Yumurta sarısının rengi ksantofil pigmentleri olarak bilinen oksikarotinoidlerce oluşturulur .Yumurta sarısı kanda, sinir dokularında ve vücudun diğer bazı kısımların da bulunmakta olan kolesterol bakımından zengindir. Bir yumurtada 195-210 mg düzeyinde kolesterol bulunmaktadır.
YUMURTA KALİTESİ
A) Yemeklik yumurtanın kırılmadan incelenmesi1.DIŞ GÖRÜNÜŞÜNÜN İNCELENMESİ; Yumurtanın ağırlığı dışında , şekil, kabuk rengi, kabuk yapısı, kırık-çatlak durumu, kabuk temizliği ile ünformite, diğer özellikler arasında sayılabilir. Yumurta ağırlığı veya büyüklüğünün en önemli etkeni genotiptir. Bununla birlikte yaşa bağlı olarak yumurta ağırlığında artış meydana gelmektedir. İlk yumurta verim yılında yumurta büyüklüğü sürekli artmakta ve bu artışın önemli bir kısmı ilk 3 ay içerisinde gerçekleşmektedir. Yumurta ağırlığı ile hayvanın canlı ağırlığı arasında olumlu bir ilişki olup, erken cinsi olgunluğa ulaşan hafif genotipler, geç cinsi olgunluğa ulaşan ağır genotiplere göre daha küçük yumurta verirler. Yemleme ve çevre faktörleri, özellikle de sıcaklık yumurta ağırlığı üzerinde etkili olan diğer faktörlerdendir.
2.LAMBA KONTROLÜ; Lamba kontrolünde yumurtanın incelenmesi; yumurtaların elle tutularak kontrol edilmesi veya otomatik kontrol ekipmanları ile yapılmaktadır. Lamba kontrolü yönteminin esası yumurtaların karanlık bir odada bir ışık kaynağı, örneğin elektrik ampulü altında incelemekten ibarettir. Kabuk ve zar çatlaklıkları, hava boşluğunun büyüklüğü en önemli görüntülerdir. Saatte 40 bin adet yumurtayı kontrol eden lazer sistemli bilgisayarlarda vardır. Bunlar; kan lekeleri, kabuktaki ince çatlaklar ve renk bozukluklarını kolayca belirleyebilirler. Lamba kontrolünde dış kalite özellikleri ile aşağıdaki kriterler de incelenir;
• Yumurta kabuğu
• Hava boşluğu
• Yumurta akı ve sarısıB)YEMEKLİK YUMURTALARIN KIRILARAK İNCELENMESİ;
Yumurtanın bazı özelliklerinin yumurta kırılmadan incelenmesi mümkün değildir. Bunlar yumurtanın tat, koku, sarının rengi, ak ve sarının özelliklerinin bilinmesi gibi hususlardır. Taze yumurtanın sarısının daha yuvarlak ve dik, bayat yumurtalarda ise yassılaşmış ve dışa doğru yayılma gösterdiği net olarak fark edilebilir.
C ) YUMRTANIN KALİTE ÖZELLİKLERİ ;1. DIŞ KALİTE ÖZELLİKLERİ;
• ŞEKİL İNDEKSİ ; Yumurta genişliğinin uzunluğuna oranı olarak ifade edilir. Ticari ve kuluçkalık özellikler açısından ideal yumurta şekil indeksi %74 tür.
• KABUK KALİTESİ ; Yumurta kabuğunun kalitesi kabuğun rengi, temizliği, kalınlığı, kırılmaya karşı dayanıklılığı gibi ölçütlerle belirlenir.2. İÇ KALİTE ÖZELLİKLERİ ;
Yumurtları altında bir ayna bulunan özel bir can masa üzerine kırılarak gerçekleştirilebilir. Bunun için genellikle yumurta ağırlığının ortalamayı temsil ettiği yaş olan 28-32. haftalık yaşlar arsındaki dönemlerde her tavuğun art arda verdiği 6 yumurta kullanılmaktadır. Bireyler arasında eşitliği sağlamak için kümesten belirli saatlerde toplanan yumurtlar kullanılır. Bunlar 24 saat kadar 18-20 C sıcaklıktaki bir odada bekletilip tartıldıktan sonra kırılarak kalite belirlenmesine geçilir. Kırılan yumurtaların alt ve üst yüzeyinde ak ve sarıda kan doku, et parçası, renk değişimleri ile diğer kalite özellikleri de ortaya konulabilir.
