- Bu konu 19 yanıt içerir, 15 izleyen vardır ve en son 13 yıl 1 ay önce hax345 tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
18 Aralık 2007: 22:11 #16891Murat KUTAYÜye
[size=large] Kuduz
Kuduz; genellikle hastalığı taşıyan bir hayvanın ısırmasıyla bulaşan memelilerin önlenebilir bir viral hastalığıdır. Kuduz vakalarının büyük bir çoğunluğu rakun, kokarca, yarasa ve tilki gibi yabani hayvanlarda görülmektedir. Evcil hayvanlardaki kuduz vakaları, bildirilen olaylar içerisinde % 10’dan daha azını oluşturmaktadır ve daha sık olarak kedi, köpek ve sığırlarda görülmektedir.
1- Kuduzun Halk Sağlığındaki Önemi
Son 100 yıllık süreçte, ABD’de kuduz vakalarının görünümünde belirgin bir değişim olmuştur. Günümüzde yayınlanan raporlarda hayvanlara ait tüm vakaların % 90’ından fazlası yabani hayvanlarda görülürken, 1960’dan önce bu vakaların büyük çoğunluğunu evcil hayvanlar oluşturmaktadır. Bugün için doğal kuduz taşıyıcıları yabani et yiyenler ve yarasalardır. Kuduza bağlı insan ölümlerin sayısı yüzyılın başında yıllık olarak 100’ün üzerinde iken 1990’da bu sayı yıllık 1-2 düzeyine düşmüştür. Modern anlamda korunma hemen hemen % 100 başarıya ulaşmıştır. ABD’de kuduza bağlı insan ölümleri genellikle bu işin ehemmiyetini bilmediğinden dolayı sağlık yardımı almayan kişilerde meydana gelmektedir.
Korunma ve kontrol:
Hastalık belirtilerinin görülmesinden sora kuduzun tedavisi yoktur. Bununla birlikte 20 yıl önce bilim adamları maruz kalmadan sonra yada maruz kalmadan önce koruma için verilen son derece etkili yeni bir kuduz aşısı geliştirmişlerdir.
Maruz kalma öncesi korunma : Maruz kalma öncesi aşılama veteriner Hekimler, hayvan bakıcıları, bazı laboratuar çalışanları gibi yüksek risk grubu içerisindeki kişiler, ve kuduz taşıyabilen hayvanlarla sürekli temas halinde olabilecek kişilere uygulanmaktadır.
Maruz kalma öncesi koruma takvimi : 0. 7. 21. yada 28 olmak üzere 3 doz kuduz şeklinde önerilmektedir.
Maruz kalma sonrası korunma :Muhtemelen kuduz bir hayvanın ısırmasına maruz kalan kişileri kapsamaktadır. Olası maruz kalmalar kuduz hayvanın ısırması yada tükürük gibi enfekte doku ile müköz mebranların kontaminasyonunu kapsamaktadır.Korunma olası bir maruz kalmadan hemen sonra başlar. Kuduza maruz kalma sonrası koruma uygulaması tıbbi bir zorunluluktur. Doktorlar kuduza her bir muhtemel maruz kalmayı değerlendirmeli ve yerel yada ülkesel bazda halk sağlık memurlarını kuduz koruması ile ilgili olarak uyarmak zorundadır.
Olası bir maruz kalma sonrası ne yapılmalı ?
Olası bir kuduz hayvana maruz kalınmış ise, yara bölgesi sabun ve su ile iyice yıkanmalı ve acilen tıbbi yardım aranmalıdır. Sağlık hizmetleri sağlayan biri yara ile ilgilenecek ve kuduza maruz kalma riskini tayin edecektir. Aşağıdaki bilgiler sağlık hizmeti sağlayan kişiye yardımcı olacaktır.
-Olayın coğrafi yeri
-Olaya karışan hayvan tipi.
-Maruz kalmanın nasıl meydana geldiği,
-Isıran hayvanın aşı durumu
-Hayvanın emniyetle karantinaya alınıp alınmadığı ve
kuduz yönünden incelenip incelenmediği,
Kuduzun yayılmasını önlemek için neler yapabiliriz ?
Sorumlu bir evcil hayvan sahibi olarak
-Tüm kedi ve köpeklerin zamanında aşılarını yaptırın. Bu işlem sadece evcil hayvanlarınızın kuduzdan korunmasında değil ayrıca hayvanınızın yabani bir hayvan tarafından ısırılması durumunda sizin korunmanızı sağlayan bir engel olması yönü ile de önemlidir.
-Evcil hayvanınızı yabani hayvanlarla temasa gelmemesi için direk gözetim altında tutun. Eğer evcil hayvanınız yabani bir hayvan tarafından ısırılmış ise acilen hayvanınız için bir Veteriner Hekim arayın.
-Çevrenizde herhangi başıboş bir hayvan görürseniz yerel hayvan kontrol merkezini arayın. Bu tür hayvanlar aşılanmamış olabilir ve hastalıkla çevrenizi bulaştırabilir.
-Bakamayacağınız istenilmeyen evcil hayvanlarınızın sayısını azaltmak için hayvanlarınızı kısırlaştırın.
-Başıboş hayvanlarla direk temastan kaçının.
-Yabani hayvanlardan uzak durun.
-Vahşi hayvanları hiçbir zaman edinmeyin ve evinize getirmeyin.hasta hayvanlara bakmaya teşebbüs etmeyin yardım için bir hayvan kontrol veya kurtarma merkezini arayın.
-Çocuklarınıza başıboş hayvanlara (evcil yada yabani) hiçbir zaman dokunmamaları gereltiğini öğretin.
-Ev ve diğer yaşanılan alanlara bu hayvanların girişi önlenmeli.
Kendi evcil hayvanımı kuduzdan nasıl koruyabilirim ?
Hayvanınızı kuduzdan koruyabilmeniz için birkaç şey vardır.
