- Bu konu 17 yanıt içerir, 3 izleyen vardır ve en son 18 yıl 1 ay önce Ares tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
5 Ekim 2006: 22:07 #30479Mehmet AKINÜye
EBU’L VEFA BUZCANİ ( 940 – 988)
Onuncu yüzyılda, İslam aleminde yetişmiş büyük matematik ve astronomi alimi, ismi Muhammed bin Yahya bin İsmail bin Abbas’tır. 10 Haziran 940 (H.328) tarihinde Horosan’ın Buzcan kasabasında doğdu.Bu yüzden Ebü’l-Vefa Buzcani diye meşhur oldu. 1 Temmuz 988 (H.388) tarihinde Bağdat’ta vefat etti.
İlim tahsiline amcası Ebu Amr Mugazili ve Ebu Yahya bin Kanib’İn yanında başlayan Ebü’l Vefa, on dokuz yaşında Bağdat’a gitti (959). Ölümüne kadar burada ilim ile meşgul oldu. Şerefüddevle’nin sarayında yaptırdığı rasathanede çalışan alimIer arasında yer aldı. Matematik başta olmak üzere, ömrünün büyük kısmını astronomik gözlemler yapmak, eser telif etmek ve ders vermekle geçirdi.
Ebu’l Vefa, Matematik ve astronomideki hizmetleriyle ilim tarihinde unutulmazlar arasında yerini almıştır .Onu, gerek klasik ve gerekse modern matematik konularında gördüğümüz birçok trigonometrik kavram, tarif, teorem ve formülleri ilk defa ortaya koyan bir Müslüman bilgin olarak tanıyoruz. Yazdığı eserler, yüzyıllarca hem İslam dünyasında, hem de Avrupa’da kaynak kitaplar olarak kabul edilmiştir.
Ebü’l Vefa, trigonometride büyük hizmetlerde bulundu, ona büyük ölçüde açıklık kazandırdı. Bilhassa, küresel trigonometride sinüs konusunu ilmi bir düşünceyle inceledi. Tanjant tabloları düzenledi. Trigonometriye tanjant, kotanjat, sekant A=1/Cos A ve kosekant A=1/sinüs A tarifve kavramlarını kazandırdı. Trigonometrinin altı esas eğrisi (grafiği) arasındaki trigonometrik oranlan ilk defa belirtti. Bu oranlar, bugün bile trigonometride grafiklerin tarifinde aynen kullanılmaktadır .
Ebü’l Vefa, çağına kadar hiçbir matematikçinin yapamadığı incelikte trigonometrik çizelgeler düzenledi. Astronomik gözlemleri için gerkli olan sinüs ve tanjant değerlerini gösteren çizelgeleri on beşer dakikalık (açı dakikası) aralıklarla hesaplayarak hazırladı.
Onun matematiğe kazandırdığı bu yenilikleri, Avrupa’da ancak beş yüzyıl kadar sonra Alman bilgini Johann Müller (1436-1476) tarafından ilk defa ortaya atılıp kullanılabildi.
Bu demektir ki, Avrupa, ancak Ebü’l Vefa’nın eserlerinin Batı dillerine çevrilmesinden sonra, bu konudaki bilgilere sahip olabilmiştir. Diophantos’un ve Batlamyus’un eserlerini inceleyip, açıkladı. Zamanına kadar hiçbir matematikçinin yapamadığı hassaslıkta trigonometrik çizelgeler hazırladı. Astronomik gözlemlere için gerekli ceyb (sinüs) ve zıl (tanjant) değerlerini gösteren çizelgeleri, on beşer dakikalık açı aralıklarıyla hesapladı. Trigonometrinin altı esas oranı arasındaki trigonometrik münasebetlerini ilk defa açıkladı. Bu oranlar, günümüzde de aynen kullanılmaktadır .
