15 yazı görüntüleniyor - 76 ile 90 arası (toplam 241)
  • Yazar
    Yazılar
  • #71443
    FeeLinG
    Üye

    Sex and the City” 2 yolda!

    Bir dönem milyonlarca izleyiciyi ekran başına toplayan “Sex and the City”nin 4 özgür kadını yeniden beyazperdeye gelmeye hazırlanıyor.
    Televizyon dizisinden sinemaya uyarlanan filmin senaryo yazarı ve yönetmeni Michael Patrick King, yapımın 4 oyuncusuyla filmin devamı için anlaşmaya varıldığını açıkladı.

    Dünyaca ünlü magazin dergisi People’ın internet sitesinde yer alan habere göre, ekranlarda 1998-2004 yılları arasında 94 bölüm boyunca seyirciyle buluşan dizinin “Sex and the City-The Movie” isimli sinema versiyonunun gördüğü büyük ilgi üzerine yapımcılar tekrar harekete geçti.

    Serinin senaryo yazarı ve yönetmeni King, New Yorklu 4 kadının aşklarını, gündelik hayatını ve şehirli kadının yaşama bakışını eğlenceli bir dille işleyen “Sex and The City”nin hayranlarına müjde verdi. Sarah Jessica Parker (Carrie Bradshaw), Kim Cattrall (Samantha Jones), Kristin Davis (Charlotte York) ve Cynthia Nixon’ın (Miranda Hobbes) aynı rollerde izleyici karşısına çıkacağını açıklayan King, “Bu inanılmaz oyuncularla tekrar birlikte çalışacağım için çok
    heyecanlıyım” dedi.

    Michael Patrick King, yapımla ilgili gelişmeler oldukça bunları kamuoyuyla paylaşacağını ifade etti.
    Filmin çekimlerine bu yıl yaz aylarında başlanacağı ve yapımın 2010 yazında seyirciyle buluşacağı belirtildi. “Sex and the City”, Candace Bushnell’in aynı adlı kitabından televizyon ekranlarına uyarlanmıştı.

    #73647
    FeeLinG
    Üye

    Recep İvedik 2 rekor kırdı!

    Recep İvedik 2 tüm zamanların en fazla hafta sonu rakamlarına ulaştı ve iki günde 1.209.453 kişi tarafından izlendi.

    Şahan Gökbakar’ın yarattığı ve fenomen haline gelen Recep İvedik serisinin ikinci filmi tüm zamanların en fazla izlenen hafta sonu rakamlarına ulaştı ve iki günde 1.209.453 kişi tarafından izlendi. 390 kopya olarak 750 salonda gösterimde olan film 13 Şubat 2009’da vizyona girdi..

    Yapımcılığını Faruk Aksoy’un üstlendiği filimde Şahan Gökbakar, yine izleyicisini kahkahaya boğuyor… ilk olarak televizyon şovlarında yarattığı Recep İvedik karakterini beyaz perdeye taşıyarak bir fenomen haline gelen Gökbakar, 13 Şubat 2009’da izleyicileriyle yeniden buluştu. Togan Gökbakar’ın yine yönetmen koltuğunda oturduğu çekimlerin tamamı İstanbul’da gerçekleştirildi, Recep İvedik’in birbirinden komik durumlar yarattığı şehir hayatının anlatıldığı filmde Şahan Gökbakar’in babaannesi rolündeki Gülsen Özbakan izleyicinin gönlünde taht kurdu.

    #73648
    FeeLinG
    Üye

    Issız Adam Avrupa’ya açılıyor

    Türkiye’de şu ana kadar 2 milyonu aşkın seyirciye ulaşan Çağan Irmak’ın “Issız Adam” adlı filmi Avrupa’ya açılıyor.

    Yapılan yazılı açıklamaya göre, Alman Kinostar firmasınca 12 Marttan itibaren dağıtımı yapılacak film, Almanya, Avusturya, Fransa, İsviçre, Belçika, Hollanda, Danimarka, İsveç, Norveç ve İngiltere’de yaklaşık 100 kopyayla vizyona
    girecek.

