Etiket: coenurosis, epileptoit, gözlem, klinik, koyun, nöbet, oestrosis, patolojik, sürü
- Bu konu 0 yanıt içerir, 1 izleyen vardır ve en son 13 yıl 3 ay önce Malevolance tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
2 Eylül 2011: 17:40 #27630MalevolanceÜye
Oestrosis ve Coenurosis’e Bağlı Olarak Epileptoit Nöbet Gösteren Bir Koyun Sürüsünde Klinik ve Patolojik Gözlemler
Yusuf GÜL1, Mustafa İSSİ1, Songül ÖZER2
1Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı Elazığ-TÜRKİYE
2Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı Elazığ-TÜRKİYEÖzet
Bu çalışma, Elazığ Akçakiraz Beldesi’nde bir işletmede 4-5 aylık yaşta, 115 baş (65 erkek, 50 dişi) Akkaraman koyun sürüsünde görülen oestrosis’e bağlı epileptoit nöbetleri bildirmek amacıyla yazılmıştır.Hayvanlarda burun akıntısı, aksırık, tıksırık, başı sallama, denge bozukluğu, burun ucunu toprağa sürme, ayaklarıyla burunlarına vurma ve epileptoit nöbetler gibi klinik muayene bulguları gözlenmiştir. Burun akıntısı içinde Oestrus ovis larvalarının görülmesiyle oestrosis tanısı konmuştur. Sürüye 15 gün arayla iki kez 2.5 mg/kg dozunda deri altı closantel (İvopar; Vilsan) uygulandıktan sonra sürüde epileptoit nöbet görülen hayvan sayısının oldukça azaldığı hayvan sahibi tarafından ifade edilmiştir. İlaç uygulamasına rağmen iyileşme görülmeyen, epileptoit nöbet göstermeye devam eden ve gelişme geriliği bulunan 6 baş koyun F.Ü. Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Kliniği’ne getirilmiş ve tümünün klinik muayenesi yapıldıktan sonra, benzer semptom gösterdikleri saptanan hayvanlardan durumu en ağır olan ve klinik muayenede epileptoit nöbet gösteren bir tokluya nekropsi yapılmıştır.
Nekropside hayvanın burun boşluğunda mukopurulent eksudatın olduğu ve bir Oestrus ovis larvasının sol sinus frontalis’te yerleştiği, beynin bazal yüzünde biri ciasma opticus’un ventralinde, diğer ise sağ lobus piriformis’te bulunan iki adet Coenurus cerebralis kesesinin bulunduğu, beyinin korteksinin yangılı olduğu gözlenmiştir. Nekropside iç organlarda herhangi bir patoloji izlenmemiştir. Diğer 5 hayvan kesime gönderilmiştir.
Giriş
Oestrosis; Oestrus ovis larvalarının neden olduğu başlıca koyunlar nadiren de keçilerde görülen paraziter bir hastalıktır. Larvaların gelişimine bağlı olarak şekillenen nazal miyazis sonucu oluşan kronik rinitis ve sinüzitis semptomları görülür. Sinuslara ve ender olmakla beraber etmoidal kemiği geçerek beyin dokusuna göç eden Oestrus ovis larvaları yürüyüşte düzensizlik ve sinirsel belirtilere neden olur 1,2,3.Yine kaynaklarda 4,5 epileptoit nöbetlere neden olabileceği belirtilen coenurosis; Taenia multiceps (Polycehphalus multiceps, Multiceps multiceps) adlı köpek tenyasının larva şekillerinin (Coenurus cerebralis) meydana getirdiği delibaş veya devvare olarak bilinen bir hastalıktır. Coenurus cerebralis koyun, keçi, sığır, at, yabani ruminantlar ve bazen de insanlarda görülür. Koyunlardaki hastalığın akut ve kronik formları vardır. Akut form tenya yumurtalarının alınmasından yaklaşık 10 gün sonra hastalığın göç fazı boyunca meydana gelir. Genç kuzularda (6-8 haftalık) akut hastalığın yangısal ve alerjik reaksiyonlar içeren bulguları gözlenir. Genellikle geçici yüksek ateş ve düşkünlük gibi hafif nörolojik bulgular vardır. Bazen bulgular daha şiddetlenir ve hayvanda ensefalitis ve konvulsiyon şekillenir ve 4-5 gün içinde ölür 6,7.