Birincisi düzenli bir şekilde Veteriner Hekimi ziyaret edin ve tüm kedi ve köpeklerinizi kuduza karşı zamanında aşılatın
İkincisi ev içinde dahi kedi ve köpeklerinizi sürekli gözlem altında tutun
Üçüncüsü, istenilen özeni yada düzenli aşılamaları yaptıramayacağımız istenilmeyen evcil hayvanların sayısını azaltmak için hayvanlarınızı kısırlaştırın.
Son olarak kendi çevrenizdeki tüm başıboş hayvanların ortadan kaldırmak için hayvan kontrol merkezlerini arayın.
Evcil hayvanımı niçin kuduz aşısı yaptırmak zorundayım ?
Kuduz olaylarının büyük çoğunluğu vahşi hayatla meydana geldiği halde evcil hayvanlara maruz kalmalarının bir sonucu olarak birçok insan kuduz aşısı yaptırmaktadır. Bu durum evcil hayvanlardaki kuduzun önlenmesinin büyük bir maliyetinin olduğunu göstermektedir. Yabani hayvanlarda evcil hayvanlardan daha fazla kuduz görülürken evcil hayvanlarla insanların teması daha fazladır. Kendi evimizdeki hayvanlarımıza yada diğer hayvanlara kuduz bir yabani hayvanın ısırması ile bulaşabilmektedir. Kuduz evcil hayvanlara dağıldığında insanlar içinde risk artmaktadır. Bu nedenle evdeki hayvanları bir Veteriner Hekime düzenli olarak aşılatmalıyız.
Çevredeki bir kedi beni ısırırsa ne yapayım ?
Herhangi bir hayvanın ısırması durumunda hemen tıbbi yardım almalısınız. Kedi yada köpek sizi ısırdığında sağlıklı görülür ise sahibi tarafından 10 gün gözlem altında tutulur. Aşılamaya ihtiyaç yoktur. Isıran hayvan ısırma sırasında hasta ise yada 10 günlük karantina esnasında hastalanıyorsa hastalık belirtileri bir Veteriner hekim tarafından değerlendirilmeli ve aşı koruması hakkında doktor tavsiyeleri alınmalıdır. Karantina esnasında hastalık belirtileri göstermiyorsa ısıran hayvanın ısırdığı esnada kuduz olmadığına kanaat getirilir.
Evcil hayvanımı yabani bir hayvan ısırırsa ne yapayım ?
Test etme imkanı olmayan bir yabani et yiyen, memeli yada bir yarasa bir hayvanı ısırmış yada tırmalamışsa kuduza maruz kalmış olarak kabul edilmelidir. Bir kuduz hayvan tarafından ısırılmış aşılanmamış kedi veya köpek hemen ötenazi ile öldürülmelidir. Eğer bunun yapılmasını istemiyorsanız hayvan 6 ay çok titiz bir izolasyona alınmalı ve serbest bırakılmadan 1 ay önce aşılanmalıdır. Aşılaması tamamlanmış hayvanlarda olayın esaslarını dikkate alarak bir değerlendirme yapmaya ihtiyaç vardır. günümüzde aşılanmış kedi ve köpekler 45 gün gözlem altında tutulmalıdır.
İnsanlarda kuduz
Kuduz nasıl bulaşır ?
Kuduz genellikle kuduz bir hayvanın ısırmasıyla geçer. Ayrıca daha nadir bir ihtimal olarak kuduz bir hayvanın tükürük gibi hastalıklı materyalin direk olarak gözler burun yada bir yara ile temasa gelmesi ile de bulaşabilir.
Isırma
Omurilik ve beyine ulaşma
Beyinde çoğalan virus tükürük bezlerine geçer ve hastalık belirtileri görülmeye başlar. Kuluçka süresi (hastalık etkeninin vücuda girmesinden belirtilerin görülmesine kadar geçen süre) birkaç günden birkaç yıla kadar değişebilmektedir. Genellikle 1-3 ay.
Belirtiler çıktıktan sonra genellikle hasta canlı 7 gün içinde ölür.
Kuduz virusu merkezi sinir sistemini enfekte eder, ensefalopati ve nihayetinde ölüme yol açar.
İnsanlarda kuduzun ilk belirtisi grip benzeri non spesifik halsizlik, ateş yada baş ağrısı gibidir. Isırık bölgesinde rahatsızlık yada felç gelişebilir. Hastalık ilerlediğinde sinirsel semptomlar görülür ve bu semptomlar uykusuzluk, kaygı, şaşkınlık,zihinsel karışıklık, sıkıntı sayıklama, Anormal davranış, hafif ya da kısmi felç, eksitasyon, halüsinasyon, ısırma isteği, tükürük salgısında artma, güç yutkunma ve sudan korkmak şeklinde ortaya çıkar. Hastalığın akut dönemi 2-10 gün içinde sonuçlanır. Hastalık daima ölümle sonuçlanmakta olup önlenmesi amacıyla immunoglobulin ve aşı uygulamaları yapılır.
Bir hayvanın ısırması dışında başka bir yolla kuduza yakalanabilir miyim ?
Kuduza ısırma dışında maruz kalmalar nadirdir. Tırmalama veya açılmış kısımlar, açık yaralar ve müköz membranların kuduz bir hayvana ait tükürük yada diğer potansiyel hastalık materyali ile (beyin dokusu gibi) bulaşması ısırma dışındaki maruz kalmaları oluşturmaktadır. Nadiren yayınlarda ısırma dışındaki bulaşmaya maruz kalma sonrası korunmada gösterilmektedir.
Kuduz virusunun nefesle alınmasıyla da potansiyel bir ısırma dışı bulaşma yolu oluşturmaktadır. Ancak laboratuar çalışmaları dışında çoğu kişinin bir kuduz virusunu nefesle alma ihtimali çok düşüktür.
Diğer temaslardan bir kuduz hayvanın sevilmesi yada kuduz bir hayvanın kan idrar ve dışkısıyla bir bulaşma söz konusu olmaz ve korumaya gerek yoktur.
Bir maruz kalmadan ne kadar sonra tıbbi yardım almalıyım ?
Maruz kalmadan sonra mümkün olduğunca çabuk bir tıbbi yardım alınmalıdır.
