[dilara]

[size=medium]İspanya’nın güneyindeki Sevilla kentinde düzenlenen Avrupa Film Festivali’nde, ”Yumurta” ve ”Yaşamın Kıyısında” adlı Türk filmlerine ödül verildi.

Festival kapsamında Sevilla Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerindenoluşan bir jüri tarafından verilen Eurimages Ödülü’ne, yönetmenliğini Semih Kaptanoğlu’nun yaptığı “Yumurta” filmi layık görüldü.

Sinema eleştirmenlerinin oylarıyla belirlenen “Kritik Ödül” ise yönetmen Fatih Akın’ın “Yaşamın Kıyısında” adlı filmine verildi.

Festivalde 60 bin euro ödüllü “Altın Rüzgargülü”, yönetmen Ken Loach’ın “It’s a free world” adlı filminin oldu.
[/size]

[dilara]

[size=medium]Şarkıcı Mahsun Kırmızıgül’ün senaryosunu yazdığı ve yönettiği ”Beyaz Melek” filminin galası dün yapıldı.

İstinye Park Alışveriş Merkezi’ndeki galaya katılan Mahsun Kırmızıgül, filmi yönetmen koltuğunda parça parça izleyince “keşke böyle çekmeseydim”, “keşke şunu yapmasaydım” gibi söylemlerin her zaman olduğunu, ancak filmi izledikten sonra etkisini hissettiğini söyledi.

Kırmızıgül, “Film yayına girdikten sonra korsanları sinema salonlarından çekiliyor. Bu nedenle bu filmde önlem aldık. Filmin korsanı çekilirse, hangi sinemadan çekildiği belli olacak” dedi.

“Filmde sizi en çok zorlayan şey neydi?” sorusuna Kırmızıgül, “Bizi sadece iklim zorladı. Oyuncular bakımından ya da sahne olarak kesinlikle hiç zorlanmadık. Zaten bu kadroya diyecek birşey yok” yanıtını verdi.

Sanatçı Erol Günaydın da duygusal bir yapıt olan filmin sonucunun da güzel olduğunu ifade ederek, bu filmde rol aldığı için mutluluk duyduğunu kaydetti.

Galaya; filmin oyuncularından Fadik Sevin Atasoy, Cihat Tamer, Cezmi Baskın, Arif Erkin ve Yavuz Bingöl’ün yanı sıra Yılmaz Erdoğan, Özcan Deniz, Alişan ve Orhan Gencebay’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.

“Beyaz Melek”, 16 Kasım Cuma günü vizyona girecek.
[/size]

[east’s vet]

Beyaz Melek adlı bir film girdi vizyona. Mahsun Kırmızıgül’ün yönettiği filmde Nejat Uygur Erol Günaydın gibi önemli simalar da yer alıyor. Film bir huzur evinde yaşayan yaşlıların hikayesini anlatıyor. Her ne kadar yönetmenin ilk denemesi olsa da mükemmel oyuncu kadrosu ve filmin fragmanlarında görülen duygusal sinerji filmi çekici kılıyor. İzleyelim görelim…

[baytar_e]

[size=medium]şu ana kadar izlemeye fırsat bulamadım ama izleyenlerin eleştirisinin iyi yönde oldugunu duydum:bravo:”Beyaz Melek” filmini ek kısa sürede izleyecem inşallah[/size]

[dilara]

[size=medium]ben izledim çok güzel bir film..izlemeyen arkadaşlar da en kısa sürede izlesinler:flowers:
[/size]

[east’s vet]

Okul dersler falan derken çok sevdiğimiz sinema haberlerini takip edemiyoruz pek. Bu konularda bildiklerini bizlerle paylaşan Dilara’ya çok teşekkür ederim. Umarım devam eder:)

[baytar_e]

bende east’s vet’e katılıyorum ayrıca teşekkürler dilara:)

[Mehmet AKIN]

teşekkürler dilara,
insallah vizelerden sonra sinemalara dönüş yapacaz tekrar, secimlerimizde baya faydalı oluyor bu konun

[dilara]

[size=medium]Yönetmen Semih Kaplanoğlu’nun ”Yumurta” adlı filmi, Portekiz’de düzenlenen Estoril Avrupa Filmleri Festivali’nde de ”En İyi 2’nci Film” seçildi.

