[FeeLinG]

Neşeli Hayat geliyor

Film, kış aylarında İstinye Park ve Reşitpaşa mahallesi ile İstanbulun çeşitli mekanlarında çekildi. Yılmaz Erdoğanın küçük adamın, büyük hikayesi olarak tanımladığı NEŞELİ HAYATın post prodüksiyon çalışmaları bugünlerde Almanyada Münih – Arri Stüdyolarında devam ediyor.

Rıza Şenyurt krismıs mevsiminin dünyadaki en sorunlu Noel babasıdır… Bir kere Noel Babanın tam olarak ne olduğunu bilmemektedir!!! Sırtında dünyanın yükünü taşıyan Noel Baba Rıza Şenyurt işi sonunda öğrenir: Hayat dediğimiz şey, çocukların inandığı yalanlardan daha gerçek değildir!!!

Filmde Yılmaz Erdoğan, Büşra Pekin ve Ersin Korkut rol aldı. Geri kalan rollerin büyük bölümünü yine Bkm Mutfak Oyuncuları oluşturdu. Mutfağın yirmibeş kişilik kadrosu rolleri çeşitli ağırlıklarla paylaştılar… Onlara Sinan Bengier, Rıza Akın, Erdal Tosun, Cezmi Baskın, Caner Alkaya, Ayberk Atilla, Celal Tak, Fatma Murat gibi ustaları eşlik ettiler…

Filmin pekçok sürpriz barındıracak olan http://www.neselihayat.com adresindeki web sitesi de yapım aşamasında. Siteye girenler şu anda film için hazırlanan 9 değişik afişi görebiliyor. Neşeli Hayatın hangi afiş ile vizyona gireceği henüz belli değil! Film için Emre Erdem ve Mehmet Turgut 9 afiş hazırladı. Afişler şimdi hem filmin sitesinde yer alıyor, hem de Yılmaz Erdoğan ve ekibi filmin hangi afişle çıkacağına karar vermeye çalışıyor.

[FeeLinG]

Bayülgen’in kanalizasyonu patladı

Şafak Sezer’in başrolünde oyandığı ‘Kolpaçino’, Okan Bayülgen’li “Kanal(i)zasyon”u 5 günde geçti

Şafak Sezer’in başrolünü oynadığı ‘Kolpaçino’ adlı komedi filmi, Okan Bayülgen’in oynadığı ‘Kanal(i)zasyon’ filminin iki haftadır peşinde koştuğu gişe hasılatına üç günde yaklaşmayı başardı.

‘Kolpaçino’, üç günde 134 bin 710 kişi tarafından izlenirken, ‘Kanal(i)zasyon’ ikinci haftasını 175 bin 875 gişeyle kapattı. Sezonun şimdilik en çok izlenen filmi olmaya devam eden ‘Nefes’ filmi ise üç haftada 1 milyon 560 bin 603 gişe yaptı.

KONAK KÖTÜ BAŞLADI
Sabah gazetesinin haberine göre; haftaya en kötü başlangıç yapan filmlerden biri de genç oyuncuların rol aldığı ‘Konak’ adlı korku filmi oldu. Almeda Abazi, Sevil Uyar, Kerem Fırtına ve Paşhan Yılmazer’in rol aldığı ‘Konak’ filmi üç günde 13 bin 301 kişiye ulaşabildi. Başrolünde Cem Davran’ın oynadığı drama filmi ‘Melekler ve Kumarbazlar’da ikinci haftasını tamamlamasına rağmen ancak 15 bin 284 kişi tarafından izlenmesi de dikkatlerden kaçmadı.

[FeeLinG]

Recep İvedik 3’ün çekimleri başlıyor!

İzlenme rekorları kıran Recep İvedik serisine bir yenisi daha ekleniyor. İvedik 3’ün çekimleri başlıyor.

Recep İvedik karakterinin yaratıcısı Şahan Gökbakar ve yönetmen Togan Gökbakar, ‘Recep İvedik 3’ün çekimlerine başlıyor.

Gökbakar kardeşler önceki gün İstinye Park’ta bir kutlama yemeği verdi. Yemeğe eşofmanla gelen ve bir hayli neşeli olduğu gözlenen Şahan Gökbakar, “Hava şartlarından dolayı çekimleri biraz erteledik. İki gün içinde çekimlere başlıyoruz” dedi.

