2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #19203

    Bir baba evlenmek üzere olan oğluna tavsiyelerde
    bulunuyormuş. “Son

    tavsiyemi mutfakta anlatmak istiyorum” demiş. Mutfağı
    ve yemek yapmayı

    bilmeyen delikanlı “Olur” demiş çekine çekine. Baba,
    ocağa aynı büyüklükte

    üç kap koymuş, hepsini suyla doldurup üçünün de altını
    yakmış. “Şimdi,

    istediğim her şeyden iki tane vereceksin bana” demiş
    oğluna. Sırasıyla

    havuç, yumurta ve kavrulmamış kahve çekirdeği
    istemiş… Oğlu hepsinden

    ikişer tane vermiş babasına. Adam iki havucu birinci
    kaba, iki yumurtayı

    ikinci kaba ve iki kavrulmamış kahve çekirdeğini
    üçüncü kaba koymuş. Her

    üçünü de yirmi dakika süreyle kaynatmış. Daha sonra
    kapları indirip yemek

    masasına buyur etmiş oğlunu. Yemek masasında üç tabak
    duruyormuş. Kaplarda

    kaynayan havuçları, yumurtaları ve kahve

    çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara
    yerleştirmiş.

    Sonra oğluna dönüp sormuş: “Ne görüyorsun?” Oğlu
    düşünürken açıklamaya
    başlamış.”Havuçlar haşlandıkça aslını kaybedip
    yumuşamış. Yumurtalar

    görünüşte baştaki gibi sert duruyorlar ama içleri
    katılaşmış. Kahve

    taneleri ise olduğu gibi duruyor, başta neyseler
    sonunda da öyleler.. “

    Sonra asıl tavsiyesine sıra gelmiş: “Evlilikte aşk ve
    şefkat birlikte

    olmalıdır. Aşksız bir evlilikte her iki eş de şu
    gördüğün havuçlar gibi

    birbirlerini tüketirler, eskitirler, pörsütürler.
    Şefkatsiz bir evlilikte

    ise eşler birbirlerine ne kadar tahammül etseler de,
    şu gördüğün

    yumurtalar gibi içten içe katılaşırlar, birbirlerinden
    uzaklaşırlar.

    Aşkın da şefkatin de olduğu bir evlilikte ise, şartlar
    ne olursa olsun
    eşler tıpkı şu kahve taneleri gibi, birbirlerinin
    yanında kalırlar, kendi

    kişiliklerini yitirmezler. Kahve tanelerinin tekrar
    kaynatılmaya hazır

    olmaları gibi, onlar da birbirleriyle baş başa uzun
    yıllar geçirmeye

    isteklidirler.

    Oğlu aldığı bu dersten tatmin olmuşa benziyordu.

    “Asıl ders bu değil!” dedi baba. Oğlunun elinden
    tuttu, ocağın

    üzerinde bıraktığı kapların içinde kalan suları
    gösterdi. “Havuçlardan ve

    yumurtalardan arta kalan suya bak… İkisinde de bir
    tat yok ” Kahve

    çekirdeklerini çıkardığı kaptaki suyu yavaşça bir
    fincana boşalttı. Mis

    gibi taze kahve kokuyordu. Fincanı oğluna uzattı.
    “İçmek istersin

    herhalde” dedi. Oğlu kahvesini yudumlarken konuşmasını
    sürdürdü. “Kahve

    çekirdekleri gibi birbirlerini tüketmeyen eşlerin
    paylaştığı yuva da işte

    böyle olur. Mis gibi, temiz ve huzur verici. Başka
    herkesin fincanına

    koyup yudumlayacağı taze kahve gibi… Çünkü onlar
    birbirlerini

    harcamayarak, birbirlerine aşkla ve şefkatle
    davranarak hayata kendi

    tatlarını, kokularını ve renklerini katmayı
    başarırlar.”

    Kahve taneleri gibi olabileceğiniz bir yaşam
    geçirmeniz dileğimle.

    #55395
    FeeLinG
    Üye

    süpermiş teşekürler…

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.