İnkubasyon periyodu 2-6 ay arasında değişen kronik coenuriasis tipik olarak 16-18 haftalık koyunlarda meydana gelir. Erken bulgular olarak etkilenen hayvan sürünün gerisinde kalır ve dış uyarımlara yavaş cevap verir. Kistin büyümesi ile birlikte depresyon, tek taraflı körlük, dönme, kordinasyon bozukluğu, başı eğik tutma, paralizis, yan yatma şekillenir 8,9 ve ölüm gözlenir 3,6,7,10. Bu gözlem, bir toklu sürüsünde saptanan oestrosis ve coenurosis’e bağlı, sahada fazla karşılaşılmayan sekunder epilepsi olgusunu bildirmek amacıyla yazılmıştır.
Materyal ve Metot
Elazığ Akçakiraz Beldesi’nde bir işletmede yaklaşık 4-5 aylık 115 baş (65 erkek, 50 dişi) Akkaraman koyun sürüsünün anamnezinden burun akıntısı, aksırık, tıksırık, başı sallama, denge bozukluğu, burun ucunu toprağa sürdükleri ve ayaklarıyla burunlarına vurdukları anlaşılmıştır. Ayrıca hayvanlar özellikle tozlu yolda giderken önceleri 4-5 baş koyunun daha sonra yaklaşık 1/3’ünün epileptoit nöbet gösterdiği hayvan sahibi tarafından ifade edilmiştir. Nöbetlerin bazı hayvanlarda günde 2-3 kez görüldüğü, 1 baş koyunun öldüğü, 16-17 baş koyunun kesildiği belirtilmiştir. Sürünün genel muayenesi sonrası klinik muayene bulguları ve burun akıntısı içinde Oestrus ovis larvalarının görülmesiyle oestrosis tanısı konmuştur. Sürüye 15 gün arayla iki kez deri altı 2.5 mg/kg dozunda İvopar (Vilsan: 1 ml’ de 50 mg closantel) uygulanmıştır. İlaç uygulamasından sonra sürüde epileptoit nöbet gösteren hayvan sayısının oldukça azaldığı hayvan sahibi tarafından ifade edilmiştir. İlaç uygulamasına rağmen iyileşme görülmeyen, epileptoit nöbet göstermeye devam eden ve gelişme geriliği bulunan 6 baş koyun F.Ü. Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Kliniği’ne getirilmiş ve klinik muayaneleri yapılmıştır. Benzer semptom gösterdikleri saptanan hayvanlardan durumu en ağır olan ve klinik muayenede epileptoit nöbet gösteren bir tokluya nekropsi yapılmıştır. Bu hayvanın klinik muayenesinde; vücut sıcaklığının 39.8 ºC, kalp frekansının 100, solunum frekansının 80 ve rumen hareketinin 5 adet/5 dk olduğu belirlenmiştir. Muayene sırasında hayvanın bir anda kafasını geriye doğru attığı, diş gıcırdatma olduğu, ağızdan salya aktığı ve burun akıntısının olduğu, yere düştüğü, ekstremitelerin kasıldığı ve bir müddet böyle kaldıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalktığı gözlenmiştir. Sol gözde pupilla refleksinin olmadığı (Şekil 1B), sağ gözde ise zayıf olduğu, yürütüldüğünde duvara çarptığı, sağ tarafına doğru döndüğü, başını sağ tarafa doğru eğik tuttuğu (Şekil 1A) ve burun akıntısının (Şekil 1B) bulunduğu gözlenmiştir. Coenurosis olmasından da şüphelenilen hayvana nekropsi yapılmıştır.Beynin lezyonlu kısımlarından alınan doku örnekleri % 10’luk formaldehit solüsyonunda tespit edildikten sonra, klasik işlemlerden geçirilerek parafin blokları hazırlandı. Bloklardan 5 µm kalınlığında kesitler alınarak hematoxylin-eosin ile boyanarak ışık mikroskobunda incelendi 11.