D) YUMURTADA KALİTE BELİRLENMESİNDE MEYDANA GELEN SORUNLAR;
Günümüzde araştırmacıların üzerimde durdukları kalite özellikleri iki ana başlık altında toplanmaktadır. Bunlardan 1. si ; yumurta ağırlığı, şekil indeksi, özgül ağırlık, kırılma mukavemeti, kabuk kalınlığı, kabuk ağırlığı, yüzey alanı ve kırık-çatlak yumurta oranını içeren dış kalite özellikleridir. 2. si ; iç kalite özelliklerinden olan; ak indeksi, sarı indeksi, Haugh birimi, sarı renk tonu ile kan ve et lekeleridir. Yumurtanın en geç 24 saat sonra incelenmeye alınmaları gerekmektedir. Laboratuar analizlerine kadar geçen bu sürede yumurtanın depolanma sıcaklığı en az kümes sıcaklığı kadar önemlidir. Aksi halde ilk hata yumurta ağırlığının belirlenmesinde yapılamaktadır. Şekil indeksi ölçümünde ise yumurtaların indeks ölçere doğru yerleştirilmesi gerekir. Özgül ağırlığın hesaplanmasında yaygın olarak tuzlu su çözeltisinden yaralanılmaktadır. Bunun için de sık sık çözelti yoğunluğu kontrol edilmelidir. Kabuk kalınlığının belirlenmesinde sivri, orta ve küt kısımlarından alınan örneklerin doğru yerden alınması ve mikrometre okumalarının hassas yapılması önem taşımaktadır. Kırık- çatlak yumurta oranın ise analiz için alınan yumurta sayısı yerine toplam üretimin esas alınarak belirlenmesi gerekir. İç kalite özelliklerinin hesaplanmasına teşkil eden ölçümler için yumurtalar aynalı cam masa üzerine kırılmaktadır. Cam masanın düz bir zemine oturması ve masa altına yerleştirilen aynanın konumu önemlidir. Yumurta kırılırken hassasiyet gerektirmeli, yumurtanın kırıldıktan sonraki tabi yayılma alnını etkileyecek hareketlerden kaçınılmalıdır. Albümin yüksekliğinin en yüksek olduğu noktada, uzunluk ve genişliğin de en uzun ve geniş noktalar arası ölçülmek suretiyle belirlenmesi Haugh birimi ve ak indeksinin doğru hesaplanması için önemlidir.E) YUMURTALARDA İÇ KALİTE BOZUKLUKLARI;
Kalıtsal yapı, Rasyonda bazı besin maddelerinin yetersiz ya da ihtiyacın çok üzerinde bulunuşu , Yemde istenilmeyen maddelerin alması, Manejman hataları, hastalıklar ile yumurtanın tüketiciye sunuluncaya kadar ki dönemde muhafaza ve nakliye koşullarına bağlı olarak birtakım anormallikler ve bozukluklar meydana gelebilir.
Siyah küfü, beyaz küfü, sarı küfü, küf kokulu, akı sarısına karışmış, çürümüş, ekşimiş, yeşil renkli, sarısı kabuk zarına yapışmış, kan halkalı, renk ve tat bozukluğu gösteren, embriyonik gelişme gösteren ve sınıflandırma da derece dışı kalan yumurtlar değişik ülkelerde yenmeyen yumurtalar olarak tanımlanırlar.
Yumurtalarda en çok karşılaşılan ak bozuklukları şunlardır;1. İç sulu akta artış, yeşil, sarı, pembe, buğulu veya dumanlı aklı yumurtalar.