    Filmin Avrupa galaları, 8 Martta Londra’da, 9 Martta Köln’de, 10 Martta Frankfurt’ta ve 11 Martta Berlin’de oyuncular ve yönetmen Irmak’ın katılımıyla yapılacak.

    Ayrıca, filmin 23 Marttan itibaren DVD’sinin de satışa çıkacağı bildirildi. Filmin kamera arkasından görüntülerin yanı sıra ekiple röportajların yer aldığı DVD’de, 6 yabancı dilde altyazı seçeneği ve engelliler için Türkçe altyazı da bulunacak. Açıklamada, Umut Çocukları Derneğine bağışlanmak üzere sınırlı sayıda çıkarılan filmin müziklerinin yer aldığı CD’den bugüne kadar 155 bin adet satıldığı kaydedildi. “Issız Adam” filmini, Türkiye’de 15. haftasında 2 milyon 765 bin kişi izledi.

    #73649
    FeeLinG
    Üye

    Türkiye’den New Yorka gerilim!

    Yönetmeliğini Cihan Taşkın’ın üstlendiği “Kelebek” sinema filmi geçtiğimiz günlerde çekimlerini tamamladı.

    Vizyon tarihi olarak 10 Nisan’ı seçen yapım, yönetmenin ilk sinema filmi olmasına rağmen, kadrosunda yer alan uluslararası isimlerle dikkat çekiyor. Cennetin’in Krallığı’nda Selahaddin Eyyubi karakterini canlandıran Ghassan Massoud filmin en önemli kozlarından biri. Müzikleri dünyaca ünlü müzisyen Ömer Faruk Tekbilek ve Grammy ödüllü Brian Keane’e emanet edilen Kelebek’in görüntü yönetmeni ise, halen New York Film Academy’de ders veren Meksika asıllı Demian Barba. Çekimleri İstanbul, Afganistan ve Türkiye’nin güneydoğusunda gerçekleştirilen ve şu an post prodüksiyon aşamasında olan filmin kurgusunu Üç Maymun’da görev yapan Bora Gökşingöl üstlenmiş. Ghassan Massoud’a başlıca rollerde genç oyuncular Caner Cindoruk, Deniz Bolışık, Münir Can ve Serhat Yiğit eşlik ederken, Şahin Çelik, Sümer Tilmaç, Tuncay Beyazıd, Cem Kurtoğlu, Meredith Orlow ve geçtiğimiz yıl Altın Portakal alan Volga Sorgu, Kelebek’te rol alan diğer dikkat çekici isimler. Hikayesinin merkezine 11 Eylül saldırılarını yerleştiren ve sıra dışı senaryosuyla konuşulan Kelebek; Türkiye’den yola çıkarak, Afganistan ve New York’a uzanan bir dramı anlatıyor.

    #74601
    FeeLinG
    Üye

    ‘Hızlı ve Öfkeli’ 3 Nisan’da…

    Dünya sinemalarında 602 milyon dolar hasılat toplayan ”Fast and Furious” filminin yeni halkası 3 Nisanda vizyona girecek.

    Dünya sinemalarında 602 milyon dolar hasılat toplayan ”Fast and Furious/Hızlı ve Öfkeli” filminin yeni halkası 3 Nisanda vizyona girecek.

    Alınan bilgiye göre, yönetmenliğini Justin Lin’in üstlendiği filmin senaryosunu Chris Morgan yazdı.

    Adrenalin ve hız kavramları üzerine inşa edilen ”Fast and Furious” serisinin dördüncü bölümünde Vin Diesel ile Paul Walker yeniden bir araya geldi.

    Michelle Rodriguez, Jordana Brewster, John Ortiz, Laz Alonso, Gal Gadot, Shea Whigham ve Tego Calderon’un da rol aldığı film, 145 milyon dolara mal oldu.

