- Bu konu 19 yanıt içerir, 16 izleyen vardır ve en son 15 yıl önce FATOYOKU tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
3 Ekim 2006: 19:10 #2109Mehmet AKINÜye
[align=center][/align]
[size=medium]Kısaca, hayvan sağlığının korunması için önlemler alan, hastalıklara tanı koyan, tıbbi ve
cerrahi girişimlerde bulunarak hastalığın tedavisini sağlayan kişidir. Hayvan popülasyonlarının sağlıklarının korunması, büyük ve küçükbaş hayvanlar, arı, su canlıları, egzotik hayvanlar ile kümes hayvanlarının beslenmesi, üretimi, ıslahı, yetiştirilmesi ve verimliliklerinin arttırılması, hayvan hastalıklarının teşhis ve tedavisi, salgın hastalıkların önlenmesi, hayvansal ürünlerin üretim teknolojisi ve insan tüketimine uygunluğunun her aşamadaki sağlık kontrolü, hayvansal ürünlerde kirlenme, hayvansal atık ve atıkların yönetimi ile çevre kirliliği konuları veteriner hekimlerin sorumluluk alanındadır. Veteriner hekimliğin görev alanını sadece hayvan sağlığı ile sınırlamak yanlış ve toplum zararına olacak kısır bir düşüncedir. Veteriner hekimliğin görev alanı doğrudan doğruya insan sağlığı ile de ilgilidir. Zira, hayvan sağlığı ile insan sağlığını birbirinden kesin olarak ayırmak mümkün değildir. Hayvanlardan insanlara direkt veya hayvansal ürünler üzerinden dolaylı olarak geçen hastalıklardan (zoonoz) insanların korunması ancak veteriner hekimlerin sorumluluğundaki çalışmalar ile mümkündür. [/size]
Veteriner, latince hayvan demek olup, veteriner hekim ise evcil ve yabani hayvanların hastalıklarının teşhis ve tedavileri, ıslahıyla uğraşan kimseye verilen isim. Her türlü hayvan hastalıklarının teşhis ve tedavileri, hayvanların üreme ve ıslahlarıyla gıda kontrol hizmetleri, zoonoz hastalıkların (hayvanlardan insanlara bulaşan) önlenmesiyle uğraşan meslek dalına veteriner hekimlik denir. Veteriner hekimlik mesleği dünyada en eski tarihe sahip meslek dallarından birisidir. Hayvanların evcilleştirilerek insanlara faydalı olmaya başlamasıyla birlikte veteriner hekimlik mesleği de ortaya çıkmaya başlamıştır.
Hayvanların ehlileştirilmesiyle insanların beslenme işi daha düzenli hale gelmiş, bunların et, süt, yumurta, yün gibi verimlerinin daha fazla arttırılarak en yüksek verim elde etme yolları araştırılmaya başlanmıştır.
Tarihçe:Yüksek verim elde etme araştırmalarıyla birlikte hayvanların verimlerinin düşmesine veya ölümlerine sebep olan hastalıkların teşhis ve tedavi yolları da araştırılmıştır. Bunlarla ilgili araştırmaların milattan önceki yüzyıllarda Türklerde, Hindistan’da, Eski Çin’de, Mısır’da ve İran’da yapıldığı arkeolojik kazılarda çıkan tarihi eser ve papirüslerden anlaşılmaktadır.
Daha sonraki yüzyıllarda da gelişmeler devam etmiş, İslamiyetin dünyaya yayılmasıyla birlikte diğer ilim dallarında olduğu gibi, veteriner hekimlik mesleği de gelişme göstermiştir. Yunancadan tercümeler yapılmış, eski bilgilerden faydalanarak Müslüman baytarlar yeni yeni teşhis ve tedavi usulleri geliştirmişlerdir. Bunların sonucu olarak at, koyun, keçi, sığır, deve gibi hayvanların hastalıklarının nasıl teşhis ve tedavi edileceğini anlatan binlerce kitap yazılmıştır. Misal olarak 9. yüzyılda yaşamış olan İbn-i Ahi Hizam’ın Kitab al-Hayl val-Baytara isimli 30 bablık eserinde at, katır, deve, sığır ve koyunların hastalıkları ve ilaçları hakkında günümüzde dahi geçerli olan bilgiler vardır.
Avrupa’da ise bu meslek İslam baytarlarının kitaplarının tercümesiyle gelişmeye başlamıştır. Mikroskobun keşfiyle de hastalık sebeplerinin teşhis ve tedavisi daha kolay hale gelmiştir.