Kuduza maruz kalmış isem ne tip bir tıbbi müdahale alacağım ?
Hastalığa bağlı bozuklukların azaltılması için en etkili metotlardan biri sabun ve su ile yara bölgesinin baştan başa yıkanmasıdır. Kuduza maruz kalmış birine uygulanan spesifik tıbbi uygulamalara maruz halin sonrası korunma demektir. Maruz kalma sonrası korunmada bir doz immun globulin ve 28 günde 5 doz kuduz aşısı yapılmaktadır. İmmun globulin ve bir doz aşı maruz kalmadan mümkün olduğu kadar hemen sonra verilmelidir. Aşının diğer dozları 1. Aşılamadan sonra 3. 7. 14. Ve 28. Günlerde yapılmalıdır. Günümüzde asılar nispeten risksizdir ve koldan yapılmaktadır.
Kuduz aşısı beni hasta yapar mı ?
Kuduz aşısının ve immun globulinin zararlı reaksiyonları yaygın değildir. Bugün kullanımdaki daha yeni aşılar önceki mevcut aşılardan daha az zararlı etkilere yol açarlar. Enjeksiyon yerinde ağrı,kızarıklık,şişme yada kaşınma gibi hafif bölgesel reaksiyonlara neden olmaktadır. Nadiren baş ağrısı, mide bulantısı, karın ağrısı,kas ağrısı ve baş dönmesi olabildiği bildirilmiştir. Bölgesel ağrı ve düşük düzeyde ateş kuduz immunglobulini enjeksiyonunu takibende görülebilmektedir.
Kuduz bir kişiden diğerine geçer mi ?
İnsandan insana kuduzun geçişi sadece kornea transplantasyonu yapılan 8 alıcı oluştuğu bilinmektedir. Vericilerin her birinde yapılan gözlemde kuduz olgusu kanıtlanmış yada kuduza uyan bir hastalıktan ölmüşlerdir. Bu 8 olay 5 farklı ülkede meydana gelmiştir. Thailand (2), Hindistan (2), İran (2), ABD (1) , Fransa (1). Kornea transplantasyonu için getirilen sıkı kurallar bu riski azaltmıştır.
Korneal transplantasyon dışında hasta insanlar tarafından ısırılma ya da ısırma dışı maruz kalmalar teorik olarak kuduzun bulaşmasına yol açabilir, ancak bu gibi olaylara rastlanmamıştır. Kuduz bir insana ya da hastalıklı olmayan sıvı ve dokulara (idrar, kan, dışkı) dokunma gibi tesadüfi bir temas bir maruz kalma oluşturmaz ve bu kısımda maruz kalma sonrası korunmaya ihtiyaç duyulmaz. Ayrıca kuduz aşısı olan birine temasta kuduz için bulaşma oluşturmaz ve maruz kalma sonrası korumaya ihtiyaç duyulmaz.
Yabani hayvanla
Hangi hayvanlar kuduzu taşır ?
Herhangi bir memeli hayvan kuduzu bulaştırabilmekle birlikte kuduzun en yaygın rezervuarı rakun, kokarca, yarasa, tilki ve çakallardır. Ayrıca evcil memeliler de kuduzu bulaştırabilir.
Sincap, fare, sıçan ve diğer kemirgenlere bağlı kuduz riski nedir ?
Küçük rodentler (sincap,sıçan, fare, hamster ve kobay gibi) ve tavşan gibi hayvanlarda dünyada bazı ülkelerde kuduz tespit edilmiştir. İnsanlar arasında kuduza neden olduğu bilinmemekle birlikte bu hayvanlar tarafından ısırılma genellikle hayvan hasta ya da herhangi bir davranış bozukluğu yoksa ve kuduz bölgede yaygın değilse bir kuduz riski olarak görülmez.
Yarasalar ve kuduz
Yarasalar kuduzu bulaştırır mı ?
Evet. Yarasalar memeliler gibi kuduza duyarlıdır ancak yarasaların çoğu hasta değildir. Bir yarasaya bakarak kuduz olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu durumda hastalık laboratuar testleriyle doğrulanabilir. Kuduz riski minimum düzeyde olsa bile en iyisi hiçbir yarasaya elle dokunmamaktır.
Bir yarasa ile temasım olursa ne yapmalıyım ?
Bir yarasa tarafından ısırılırsanız ya da bir yarasanın tükürük gibi infeksiyöz materyali göz, burun, ağız ya da bir yara ile teması olursa etkilenmiş alanı iyice yıkayın acilen tıbbi yardım alın. Mümkün olduğu takdirde yarasayı yakalayın ve kuduz testi için bir laboratuvara gönderin.
İnsanlar genellikle bir yarasa tarafından ısırıldığında bunu bilirler. Ne var ki yarasalar küçük dişlere sahiptir. Buda kolaylıkla görülemeyen diş izlerine yol açar. Bu durumda açık ısırma yarasının olmamasında bile tıbbi yardım almanız lazımdır. Örneğin uyandınız ve odanızda bir yarasa buldunuz kendini anlatamayan bir çocuğun odasında yarasa gördünüz yada akli dengesi bozulmuş veya zehirlenmiş bir kişinin yakınında bir yarasa gördünüz hemen tıbbi yardım alın ve yarasayı kuduz yönünden tetkik ettirin.
Bir tavan arası, mağara yada uzaktan görülen bir yarasa insanlara kuduzu bulaştırmaz. Ayrıca yarasanın kas, idrar ve dışkısı ile temasa gelme yada bir yarasanın vücuduna dokunma ile insanlara kuduz bulaşmaz. (Yarasalara hiçbir zaman elle dokunulmamalıdır.)
Evimde bir yarasa bulursam ne yapmalıyım?
Evinizde bir yarasa görürü iseniz ve insan yada bir ev hayvanının buna maruz kalmadığına eminseniz dışarıya açılan hariç tüm kapı ve pencereleri kapatarak yarasayı bir odaya hapsedin. Yarasa muhtemelen bir süre sonra açık olan yerden gidecektir. Gitmezse aşağıda anlatıldığı biçimde yakalayın ve insan-ev hayvanlarının uzağında bir yere bırakın.