Ünlü bilim tarihçisi Plorian Cajori, History of Mathematick adlı eserinde onun hakkında: ” Ebü’l Vefa şüphesiz ki, Harezmi’nin matematik ve cebirdeki buluşlarını önemli ölçüde geliştirdi. Özellikle geometri ile cebir arasındaki münasebetler üzerinde durdu. Böylece bazı cebirsel denklemleri
geometri yoluyla çözmeyi başardı ve diferansiyel hesabın ve analitik geometrinin temelini kurdu. Bilindiği gibi, diferansiyel hesap, insan zekasının
bulduğu mühim ve pek faydalı bir mevzu olup, ilim ve teknolojik muasır gelişmelerin temel kaynağını teşkil etmektedir. Ayrıca, Battani’nin trigonometreleriyle ilgili eserlerini inceleyerek, girift ve anlaşılmayan yönlerini
açıklığa kavuşturdu.” demektedir.Sekant’ın kaşifi olarak genellikle Kopernik bilinirse de, ünlü bilim tarihçilerinden Morite Candon ve Carra da Vaux’un araştırmaları sonucu, bu buluşan Ebü’l Vefa’ya ait olduğu tesbit edilmiştir. Ebü’l Vefa, sinüs değerlerinin hesabı için yeni bir metod geliştirdi. Böylece hazırladığı cetvellerinde 30 derece ve 15 derecelik açının sinüsünü son derece dakik olarak, virgülden sonraki sekiz ondalık basamak halinde hesapladı.
Trigonometrinin yanında cebir ilmi üzerinde de derinlemesine çalışmalarda bulunan Ebü’l Vefa, o zamana kadar bilİnmeyen dördüncü dereceden denklemlerin çözümünü gerçekleştirdi. Bugün, 30 derecelik yayın sinüs değerinin hesaplama metodlarını da, Ebü’l Vefa’ya borçlu bulunuyoruz. Onun bulduğu bu değerin bugün bulunan değerlere göre ilk sekiz ondalık kesrinin denkliği görülmektedir .Ebul Vefa, trigonometrik çizelgeleri hazırlamada da öylesine bir incelik göstermiştir ki, onun 10 dakikalık aralıkla düzenlediği sinüs çizelgesindeki incelik (prezisyon) 1/604 kadardır .
Ebu’l Vefa, Encylopedia Britanica’nın yazdığına göre,tanjantı, yayın bir fonksiyonel olarak trigonometriye katmıştır. “Zıll=Gölge” dediği çizgileri, yayın iki katı; tanjantı ve sekantı da “kutr zıll” diye tarifetmiştir. Ebü’l Vefa, üçgenler üzerinde ilk ciddi çalışmayı yapan bilgin olarak tarihe kaydolmuştur. Onun bu konudaki keşifleri, tarifleri, kavramları, çizelgeleri, daha sonra Avrupa’nın ünlü matematikçilerinden D’Alembert (1717-1178) ve Laplace ( 17 49-1827) ile çağdaşları olan büyük matematikçilerin fikir yapıIarının temelinde yer bulmuştur .
Demek oluyor ki, klasik ve modem matematikte görülen, düzlem ve küresel trigonometriye ait tarif, kavram ve formüllerin çoğunluğunu ilk defa ortaya koyan, trigonometriye tanjant kavramı kazandıran, tanjantı yayın bir fonksiyonu olarak düşünerek trigonometrik bilgileri sistematik bir disiplin haline getiren Ebu’l Vefa’dır.
Her ne kadar müsteşrik Henrich Suter, İslam Ansiklopedisi’ne yazdığı makalede, trigonometriye tanjant, kontenjant, sekant, kosekant ile ilgili tarif ve kavramların daha önce yaşayan Habeş EI-Hasib tarafından bilindiğini kaydetmekteyse de, yapılan araştırmalar sonucunda bu görüşün doğru olmadığı anlaşılmıştır .
Ebu’l Vefa, sadece tanjant cetvellerini düzenlemek, trigonometriye sekant ve kosekantı kazandırmakla kalmadı, Sinüs problemini derinden derine inceledi. Trigonometrinin alt temes çizgisi arasındaki oranları belirtti. Onun tespit ettiği bu oranlar, bugün bile o çizgilerin tarifinde kullanılmaktadır. Aynca Ebu’l Vefa, Battani (858-929)’nin trigonometriyle ilgili eserini, hatırı sayılır derecede geliştirdi. Virgülden sonra üçüncü haneye kadar hesaplama imkanını veren sinüs cetvellerinin yeni hesaplama metodlarını buldu. Ebu’l Vefa’nın ulaştığı bu yüksek basamağı, Avrupa ancak asırlarca sonra aşabilmiştir .