[FeeLinG]

Avatar yolu açtı, 11 üç boyutlu film geliyor

Yönetmenliğini James Cameron’un yaptığı, üç boyutlu olarak da izlenebilen bilim kurgu filmi “Avatar”ın, gösterime girmesinden bu yana elde ettiği gişe hasılatı, üç boyutlu filmlerin sinema izleyicilerinin büyük ilgisini çektiğini doğruladı.

Yaklaşık 20 gün önce gösterime giren ve geçen hafta sonunda dünya genelinde bir milyar dolardan fazla gişe hasılatı elde eden filmin bu başarısını sürdürmesi halinde, şu ana kadar en çok gişe hasılatı elde eden film olan “Titanic”i geçebileceği belirtiliyor. Yine James Cameron’ın yönettiği “Titanic”, yaklaşık 1,8 milyar dolarlık gişe hasılatı elde etmişti. “Aliens”, “Terminator”, “The Abyss” gibi filmleri de yöneten James Cameron’ın çığır açan “Avatar” filminde, sinema tekniklerinde son teknolojiden hiçbir masraftan kaçınılmadan faydalanıldı.

Sinemalardaki bilet satışlarını ölçen Exhibitor Relations firmasının uzmanlarından Jeff Bock, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Avatar’a Amerikan halkının her kesiminin ilgi gösterdiğini” söyledi.

Sinema tarihinin en pahalı yapımı olduğu ve 500 milyon dolara mal edildiği sanılan film için yapımcı firma Fox’un riski doğru hesapladığını belirten Bock, “Filminizi üç boyutlu çekmek için James Cameron gibi birini bulursanız, 500 milyon dolar harcayabilirsiniz, çünkü o paranın geri döneceğini bilirsiniz” dedi. Avatar’ın sadece 3 haftada en çok gişe hasılatı elde eden 4. film haline geldiğini kaydeden Bock, filmin Hollywood’da üç boyutlu filmler açısından yeni bir dönemin başlangıcını simgelediğini söyledi. 150’den fazla 3D film çekim aşamasında Bock, “Bu başarının etkisi çok büyük olacak ve bu depremin etkisi çok çabuk ve güçlü hissedilecek. Şu andan sonra film stüdyoları çok sayıda üç boyutlu projeye imza atacak” dedi.

Belçika’nın Liege kentinde geçen ay düzenlenen ilk Uluslararası Üç Boyutlu Sinema Festivalinin organizatörlerine göre, şu anda üç boyut teknolojisinin kullanıldığı 150’den fazla film çekiliyor. Testere serisinin yapımcısı Lionsgate şirketinin başkanı Jason Constantine’e göre, üç boyutlu film teknolojisiyle artık sadece animasyon ve korku filmleri çekilmeyecek. Cameron’ın filmlerdeki üç boyut kavramına yeni bir boyut kazandırdığını söyleyen Constantine, “Üç boyutlu film modası yıllarca sürecek, geçici olmayacak” dedi. Disney Stüdyolarının 2005’te çektiği ilk üç boyutlu filmi “Chicken Little” ABD’de sadece 84 sinemada gösterime girmişti. Robert Zemeckis’in yönettiği ve senaryosunu yazdığı, geçen kasım ayında gösterime giren üç boyutlu “Yeni Yıl Şarkısı/A Christmas Carol” filmi ise ABD ve dünyada toplam 4 bin sinemada gösterildi.

2010’da 11 film Bu yıl Hollywood’da üç boyut teknolojisiyle çekilmiş en az 11 film gösterime girecek. Bu filmler arasında, Tim Burton’ın “Alice Harikalar Diyarında” ve Zack Snyder’in yönettiği “Guardians of Ga’Hoole” da yer alıyor. Sinemalarda birkaç ay içinde 1978’de Joe Dante’nin çektiği “Piranha” filminin üç boyutlu yeni versiyonunun ve “13. Cuma” filminin üç boyutlu yeni versiyonunun da gösterime girmesi bekleniyor. 2010’da üç boyutlu olarak gösterime girecek filmlerden biri de “Testere 7”. Peter Jackson’ın yapımcısı olduğu Steven Spielberg’in yönettiği “Tenten-Tekboynuz’un Sırrı” filminin de 2012’de gösterime girmesi bekleniyo

[FeeLinG]

Dostlar 11 yıl sonra aynı filmde buluştu

Mahsun Kırmızıgül ile Mustafa Sanda 11 yıl sonra ‘New York’ta Beş Minare’ filmi için bir kez daha kamera karşısına geçiyor.