Bununla birlikte eğer bir maruz kalma şüphesi var ise yarasayı bulunduğu yerde bırakın ve yardım için bir hayvan kontrol merkezini arayın. Profesyonel bir yardımcı yok ise aşağıda anlatıldığı gibi emniyetli bir şekilde yarasayı yakalamaya çalışın.
Nelere ihtiyacınız var?
– Meşin den yapılmış bir eldiven
– Küçük bir kutu yada kap
– Mukavva parçası ve bant yada şerit
Yarasa yere indiğinde, yavaşça yaklaşın ve kutuyu üzerine getirin, kabın altındaki kartonu yarasayı içeride hapsedecek şekilde kaydırın. Kaba kartonu sıkıca bantlayın ya da bağlayın. Kuduz testinin yapılabilmesi için sağlık kuruluşuna yada hayvan kontrol merkezine haber verin.
Bir Yarasanın Kuduz Olduğunu Nasıl Anlayabilirm?
Kuduz sadece bir laboratuvar tarafından doğrulanabilmektedir. Bununla birlikte, gün boyunca aktif olan herhangi bir yarasa genellikle bulunmadığı (evinizin odası yada çimenlik bir alanda) görülürse yada uçamıyorsa kuduz olması diğerlerine göre çok daha fazla muhtemeldir. Bu gibi yarasalara genellikle çok kolay olarak yaklaşılabilir. Bu nedenle herhangi bir yarasaya hiçbir zaman ellenilmemesi en iyidir.
Seyahat
ABD dışında Seyahatim Olduğunda Kuduz hakkında Endişe Etmelimiyim?
Evet. Kuduz ve kuduz benzeri viruslar dünyanın her yerindeki hayvanlarda görülür. Çoğu ülkelerde, bir hayvanla karşı karşıya gelmedeki kuduz riski, kuduzun önlenmesi için alınması gerekli tedbirleri ABD’de olduğu gibidir. Seyahatiniz olduğunda daima herhangi bir yabani yada evcil hayvandan yaklaşmaktan kaçının.
Afrika, Asya ve Latin Amerika’daki gelişen ülkelerde köpek kuduz yaygındır ve insan kuduzunu önleyici çalışmalar yetersizdir. Her yıl hastalıktan 1000 kişiden 10 kişinin öldüğü bu ülkelerdeki köpek kuduzunun önemi abartılmamıştır. Gelişen ülkelerdeki farklı programlar ve köpek kuduz aşılama programları daima başarılı olamamıştır. Bazı gelişen ülkelerde maruz kalma sonrası profilaksi oranları ABD’dekinden yaklaşık 10 kat daha yüksektir ve insan kuduz oranları bazen 100 kat daha yüksek olabilmektedir. Bu nedenle bir seyahate çıkmadan önce, bir sağlık kuruluşu yada seyahat acentasından kuduza maruz kalma riskiniz hakkında bilgi alın.
Diğer Ülkelere Seyahatten Önce Maruz Kalma Öncesi Profilaksi Almalımıyım?
Çoğu ülkelerde, kuduz riski ve kuduzun önlenmesi için alınan tedbirler ABD’de olduğu gibidir. Bununla birlikte, Afrika, Asya ve Latin Amerika’nın bazı gelişmekte olan ülkelerinde köpek rabiesi yaygındır ve kuduzun önlenmesi yönündeki tedbirler yetersizdir. Eğer kuduz endemik bir ülkeye seyahat ediyorsanız, maruz kalma öncesi aşılama şu durumlarda düşünülebilir.
1. Planladığınız aktivite yabani yada evcil hayvanlarla temasa gelmenizi sağlayacaksa (örneğin, boğalar, veteriner hekimler ya da hayvanlar ile çalışan tarım uzmanları)
2. Medikal yardım alınması güç gecikebileceği uzak bir alana gidecekseniz (Örneğin, köpeklerin yaygın olduğu bir alanda 1 aydan uzun kalacaksanız (Örneğin, köpeklerin yaygın olduğu uzak köylere yürüyüş yapacaksanız.)
3. Köpek kuduzunun yaygın olduğu bir alanda 1 aydan daha uzun kalacaksanız (daha uzun kalmanız, bir hayvanla karşı karşıya gelme şansınızı artıracaktır.)
Seyahatten önce maruz kalma öncesi aşılama yaptırmış isem, ısırıldığında beni korur mu?
Hayır. Maruz kalma öncesi profilaksi çeşitli amaçlar için uygulanır. Birincisi maruz kalma öncesi aşılama bir kuduza maruz kalmadan sonra gereken tedavi ihtiyacını ortadan kaldırmamakla birlikte, yapılan aşı dozu sayısını azaltır ve insan kuduz immunoglobulini ihtiyacını yok ederek tedaviyi kolaylaştırır. Bu immunize ürünlerin kolaylıkla bulunamayabileceği yüksek risk alanlarında bulunan kişilerde önemli bir noktadır. İkincisi, maruz kalma sonrası profilaksinin uygulanmasında gecikme olabilecek kişilerde koruma sağlayabilir. Son olarak kuduz görünmeyen maruz kalma riski altındaki kişilerde kısmi bir koruma sağlayabilir.
Kuduzdan Korunmanın Maliyeti
Kuduza bağlı insan ölümleri nadir olduğu halde, hastalığın tespit edilmesi, korunma ve kontrolle ilgili hesaplanan halk sağlığı harcamaları yüksektir, yıllık 300 milyon $’ı geçmektedir. Bu maliyet evde bakılan hayvanların aşılanmaları, hayvan kontrol programları, kuduz laboratuarlarının ödenekleri ve kuduza maruz kalma sonrası korunma gibi sağlık harcamalardan oluşmaktadır.