2. Bakteri veya küflerin neden olduğu ak bozuklukları.
3. Kan ve et lekeli ak bozuklukları.Yumurta sarısındaki anormallikler ise şöyledir;
1. Kan ve et lekeli, benekli sarılar veya sarıda renk bozuklukları.
2. Sarısız veya çift sarılı yumurtalar.
3. Kabuk zarına yapışık sarılar.
4. Düz yumurta sarıları.
5. Sertleşmiş yumurta sarılarıF) YUMURTALARIN KALİTELERİNE GÖRE SINIFLANDIRILMALARI;
Dış kalite özellikleri;
1. Kabuğun temizliği ve sağlamlığı
2. Kabuk rengi
3. Yumurtanın şekil ve ağırlığı
İç kalite özellikleri;1. Hava boşluğunun büyüklüğü ve konumu
2. Ak yüksekliği ile Haugh birimi değeri
3. Sarının durumuYUMURTALARIN MUHAFAZASI
Yumurtalar toplanır toplanmaz 10-13C sıcaklık ve %70-80 nispi nemde nakliye anına kadar muhafaza edilir. Pazarlamada problem oluşturacak derecede kirli yumurtalar belirli kurallara göre yıkanmalıdır. Yumurtaların tıkandıkları kaplar temiz olmalı, bakteri üremesine engel olmalı; kullanılan su temiz ve 38-42 C sıcaklıkta olmalıdır. Yıkanmış yumurtlar hiçbir zaman uzun süre depolanmamalıdır. Soğuk depolarda uzun süre bekletilecek yumurtalarla 21C ‘nin üzerinde bekletilecek yumurtalar yağla kaplanır. Yağ sıcaklığının yağlanacak yumurta sıcaklığından 11C yüksek olması gerekir. Soğuk hava deposunun sıcaklığı 0-1.58C arasında olmalıdır. Yumurtalarda donma sıcaklığı –2.5C’dir. soğutma depolarında nispi nemin %84-90 olması gerekir. Böylece bu yumurtalarda ağırlık kaybının ayda %0.25-0.50’yi aşmaması sağlanır.
Yumurta ürünleri
1. Sıvı yumurtalar
2. Yumurta tozu(kurutulmuş yumurta)5. BÖLÜM EMBRİYO GELİŞİMİ VE KULUÇKA
Embriyoloji canlı organizmalarının oluşumu ve ilk gelişmelerini inceleyen bir bilimdir.
DÖLLÜNME VE CİCİV EBMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ
Tavuklarda normal kuluçkalık dönemi 21 gündür. Irk, cinsiyet, mevsim, yumurtanın bekleme süresi, büyüklüğü ve kabuk kalitesi ile kuluçkada uygulanan koşullara bağlı olarak kuluçka süresi değişebilmektedir.
Döllenme
Döllenme, normal olarak tabii bir işlemdir. Ancak yapay yolla horozlardan ejekulat alınarak yapay döllenmesi de bugün uygulanan bir yöntemdir. Döllenme olayı infundibulumda gerçekleşir. Bir çiftleşmeden yaklaşık 23-26 saat sonra döllü yumurta alınabilir. Ancak sürüde maksimum döllülüğe ulaşabilmesi veya bütün tavuklardan döllü yumurta alınabilmesi sürüye horoz katımından yaklaşık 3 gün sonra mümkün olabilecektir. Düşük kümes sıcaklığı horozun testislerinin aktivitesini azaltır. Bu bakımdan horoz ve tavuklar için optimum çevre sıcaklığı 19 C ’dır.
Yumurta Yumurtlamadan Önceki Embriyo Gelişimi
Embriyonik gelişmenin ilk safhası 40,6-41,7 C arasında değişen vücut sıcaklığında, tavuk vücudunda olmaktadır. Bu safha ise, döllenme ile başlar. Embriyonik gelişmenin toplam süresinin yaklaşık %4.5’i yumurta kanalında olmaktadır. Ortalama olarak kuluçka süresi 22 gün olup, bunun bir günü tavuk vücudunda 21 günü de tavuk dışında, genellikle kuluçka makinesinde geçecektir. Ancak tavuklarda kuluçka dönemi denildiğinde kuluçka makinesinde veya gurk tavuğun altında geçen 21 günlük süre anlaşılır.
Yumurta Yumurtlandıktan Sonraki Embriyo Gelişimi
Yumurta kuluçka makinesine koyuluncaya kadar embriyo bir uyku devresindedir. Embriyonik gelişmenin kuluçka makinesinde ihtiyaç duyduğu optimum sıcaklık 37,5 C dır. Ancak 24C üzerindeki sıcaklıklarda da embriyo gelişebilecektir. Yumurtlama sonrasında embriyonik gelişmeyi tam olarak durdurmak için 15-18 c ler arası bir çevre sıcaklığı sağlanmalıdır. Kuluçkanın 1. gününde embriyonun uzun ekseni boyunca oluşan yapılardan, endoderm, ektoderm ve mezoderm adı verilen hücre tabakaları farklılaşarak gelişmeye başlarlar. Ektodermden deri, tüyler, gaga,tırnaklar,sinir sistemi, gözün mercek ve retina tabakası, ağız mukozası ve geri gibi vücudun dış kısımları; mezodermden iskelet, kaslar, dolaşım sistemi, üreme, boşaltım organları gibi vücudun orta dokuları ; endodermden ise sindirim kanalının mukozası, solunum ve salgı sistemleri gibi vücudun iç kısımları meydana gelir.