Beyaz Melek’ ve ‘Güneşi Gördüm’ ile Türk sinemasında kendine önemli bir yer edinen Mahsun Kırmızıgül, yeni projesi ‘New York’ta Beş Minare’nin ‘teaser’ını görücüye çıkardı. 7 sahneden oluşan ‘teaser’ sinema salonlarında bir süre dönecek ve film seyircisiyle kasım ayında buluşacak. Hikayesi Mahsun Kırmızıgül’e ait olan ‘New York’ta Beş Minare’nin nisan sonunda Boyut Film-Murat Tokat’ın yapımcılığında çekimlerine başlanacak.

İlk hikayesini 11 yıl sonra gerçekleştirecek olmanın mutluluğu içinde olan Mahsun Kırmızıgül için bu projenin yeri apayrı. Yıllar önce bu projeleri yarım kalan Mustafa Sandal ve Mahsun Kırmızıgül hayallerini nihayet gerçekleştiriyor. 11 yıllık hayalinin gerçek olması üzerine Mustafa Sandal şunları söyledi:

‘SENARYO ÇOK GİZLİ, ANLATAMAM’

“11 yıl önce beraber oynayacaktık. Türlü aksilikler çıktı, o filmi yapamadık. Mahsun’un yaptığı işler ve başarısı ortada. Onun işine olan bağlılığı ve çalışkanlığı, aynı oranda da çıkardığı başarılı işlerden çok etkileniyorum. Filmin konusuna gelince, sadece beş kişinin bildiği senaryo ile ilgili yapılan her yorum gerçek dışıdır.”

Yönettiği iki filminde aynı zamanda kamera karşısına da geçen Mahsun Kırmızıgül, iki farklı karakter için deeleştirmenlerden tam not almıştı. İkifilmde de saçlarını kestiren Kırmızıgül, bu kez uzun saçlı hali ile izleyicikarşısına çıkacak.

[FeeLinG]

Türk Zombiler Avrupa’da!

Türk sinemasının ilk zombi filmi Ada: Zombilerinin Düğünü’nün fragmanları yurtdışında büyük ilgi görüyor.

İnternet aleminin en önemli sinema sitesi imdb.com başta olmak üzere 50’nin üzerinde siteye ve İtalya, Fransa ve Japonya’daki çeşitli dergilere haber olan Ada: Zombilerin Düğünü, özellikle makyaj çalışmasıyla övgü alıyor.

quietearth.us sitesinde “Türk zombileri muhteşem görünüyor” yorumu yapılırken, ünlü io9.com sitesinde “Türk zombiler Türklerin Avrupa Birliği’ne girme çabasının bir metaforu olabilir” ifadesi kullanıldı.

Fransız sinema sitesi tuezlestous.com “Türkiye Avrupa’ya girmeye çabalayadursun, Türk zombiler Avrupa’nın kapısına dayandı bile” derken, İtalyan sineması sitesi amanecerzombie “Türk sineması nihayet Avrupalı korku sineması meraklılarını heyecanlandıracak bir projeye imza attı” yorumunu yaptı.

Henüz gösterime girmeden tüm dünyadaki birçok festivalden davet alan Ada: Zombilerin Düğünü , korku sineması meraklıları tarafından merakla bekleniyor.

[FeeLinG]

60 milyon Amerikalı Johnny dedi

ABD’de Halkın Seçimleri Ödülleri sahiplerini buldu.

Şov dünyasının en iyi isimleri internet üzerinden 60 milyon oyla belirlenirken, Johnny Depp yılın aktörü seçildi Bu yıl 36.’sı düzenlenen People Choice Awards/ Halkın Seçimleri Ödülleri önceki gece ABD’nin Los Angeles kentinde düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

1975’ten bu yana düzenli olarak yapılan tören CBS kanalından yayınlandı. Yılın en iyi oyuncuları, filmi ve dizisi, şarkıcıları ve komedyenlerinin seçildiği tören, yıldızlar geçidine sahne oldu. Ödül sahipleri internet üzerinden 60 milyon oyla belirlenirken Johnny Depp, rakipleri Brad Pitt, Hugh Jackman, Ryan Reynolds’ı geçerek 2010’un en iyi aktörü seçildi. Sandra Bullock en iyi aktrist, Jim Carrey komedi oyuncusu oldu. Diane Kruger, Jessica alba gibi isimlerin sunuculuk yaptığı gecede, zarafet yarışı yaşandı.

