>>Gençadam, evinin alt katında marangozluk yapıyordu. Kapı ve pencere
>>konusunda uzmandı. Fakat plâstik pencereler yaygınlaşınca, ahşap olanlara
>>rağbet azaldı. Bu yüzden işler iyi gitmiyordu. Üstelik de çocukları
>>büyümüş,
>>biri hariç okula başlamıştı. Masrafları artınca, yanındaki kalfasına yol
>>verdi. İşe biraz daha erken koyulur, yardımcıya ayırdığı parayı,
>>çocukların
>>harçlığına katardı.
>>
>>Adam, bir gün çalışırken, elektrik kesildi. Ve uzun süre beklediği halde
>>gelmedi. Aksi gibi, o akşam üzeri teslim etmesi gereken birkaç pencere
>>vardı. Boş kalmayı sevmezdi. Planyayı yağladı, talaşları süpürdü. Biraz
>>dinlenmek için eve çıkarken, sigortaya göz attı. Eğer yanılmıyorsa, bu iş
>>normal değildi. Biri gelip sigortayı kapatmış olmalıydı.
>>
>>Şalteri kaldırınca, atölye aydınlandı. Tahminleri doğru çıkmıştı ama, bu
>>işe
>>bir anlam veremiyordu. Şaka dese, böyle bir şaka yapılmazdı. Kendisini
>>kıskanacak bir düşmanı da yoktu.
>>
>>İşe koyulduğunda, yine aynı şey oldu. Ama bu sefer suçluyu görmüştü. Oğlu,
>>evden atölyeye bağlanan merdiveni sessizce inmiş ve sigortayı kapattığı
>>sırada, babasını karşısında bulmuştu.
>>
>>Adam, on yaşına gelmiş bir çocuğun böyle bir haylazlığını affedemezdi.
>>Bütün
>>günü, onun yüzünden mahvolmuştu. Bir kere yapmış olsa, ses çıkartmazdı.
>>Ama
>>tekrarlaması, hangi yönden bakılırsa bakılsın, büyük hataydı. Saçlarından
>>yakalayıp sıkı bir tokat attı. Her şey onun iyiliği içindi. Belki vurduğu
>>tokat, serseri olmasını engellerdi.
>>
>>Adam, oğlunun gözyaşlarını görmezden geldi ve eve çıktıktan sonra, eşine
>>dert yanarak:
>>
>>- Bu çocuğun, okulda kimlerle düşüp kalktığını bilmemiz lazım!.. dedi.
>>Eğer
>>serbest bırakırsak, başımıza büyük dertler açacak!..
>>
>>Adam, bir süre düşündü. Sonunda da en kolay yolu buldu. Oğlunun hiç
>>aksatmadan tuttuğu günlüğünde, arkadaşlarına ait ip ucu olmalıydı. Eşi
>>istemese de, ona kulak asmadı ve çocuğunun günlüğünü okumaya başladı.
>>
>>Oğlu, en son sayfada:
>>
>>”Bu gece kötü bir rüya gördüm!..” yazmıştı. “Atölyede çalışırken, babamı
>>elektrik çarpıyordu. Allah’ım onu koru!.. Ben elimden geleni yapacağım!..”
>>