Bu giderlerin tam olarak hesaplanması mümkün olmamaktadır. Her yıl ABD’de kuduza maruz kalma sonrası verilen koruma hizmetinin sayısı kesin olarak bilinmemekle birlikte, yaklaşık 40.000 civarında olduğu hesaplanmaktadır. Kuduzun epizootik ya da enzootik olarak görüldüğü bir bölgede bu miktarlar daha da artmaktadır. Maliyet değişmekle birlikte, korunmadaki bir kuduz immunoglobulini uygulaması ve 4 haftalık periyot süresince verilen 5 doz aşı 1.000 $’ı geçmektedir. Kuduzdan korunmak için insan hayatı bazında maliyet bölgedeki kuduz olasılığı ve maruz kalma biçimine bağlı olarak yaklaşık bir hesapla 10.000 $ ile 100 milyon $ arasında değişmektedir.
3- Kuduzun Evrensel Değeri
Doğaldır ki, enfeksiyöz bir hastalığın kontrolünde işleyen uluslar arası olanakların düzeyi, insanlardaki hastalanma ve ölüme bağlı bir yanıt olarak değişmektedir. Çoğu enfeksiyöz hastalık için bu veri, insan sağlığına yakışan özeni yansıtmaktadır. Bununla birlikte, sadece insanlardaki ölüm değerlerini kullanarak kuduzun küresel öneminin belirlenmesi mümkün değildir. İnsanlarda kuduzun önlemesi yönünde yapılan aşılamalar 100 yıldan daha fazla bir süredir uygulandığı halde, kuduza bağlı ölümlerin çoğu yetersiz halk sağlığı olanaklarının olduğu ve kuduzu önleyici uygulamaların sınırlı girişimler halinde kaldığı ülkelerde meydana gelmektedir. Bu ülkeler ayrıca zayıf diagnostik olanaklara sahip olup, nitelikli bir kuduz gözetimini yürütememektedirler.
Eksik kayıt tutulması gelişmekte olan ülkelerde hemen hemen her enfeksiyöz hastalık için geçerlidir. Bazı ülkelerde kuduzun neden olduğu insan ölümlerindeki artış bile, bu hastalığın halk sağlığı açısından öneminin anlaşılması yönünde bir artışı beraberinde getirmemiştir. Bunun yanında kuduz hastalığı sık sık gizlenmiş ve ihmal edilmiştir ve bu da hastalığın öneminin algılanmasına olumsuz etki etmiştir. Esas anlamda kuduz insanların bir hastalığı değildir. İnsanlardaki enfeksiyon, yabani ve evcil hayvanlardaki hastalığın rezervuar kaynağına tesadüf etmektedir. Bu nedenle halk sağlığı üzerinde kuduzun etkilerinin ortaya konulması konusunda daha doğru bir yaklaşımın, etkilenmiş hayvansal populasyon büyüklüğünün hesaplanması ve hayvanlardan insanlara kuduzun geçişini önlemedeki harcamaları kapsaması gerekecektir.
Bu konudaki bir diğer nokta kuduzun küresel resminin (yani dünyadaki durumunun) tamamlanmasına duyulan gereksinimdir. Bir ülkede kuduzun etkisinin ve kuduzun kontrolünde ülkedeki mevcut halk sağlığı kaynaklarının en iyi değerlendirmesi evcil hayvanlardaki kuduz olaylarının dağılımı ve sayısı üzerindeki verilerde bulunmaktadır. Hayvan aşılama programları ve başıboş köpeklerin elden çıkarılmasını içine alan köpeklerdeki kuduz kontrolünün insanlardaki kuduz oranını de düşürebileceği gerçeğine rağmen, kuduza maruz kalan insanların % 90’ından fazlası ve dünyada kuduza bağlı insan ölümlerinin % 99’u bulan bir bölümü hala kuduz köpeklerden kaynaklanmaktadır. Bu programların yüksek maliyetli olması gelişmekte olan dünya ülkelerinin çoğunda tam olarak uygulanmasını engellemektedir ve hatta refah içinde olan ülkelerde bile etkili bir köpek kuduz kontrol programının maliyeti halk sağlığı kaynaklarında dikkate değer bir azalmaya yol açmaktadır. ABD’de kuduzun önlenmesi için hesaplanan yıllık maliyet 300 milyon $’ın üzerindedir, ki bunun büyük bir bölümü köpek aşılamalarına harcanmaktadır. Köpek topluluklarında görülen yaklaşık olarak % 25’lik bir yıllık sirkülasyon, her yıl milyonlarca hayvanın yeniden aşılanmasını gerekli kılmaktadır. Ayrıca bir kontrol alanının dışından enfeksiyonu taşıyan hayvanların taşınması ile kuduzun yeniden girmesi daima kontrol programlarını kesintiye uğratabilecek bir olasılıktır. Asya ve tropikal bölgelerde yabani yaşamdaki kuduzun rezervuar kaynakları ile Avrupa ve Kuzey Amerika’daki köpeklerde görülen kuduz enfeksiyonun potansiyel menşei de fiili anlamda bilinmemektedir.
[/size]
19 Aralık 2007: 15:42 #46126dilaraÜye[size=medium]Kuduz; hasta hayvanın ısırması sonucu, enfekte tükürüğün bütünlüğü bozulmuş deri yada mukozalara teması yoluyla bulaşan ve akut beyin iltihabı sonucu ölümle biten bir virus hastalığıdır.
Kuduz Hangi Hayvanlardan Bulaşır?
Kuduz; çakal, kurt, tilki, kokarca, sırtlan, ayı, yarasa gibi doğadaki tüm vahşi memeliler ve eğer aşılanmamışlarsa köpek, kedi, inek, eşek gibi evcil memeli hayvanlar arasında varlığını sürdürür. Bu hayvanlar tarafından ısırılan insanlara bulaşarak hastalık oluşturur. Sanıldığının aksine sincap, sıçan, fare, hamster gibi kemirgen hayvanlar ve tavşanlar taşıyıcı değildir ve bu hayvanlar tarafından ısırılma bir risk oluşturmaz.Kuş, yılan, balık, kaplumbağa, kertenkele ve böceklerde asla kuduz virüsu bulunmaz. Yarasa hariç bütün hayvanlar enfeksiyonun sonucu olarak ölürler. Kan emici yarasalarda virüs tükürük bezlerine yerleşir ve onları hasta etmez fakat diğer hayvanlara ve insanlara bulaştırabilir.