2010’un yıldızları
• En iyi aksiyon yıldızı: Jack Hackman
• En iyi komedyen: Jim Carrey
• En iyi erkek şarkıcı: Keith Urban
• En iyi kadın şarkıcı: Taylor Swift
• En iyi R&B yıldızı: Mariah Carey
• Country şarkıcısı: Carrie Underwood
• Web’in favori ismi: Ashton Kutcher
• En iyi film: Twilight
• En iyi dizi: House
• En iyi komedi filmi: The Proposal

[FeeLinG]

Alice’in 3 boyutlu

Yönetmen Tim Burton’ın son filmi ”Alice Harikalar Diyarında”, 3 boyutlu olarak 5 Martta vizyona girecek.

Lewis Carroll’ın ”Alice Harikalar Diyarında-1865” ve ”Aynanın İçinden-1871” adlı kitaplarını senarist Linda Woolverton sinemaya uyarladı.

Tüm zamanların en sevilen masallarından birinin büyülü ve düşsel değişimini 3 boyutlu gözler önüne seren filmi ”Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi”, ”Charlie’nin Çikolata Fabrikası” ve ”Çılgın Marslılar” gibi filmlere imza atan Tim Burton yönetti. Film, yönetmen Tim Burton ve aktör Johnny Depp’i yeniden bir araya getirdi. İlk kez 1990 yılının hit filmi ”Makas Eller”de çalışan ikili, birlikte olağanüstü ve sıra dışı filmler yapmaya devam etti.

İkili, ”Ed Wood”, ”Hayalet Süvari”, ”Charlie’nin Çikolata Fabrikası”, ”Ölü Gelin” ve ”Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi” adlı filmlerde birlikte çalıştı. Filmde, Johnny Depp’in yanı sıra Anne Hathaway, Helena Bonham Carter, Crispin Glover, Matt Lucas, Marton Csokas, Tim Pigott-Smith, Lindsay Duncan, Geraldine James, Leo Bill, Jemma Powell ve Mairi Ella Challen rol aldı.

Filmde ”Alice”yi Avusturalyalı genç oyuncu Mia Wasikowska canlandıracak. Johnny Deep’in ”Çılgın Şapkacı” rolünde izleyicilerin karşısına çıkacağı filmde Alice, küçük bir kız olarak karşılaştığı garip dünyaya geri döner ve çocukluk arkadaşları ”Beyaz Tavşan”, ”Tweedledee”, ”Tweedledum”, ”Fare”, ”Tırtıl”, ”Cheshire Kedisi” ve ”Çılgın Şapkacı” ile yeniden bir araya gelir. Gerçek kaderini bulmak için fantastik bir yolculuğa çıkan Alice, ”Kupa Kraliçesi”nin korku krallığına son verir.

[FeeLinG]

Sunal filmleri artık cam gibi

Selim Soydan ve Hülya Koçyiğit’in ortak oldukları Gülşah Film, Türk Sineması’nda bir ilke imza attı.

Şirket büyük bir izleyici kitlesi tarafından hala keyifle izlenen Kemal Sunal’ın 30 adet filmini restore ettirerek HD Betacamlarını ve Blue-Ray disclerini hazırlattı.

Kemal Sunal’ın filmleri bundan böyle TV kanallarında bugün çekilmiş gibi kaliteli bir görüntü ile yayınlanabilecek.

[FeeLinG]

Yahşi Batı yaşlandı

Küfürlü diyalogları yüzünden eleştirilen ‘Yahşi Batı’ filminin yapımcısından bir açıklama geldi.

Açıklamada “7+ yaş sınırını seyircinin filmin içeriğiyle ilgili olarak daha net bilgilendirilmesi açısından 13+’ya çıkardık” denildi.

1 Ocak’ta vizyona giren Cem Yılmaz’ın son filmi “Yahşi Batı”, gişede büyük başarı sağladı.

Film, ilk 3 günde 906 bin 663 kişi tarafından izlenerek Cem Yılmaz’ın GORA ve AROG filmini geçti.

“Yahşi Batı” ile Yılmaz kendi filmleri arasında yeni bir rekora imza atmış oldu.