Embriyonik Zarlar
Embriyonun büyümesinde fonksiyonel olan 4 embriyonik zar veya kese vardır.1. AMNİON KESELERİ ; Kuluçkanın ikinci gününde başlar. Embriyonun gelişmesine yardım edr ve onu mekanik şoklardan korur.
2. ALLANTOİS KESESİ ; Kuluçkanın üçüncü gününde başlar. Allantoisin şu önemli fonksiyonları vardır. A) Fonksiyonel akciğer gelinceye kadar geçici embriyonik solunum organıdır. Boşaltım görevini görür. C) Allantoiç membran, yumurta akının sindirilmesini sağlayan enzimleri salgılar.
3. CHORİON ; Bu memebran veya kese, allotois ile birlikte kabuk altı zarları ile kaynaşır ve metabolik fonksiyonların tamamlanmasında rol oynar.
4. YUMURTA SARISI KESESİ ; Bütün sarıyı çevreleyen, kan damarlarıyla kaplanmış bir kesedir. Bu kese, civciv kuluçkadan çıktıktan sonra besin kaynağı olarak kullanılmak üzere karın boşluğuna çekilir.
Embriyonik Gelişme Döneminde Meydana Gelen Değişimler
1. Hava boşluğu
2. Civcivin yumurta içindeki konumu
3. Embriyonun ağırlığıKULUÇKAHANELER
Kuluçkahanelerin Kapasitesi Ve Yeri
Kuluçkahane büyüklüğü ve kapasitesi şu özelliklere bakılarak planlanır;
1. Kuluçka Makinelerinin toplam yumurta kapasitelerine,
2. Haftada ve her seferde konan yumurta sayısı,
3. Yılda üretecek toplam civciv sayısına göre
Kuluçkahane yerinin seçiminde aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir;
1. Kuluçkahane sarsıntılardan ve gürültülerden uzak olmalı,
2. Kuluçkahane yeri çok yüksek olmamalıdır,
3. Yol,su ve elektrik durumu uygun olmalı,
4. Kuluçkahane, civciv pazarlama alanlarından çok uzakta olmamalıdır.
Kuluçkahane Odaları1. Dezenfektan odası
2. Yumurta kabul, sınıflandırma ve depolama odası
3. Gelişim odası
4. Döllük kontrol odası
5. Çıkış odası
6. Cinsiyet ayrım odası
7. Civciv sınıflandırma ve bekletme odası
8. Yıkama odası
9. Yükleme odası
10. Kanat, gaga ve tırnak kesim odası
11. Kuluçkahane artıkları odası
12. Diğer bölümler (banyo, tuvalet, elbise odası vb.)Kuluçkahane Ekipmanları
1. Kuluçka makineleri
2. Su ekipmanları
3. Yumurta ve civciv taşıma araçları
4. Yumurta sınıflandırma ve yıkama makineleri
5. Plastik viyol ve tablalar
6. Yedek enerji kaynağı
7. Diğer kuluçka ekipmanlarıKuluçkalık Yumurta Kalitesine Damızlık İşletme ve Sürü Yönetiminin Etkisi
Kuluçkalık yumurta kalitesi üzerinde bu gruba giren faktörler arasında ilk ele alınacak konu kümeslerle ilgili olandır. Kümeslerin;
a. Yer seçimi ve yerleşim pozisyonu
b. Sağlık koruma önlemleri ve mikrobiyal bulaşmanın önlenmesi
c. Temizlik ve dezenfeksiyon yöntemleri kuluçkalık yumurta kalitesi üzerine doğrudan etkilidir.
Damızlık sürü yönetimi ile ilgili faktörler ise aşağıdaki şekilde sınıflandırılır;1. Damızlık sürüsünün genetik yapısı
2. Kümes içi çevre koşulları ve sürü yönetimi
3. Damızlık sürüde strese neden olan faktörler
4. Folluk yataklık materyali ve kullanılan folluk tipi
5. Kümeslerde kullanılan yataklık kalitesi
6. Yemleme yazýlýmı, yem ve su kalitesi
7. Sürüdeki cinsiyet oranı ve sürünün yaşı
8. Kümeste yumurta toplama şekli, sayısı ve yere yumurtlanan yumurta oranı.Sürüde sağlık koruma ile ilgili önemli hususlar aşağıda verilmiştir. Ancak işletmeci, sağlık koruma ve hastalık önleme yazýlýmının ekonomik bedelini dikkate almalıdır,
a. İşletmede her hayvanın değeri önemlidir.