    Filmin konusu özetle şöyle:

    ”Los Angeles sokaklarında yeni bir suç dalgası başlayınca kaçak yaşayan eski dolandırıcı Dom Toretto (Vin Diesel) ile ajan Brian O’Conner (Paul Walker) arasındaki eski husumet yeniden alevlenir. Ancak ortak düşmanlarıyla mücadele etmek zorunda kalınca ikisi arasında belli belirsiz de olsa yeni bir güven ortamı oluşmaya başlar. İkili, ortak düşmanı saf dışı etmenin başka yolu olmadığı için birbirlerine güvenmek zorundadır. Omuz omuza mücadeleye girişen iki erkek, intikam almanın en iyi çaresini bulmuştur; direksiyon başındayken mümkün olan en yüksek limitleri zorlamak.”

    #74602
    FeeLinG
    Üye

    En çekici vampir!

    Çok yakışıklı… Çok nazik… Konuşurken sanki şiir okuyor. Alacakaranlık’ın Edward’ı en popüler vampir oldu gibi…

    Çok yakışıklı… Çok nazik… Konuşurken sanki şiir okuyor, size olan sonsuz tutkusunu gözlerinizin taa içine bakarak anlatıyor… Dokunuşları tılsımlı gibi ve bir tüy kadar hafif… Kadınların beklediği müşfik âşık o!..

    Minik bir kusuru var sadece… O bir vampir!

    Son günlerde kitapçıları dolaştınız mı? Peki ya “çok satanlar” rafındaki kitaplara alıcı gözle baktınız mı?

    Şu, içinde “vampir” olan kitaplara olan ilgiye siz de şaşırdınız mı?

    Sahi nereden çıktı bu vampirler, ne zaman yeniden kitapların kahramanı oldular ve asıl önemlisi ergenlik çağındaki kızların vampirlere olan tutkusu ne?

    Her şey aslında Edward’ın başının altından çıkıyor. O öyle bir roman kahramanı ki, okur -genellikle ergenlik çağındaki genç kızlar- satırların bir yerinde mutlaka, “Ay, tamam gel beni ısır ve vampire dönüştür, sonra da ölümsüzlük mucizesiyle mutlu mesut yaşayıp gidelim sonsuza kadar” diyor…

    Romandan kült bir vampir filmi çıktı

    Serinin ilk kitabı olan “Alacakaranlık” sinemaya da uyarlandı. Fİlm hala vizyonda ve giderek bir ‘kült film’ olma yolunda ilerliyor. Zaten kitapların giderek daha popüler hale gelmesinde filmin başarısının da önemli payı var…

    Tüm dünyada satış rekorları kıran Stephenie Meyer’in “Alacakaranlık” serisi yanı başımda şu an. “Alacakaranlık”, “Yeniay” ve “Tutulma”. Epsilon Yayınevi bir yandan serinin dördüncü kitabı “Breaking Dawn”ı mayısta yayınlamak için harıl harıl çalışıyor, bir yandan da şu an piyasada olan ve sürekli tükenen üç kitabın yeni baskılarını yapıyor. Benim hedefimse kitapları okuyup genç kızların rüyalarını süsleyen şu vampir olayını çözmek…

    Ama hayır, “İlk işim, serinin ilk kitabı ‘Alacakaranlık’ın sayfalarını çevirmek oldu” yazmamı bekliyorsanız yanıldınız. Ben önce yazarı tanımak istedim. Öyle ya, bu yüzyılda, teknolojik her gelişmeyi anında çözen çağımız gerçeğiyle iç içe yaşayan gençlere -özellikle de genç kızlara- ortaçağın korkutucu karakterlerini süsleyip yeniden sunan yazar kimdi?