Kuduz Olan Hayvan Nasıl Anlaşılır?
Hastalığın gidişatına göre üç farklı safhası vardır: prodromal başlangıç dönemi, saldırgan dönem ve felç dönemi. Hastalık belirtileri ortaya çıktıktan 3-7 gün sonra hayvan ölür.
Başlangıç dönemi 2-3 gün sürer. Davranış bozuklukları olur ve beden ısısı artar. Hayvan ısırık bölgesini yavaş yavaş ısırmaya ve tırmalamaya başlar.Saldırgan dönem 2-4 gün sürer. Kuduz kedi ve köpek başlarda ürkek ve korkak olur, yabancı cisimlere karşı ilgisi artar. Alışık olmadığı gıdaları yeme isteği olur.İştah azalır buna karşın su içme isteğinde belirgin bir artış görülür.Hasta hayvan sık sık idrar yapar, yara yerini kaşır. Gözlerde irileşme ve kızarıklık olur. Hasta hayvanlar loş yerlere saklanmayı sever. Kediler dolap ve kanepe altlarına saklanır.. Bilinç giderek kaybolur ve hırçınlaşarak her şeye karşı olur. Sahibinin emirlerini dinlemez. Her önüne gelen canlıyı bu arada sahibini de ısırır. Köpekler evi terk ederek bir daha geri dönmez. Ağızda bol salya akar. Maksatsız havlama ve miyavlama dikkati çeker. Normalde köpeklerden çok korkan kediler, kuduz hastalığında çekinmeden köpeklere saldırırlar. Tilkilerde korkmadan meskun mahallere gelerek buradaki kedi, köpek ve diğer canlılara saldırarak ısırırlar.
Felç dönemi 2-4 gün sürer. Hastalık ilerledikçe öncelikle ısırılan organdan başlayan ve daha sonra tüm vücutta felçler meydana gelir.Havlaması değişir ve salyası belirgin olarak artar. Hayvan rahat hareket edemez,dengesini kaybeder, zig-zag çizerek yürür ve daha sonra yere düşer. Tam felç gelişmesinden sonraki 1-2 gün içerisinde hayvan ölür.Klinik belirtiler ortaya çıktıktan sonra tedavisi yoktur.
Kuduza yakalanmış hayvanlar 1 hafta içinde mutlaka ölürler.
[/size]19 Aralık 2007: 15:45 #46128dilaraÜye[size=medium]Kuduz Hastalığının Bulaşma Şekli?
Kuduza yakalanmış bir memeli hayvanın (özellikle köpek) ısırması ve yaralaması ile,
Kuduz hayvanın salyasının sıyrık veya çatlak deriye, göz ağız veya buruna temas etmesiyle,
Kuduz hayvanın salyası ile bulaşık eşyanın (tasma, yular, dizgin vb.) yaralı deri ile temas etmesi ile,
Kuduz hayvan tarafından tırnaklanarak meydana gelen yaralanmalar ile, (hayvanın tırnağı kendi salyası ile bulaşıktır.)
Kuduz hayvanın eti ve sütünün çiğ olarak yenmesi ile,
Kuduza yakalanmış bir insan ile yakın temasta bulunulması ile bulaşabilir.Virus, vücuda girdiği yerde bulunan sinirler yoluyla beyine gider, yerleşir ve orada çoğalır. Virusun vücuda girmesi ile hastalığın ortaya çıkması arasındaki süreye Kuluçka Dönemi denir. Genel olarak kuluçka süresi insanlarda 2-8 haftadır Hayvanların virusu bulaştırıcılık süresi de değişkenlik göstermektedir. Kedi ve köpekler klinik semptomların başlamasından 3 ile 10 gün öncesine kadar virusu bulaştırabilirler.
İnsanlarda Klinik Bulgular
Kuluçka süresi, ısırık yerinin beyine yakınlığı, ısırığın şiddeti, ısırık yerinin sinir uçlarından zenginliği ve vücuda giren virus miktarı ile ilgilidir. Beyine yakın, özellikle kafadan ve ağır ısırılmalarda kuluçka süresi kısalırken kol ve bacaklardan ve hafif ısırıklarda uzamaktadır.Bu süre 5 günle 1 yıl arasında değişir genellikle 20-60 gündür.Virüs alındıktan sonra eğer gerekli tedavi zamanında yapılmasa hastalık belirtileri 2 safha olarak görülür:
İnsanlarda başlangıç olarak iştahsızlık, kırgınlık, yorgunluk, ateş görülür.Isırık bölgesinde ağrı ve duyu kaybı görülür ki kuduza özgü ilk belirti budur. Daha sonra huzursuzluk, aşırı korku hali, saldırganlık, uykusuzluk, psikiyatrik bozukluklar ve depresyon ve bunlara eşlik eden öksürük, boğaz ağrısı, titreme, karın ağrısı, bulantı-kusma, görülebilir.
Nörolojik bulgular olarak Hiperaktivite, oryantasyon bozukluğu, hayal görmeler, sara krizleri, tuhaf davranışlar, ense sertliği, hızlı ve sık nefes alıp verme, salya artımı ve felçler daha sonra ortaya çıkar.
Hiperaktivite atakları karakteristik olarak 1-5 dakika süreyle ve aralıklı olarak görsel ve işitsel bir uyarı sonucu meydana gelmekte ve kendisini saldırganlık, kendi kendine ve etrafındakilere vurma, koşma, ısırma şeklinde göstermektedir.Hastaların yaklaşık olarak yarısı ataklar döneminde su içmek istemekte ve su içme teşebbüsü sırasında boğaz kaslarının kasılması nedeniyle kişide tıkanma, boğulma hissi ortaya çıkmaktadır ve hastalarda hidrofobi (sudan korkma) gelişmektedir. Ataklar arasındaki dönemde hasta genellikle kendindedir ve bilinci yerindedir.