370 kopya ile 693 salonda vizyona giren ve padişahın hediyesini Amerikan Başkanı’na ulaştırmaya çalışan Lemi ve Aziz isimli iki Osmanlı’nın hikayesini anlatan Yahşi Batı maddi anlamda da yüz güldürdü.

[FeeLinG]

Oynadığı filmi satın aldı

Hollywood yıldızlarının yer aldığı ‘Ay Lav Yu’ filminin yapımcısı el değiştirdi. Başrol oyuncusu Sermiyan Midyat, filmin tüm haklarını Sinan Çetin’den aldı Sinan Çetin’in yapımcılığını üstlendiği ve Hollywood’un ünlü oyuncuları Steve Guttenberg ile Mariel Hemingway’in rol aldığı ‘Ay Lav Yu’ filminin tüm haklarını filmin başrol oyuncusu Sermiyan Midyat satın aldı. Mardinli bir ağanın Amerika’dan aldığı gelini nüfusa kayıtlı olmayan bir köye gelin getirmesini konu olan film, 12 Mart’ta vizyona girecek. Sinan Çetin’in yapımcılığında yola çıkılan ve Ocak ayında vizyona girmesi planlanan film, Mardin’in Midyat ilçesinde çekilmişti. FİLMİN HER AŞAMASINDA İMZASI VAR İlk kez senarist ve yönetmen olarak bir sinema filmiyle izleyicisinin karşısına çıkacak olan Sermiyan Midyat, filmine güvendiğini belirterek, filmin fiyatını ise açıklamadı. Filmde Sermiyan Midyat’a, Hollywood’un ünlü oyuncuları Steve Guttenberg, Mariel Hemingway, Kathie Gill, Josh Folan’ın yanı sıra Meray Ülgen, Aysenil Şamlıoğlu ve Fadik Sevin Atasoy eşlik ediyor.

[FeeLinG]

Yazarlar 2009’un en iyi filmlerini seçti

SERDAR AKBIYIK
2009 dünyada çok dengeli bir sinema üretiminin yapıldığı yıl oldu. Yüksek bütçeli filmler ile göreceli bağımsız yapımlar eşit oranda sinemalarda yer buldu. Towelhead ve Tıkanma gibi bağımsız yapımlar bizim için tatlı sürprizler olarak karşımıza çıktı. Büyük bütçeli filmler dediğimizde ise yılın son günlerinde devrim olarak nitelenen Avatar filmi bütün kamuoyunun ilgisini beyazperdeye çekerken Türk sineması da Hollywood’a nazire yaparcasına Vavien ve Neşeli Hayatı vizyona soktu. 16 Ekim’de vizyona giren Nefes ise gişesini yavaş ama sağlam bir şekilde artırdı. Bu kaliteli yapımlar arasında animasyonlar için de altın yıl oldu 2009. Özellikle üç boyut teknolojisi deneme turlarını animasyon filmlerin sayesinde attı perdede. Beşir’le Vals siyasi metniyle birçok kurgu filmi sollayan bir başarı gösterdi.

Türk filmleri
Nefes
Vavien
Neşeli Hayat
İki Dil Bir Bavul
Pandora’nın Kutusu

Yabancı film
Avatar
Yasak Bölge 9 (District 9)
Milyoner (Slumdog Millinoire)
Tıkanma (Choke)
Tabu (Towelhead)

Animasyon film
Beşir’le Vals (Waltz With Bashir)
Koralin’in Gizli Dünyası (Coraline)
Yukarı Bak (Up)
Buz Devri 3: Dinozorların Şafağı (Ice Age 3: Dawn Of The Dinasaurs)
Yeni Yıl Şarkısı (A Christmas Carol)

BANU BOZDEMİR
Bu sene geçen yıla oranla daha fazla Türk filmi izledik ama iyi filmler yine iki elin parmaklarını geçmedi. Yine nicelik mi nitelik mi tartışmaları yapıldı ama neden – sonuç ilişkisi konusunda mutabık kalındı. Yeni yönetmenlerin sektöre hızlıca dahil olduğu bir yıldı. Yabancı filmler açısından ses getiren filmler daha fazla popülerlik içeriyordu Türk sinemasına göre… Listeme alamadığım yabancı filmlerin sayısı Türk filmlerinden daha fazla… Animasyon filmlerin fazlalığı yeni bir beşli yaratmamızı zorunlu kıldı! Böylece hem konularıyla hem de tekniğiyle hayran kaldığımız animasyonlar da bu beğeni zincirine takıldı..