Ebu’l Vefa’nın yaptığı hizmetler sadece bunlardan ibaret değildir. O, aynı zamanda büyük maharet sahibi bir geometriciydi. Birçok problemlerle uğraştı ve parabolün ekseni atrafında döndürülmesi ve parabolliod’un hacmi konularıyla meşgul oldu.
Ebu’l Vefa sadece matematikte değil, astronomide de isim yaptı. O kadar ki, bu sahada yaptığı keşif onu büyük bir şöhrete kavuşturdu. O, Avrupa’da Batlamyus’un ay teorisi üzerinde ilk defa araştırma yapan Tycho Brahe’den (1546-1601) tam 600 sene önce teorinin kritiğini yaptı, ona tenkitler yöneltti. Noksanlarını görüp yeniden gözlemlerde bulundu ve ayın üçüncü değişimini keşfetti. Bu, Ebu’l Vefa için, keşfe ismini verdirecek kadar büyüktü.
Zamanında, birçok Müslüman astronomi ve matematik alimi, Ebu’l Vefa’nın çalışmalarını ve eserlerini görmek üzere Bağdat’a gittiler ve derslerinde bulundular. Günümüzde birçok Batılı ilim adamı, Ebü’l Vefa’nın eserleri üzerinde araştırma yapmaktadır. Onun yaptığı ilmi çalışmalar, o devirde İslam alimlerinin ilim ve fende ne kadar ileri olduğunu açık bir şekilde göstermektedir .
Zahiruddin Beyhaki, Tarihu Hukema-il-İslam kitabında, Ebü’l Vefa’nın şu sözlerini nakletmektedir: ” Mal, can emniyeti ve sıhhat olmadan yaşanılan hayat, hayat değildir. Bir kimse sana, söz ile üstün gelirse aldırma, yeter ki sükut ile galip gelmesin. Bir kimsenin seviyesine uygun olarak arkadaşlık et. Eğer sen cahile ilimle, laubaliye ciddiyetle muamele edersen, arkadaşına eziyet etmiş olursun. Halbuki sen, onlara sıkıntı vermekten uzaksın. Sözüne ancak ihtiyacı anında kıymet verenle sohbet etme. Hocanın hakkını gözetmemek ahlaka sığmaz. Düşük, karaktersiz kimselerle görüşüp konuşma! “
ESERLERİ
1- kitab’ül-Kamil: Trigonometri ve astronomiden bahseden meşhur eseridir. Birinci bölümde, yıldızların hareketinden önce bilinmesi gereken meseleler , ikinci kısmında yıldızların hareketlerinin incelenmesi, üçüncü kısımda yıldızların hareketlerine arız olan şeyler anlatılmaktadır. Eserin yazma bir nüshası Paris National Kütüphanesi’nde, 1138 numarada kayıtlıdır.
L.P .E.A. Sedilot tarafından, eser tercüme edilerek basılmıştır .2- Ez-Ziyc’üs şamil: Ebu’l Vefa’nın astronomiden bahseden en önemli eseri budur. Ziyc-i şamil de denilen bu kitap, ince ve isabetli gözlemlerle dolu bir faaliyet abidesidir. Öyle ki, bu Ziyc (astronomi cetveli) Harizmi (780-850) ve Ferganalı Ahmed bin Kesir’in ziycleri gibi asırlar sonra bölüm bölüm D’Alembert (1717-1783) ve Laplace (1749-1827) gibi Batılı büyük matematikçi ve astronomların eserlerinde yer buldu.
3- Kitabün fi Amel-il-Mistarati vel-Pergar vel-Gunye,
4- Kitab ma Yahtacu İleyh-il-Küttab vel Ummal min İlm-il-Hisab,
5- Kitabun Fahirün bil Hisab,
6- Kitabun fi ilmi Hisab-il-musellesat-il-Küreviyye,
7- Kitabun fil-Felek,
8- Kitabun fil-Hendese,
9- Kitab’ül-Medhal ila Aritmetik,
10- Tefsir-üi-Harezmi fil Cebri vel-Mukabele.
31 Ekim 2006: 22:47 #31276baytarÜyeteşekkürler themem..
buyuklerimizi tanıyalım degilmi..
iyi olmus..17 Kasım 2006: 00:54 #31831AresKatılımcıthemem ellerine saglık..
burası cok iyi olmus forumda..
herzaman yabanı bilginler onumuze suruluyor..
bu buyuklerimizi unutmamız lazım.. hepsini saygıyla anıyorum burdan -
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.