b. Bir işletmede farklı yaştaki sürüleri barındırmaktan kaçınılmalı
c. Ziyaretçiler bir çok hastalık etmeni taşıyabilirler
d. Kümeste her zaman temiz-taze hava sağlanmalıdır
e. İşletmeye sadece görevli araçların girişine izin verilmeli
f. Kümeste günlük gözlemlerle hayvanların yem ve su tüketimi ile genel durumları incelenmelidir
g. Personel sürekli izlenmeli, yapılan işlere ait talimatlar belli yerlerde yazılı olarak bulundurulmalı
h. İlaçlar dikkatli kullanılmalıdır.
i. Yemleme, aydınlatma ve aşılama programlarına özen gösterilmeli, herhangi bir problem meydana geldiğinde uzman kişilerle irtibat kurulmalıdır.
Hastalılar genel olarak;
1. Horozun sağlığını bozarak düşük döllük oranı görülmesi
2. Yumurtalarda erken embriyo ölümlerinin görülmesi
3. Yumurtanın yapısının bozulması,
4. Yumurtanın yetersiz besin maddesi içerdiği veya kabuk yoluyla mikroorganizma girişi nedeniyle orta ve geç dönem embriyo ölümlerinin ortaya çıkması, şeklinde etkili olurlar.
Kuluçkalık Yumurta Seçimi
Kuluçkalık yumurta seçiminde dikkate alınacak hususlar aşağıda verilmiştir.
1. Yumurta büyüklüğü; Çok büyük ve küçük yumurtalar kuluçka randımanı bakımından iyi sonuç vermezler.
2. Anormal yapılı yumurtalar; Kuluçkalık yumurta seçiminde ayıklanan asgari 15 tip anormal yumurta vardır.
3. Kabuk kalitesi; Kabuk kalitesi genetik faktörlere bağlı olduğu kadar sürünün beslenmesine ve kümesteki çevre şartlarına da bağlıdır.
4. İç kalite; Bazı yumurtalar hava boşluğu oynak yumurtalardır. Bu tip yumurtalar,uygun olmayan nakliye ve muhafaza şartlarında da oluşabilir.
Kuluçkalık Yumurtanın Depolanması
Kuluçkalık yumurtaların depolanması ticari kuluçkacılıkta önemli bir konudur. Yumurta depolanma süresi kuluçkahaneleri ilgilendirdiği kadar bu sürenin civciv kalitesi ve broilerde kesim ağırlığına etkileri nedeniyle sonuçlanan ticari yetiştiricileri de ilgilendirir.
KULUÇKA SONUÇLARININ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Yumurtalardan civciv çıkışını etkileyen birçok faktör vardır. Yumurtaların inkübasyonu sırasında çevre şartları ve yumurtaların çevrilmesi işlemi en önemli rolü oynar. Kuluçka sonuçlarının değerlendirilmesinde 3 kriter kullanılır:
1. Döllük veya tohumluk oranı; kuluçka makinesine konulan yumurtalardan döllü olanların oranına denir.
2. Kuluçka randımanı; kuluçka makinesine konulan yumurtalardan elde edilen pazarlanabilir civcivlerin oranına denir.
3. Çıkış gücü; 18. Günde yapılan döllük muayenesi sonucu döllü olduğu belirlenen yumurtalardan elde edilen civcivlerin oranına denir.
Kuluçka sonuçlarının etkileyen faktörler;
1. Döllük; Döllük, genetik faktörler, damızlık sürünün belirlenmesi, kümeste su tüketimi ve sulukların bakımı, aydınlatma, havalandırma, sıcaklık, kümeste zeminin yapı özelliği ve yataklık materyali, erkek-dişi oranı, damızlık sürünün yaşı, hayvanlarda ayak problemleri, hastalık ve diğer faktörler tarafından etkilenmektedir.