Türk filmleri
Hayat Var
Pandora’nın Kutusu
İki Dil Bir Bavul
Usta
Gölgesizler

Yabancı film
Açlık (Hunger)
Slumdog Milyoner
Benjamin Button’un Tuhaf Hikayesi
Alacakaranlık
Halk Düşmanları
Avatar

Animasyon film
G-Force
Küçük Deniz Kızı Ponyo
Igor
Yukarı Bak
Beşirle Vals

ALPER TURGUT
Evet, sinemamız adına nicelik konusunda emin adımlar atılıyor, peki ya nitelik? Ne yazık ki; sayısal artış, kaliteye pek yansıtılamadı. Üstelik geçen yılı baz aldığımızda yerli filmler, yaklaşık 4,5 milyon seyirci kaybetti. Ama bakın Fransa’ya, Avrupa sinemasının en önemli merkezlerinden olan bu ülkede, son 30 yılın gişe rekoru kırılmış ve 200 milyon insan, sinema salonlarına koşmuş. Recep İvedik serisi, tek meselesi para kazanmak olan ve sinema-sanat ve hayat adına herhangi bir derdi bulunmayan filmlerin ortaya çıkmasına yol açtı. Gişeye oynamaya çabalayan ancak büyük bir hüsrana uğrayan taze soluklu bu yapımlar, umarız eskiye dönüşün sinyalleri değildir. Deneysel filmlere çok ama çok uzağız, belgesellere de gereken önemi vermiyoruz. Anlaşıldığı üzere, bize dair bir sinemadan hala bahsedemiyoruz. Ancak yine de haksızlık etmeyelim, bu yıl gösterim şansı yakalayan iyi “kotarılmış” filmler de vardı. Misal, “Pandora’nın Kutusu”, “Hayat Var”, “Pazar: Bir Ticaret Masalı”, “Vavien”, “Kız Kardeşim Mommo”, “İki Dil Bir Bavul”, “Bornova Bornova”, “Neşeli Hayat”, “Karanlıktakiler”, “Gölgesizler”, “Uzak İhtimal”, “Süt”, “Dilber’in Sekiz Günü”… Sinemaseverler, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde seyrettiğimiz ve bence yılın en iyi yerli filmi olan Reha Erdem’in “Kosmos”u için ise 8 Ocak 2010’u bekleyecek. 2009’da en ses getiren Türk filmleri ise hiç kuşkusuz “Güneşi Gördüm” ve “Nefes: Vatan Sağolsun” idi. Hayal kırıklığı yaşatanların en başında ise usta ve kabiliyetli yönetmen Zeki Demirkubuz’un dönem filmi “Kıskanmak” vardı. “11’e 10 Kala”, “Başka Dilde Aşk”, “Acı Aşk”, “Deli Deli Olma”, “Usta”, yılın orta karar yapımlarıydı. “Sarı Saten”, “Kanımdaki Barut”, “Konak”, “Ayakta Kal”, “Abimm”, “Süpürr” ve diğerlerinin konumlandığı alana ise hiç bulaşmayalım.

Türk filmleri
Pandora’nın Kutusu
Hayat Var
Vavien
İki Dil Bir Bavul
Kız Kardeşim Mommo

Yabancı filmler;
Milk
Avatar
Yasak Bölge 9 (District 9)
Ay (Moon)
Açlık (Hunger)

Animasyonlar;
Yukarı Bak (Up)
Fantastic Mr. Fox
Karolin ve Gizli Dünya (Caroline)
Prenses ve Kurbağa (The Princess and the Frog)
Buz Devri 3: Dinozorların Şafağı (Ice Age 3: Dawn of the Dinosaurs)

ALİ ULVİ UYANIK
2009 yılı Türk seyircisinin, uzun zaman sonra gişelerde en adil olduğu yıldı. “Buz Devri 3: Dinozorların Çağı”, “2012”, “Alacakaranlık: Yeni Ay”, 1 milyon bilet sınırını rahatlıkla geçti. Vizyona giren yabancı film sayısı 214’ten 185’e düştü ama hasılatı yükseldi. Türk Sineması ise, film sayısını 50’den 70’e çıkarırken, çoğu filmde kalitesi yerlerde süründü. Sayıya paralel olarak nitelikli fim sayısında bir artış olmadı yazık ki. Fakat buna karşın, “Nefes:Vatan Sağolsun” gibi, “Vavien” gibi , “Hayat Var”, “Nokta” gibi farklı filmlerle bizleri şaşırtmayı da bildi…Animasyonlar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir sayı ve ilgiye ulaştığından ayrıca seçilmeyi haketti. “Avatar” ise, tüm yılın her anlamda en iyisiydi. İşte seçimlerim:

TÜRK SİNEMASI (İLK 5)
1) NEFES:VATAN SAĞOLSUN
2) HAYAT VAR
3) NOKTA
4) VAVİEN
5) PANDORA’NIN KUTUSU

DÜNYA SİNEMASI (İLK 5):
1) AVATAR
2) SON VEDA(OKURIBITO)
3) BENJAMIN BUTTON’IN TUHAF HİKAYESİ(THE CURIOUS CASE OF BENJAMIN BUTTON)
4) OKUYUCU(THE READER)
5) KEHANET(KNOWING)

ANİMASYONLAR (İLK 5):
1) YENİ YIL ŞARKISI(A CHRISTMAS CAROL)
2) GÖÇENLER, GÖÇÜRENLER…NE VARSA GÖTÜRENLER(IMMIGRANTS-L.A.DOLCE VITA)
3) KÜÇÜK DENİZ KIZI PONYO(GAKE NO UE NO PONYO)
4) BEŞİR’LE VALS(VALS IM BASHIR)
5) IGOR

FIRAT SAYICI
Üç aşağı beş yukarı bir önceki yılı aratmayan, tam olarak tekdüze lafını hak etmeyen ancak bir mobilya cilası kadar albeni de yaratamayan 2009 yılı, sinema için de sonlandı. Türk halkının zekasıyla adeta alay eden sulu zırtlak komediler çekilmeye devam edilirken, gişe kaygısından uzak festivallik filmler de endam etti bu yıl. Ancak “Neşeli Hayat” gibi, “Vavien” gibi her kesime hitap edebilecek, ya da etmesi beklenen eli yüzü düzgün işler sinemaseverlerin yüzünü güldürdü. “Yasak Bölge 9” örneğinde olduğu gibi politik altyapılı çalışmalar, “Tetikçi 2” gibi mizahın ve absürdün sınırlarını öteleyen işler ve son olarak da sadece 2009 için değil önümüzdeki 5-10 yıl için bir çığır açacak olan “Avatar” ayakta alkışlanması gereken başarılı yapımlar olarak tarihteki yerlerini şimdiden aldılar.
Türk filmleri
Vavien
Pandoranın Kutusu
Neşeli Hayat
Nefes
Acı Aşk

Yabancı filmler
Barselona Barselona (Vicky Cristina Barcelona)
Avatar
Yasak Bölge 9 (District 9)
Tetikçi 2 (Crank 2)
Slumdog Millionaire

Animasyon filmler
Yeni Yıl Şarkısı
Beşir’le Vals
Küçük Deniz Kızı Ponyo
Buz Devri 3: Dinozorların Şafağı
Koralin ve Gizli Dünya

BURAK YARKENT

Yine koca bir yılın o meşhur zamanına geldik. Kısaca, geçtiğimiz yılda sinemanın “en”lerini söyleyip, izlenesi filmleri listeleyecegiz. Buyrun bakalım; 2009 yılı daha önceki yıllara nazaran “duygu ve düşüncenin” nispeten geri planda kaldığı, süper kahramanların, canavarların, robotların, kıllı yaratıkların, yüzünde hiçbir ifade olmayan saçma bilgisayar oyunu karakterlerinin, ve hatta soysuzların ön plana çıktığı bir yıl oldu. Kanımca en iyi film “the Hurt Locker” filmiydi. Hikaye, çekimler, ve oyunculuk tek kelime ile muazzamdı. “Avatar” görsel bir orgazm olarak ön plana çıktı. Yanlız “Inglourious Basterds” 2009 yılı sinemasının altına atılmış iyi bir imza ve şimdiye kadar izlediğim en iyi Tarantino idi.

Yabancı Filmler
The Hurt Locker
Inglourious Basterds
A Prophet
Precious
Avatar

En iyi 5 animasyon
Up
Fantastic Mr. Fox
Caroline
Ponyo
Cloudy with a Chance of Meatballs

[FeeLinG]

Bu evde anormal olaylar oluyor

Amerika’da büyük patlama yaptı! Daha Türkiye’ye gelmeden videoları internette dolaşmaya başladı. O film vizyona giriyor…

Genç bir çiftin, kurdukları özel bir sistemle uyudukları sırada evde yaşanan paranormal olayları kaydetmesini konu alan ‘Paranormal Activity’ cuma günü vizyona giriyor.