Nörolojik belirtilerin gelişmesinden 7 gün sonra koma hali gelişir ve sonunda hasta yaşamını kaybeder.
[/size]19 Aralık 2007: 15:47 #46129dilaraÜye[size=medium]Kuduz Veya Kuduz Şüpheli Bir Hayvan Tarafından Isırılan Bir İnsanda Yapılması Gerekenler
Şüpheli bir hayvan tarafından ısırılan kişinin yarası sabunlu ya da deterjanlı su ile bolca yıkanmalıdır. Çok basit gibi görülen bu uygulamanın özellikle yüzeysel yaralarda riski % 90 oranında azalttığı saptanmıştır. Yaraya bir antiseptik ( %40-70 lik alkol, iyodin v.b ) uygulanmalıdır
Isırık yarasının beyine yakınlığı virusun beyine ulaşması açısından önemlidir. Yara bölgesi beyine yakın ise en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Diğer bölge ısırıklarında bu süre 0-36 saat en fazla 72 saat olmalıdır.
Sağlıklı bir görünümü olan köpek, kedi veya diğer bir evcil hayvan insanı ısırdığında, o hayvan hemen yakalanmalı ve 10 gün boyunca gözlem altında tutulmalıdır.Bu süre içinde hayvanda kuduz görülmezse, Korkulacak bir şey yok demektir.
Kuduz şüphesi olan hayvan yakalanıp gözlem tında tutulamıyorsa veya yapılan testler pozitif çıkarsa kısa süre içinde tedaviye başlanmalıdır.
Kuduz serumu gerektiren vakalarda sabunla yıkadıktan sonra yara içine ve etrafına hesaplanan dozda immunglobulin yada serumun enjekte edilebilen en fazla miktarı (hatta mümkünse tümü) enjekte edilmelidir. Eğer ısırık çok büyükse ve yaraya dikiş atmak zorunlu ise yara dudakları etrafına mutlaka kuduz serumu ve immunglobulini uygulanarak dikiş atılmalıdır.
Temas sonrası uygulamada yara bakımı ve kuduz serumu uygulamasından sonra aşılamaya geçilmelidir. Aşılamada mutlaka bağışıklama gücü yüksek, uygulaması kolay ve en önemlisi nörolojik yan etkileri olmayan hücre kültürü aşıları kullanılmalıdır. Ülkemizde hücre kültürü aşısı olarak HDCV(Human Diploid Cell Vaccine) ve VERO (Verorab) bulunmaktadır. Her iki aşının da bağışıklama gücü ve yan etki açısından hiçbir farkı yoktur. Üretimlerinde aynı aşı suşu kullanıldığı için birbirlerinin yerine kullanılabilirler ya da zorunlu hallerde aşılamaya birisi ile başlayıp diğeri ile devam edilebilir.
Kuduz aşısı 0., 3., 7., 14., ve 28 günlerde 5 doz olmak üzere intramuskuler yoldan ve mutlaka deltoid adaleden bebeklerde ise uyluğun anterolateral kısmından yapılmalıdır. Aşılama şemasına uygun olarak yapılan aşılama ile % 100 oranında başarı sağlanmaktadır. Bu aşılar ile şimdiye kadar aşılama ve acil müdahale şemasına uygun olarak sürdürülen tedavilerde hayatını kaybeden kuduz olgusuna rastlanmamıştır. Her iki tip aşının uygulanmasında çok nadir olarak aşı yerinde ağrı, kızarıklık, şişlik, ateş gibi bilinen aşı yan etkileri görülebilir.
Bulaşma Öncesi Aşılama Yapılabilir mi?
Bulaşma öncesi aşılamanın önerildiği risk altındaki kişiler şunlardır; veteriner hekimler, enfeksiyon hastalıkları ile ilgili laboratuar personeli, kuduz vakalarına bakmakla görevli özel bölümlerde ve kornea nakli yapılan bölümlerde çalışan hastane personeli, kuduza hassas evcil hayvanlar ile devamlı teması olanlar.
Bulaşma öncesi aşılama uygulaması için 0., 7., 28. günlerde toplam üç doz aşı uygulanması yeterlidir.Kullanılacak aşıların mutlaka hücre kültürü aşıları olması (HDCV ve Verorab) gerekmektedir.
Bu uygulama, virusla temas halinde kuduz serumu uygulanması gereksinimini ortadan kaldırmakta ve uygulanacak aşı sayısını azaltmaktadır. Temas öncesi şemaya göre aşılanmış bir kişiye virüsle temas olasılığı halinde 0. ve 3. günlerde uygulanacak 2 doz rapel aşı yeterli olacaktır.
Korunmak için Bunlara Dikkat Edin
Evcil hayvanlar kontrol altında tutulmalı.Özellikle geceleri serbest bırakmamaya çalışın.
Evde beslediğiniz hayvanların kuduz aşılarını zamanında yaptırın.
Tanımadığınız hayvanlara yaklaşmayın ve oynamayın.
Hasta gibi görünen hayvanlara yardım etmek için dokunmayın.
Ölü hayvanlara yaklaşmayın ve dokunmayın.
[/size]19 Aralık 2007: 15:49 #46130dilaraÜye[size=medium]KUDUZ ÜZERİNE ÇALIŞMALAR
1760 Yılında Mead ve Morgani adlı doktorlar, ilk olarak kuduzun tüm klinik tespitlerini yaparak bir tasvir çizdiler.
1770 Van Stvitten, ilk olarak kuduzun insandaki paralitik özelliklerini tespit etti.
1804 Zinke, bir kuduz köpeğin salyasını sağlam bir köpeğin yarasına sürerek 9 gün sonra kuduzun meydana geldiğini tespit etti.
1879 Galtier tavşanların juduza karşı çok duyarlı olduğunu tespit etti. Bundan sonraki kuduz araştırmalarında tavşanlar kullanılmaya başlandı.