    “Önceliğim ev işlerindeydi”

    Her şey 1 Mayıs 2003’te başladı. Orta Amerikalı bir ev kadını olan Stephenie Meyer, gördüğü rüyadan esinlenip bir kitap yazdı: “Alacakaranlık”. Sonra olanlar oldu, kitabının erkek kahramanı Edward, bir anda dünyanın dört bir yanındaki genç kızların rüyalarını süslemeye başladı. Meyer bile kitabına gösterilen ilgiden şaşkındı. “Kitap çok sevilsin, okunsun diye yazmadım ki. Gördüğüm rüyayı unutmamak için hızlıca not almıştım. Notlarımı da kitaplaştırdım. Bunu yaparken önceliğim hep ev işleriydi” diyordu.

    Meyer’i ev kadınlığından alıp “Fantezi dünyasının yeni kraliçesi” olmasını sağlayan Alacakaranlık’ta ya da serinin diğer kitaplarında olağanüstü mekânlar, insanlar, diyaloglar yok. Küçük bir kasaba, sıradan ilişkiler, basit gündelik yaşamlar, günümüzün sıkıcı iş ve okul ilişkileri.

    “Peki bu romanı bu kadar özel kılan ne?” derseniz; bu sıradanlığın içinde özellikle genç kızların rüyalarını süsleyen, “sıra dışı aşk ilişkisi”. Aşkı sıra dışı kılan da genç erkek kahramanımızın vampir olması.

    #74673
    FeeLinG
    Üye

    Hollywood profesyonelliğinde fragman!

    12 Mart’ta vizyona girecek “Güneşi Gördüm” filminin fragmanı üniversitelerde ders konusu oldu.

    Bilgi Üniversitesi İleşitim Fakültesie Öğretim Üyesi Ali Akdeniz, “Güneşi Gördüm” filminin fragmanını öğrencilere Hollywood profesyonelliğinde hazırlanan fragman olarak örnek gösteriyor. Bugüne kadar yapılan en iyi fragmanlardan biri olarak gördüğü için ders konusu yaptığını açıklayan Ali Akdeniz, “Çok etkili bir fragman. Her fragman filmin kendi karakterine sahiptir. Kırmızıgül, filmin bütün yolculuğu fragmana yansıtmış. O yüzden öğrencilere fragmanı ders konusu yaptım. Yaptığım şey filme bir katkı sağlamak amaçlı değil. Ben okulda yapım-planlama dersleri veriyorum. Bu fragmanın Türk Sineması adına incelenmesi gerektiğine kanaat getirip gündemime aldım” dedi. Sinema izleyicisi tarafından merakla beklanan filmin fragmanının bir üniversitede ders konusu olması hakkında yapımcı Murat Tokat

    ise, “Çok mutluyuz. Yurt dışında hazırlandığı düşünülen fragmanımız tamamen bizim profesyonel ekibimiz tarafından hazırlandı” diye konuştu.

    #74674
    FeeLinG
    Üye

    “Recep İvedik terbiyemi bozar”

    Oyuncu Erol Günaydın Recep İvedik için hayli sert konuştu…

    atv’deki ‘Dünya Bir Oyun Sahnesi’ programına konuk olan duayen oyuncu Erol Günaydın, programın diğer konuğu Ertuğrul Günay’ın Recep İvedik 2 filmine getirilen 13 yaş sınırını da az bulduğunu belirtmesi ve ‘Kurulun kararı, 13 yaşın altındakiler gidemez” sözleri üzerine “Bir de benim yaşımdakiler gidemez. Terbiyesi bozulur. Bu yaşa kadar muhafaza ettim. Dağılmasın, gitmesin, bozulmasın” diye esprili bir yolla filmi eleştirdi.

    Televizyon gazetesinin haberine göre, Günaydın daha sonra Recep İvedik ve benzeri gişe filmleri için “Bu filmleri yapıyorlar para kazanmak için. Biraz da bir şeyler getirin. Bu millet zaten aç, bekliyor, sizlerin eline bakıyor. Milyarlar, trilyonlar sarfediyorsunuz, birazcık da bir şey verin şunlara. Biz ne kadar uğraştık bu işler için” diye konuştu.