Kendizini en çok güvende hissettiğiniz yerde, evinizdesiniz… Eşinizle birlikte birazdan huzurlu bir uykuya dalmak üzeresiniz… Işıkları kapattınız ve kendinizi uykunun kollarına bıraktınız… Ancak, ‘eviniz’ sizin kadar huzurlu değil! Uyuduğunuz odada beklenmedik ziyaretçiler var ve siz uyurken evinizde geziyorlar… Düşünmesi bile tüyler ürperten bu senaryo, ‘Paranormal Acvitity’ filmiyle beyazperdeye taşındı.

Amerika’da vizyona girmeden önce fragmanıyla bile tüyler ürperten ‘Paranormal Activity’, 11 bin dolarlık mikro bütçesiyle dikkat çekiyor. 16 Ekim’de vizyona giren film, 107 milyon dolar gişe hasılatı sağlayarak büyük bir başarıya imza attı.

Hazırlaklar bir yıl sürdü

‘İzleyiciyi Ne Kadar Korkutabilirsin?’ sorusu ile yola çıkan film, yüksek adrenalini ile dikkat çekiyor. Oren Peli’nin yazıp yönettiği filmde, Katie Featherston, Micah Sloat, Mark Fredrichs, Amber Armstrong ve Ashley Palmer oynuyor. Film, yönetmenin evinde, 2006’da yedi günde ve toplam üç kişilik bir yapım ekibi tarafından çekildi. Bunlar; Peli, Peli’nin o zamanki kız arkadaşı olan ortak yapımcı Toni Taylor ve Peli’nin en yakın arkadaşlarından biri olan Amir Zbeda idi. Yönetmen, filmin ilk gösteriminden birkaç gün sonra, her yaştan insanın kendisiyle irtibata geçtiğini ve filmi izledikten sonra uyumakta güçlük çektiklerini dile getirdiklerini söylüyor.

[FeeLinG]

Yeni Örümcek Adam’a 10 aday

Gişe rekorları kıran “Örümcek Adam-Spider Man” karakterini canlandıran Tobey Maguire”ın rolünü bırakmasının ardından gözler başka aktörlere çevrildi.

Gişe rekorları kıran ‘Örümcek Adam-Spider Man’ karakterini canlandıran Tobey Maguire’ın rolünü bırakmasının ardından gözler 10 aday aktöre çevrildi.

‘Empire’ adlı sinema dergisinin İngiltere baskısı, ‘Spider Man-Peter Parker’ rolü için ismi geçen adayları duyurdu. ‘Harry Potter’ rolüyle tanınan Daniel Radcliffe, ‘Alacakaranlık-Twilight’ serisinin parlayan yıldızı Robert Pattinson ile ‘Brokeback Dağı-Brokeback Mountain’ filminin oyuncusu Jake Gyllenhaal rol için en güçlü adaylar arasında yer alıyor.

Öte yandan yapımcılar High School Musical’in oyuncusu Zac Efron, Jim Sturgees, Reeve Carney, Anton Yelchin, Aaron Johnson, Joseph Gordon-Levitt üzerinde de düşünüyor.

[FeeLinG]

Mickey Rourke, Conan’da!

Conan filminin yeniden çekimi, Mart ayında başlıyor

Conan The Barbarian filminin yeniden çekimi için kolları sıvayan yapımcı Joe Gatta, filmin oyuncularının ve yönetmeninin birer birer kesinleşmesinin tadını çıkarıyor.

Conan’ın çocukluğunu Leo Howard, gençliğini ise Jason Momao canlandırıyor olacak.

Eski versiyonlarından çok daha fazla kavgalı dövüşlü olacağından bahsedilen yeni filmde Conan’ın babası Corin karakterini ise Mickey Rourke’nin oynayacağı belirlendi.

Mart ayında çekimleri başlanacak filmin yönetmeni ilk olarak Brett Ratner olarak açıklanmıştı fakar zamanlamanın uymaması sonucu Ratner ile yollarını ayırcan Gatta, filmi yönetmesi için Teksas Katliamı ve 13. Gün filmlerinin de yönetmeni olan Marcus Nispel ile anlaştı.

[Yazar]

Yazılar