Bulgular
Baş usulüne uygun olarak açıldığında sol frontal sinüs içerisinde, 2 x 0,7 x 1 boyutlarında bir adet Oestrus ovis larvası gözlendi (Şekil 2A). Sinüs mukozasının hiperemik ve mukopurulent bir eksudatla örtülü olduğu saptandı. Makroskobik incelemede; beynin bazal yüzünde biri ciasma opticus’un ventralinde, diğeri ise sağ lobus piriformiste bulunan iki adet Coenurus cerebralis kesesinin varlığı dikkati çekti. Keselerin kortikal yüzeyi aşmadıkları ve bunları örten meninkslerin irinli bir içerikle dolu oldukları görüldü. Buna ek olarak sağ hemisferin paryetal yüzünde fokal irinli meningitisin oluştuğu gözlendi (Şekil 2B).Mikroskobik olarak kistlerin etrafındaki damarlarda hiperemi, perivasküler mononükleer hücre infiltrasyonu ve kist zarı çevresinde yabancı cisim dev hücre formasyonlarıyla belirgin piyogranulomatöz meningoensefalitis tablosu ile karşılaşıldı. Kist zarı etrafında hafif şiddette likefaksiyon nekrozu ile birlikte vakuoler sitoplazmalı gitter hücre infiltrasyonları mevcuttu (Şekil 3). Yukarıda tanımlanan lezyonların yanı sıra bazı alanlarda kistlerin etrafındaki meninkslerde fokal nötrofil eksudasyonuyla belirgin irinli meningitisin bulunduğu gözlendi. Gözün mikroskobik incelenmesinde herhangi bir değişiklik gözlenmedi. Nekropside iç organlarda herhangi bir patoloji izlenmemiştir. Diğer 5 hayvan kesime gönderilmiştir.
Tartışma
Oestrus ovis larvalarının neden olduğu oestrosis ile Taenia multiceps’in neden olduğu coenurosis küçük ruminantların önemli parazitleri olup dünyada birçok ülkede büyük ekonomik kayıplara neden olmaktadır 12,13. Oestrosis’in ülkemiz koyun ve keçilerinde yaygın olduğu bildirilmişse de 1,3,14 hastalığın yaygınlığıyla ilgili bir çalışmaya rastlanmamıştır. Coenurosis’in ise yaygınlığı çeşitli ülkelerde % 0.35-9.8 oranında 15,16,17 iken Türkiye’de % 1.3-36.8 arasında değiştiği bildirilmektedir 18,19,20,21.Oestrus ovis larvalarının gelişimine bağlı olarak şekillenen nazal miyazis sonucu oluşan rinitis ve sinüzitise bağlı olarak burun akıntısı, aksırık, tıksırık, denge bozukluğu, burun ucunu toprağa sürme, ayaklarıyla burunlarına vurma gibi klinik semptomlar kaynaklarda 1,2,3,12,14 oestrosis için ifade edilenlerle uyum içerisindedir. Literatürlerde 2,12 ifade edildiği gibi oestrosis tanısı burun akıntısı içerisinde Oestrus ovis larvalarının görülmesiyle ve nekropside sol frontal sinusta Oestrus ovis larvasının görülmesi ile tanı konmuştur. Literatürde 3,12,22 oestrosis’in tedavisinde closantel, rafoksanit ve ivermektin preparatlarının kullanılması önerilmektedir. Tüm sürüye 15 gün arayla iki kez 2.5 mg/kg dozunda deri altı closantel uygulanmış ve başarılı sonuç alınmıştır. İlaç uygulaması sonrası 6 hayvan hariç tüm hayvanlarda epileptoit nöbetlerin görülmediği saptanmıştır.
Kaynakta 1, ender olarak ethmoidal kemiği geçerek beyin dokusuna göç eden larvaların inkoordinasyon ve sinirsel belirtilere neden olduğu ifade edilmektedir. Yine kaynaklarda 2,3,14, sinuslarda ölen Oestrus ovis larvaların sekret birikimi ve irinleşmeye neden olduğundan sinüzitis ve meningitisli ağır olayların coenurosis’te olduğu gibi sinirsel belirtilere neden olabileceği belirtilmektedir. Bu bildirimlerle 2,3,14,24 uyumlu olarak nekropsisi yapılan tokluda baş açıldığında mukoprulent – prulent sinüzitis gözlenmiştir.
Koyunlarda yangısal alerjik mukoza reaksiyonlarına neden olan Oestrus ovis larvalarının et, süt ve yapağı veriminde %10-20’ye varan ekonomik kayıplara neden olduğu ve morbiditesinin %50-80 arasında değiştiği, fakat mortalitenin ise hiç olmadığı bildirilmektedir 2. Ancak sürüde kesilen ve ölen hayvanların olması ve closantel uygulamasına rağmen iyileşmeyen ve nekropsi yapılan tokluda Coenurus cerebralis kesesinin saptanması, diğer 5 hayvanda da Coenurus cerebralis’te görülebileceği belirtilen 1,2,3,4,5,8,9,14,16 klinik semptomların gözlenmesi (depresyon, yürümede düzensizlik, tek taraflı körlük, başı eğik tutma, hasta hayvanlarda zayıflama, kuvvetten düşme ve ilerleyen felçler nedeniyle ölüm) nedeniyle sürüde coenurosis’nde bulunduğunu ve ölüm ve kesimlerin buna bağlı olduğunu düşündürmektedir.