    Türk sinemasına büyük emek veren Kemal Sunal, Münir Özkul, Adile Naşit, Şener Şen gibi ustaların sinema için çok büyük uğraşlar verdiğinin altını çizdi ve video kültürüyle birlikte sinemanın uğradığı erozyonu şöyle anlattı:

    “Ne zamanki video girdi işin içine, işte bu filmler gibi filmler başladı ucuz ucuz, para kazanalım diye. O videoculuk çok bozdu Türk sinemasını. Ondan sonra ucuz filmler yapılmaya başlandı.”

    #74794
    FeeLinG
    Üye

    Köşe yazarları güneşi gördü!

    M. Ali Birand. Mehmet Barlas, Tufa Türenç…Ünlü köşe yazarları Güneşi Gördüm için ne dediler?

    Sinemakeyfi / İdris Borak

    Önümüzdeki döneme damgasını vuracak film kuşkusuz Mahsun Kırmızıgül’ün yazıp yönettiği ‘Güneşi Gördüm’ olacak. Filmin vizyon tarihi 12 Mart. Ancak Kırmızıgül filmini bir grup gazeteci yazara özel bir gösterimle izletti. Rutin bir basın galası değildi bu gösterim. Hatta izleyiciler sinema eleştirmeni bile değildi. Medyanın önde gelen köşe yazarları ve gazetecilerinden oluşan bu özel grubun filme dair tepkileri de yavaş yavaş belirmeye başladı.

    Bu özel gösterime katılanlar arasında Mehmet Barlas, Tufan Türenç, M. Ali Birand gibi önemli isimler bulunuyor.

    Mehmet Barlas

    ‘Güneşi Gördüm’ ‘Milyoner’den daha içerikli…

    “Önceki akşam Mahsun Kırmızıgül’ün hem senaryosunu yazdığı hem de yönettiği yeni filmi “Güneşi Gördüm” ü izledim.Mecidiyeköy’deki Astoria gökdeleninin iki sinema salonundan birinde bu yılın Oscar rekortmeni “Slumdog Millionaire” filmi gösterilmekteydi

    Kardeşleri bile sonunda birbirlerinin can düşmanı eden bozuk düzen bu Hint filminin ana temalarıydı…

    Kırmızıgül’ün “Güneşi Gördüm” ünde ise, Slumdog Millionaire’dekinden daha çarpıcı ve daha can alıcı “Türkiye gerçekleri ” sinemaya aktarılmıştı.

    Güneydoğu’daki bir köyde hem askere gidenlerin, hem de dağa çıkanların aynı ailelere üye olduğu bir ortamdan, zorunlu göçle bazıları İstanbul’a, bazıları da Norveç’e dağılan insanların serüvenlerine katılıyorsunuz Güneşi Gördüm’ü izlerken.

    Öncelikle şunu söylemeliyim.

    Güneydoğu kırsal kesiminde yaşayan insanların yaşadıkları trajedi ve aileleri içine alan ikilemler ilk kez böylesine derinine işleniyor sinemada.

    Aynı aileden ve aynı köyden hem “Şehitler” hem de “Ölü olarak ele geçirilen PKK’lılar” çıkıyor.

    Ve ailelerin yüreğine evlatlarını kaybetmenin ateşi aynı can yakıcılıkla düşüyor.

    Ülke topraklarını bölücü teröre karşı koruyan asker de, dağa çıkıp PKK’ya katılan militan da köylülere “Biz sizin için canımızı ortaya atıyoruz” diyorlar.

    O dünyanın kadınlarına ise bir yandan çocuk doğururken bir yandan da çocuklarının ölüm haberini alırken feryat etmek düşüyor. “

    M. Ali Birand

    Binlerce makale ve kitaptan daha etkili…

    Birand dün akşamki Kanal D ana haber bülteninde Güneşi Gördüm filmine özel bir yer ayırdı ve filme dair beğenisini ortaya koyarken ” bu film Kürt meselesi için yazılmış binlerce makale ve kitaptan çok daha etkili ve daha cesur tavrıyla izlenmeyi mutlaka hakediyor. Ben sinema eleştirmeni değilim ama bu filmin ne kadar özel ve güçlü olduğunu izlediğinizde siz de anlayacaksınız” dedi…

    Tufan Türenç

    O bir sinema dáhisi

    “FİLM bittiğinde soluğum kesilmişti.Bir süre oturduğum koltuktan kalkamadım.