Kaplanoğlu’nun, senaryosunu Orçun Köksal ile birlikte yazdığı “Yusuf Üçlemesi”nin son filmi Yumurta’nın başrollerini Nejat İşler ile Saadet Işıl Aksoy üstlendi.

Ufuk Bayraktar, Tülin Özen, Gülçin Santırcıoğlu ve Kaan Karabacak’ın da rol aldığı filmde, annesinin vefatının ardından doğduğu kasabaya dönen Şair Yusuf’un yaşadıkları anlatılıyor.

Yumurta’nın aldığı ödüller

Katıldığı her uluslararası yarışmadan ödülle dönen Yumurta, 44’üncü Altın Portakal Film Festivali’nde “En iyi Film”, oyuncu Saadet Işıl Aksoy “Behlül Dal Digitürk Genç Yetenek Jüri Özel Ödülü”, Semih Kaplanoğlu ve Orçun Köksal “En İyi Senaryo”, sanat yönetmeni Naz Erayda “En İyi Sanat Yönetmeni” ve “En İyi Kostüm”, Özgür Eken de “En İyi Görüntü Yönetmeni” ödüllerine değer görüldü.

14’üncü Valdivia Uluslararası Film Festivali’ne de katılan filmin yönetmeni Semih Kaplanoğlu “En İyi Yönetmen”, Saadet Işıl Aksoy da “En İyi Kadın Oyuncu” ödüllerine layık bulundu.

13’üncü Uluslararası Saraybosna Film Festivali’nde gösterilen filmin oyuncularından Saadet Işıl Aksoy, yine “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü aldı.

5’inci Bangkok World Film Festivali’nin Dünya Sineması bölümünde yarışan Yumurta, yönetmeni Semih Kaplanoğlu’na “En İyi Yönetmen” ödülünü getirdi.

Yumurta, İspanya’nın Sevilla kentinde düzenlenen Sevilla Film Festivali’nde ise “Eurimages Ödülü”ne layık görüldü.
[/size]

[dilara]

[size=medium]Yönetmen Fatih Akın’ın ‘Yaşamın Kıyısında’ adlı filminin Londra galası yapıldı.

Renoir sineması salonunda dün gece düzenlenen galada hazır bulunan Fatih Akın, filmin gösteriminden sonra çeşitli konularda soruları yanıtladı.

‘Yaşamın Kıyısında’ filminde yansıtılan Türkiye ile ‘Duvara Karşı’ filminde yansıtılan Türkiye arasında farklılıklar bulunduğunun belirtilmesi üzerine Akın, “Bunun özellikle yapılmış bir şey olmadığını, Türkiye’nin de, kendisinin de değişmekte olduğunu” söyledi.

Filmlerinde Türkiye ile Almanya’daki yaşamın birbirinin içinde göründüğünün hatırlatılması üzerine de, bunun göçün değil, küreselleşmenin doğal bir sonucu olduğunu vurgulayan Akın, bugün bir kişinin Almanya’da Türkiye’deymiş gibi yaşamını sürdürebileceğini, bunu yaparken bir kelime bile Almanca bilmesine gerek olmadığını kaydetti.

‘Yaşamın Kıyısında’ filminin ana karakterlerinden birinin filmin sonunda denize bakarak babasının gelişini beklemesinin Alexander Dumas’nın “Bekle ve umut et” cümlesinden esinlendiğini de anlatan Fatih Akın, “Umudumuz olmasa sabahları uyanıp günlük koşuşturmanın içine giremeyiz” dedi.
[/size]

[dilara]

[size=medium]Yönetmenliğini Özer Kızıltan’ın yaptığı ‘Takva’nın başrol oyuncusu Erkan Can, Asya Pasifik Sinema Ödülleri kapsamında ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü aldı.