Coenurosis’in en karakteristik klinik bulguları invazyondan 2-7 ay sonra oluşan lokomotor semptomların olduğu ve bu dönemde durgunluk, yürümede düzensizlik, sürünün gerisinde kalma, amourosis, başın kistin geliştiği tarafa doğru eğik tutulması, başı zaman zaman duvara veya yere dayama, yemi ağızda unutma, çiğnemede düzensizlik, yürütüldüğünde daire çizecek şekilde yürüme gibi semptomların görülebileceği bildirilmektedir 1,2,3,4,5,8,9,14,16. Kesenin merkezi sinir sisteminde yerleştiği bölgeye göre semptomların değişebileceği ve beyin üzerindeki kistlerin hiperestezi, diş gıcırdatma, salivasyon ve konvulsiyon, cerebellum’daki kistlerin denge bozukluklarına, Medulla spinalis’in bel bölgesindeki kistlerin ise arka ekstremiteler ve pelvis organlarında felçlere neden oldukları belirtilmektedir 3,6,23. Sinirsel belirtilerin giderek daha belirgin hale geldiği ve bu dönemin 1-1.5 ay sürebileceği ifade edilmektedir. Hasta hayvanların %90’ından fazlasında zayıflama, kuvvetten düşme ve ilerleyen felçler nedeniyle ölümlerin görüleceği belirtilmektedir 3,8. Literatür 3,4,10,23 bildirimleriyle uyumlu olarak coenurosis’te görülebileceği ifade edilen semptomların bazıları ilaç uygulamasına rağmen düzelmeyen 6 hayvanda gözlenmiştir. Bu hayvanlardan birine yapılan nekropsi sonuçuna göre; sinirsel belirtilerin devam etmesi ve epileptoit nöbetlerin gözlenmesinin nedeni olarak, Oestrus ovis larvasının sinüzitis oluşturması yanında özellikle hayvanın beyninde ciasma opticus üzerinde iki adet Coenurus cerebralis kesesinin görülmesi ile açıklanabilir.
Christodoulopoulos 5, epileptoit nöbet gösteren 11 aylık bir koçun beyninde Coenurus cerebralis kesesi tespit ederek coenurosis’te epilepsinin görülebileceğini ifade etmiştir. Yine Bıyıkoğlu ve Doğanay 4 tarafından yapılan deneysel olarak enfekte edilen kuzularda Coenurus cerebralis’e praziquentel ve albendazol’ün etkisinin araştırıldığı bir çalışmada hayvanlardan ikisinin aniden yere düşerek çırpınma hareketi gösterdiğini gözlemlemişlerdir. Yapılan tedaviyle sürüdeki 6 hayvan dışında tümünün iyileşmesi ve epileptoit nöbetlerin görülmemesi nedeniyle sürüdeki hayvanlarda görülen epilepsinin oestrosis’e bağlı olduğu; ölen, kesilen ve iyileşmeyen hayvanlarda coenurosis’in de bulunduğu, nekropsisi yapılan hayvanda ise Coenurus cerebralis’e bağlı olduğu düşünülmektedir.
Epileptoit nöbetlerin ortaya çıkışında korku, heyecan, ses, ışık, darbe gibi yardımcı faktörlerin rolü olduğu bildirilmektedir 3,25. Hayvan sahibinin anamnezde ifade ettiği üzere hayvanların tozlu yolda giderken epileptoit nöbet göstermesi ve de bir tokluda muayene sırasında nöbetlerin görülmesi bu bildirimlerle uyum içerisindedir.
Sonuç olarak; epileptoit nöbet gösteren bir koyun sürüsünde belirlenen oestrosis’in yapılan ilaç tedavisiyle düzeldiği ancak iyileşme görülmeyen bir hayvanın nekropsisinde coenurosis’inde saptanması nedeniyle epileptoit nöbet gösteren koyunlarda oestrosis ve coenurosis’in birlikte dikkate alınması gerektiği düşüncesindeyiz.
Kaynaklar
1) Bilal T. Koyun-Keçilerin İç Hastalıkları ve Beslenmesi. İstanbul Üniversitesi Yayın No: 4593, İstanbul: Veteriner Fakültesi Yayın No: 24, 2005.
2) Bostedt H, Dedie K. Schaf- und Zicgenkrankheiten. 2. Auflage, Stuttgart: Verlag Eugen Ulmer, 1996.
3) Gül Y. Geviş Getiren Hayvanların İç Hastalıkları (Sığır, Koyun-Keçi). 2. baskı. Malatya: Medipres Matbaacılık Yayıncılık Ldt. Şti, 2006.