    Güzel ülkemin yaşadığı insanlık dramını tam 112 dakika nefes almadan izlerken ruhumda kaldıramayacağım fırtınalar yaşadım.

    Işıklar yandığında, büyük acıları yıllardan beri yaşamanın ağır yükünü birden omuzlarımda hissettim.

    Yorgun ve bitkin düşmüştüm.

    Ülkemin insanlarının çektiği acıları apaçık ve dürüstçe yansıtan film beni öyle sarsmıştı ki, kendimi boşlukta kalmış çaresiz bir insan olarak algıladım.

    Neden sonra kalkıp, üç koltuk ötemde filmi izleyen Mahsun’a sessizce sarıldım.

    Ben hiçbir filmde -buna Hollywood’un süper prodüksiyonları dahil- böyle bir deprem yaşamadım.

    Mahsun Kırmızıgül’ün inanılmaz bir sinema yeteneği olduğunu artık herkes anlayacak.

    Yalnız Türkiye değil, dünya da anlayacak.

    Ben, Türk sinemasının boyutlarını katbekat aşan bu yetenekli adamın dünya sinemasına çok nitelikli yapıtlar armağan edeceğine eminim.

    Onun ileride Oscar’a uzanması benim için sürpriz olmayacak.”

    #74795
    FeeLinG
    Üye

    Orhan Gencebay Recep’e arka çıktı!

    Bir çok kesim tarafından eleştirilen Recep İvedik 2’ye Orhan Gencebay destek verdi.

    Bir çok kesim tarafından eleştirilen filme Orhan Gencebay destek verdi.

    Recep İvedik 2 filminin galasına giden Orhan Gencebay, filmle ilgili düşüncelerini ‘Seyr-i Alem’ programında anlattı.

    Televizyon gazetesinin haberine göre, filmdeki aşırılıkların bilinçli bir şekilde yapıldığını söyleyen Gencebay, Recep İvedik için ‘Çok sevdiğim bir kimlik’ dedi ve filmle ilgili düşüncelerini de şöyle aktardı:

    “Çok başarılı bir analiz görüyorum. Halkımızın içinde Recep İvedik gibi insanlar var. Öyle davranan insanların olumsuz yönlerini de sergilediği için birine birileri ders veriyor.”

    Recep İvedik’in babaannesinin öğütlerinin de önemli sosyal mesajlar içerdiğine dikkatleri çeken Orhan Gencebay, “Ona 3 öğüt verdi. ‘Çalışacaksın’ dedi. Çünkü Recep İvedik tembel. Bizim tembellerimiz de var bir hayli. İkincisi, ‘Saygın biri olacaksın’ dedi. Saygın biri olmak için saygın şeyler yapmak lazım. Üçüncüsü ‘Evlenip çocuk sahibi olacaksın’ dedi. Burada da aile kurmaya davet etmiş oluyor” açıklamasını yaptı.

    #74796
    FeeLinG
    Üye

    ‘Mahsun’un tek hatası arabesk yıllar’

    Yavuz Bingöl, Kırmızıgül için ‘geçmişteki arabesk dönemini bir tarafa bırakın. Çünkü insanlar gençken hatalar yapabilir dedi.