2. Kuluçka koşulları; a) Sıcaklık ; sıcaklık aşağıdaki faktörlerden etkilenir; 1) yumurta büyüklüğü 2) kabuk kalitesi 3) genetik faktörler 4) kuluçkaya konan yumurtaların yaşı, depolanma süresi 5) gelişim dönemlerindeki havanın nemi. Embriyonik gelişme, her biri farklı bir sıcaklığa ihtiyaç duyan 3 safhaya ayrılabilir; i) yumurta yumurtlamadan önceki sıcaklık ii) gelişim dönemindeki sıcaklık iii) çıkış dönemindeki sıcaklık b) Nem ; Yumurtadaki suyun, fazla buharlaşmaması civcivin normalden küçük olmasına; yeterli bir hızda buharlaşmadığında da civcivin normalden büyük olmasına neden olur. Her iki durumda da embriyo zarar görür. Yumurtadaki suyun uygun oranda buharlaşmasını sağlamak için ilk 19 günlük kuluçka süresince nispi nemin belli sınırlar içerisinde olması gerekir. Kuluçka makinesi tipine bağlı olarak bu limitler %50-60 arasındadır. Kuluçka makinesinin çıkış bölümünde yumurtaların yaklaşık 1/3’i kırıldıktan sonra nispi nemin %70-75’e(90-91F) çıkarılması istenir. c) Havalandırma; Gelişmekte olan embriyo, sabit bir oksijen düzeyinde, karbondioksit ve suyun atılmasına ihtiyaç duyar. Embriyonik gelişim ilerledikçe oksijen ihtiyacı artar. Böylece gelişen embriyoda metabolizma olayları sonucu oluşan karbondioksitin atılması ve embriyoya oksijen temini için kuluçka makinesinde sürekli bir hava deliğinin sağlanması gerekir. Normal embriyonik gelişim için karbondioksit konsantrasyonunun kuluçka makinesinde %0,1-0,4arasında ve kuluçka odasında %0,5düzeyinde olması gerekir. d) Yumurtaların Çevrilmesi; Yumurtalar normalde küt uç yukarıya gelecek şekilde tablalara yerleştirilir. Bu durumda embriyonun başı küt uçta ve hava odacığına yakın olarak gelişir. Eğer yumurtanın sivri ucu yukarıya gelecek şekilde yerleştirilirse embriyoların çoğunun başı sivri yöne doğru yönelecektir. Böylece civciv çıkışa hazır olduğunda civcivin gagası akciğer solunumu için önemli olan hava hücresi ile temas edemeyeceğinden bu embriyolar ekseriye kuluçkadan çıkamazlar ve kuluçka randımanı ile civciv kalitesi düşer.
3. Embriyo ölümleri; 1 Yumurtlama dönemi öncesi embriyo ölümleri ; Embriyo gelişiminde ilk kritik dönem gastrulasyon safhasıdır. Yumurtanın ovipozisyon öncesi tavuk vücudunda normal süreden az yada fazla kalması, yumurta yumurtlandıktan sonraki bekletme döneminde embriyo ölümlerinin artmasına neden olmaktadır. 2 Erken embriyo ölümleri; Bu dönem ilk üç günlük ölümleri kapsar. Bu ölümlerin çoğu yumurtanın yumurtlanması ile kuluçka makinesine konması arasındaki sürenin ya çok uzaması yada uygun olmayan depolama şartlarının sonucu olmaktadır. 3 Orta dönem embriyo ölümleri; Bu dönemde embriyo ölümleri oldukça azdır. Bunun yanında damızlıklarda beslenme yetersizlikleri orta dönem embriyo ölümlerinin artmasına neden olmaktadır. 4 Geç embriyo ölümleri; kuluçkanın son 3 günündeki embriyo ölümleridir. Bu dönemdeki embriyo ölümlerinin çoğu yumurtaların kuluçka makinesi gelişme bölümünden çıkış bölümüne nakil sırasında fazla bekletilmesi ile gelişme bölümünde yumurtaların hava hücrelerinin yukarı gelmemesi gibi yanlış yetiştirmelerin sonucudur.
4. Kuluçka aksaklıkları; Kuluçkalık yumurtaların elde edildiği anaç sürüsünün beslenmesi, genetik faktörler, yumurtalar yumrtlandıktan sonra kuluçka makinesine koyuluncaya kadar ki muhafaza ve muamele şartları ile inkübasyon döneminde sağlanan çevre şartları kuluçka sonuçlarını ve civciv kalitesini etkileyen önemli faktörlerdir.5. Yüksek rakım
6. Kuluçka döneminde uygulanan ışık
7. Yumurta içinde embriyonun konumu ve anormal yapılı embriyolar
8. Yumurta ağırlığı, yumurta kabuk ve iç kalitesi
9. Anormal yapılı yumurtalar
10. Kuluçkalık yumurtaların depolanma şartları
11. Hastalıklar
12. Damızlık sürüsünün yaşı
13. Damızlık sürüde yumurta verim hızları - YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.