4) Bıyıkoğlu G, Doğanay A. Deneysel olarak enfekte kuzularda Coenurus cerebralis’e praziquentel ve Albendazol’ün etkisi. Turk J Vet Anim Sci 1998; 22: 43-48.
5) Christodoulopoulos G. Two rare clinical manifestations of coenurosis in sheep. Vet Parasitol 2007; 143: 368-370.
6) Gül Y, Kızıl Ö. Delibaş hastalığı (Coenuriasis). Şafak Bülteni 2000; 6: 4-5.
7) Skerritt GC. Coenurosis. In: Martin WB, Aitken ID. (Editors). Diseases of Sheep. Oxford: Blackwell Scientific Publications, 1991: 65-70.
8) Bussell KM, Kinder AE, Scott PR. Posterior paralysis in a lamb caused by a Coenurus cerebralis cyst in the lumbar spinal cord. Vet Rec 1997; 140: 560.
9) Ailello SE, Mays A. The Merck Veterinary Manuel. 8th Edition, Philadelphia: National Publishing, 1998.
10) Blood DC, Radostits OM. Veterinary medicine, A text of the diseases of cattle, sheep, pigs, goats and horses. Seventh edition, London, Philadelphia, Sydney, Tokyo, Toronto: Bailliere and Tindall, 1990.
11) Bancroft JD, Stevens A. Theory and practise of histological techniques. Third Edition. Churchill, Livingstone, Edinburg, London, Melbourne and New York. 1990; 112-147.
12) Brightling A. Sheep Diseases. Melbourne, Sydney: Inkata Pres, 1988: 87.
13) Yılma JM, Genet A. Epidemiology of the sheep nasal bot, Oestrus ovis (Diptera: Oestridae), in Central Ethiopia. Rev Med Vet 2000; 151(2): 143-150.
14) Aytuğ CN, Yalçın CB, Alaçam E, et al. Koyun-Keçi Hastalıkları ve Yetiştiriciliği. Tüm Vet Hayvancılık Hizmetleri Yayın No: 2, İstanbul: Teknografik Matbaası, 1990.
15) Oryan A, Moghaddar N, Gaur SNS. Metacestodes of sheep with special reference to their epidemiological status, pathogenesis and economic implications in Fars Provice Iran. Vet Parasitol 1994; 51: 231-240.
16) Scala A, Cancedda GM, Varcasia A, et al. A survey of Taenia multiceps coenurosis in Sardinian sheep. Vet Parasitol 2007; 143: 294-298.
17) Varma TK, Malviya HC. Prevalence of coenuriosis in sheep, goat and pigs in Bareilly, Utar Pradesh. Vet Parasitol 1989; 3: 69-71.
18) Kalkan A. Güney Doğu Anadolu’yu temsilen Diyarbakır koyun ve kuzularında paraziter fona tespiti çalışmaları. Etlik Veteriner Kontrol Araştırma Enstitüsü Dergisi 1977; 4: 64-78.
19) Tınar R. Türkiye koyun ve keçilerinde helmint hastalıkları. Avrupa Zoonotik Federasyonu Uluslarası Akdeniz Bölgesi, Koyun ve Keçi Üretimi Sempozyumu. 17-21 Ekim 1983, Ankara.
20) Vural A, Onar E, Everet G, Whitten LK. Türkiye’nin batısında değişik iki bölgesindeki helmint durumunun mukayesesi. Pendik Veteriner Kontrol Araştırma Enstitüsü Dergisi 1969; 2: 118-119.
21) Zeybek H. Samsun yöresinde Coenurus cerebralis’in yayılışı. Veteriner Hekimler Derneği Dergisi 1977; 47: 41-44.
22) Pangui LJ, Salifou S, Segoto A, et al. Efficacite comparative de la doramectine et du closantel contre I’oestrose des ovins en Afrique Tropicale. Rev Med Vet 2001; 152(5): 391-3 95.
23) Ozmen O, Sahinduran S, Haligur M, Sezer K. Clinicopathologic observations on Coenurus cerebralis in naturally infected sheep. Schweizer Archiv für Tierheilkunde 2005; 147: 129-134.
24) Uslu U, Dik B. Bir koyunda çok sayıda Oestrus ovis (Linnaeus, 1761, Diptera: Oestridae) larvasından kaynaklanan kavikol myiasis olgusu. Türkiye Parazitoloji Dergisi 2006; 30(2): 132-134.
25) İmren HY, Şahal M. Veteriner İç Hastalıkları. 2. Baskı. Ankara: Feryal Matbaacılık San ve Tic. Ltd. Şti, 1991.
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.