1881 Galtier, kuduz bir hayvanın salyasını bir koçun kanına enjekte etti. Sonuçta koç kuduz olmadı; koçun kuduza karşı bağışıklık kazandığı ortaya çıktı, ancak köpek salyası çok miktarda olmadığı ve steril olmadığından aşı için yeterli olmadı.
1882 Pasteur ve çalışma arkadaşları, Chamberlin ve Roux kuduz virüsünün en çok merkezi sinir sisteminde saf olarak bulunduğunu tespit ettiler.
1883 Pasteur, Kopenhag’daki tıp kongresinde kuduzla ilgili deneylerini ve bağışıklık teorisini açıkladı.
1885 Pasteur, ilk olarak bir insan üzerinde kuduz aşısını denedi. Ondört yerinden ısırılmış bir kişiyi aşıladı. Pasteur doktor olmadığından aşıları Grancher adlı bir doktor yaptı. İki ay sonra ısırılmasının üzerinden altı gün geçmiş bir çoban çocuk aşılandı, aşı aradan gecen uzun süreye rağmen başarıya ulaştı.
1886 Bir yıl içinde aşıyla tedavi görenlerin sayısı 2490’a ulaştı. Bu arada ısırıldıktan 34 gün sonra tedaviye getirilen bir kız çocuğu tedaviye rağmen öldü. Yine aynı yıl tedaviye getirilen 19 hastadan 3’ü öldü ve bu olay Pausteur’a karşı olanların sayısını arttırdı.
1887 Napoli, Varşova, Samara, Buenos Aires, İstanbul, Harkov, Pauda, Palermo, Moskova, Vilnada, Tiflis’te Pasteur’un yönetiminde kuduz aşısı üretim merkezleri açıldı.
1903 Dr. Negri, beyin hücrelerinde toplanan cisimcikleri buldu ve kendi adını verdi.
1962 Kuduz virüsü ilk kez görüntülendi.
[/size]19 Aralık 2007: 15:54 #46131dilaraÜye[size=medium]Kuduz – Rabies HDCV Aşısı
Normal olarak herkese yapılan aşılardan değildir. Gerekli hallerde yapılmaktadır. Şüpheli hayvan ısırık ve tırmalamalarından sonra yapılmaktadır. Eskiden kullanılan formu artık uygulamadan kaldırılmıştır. Koyun beyninde pasajlar yapılarak elde edilen aşının yan etkileri fazla idi. Bu gün için insan hücre kültürlerinde üretilen aşılar kullanılmaktadır. Bunlar diğer aşılar gibi adale içi iğne ile uygulanır. Gerekli olan durum ile ilgili iki çeşit program vardır.Şüpheli hayvan kontrol altında: 10 gün süren gözlem süresince 0, 3, 7. Günlerde yapılır ve eğer hayvan bu sürenin sonunda canlı ve kudurmamışsa aşılama kesilir.
Şüpheli hayvan kayıp veya kuduz olduğu kesinse: Bu durumda 0, 3, 7, 14, 30 ve 90. günlerde toplam 6 doz aşı yapılır. Gerçi bir de 3 ayın sonunda bir 7. Doz yapılabilirse de bu risk altında olanlar (Veteriner gibi) dışındakilere önerilmez.
Günlük yaşamda kedi, köpek, fare ısırıkları ve tırmalamaları ile sık olarak karşılaşılır. Burada dikkat edilmesi gereken konu bunun hangi şartlar altında ve hayvanın durumudur. Hayvan aşılı, ev dışına çıkmayan türde, oynarken, önünden yemeğine uzanıldığında, yavrularına yaklaşıldığında gibi durumlarda ise olasılık çok azdır. Fakat bu herhangi bir hekime sorulduğunda kimse risk altına girmek istemiyeceği için aşılama olasılık çok düşük olsa bile aşılama önerilir. Ben şimdiye kadar şüpheli hayvan beyninin tetkik için laboratuara gönderildiğinde kuduz çıkmadığını hiç görmedim. Nedense benim karşıma çıkan tüm tetkik sonuçlarına göre itlaf edilen hayvanların hepsi kuduz olmuşlardı. Ülkemizde kuduz tanısı konan insanlara rastlanmaktadır. Bunlar bazı yıllarda 1-2 vaka ile sınırlıdır.
Aşının lokal yan etkileri dışında genel etkileri pek yoktur. Çok nadir ansefalit yaptığı bildirilmiştir. Benim bildiğim yayınlanmış birkaç vaka olduğudur.
[/size]19 Aralık 2007: 15:59 #46132dilaraÜye7 Kasım 2009: 12:01 #83803arnavutlorduKatılımcıpaylasım için tesekkürler
14 Kasım 2009: 11:52 #84496yasamkentÜyegüzel bir konuya değinmişsiniz teşekkürler
20 Aralık 2009: 00:07 #87174sewketÜyepaylasım için tesekkürler
20 Aralık 2009: 16:09 #87215xxyy85ÜyeKuduz:etkeni Rabies virüstür.vahşi doğada vampir yarasalar kuduz virüsüne portürlük yapar.yarasaların bulunduğu mağaralarda solunum yoluyla da hayvanlara yada insana geçebilmektedir.hastalığa yakalanan köpekler de salya artışı son dönemlerinde çenenin düşmesi saldırganlık ışıktan ve sudan korkma vardır.sudan korkar çünkü suyu gördüğü zaman larynks felcinden dolayı oluşan kasılmada ölecek gibi olur…
24 Aralık 2009: 08:29 #87676vetveterinerÜyeKUDUZ VİRUSÜ ÖNCE TÜKRÜK BEZLERİNE ETKİ YAPAR SONRA PHARYNX FELCİ OLUŞUR SUDAN BU YÜZDEN KORKAR SONRA DİĞER FELÇLER TAKİP EDER..
6 Ocak 2010: 14:12 #88499erkam78Üyeherkese teşekkürler
16 Ocak 2010: 13:25 #89351cypriotÜye?????????
25 Ocak 2010: 13:34 #90144yanug_60Üyebya bi geniş olmuşş
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.