Bu yıl birincisi düzenlenen ve bölgenin ‘Oscar’ı olarak nitelendirilen Asya Pasifik
Sinema Ödülleri sahiplerini buldu.

Asya Pasifik Sinema Ödüllerine 3 dalda aday gösterilen, yönetmenliğini Özer Kızıltan’ın yaptığı, senaryosu Önder Çakar’a ait ‘Takva’ filminin başrol oyuncusu Erkan Can, ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülüne layık görüldü.

Avustralya’da düzenlenen ödül törenine dizi çekimleri nedeniyle katılamayan Erkan Can, “Biz, tüm ekip olarak çok sevindik ve gurur duyduk. Takva filminin dünya sinema tarihinde ilk sıralarda yer alması çok önemli. Almış olduğumuz her ödül bize manevi destek olarak geri dönüyor. Asya Pasifik Sinema Ödülleri’nde bana layık görülen en iyi erkek oyuncu ödülü de Oscar yolunda çok önemli bir adım oldu” dedi.
[/size]

[dilara]

[size=medium]50 yılı aşkın sanat kariyerinde 50’nin üzerinde filme imza atan Oscar ödüllü yönetmenin imzasını taşıyan ”Şeytan Duymadan Önce” 14 Aralık’ta sinema tutkunları ile buluşacak.

10. Uluslararası İstanbul Sinema Tarih Buluşması, kariyerinde Marlon Brando, Al Pacino, Ingrid Bergman, Sean Connery gibi efsanevi oyuncularla çalışan Oscar ödüllü yönetmen Sidney Lumet’nin son filmi “Şeytan Duymadan Önce/Before The Devil Knows You Are Dead”in gösterimiyle 14 Aralık’ta başlayacak.

TÜRSAK tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Beyoğlu Belediyesi’nin desteği ile düzenlenen 10. Uluslararası İstanbul Sinema Tarih Buluşması, bu yıl sinema tutkunlarıyla 14-20 Aralık tarihleri arasında “Sınırları Aşmak” teması ile buluşacak.

Sinema Tarih Buluşması, 14 Aralık’ta Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenecek açılış töreniyle başlayacak. Törende, 2008 yılında vizyona girecek usta yönetmen Sidney Lumet’nin son filmi “Şeytan Duymadan Önce” gösterilecek.

“Şeytan Duymadan önce”, 1924 doğumlu ve “Serpico”, “Köpeklerin Günü”, “Doğu Ekspresi Cinayeti” ve “Şehrin Prensi” gibi unutulmaz yapıtlara imza atan usta yönetmen Sidney Lumet’nin son filmi.

Film, Oscar ödüllü aktör Philip Seymour Hoffman, Oscar adayı aktör Ethan Hawke, Oscar ödüllü aktris Marisa Tomei ve Albert Finney’i “sıradışı bir suç draması ve gerilim” öyküsünde buluşturdu.

10. Uluslararası İstanbul Sinema ve Tarih Buluşması kapsamında Alkazar ve Beyoğlu Sineması ile Fransız Kültür Merkezi salonlarında sinemaseverler 50’yi aşkın filmi izleme imkanı bulacak.

Filmlerin biletleri tam 6 YTL, öğrenci ise 3 YTL’den satılacak. Fransız Kültür Merkezi’ndeki filmler ise ücretsiz izlenebilecek.
[/size]

[dilara]

[size=medium][/size]Fransa’nın doğusundaki Strasbourg kentinde, 5-27 Aralık tarihleri arasında ‘Türk Sinema Günleri’ düzenlenecek.

Odyssee sinemasında bu yıl 19’uncu kez düzenlenecek sinema günlerinde gösterime girecek Türk filmleri şunlar:

Abdullah Oğuz’un “Mutluluk”, Sırrı Süreyya’nın “Beynelmilel”, Osman Sınav’ın “Pars”, Biket İlhan’ın “Mavi Gözlü Dev”, Onur Ünlü’nün “Polis”, Mustafa Şevki Doğan’ın “Son Osmanlı Yandım Ali”, Ömer Kızıltan’ın “Takva”, Derviş Zaim’in “Cenneti Beklerken”, Zeki Demirkubuz’un “Kader”, Yağmur ve Durul Taylan’ın “Küçük Kıyamet”, Ömer Uğur’un “Eve Dönüş”, Fatih Akın’ın “Yaşamın Kıyısında”, Ömer Vargı’nın “Kabadayı” filmleri gösterilecek.