    Yaşam Derneği’nin düzenlediği ‘Dünya Kadınlar Günü’ Movenpick Hotel’de kutlandı. Gecede sahne alan Yavuz Bingöl, ileride siyasete girmeyi düşündüğünü söyleyerek, ‘Sol görüşlü bir partiden adaylığımı koyup milletvekili olmak istiyorum’ dedi. Yakın dostu Mahsun Kırmızıgül’ün ‘Güneşi Gördüm’ adlı yeni filminden de söz eden Bingöl, ‘Mahsun bu yapımla çok ilginç izleyici rakamlarına ulaşabilir. Gerçekten çok cesaretli bir şey yaptı. Mahsun’a gelene kadar o filmi başkalarının çekmesi gerekiyordu ama o çekti. Çok yetenekli bir adam. Ama geçmişteki arabesk dönemini bir tarafa bırakın. Çünkü insanlar gençken hatalar yapabilir’ diye konuştu.

    #74797
    FeeLinG
    Üye

    Mahsun’un ’13’ korkusu!

    ‘Güneşi Gördüm’ 13 Mart’da vizyona girecekti ama Kırmızıgül, 13 rakamının uğursuzluğuna inandığı için fikrini değiştirdi…

    Dün galası yapılan ‘Güneşi Gördüm’ filmi 12 Mart Perşembe günü vizyona girecek. Mahsun Kırmızıgül’ün yönetmenliğini, senaristliğini ve oyunculuğunu yaptığı ‘Güneşi Gördüm’ 13 Mart Cuma günü vizyona girecekti ancak Kırmızıgül, 13 rakamının uğursuzluğuna inandığı için fikrini değiştirdi. ‘Recep İvedik 2’ filmi de 13 Şubat’ta vizyona girecekti ancak yapımcısı Faruk Aksoy 13’ün uğursuz olduğunu düşündüğü için filmi bir gün erkene, 12 Şubat’a almıştı.

    #74798
    FeeLinG
    Üye

    Güven Kıraç iddialı bir filmle geliyor

    Güven Kıraç yeni filminin provaları için İsviçre’ye gitti. Kadroda dünyaca ünlü oyuncular var!

    Son sinema filmi Kirpi sonrasında dizi çalışmalarına devam eden Güven Kıraç, çekimleri Mart-Nisan aylarında başlayacak ‘Amok’ filminin provaları için İsviçre’ye gitti. Türk asıllı tiyatro yönetmeni Cihan İnan’ın senaryosunu yazdığı ve yönetmenliğini üstlendiği filmde rol alacak olan Güven Kıraç, bir Türk göçmeni canlandırıyor.

    Akıl almaz cinayetler işleyen ve Alman polisi tarafından aranan bir tetikçinin Türk göçmenler, Alman bir aile ve İsviçreli bir çiftle yollarının kesişmesi ve bu eksende gelişen maceraların anlatıldığı film 2009 kış sezonunda vizyona girecek.

    Peşi sıra işlediği cinayetlerin ardından Hamburg üzerinden İsviçre’ye seyahat etmeye çalışan tetikçinin yolu Türk göçmenler, Alman bir aile ve İsviçreli bir çiftle çakışır. Farklı kültürlerden gelen karakterlerin içsel yolculuklarının anlatıldığı filmde kaderin kesiştirdiği hayatlar inceleniyor.

    Mart ayı boyunca çekimleri Zürih’te devam edecek olan ‘Amok’ 2009 kış sezonunda seyirci ile buluşacak. İsviçre Almancası, Türkçe ve Almanca dillerini kullanan film, Zürih ve İsviçre çevresinde çekiliyor.

    Senaryosunu ve yönetmenliğini uzun seneler tiyatro yönetmenliği yapmış olan Türk asıllı yönetmen Cihan İnan’ın üstlendiği filmde Christopher Buchholz, Michael Neuenschwander, Sophie Rois, Güven Kıraç, Aslı Bayram, Sabine Timoteo, Leonardo Nigro, Miriam Stein, Siir Eloglu, Benjamin Grütter ve Carla Juri rol alıyorlar.

    #74871
    FeeLinG
    Üye

    Güz Sancısı Yunanistan’da

    6-7 Eylül olaylarını konu alan “Güz Sancısı” filmi, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nde gösterime girecek.

