- Bu konu 1 yanıt içerir, 2 izleyen vardır ve en son 15 yıl önce cldcld tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
16 Ağustos 2007: 10:39 #14188Murat KUTAYÜye
Seracılar bombus arılarını keşfetti domateste hormon kullanımı azalıyor
Meyve ve sebzelerin yetiştirildiği seralarda kullanılan, sağlığı olumsuz yönde etkilediği gerekçesiyle sürekli tartışılan hormonun yerini bombus arıları alıyor.Bombus arıları sayesinde zaman ve işçi tasarrufu sağlayan üreticiler, hormonun olumsuz imajından da kurtuldu.
Son yıllarda seracılıkta hızla yaygınlaşan bombus arısı, hormon kullanımının azalmasını sağladı. Arısız üretimde her çiçeğin tek tek insan eliyle ve hormon kullanılarak döllenmesi sağlanırken, şimdi bu işleri bombus arıları yapıyor. Bu sayede personelden tasarruf eden üretici, hormon için de para ödemek zorunda kalmıyor. Raf ömrü normaline göre iki kat daha uzun olan arılı domatesler ihracatta da hızla yaygınlaşıyor. İhraç edilen domateslerin yüzde 80’i arılı üretimin eseri. Doç. Dr. Fehmi Gürel, kış aylarında tüketilen her iki domatesten birinin arılı üretimle yetiştirildiğini belirtiyor. Hormon ve ilaç kalıntısı, tarım sektörünün en çok tartışılan konularının başında geliyor. Domates, salatalık ve çilek, tartışmaların odağında yer alan ürünler. Ünlü hakem Erman Toroğlu’nun ‘Salatalık Antalya’dan İstanbul’a gelinceye kadar 3 cm büyüyor’ sözleri hormonun sağlık üzerindeki etkisinin yeniden tartışılmasına neden olmuştu. Hormonun olumsuz imajından kurtulmak isteyen üreticiler son yıllarda farklı alternatiflere yöneldi. Halkın doğal ürünlere talebinin artması ve iklim koşullarının uygun olması bombus arılarının kullanımını yaygınlaştırdı. İri ve tüylü vücuda sahip olan bombus arıları uzun dilleriyle tozlama yaparak çiçeğin döllenmesini sağlıyor. 7 yıldır bombus arısı kullanan Antalyalı üretici Hamdi Güneş, sağlık açısından sakıncalı olduğu ve ürünün şeklini bozarak kalitesini düşürdüğü için hormon kullanımını bıraktığını belirtiyor. Doğal dölleme yaparak ürünün kalitesini yükselten arıların çiftçiyi işçi maliyetinden kurtardığını dile getiren Güneş, “Her çiçeğe ayrı ayrı spreyle hormon sıkmak zorundasınız. Bütün bunları arı kendi başına yapıyor. Bir nevi bedava işçilik yapıyor. Hormonlu üründe şekil bozukluğu olabiliyor ya da içi boş ürün çıkabiliyor. Arılı domatesi tüketici güvenerek yiyor.” diyor.
50 YTL’lik teşviki duyan üretici arı siparişi veriyor
Arı kullanımındaki artış, bu işin ticaretini yapan firmalara da olumlu yansıyor. Bombus arıları başta domates, biber, patlıcan, çilek, kiraz olmak üzere 25 çeşit kültür bitkisinin tozlanmasında ticari olarak kullanılıyor. 2002 yılında 11 bin dekar alanda 24 bin kovan kullanılırken 2006 yılında bu rakam 32 bin dekarda 65 bin koloniye çıktı. 2010 yılında yılda kullanılacak bombus kolonisi sayısının 100 bin adete, kullanım alanının da 50 bin dekara ulaşabileceği tahmin ediliyor. Devletin kovan başına 50 YTL destek sağladığı proje sayesinde bombus arı pazarı her yıl yüzde 20 artıyor. Taleplere yetişemeyen şirketler, yeni yatırımlarla kapasite artırımına gidiyor. Bombus arısını Türkiye’de üretip pazarlayan Bio Grup Genel Müdürü Hakan Tayfun Aydın, arılı üretime uzun süre direnen çiftçinin hormon tartışmaları nedeniyle bombus arısına yöneldiğini belirtiyor. Bu yıl yoğun talep nedeniyle çiftçiye arı yetiştiremediklerini, aylar öncesinin siparişlerini karşılamaya çalıştıklarını dile getiren Aydın, ihracatçı ve komisyoncuların da arılı domatese fazla para vererek kullanımını teşvik ettiğini dile getiriyor. Aydın’ın verdiği bilgiye göre sera üretiminin yüzde 60’ı arılı yapılıyor. İzmir, Fethiye, Mersin, Antalya bölgelerinde yoğun olarak kullanılan arının kovanı 120-130 YTL arasında satılıyor. Fakat üreticilerin çoğu, serası kayıtlı olmadığı için destekten yararlanamıyor.
Bombus arıları üzerinde araştırma yapan Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zooteknik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fehmi Gürel, yaklaşık 300 türü tanımlanan arıların doğal florada bulunan birçok bitkinin en önemli tozlayıcısı olduğu bilgisini veriyor. “Seraya bırakılan arı mesai kavramı olmadan yüzlerce çiçeği birkaç dakika içerisinde dolaşıyor. Kendi yiyeceğini toplarken çiçekleri de döllemiş oluyor.” diyen Gürel, arının döllediği domatesin içi dolu, çekirdekli, lezzetli ve şeklinin düzgün olduğunu, güvenle tüketilebileceğini söyledi. Doç. Dr. Gürel, arılı üretimi Türkiye’de yoğun olarak kullanılan tarım ilacının sınırlandırılması için büyük bir fırsat olarak görüyor.
Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, ihracatçılar olarak genelde arılı domatesi tercih ettiklerini belirterek, dış pazara gönderdikleri domateslerin yüzde 80’inin arılı olduğu bilgisini veriyor. Satıcı, “İhracatta kalite ve dayanıklılık çok önemli. Arılı ürün bizim istediğimiz kalitede oluyor. Avrupalı tüketici, ürünün kalitesi ve dayanıklılığına bakıyor.” ifadelerini kullanıyor.
Arıların sağlığı için seraya ilaç sokulmuyor
Bombus arılarının olduğu yerde bitki hastalığına rastlanmıyor. Arıların ölme ihtimaline karşı seralara zirai ilaç sokulmuyor. Ürünün meyve tutmasında yüzde 100 başarı sağlanıyor. Ortalama verim artışı, domates ve biberde yüzde 10-25, patlıcanda ise yüzde 7-10 düzeyinde gerçekleşiyor. Bir işçi arı bir seferde 450 çiçekte tozlama yaparak günde 2 binin üzerinde çiçeği dölleyebiliyor. Arılar bulundukları yere kolayca uyum sağlayabiliyor. 10 derecenin altı ve 35 derecenin üzerinde çalışmıyorlar.
http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=5749887 Aralık 2009: 09:49 #86054cldcldÜyesaol………………………………………..
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.