Türk sinema günleri sırasında, Türkiye’den gelecek yönetmen ve oyuncuların katılımıyla açık oturumlar da düzenlenecek.

Strasbourg, Fransa’da Türk nüfusunun yoğunlukta yaşadığı bölgelerin başında geliyor.

[dilara]

[size=small]Yönetmenliğini Ömer Vargı’nın yaptığı ”Kabadayı” filmi 14 aralık cuma günü vizyona girecek.

Filmin galası, İstinye Park Alışveriş Merkezi AFM sinemalarında gerçekleştirildi.

Galaya filmin başrol oyuncuları Şener Şen, Kenan İmirzalioğlu, Aslı Tandoğan, Rasim Öztekin’in de aralarında bulunduğu oyuncular katıldı.

Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İmirzalioğlu, filmdeki”Kabadayı” karakterinden bahsederek, “Kendi mahallesinde adalet duygusunu ortaya koyan, mağdurun yanında olan ve bunları mafya ve organize şekilde yapmayan, karşı çıktığı şeylerin karşısında tek başına duran bir kişilik kabadayı. Filmimizde de son kabadayının hikayesi gibi bir durum var” dedi.

İmirzalioğlu, “Bundan önce oynadığım karakterler iyi adamlardı. Kötü işler yapıyorlardı ama iyi adamlardı. Burada canlandırdığım “Devran” adlı karakter biraz daha keskin bir adam.

Kendi aşkı veya profesyonel işhayatı için her şeyi önünden kaldırabilecek tarzda cevval ve gaddar bir adam. O yüzden diğer rollerden biraz farklı bir karakter” diye konuştu.

Şener Şen de, “Biz çok güzel bir ekiple sevdiğimiz bir film yaptık. İnşallah herkes beğenir” dedi.
[/size]

[dilara]

[size=medium]Safa Önal’ın jübile filmi ”Hicran Sokağı” filmi 14 Aralık’ta vizyona girecek.

2005 yılında filme çekilen 395 senaryosuyla Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Safa Önal’ın son filmi “Hicran Sokağı”, bu hafta sonu seyirci ile buluşacak.

Önal’ın senaryosunu yazdığı ve yönettiği filmin görüntü yönetmenliğini Çetin Tunca ve Mahmut Yumuşak yaptı.

Müzikleri Cahit Berkay ve Gökhan Kırdar imzası taşıyan filmin yapımcılığını da Safa Önal ve Attila Gökbörü üstlendi.

Filmde, Ahu Türkpençe, Arda Esen, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Cüneyt Arkın, Selda Alkor, Selma Güneri, Müjdat Gezen, Ayla Algan, Rutkay Aziz, Haldun Dormen, Bülent Kayabaş, Pelin Batu, Umut Sezgin, Tanju Gürsü, Engin Çağlar, Nilüfer Aydan, Nurhan Nur, Süleyman Turan, Yusuf Sezgin, Ezel Akay ve Özlem Savaş, Yüksel Aksu, Yeliz Doğramacılar, Gülsen Tuncer, Sezer Sezin, Kemal İnci, Ali Tutal, Prof. Dr. Orhan Kural, Alp Derilgen, Kerem Atabeyoğlu ve Göksu Duman rol aldı.

İstanbul Boğaziçi’ndeki bir semtte yaşayan orta halli insanların hikayesinin anlatıldığı filmde, annesi ile babası ayrılınca yetimhanede büyüyen tamirci Arif ile sevdiği üniversiteli ve varlıklı bir ailenin kızı Leyla’nın yaşadıkları konu ediliyor.
[/size]

[Yazar]

Yazılar