    Yunanistan’ın en büyük film dağıtım şirketlerinden Rosebut ve Odeon’un yayın haklarını satın aldıkları yapıt, nisan ayının son haftası gösterimde olacak. Filmin yapımcı ortaklarından Fatih Ömeroğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “6-7 Eylül olayları bizim olduğu kadar Yunan halkını da yakından ilgilendiriyor. Bu filme çok büyük bir ilgi gösterdiler. En büyük tepkiyi ise, bir Rum kızının fahişeyi oynamasına gösterdiler. Yunanistan’ın ünlü televizyon kanalları Mega TV, Alfa TV ve Ta Nea gazetesi Tomris Hanım’la filmle ilgili röportaj yaptıktan sonra bu ilgi daha da arttı. Beş firma filmimizi almak istiyordu, sonunda Rosebut ve Odeon ile anlaştık. Filmimiz Yunanistan’da 15 kopyayla vizyona girecek. Rosebut daha sonra filmi Kıbrıs Rum Kesimi’nde gösterime sokacak” dedi.

    #74872
    FeeLinG
    Üye

    Kasabanın güzeli

    Renee Zellweger yeni filminde kasabanın güzelini oynayacak…

    2003 yılında çevirdiği“Cold Mountain – Soğuk Dağ” daki oyunuyla en iyi yardımcı kadın oyuncu Oscar’ını kucaklayan Renee Zellweger , kendi kuşağının en başarılı oyuncularından birisi olarak kabul ediliyor. Geleneksel tarzda bir romantik komedide oynamayı uzun zamandır kafasına koyduğunu söyleyen Zellweger, bu isteğinin nereden kaynaklandığını şu sözlerle açıklıyor:

    “Carolina eyaletinde ‘Leatherheads’ filminde çalışırken işimin erken bittiği bir gün ‘Music and Lyrics’ adlı filmi seyretmeye gitmiştim. Hugh Grant’ı severim, filmi de çok sevdim. Bana pop kültürümüzün tarihinde önemli yeri olan romantik komedileri çağrıştırdı. Geleneksel romantik komediler bizi güldürürken gerçek hayattan kısa süreliğine de olsa kaçmamıza yardım ederler. Hemen ardından ‘New in Town-Kasabanın Yenisi’nin senaryo taslağı elime geçince kendimi bambaşka dünyalara gitmiş gibi hissettim.”

    Portresini Renee Zellweger’in çizdiği Lucy Hill karakteri, sıfırın altında sıcaklıklarla, küçük kasaba değerleriyle ve ilk görüşte hoşlanmadığı bir erkeğe karşı hissettiği beklenmedik duygularıyla başa çıkmak zorunda kalan dikbaşlı ve materyalist bir işkadınıdır. Geçici görevle gittiği taşrada kendi kişiliğinin daha iyi yanlarını keşfederken yaşamında gerçek ve pozitif değişimler yapmaya kalkışmanın getirdiği zorluklarla yüz yüze gelir.

    Kasabanın Yenisi (New in Town) adlı filmin konusuna baktığımızda Miami’de büyük bir şirkette çalışan Lucy Hill (Renee Zellweger), hırslı ve başarılı bir işkadınıdır. Ayakkabılarını, otomobillerini ve çalıştığı şirketin tepe noktasına doğru tırmanmayı sever. Çalıştığı şirketin Miami’ye çok uzak bir yerdeki üretim tesisini yeniden yapılandırması için teklif alınca bu geçici görevin üzerine balıklama atlar. İşi başardığı takdirde pozisyonunun daha da yükseleceğinin bilincindedir. Ancak Lucy orada, kendi hayatının anlamını keşfedecek ve hiç beklenmedik şekilde, hayallerinin erkeğiyle (Harry Connick Jr) tanışacak, büyük bir dönüşüm yaşayacak; sıradan bir görev gibi görünen herhangi bir kariyer fırsatı gibi başlayan bu görev, yaşamını baştanbaşa değiştiren farklı bir deneyime dönüşecektir.

15 yazı görüntüleniyor - 76 ile 90 arası (toplam 241)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.