Osmanlılarda babadan oğula geçme baytarlık yanında ilmi öğretim düzenine bağlı ilk veteriner okulu İstanbul’da Harbiye Mektebinde Baytar Sınıfı adıyla özel dershane olarak kuruldu (1842). Sultan Abdülmecid Han devrinde tıbbiyeye bağlandı. 1909’da Harbiye Nazırı Mahmud Şevket Paşanın gayretiyle Selimiye’deki İtfaiye Kışlasına taşındı. Veteriner Teşkilatı daha sonra Nafia Nezaretine alınarak Ziraat, Orman ve Maadin Nezaretine bağlandı. Avrupa’ya öğrenci gönderildi. Salgın hayvan hastalıkları ile mücadele için gereken aşı ve serumları hazırlamak üzere bakteriyoloji ve hayvanlardan yüksek verim elde etmek için zooteknik kurumları açıldı. Bakteriyoloji kurumu daha sonra beşeri ve baytari bakteriyolojihane olarak iki kısma ayrıldı. Pendik’te 1913’te bir bakteriyolojihane kuruldu. Burada ülke hayvanlarının salgın hastalıkları için üretilen aşı ve serumlar yeterli olmadığından yeni bakteriyoloji kurumları faaliyete geçti. Ankara-Etlik’te bir bakteriyoloji ve seroloji kurumu kuruldu. Cumhuriyet döneminde kurulanlarla birlikte bugün 8 adet veteriner kontrol ve araştırma enstitüsü ile Kayseri, Denizli, Antalya, Diyarbakır, Adana, Bursa, Konya, Samsun, Elazığ, İzmir’de hastalık teşhis ve gıda tahlil laboratuvarları açıldı. Osmanlı Devleti döneminde hayvan ırklarını ıslah etmek amacıyla Eskişehir (Çifteler), Malatya (Sultansuyu), Adana (Çukurova), Kurtuluş Savaşından sonra Bursa (Karacabey), Samsun (Karaköy’de) haralar, Bandırma ve Ereğli’de merinos ırkı yetiştirme çiftlikleri, Tekirdağ (Muradlı), Tokat (Kazova), Antalya (Boztepe), Çanakkale (Kumkale’de) inek ıslah kurumları açıldı. Ayrıca Ankara’da Lalahan Zooteknik Araştırma Enstitüsü, Bursa Merinos Yapağı Muayene Laboratuvarı Türkiye’deki veteriner kurumlarının mühim bölümlerindendir. 1937 tarihli ve 3203 sayılı Ziraat Vekaleti Vazife ve Teşkilat Kanunu ile baytar terimi yerine veteriner terimi kullanılmaya başlanmıştır.
Eğitim:
Veteriner Fakültesi, Türkiye’de ilk defa 1889 tarihinde yüksek okul olarak Halkalı’da kurulmuştur. Öğretim süresi 4 yıldı. Önceleri ilk iki yılı sivil tıbbiye talebeleriyle son iki yılı ise Halkalı’da yatılı olarak geçiren veteriner talebeleri daha sonra Kadırga’da bir konak satın alınarak bir araya toplanmışlardır. Burası da kafi gelmeyince Tunuslu Hayreddin Paşanın Sultanahmed’deki konağında Mülkiye Baytar Mektebi alisi olarak 1921’e kadar öğretim yapılmıştır. Okul 1921’de yanınca, Selimiye’deki Askeri Baytar Mektebine taşındı ve Yüksek Baytar Mektebi adını aldı. 1933’te burası da kapatıldı. Cumhuriyetin 10. yıldönümü günü Veteriner Fakültesi adıyla Ankara’da öğretime başladı. 1939’da öğretim süresi 5 yıla çıkarıldı. 7 Temmuz 1948’de Ankara Üniversitesine bağlandı.
5 yıllık üniversite eğitimi ile Veteriner Hekimliği temel bilimleri bölümü, Hastalıklar ve Klinikler Bilimler Bölümü, Zootekni ve Hayvan besleme bölümleri bulunur.
Veteriner Hekimliği temel bilimleri bölümünde
Anatomi, Histoloji, Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya dersleri.Hastalıklar ve Klinikler Bilimler Bölümünde
Mikrobiyoloji, Parazitoloji, Patoloji, Farmakoloji ve Toksikoloji, İç Hastalıklar, Cerrahi, Doğum ve Jinekoloji, Döllenme ve Suni Tohumlama, Besin Hijyeni ve Teknolojisi dersleri.Zootekni ve Hayvan Besleme Bölümünde
Zootekni, Hayvan Besleme ve Besleme Hastalıkları dersleri okutulur.Mezun olanlar Veteriner Hekim unvanı ile resmi ve özel kuruluşlarda ya da kliniklerde çalışabilirler.
Veteriner Hekimler BirliğiTürkiye’de hayvancılığın gelişmesi için çalışmalar yapmak paraziter ve salgın hayvan hastalıklarıyla mücadele etmek ve bu konuda Tarım Bakanlığına yardımcı olmak üzere 1954 yılında özel kanunla kurulmuştur. Tüzel kişiliğe sahiptir. Kamu kuruluşu niteliğinde meslek kurumudur.
Türkiye’de veteriner hekimin görevleri arasında; hayvan sağlığı yanısıra doğrudan insan sağlığı vardır. Veteriner hekimler, hayvan hastalıkları konularında ihtisas yaparak mütehassıs oldukları gibi halen tıp fakültelerinde mikrobiyoloji ve bakteriyoloji ihtisası yapma imkanına da sahiptir. Böylece doğrudan insan sağlığıyla ilgili konulara da girmişlerdir. Hayvan sağlığının korunması insanların zoonoz (hayvandan insana bulaşan) hastalıklardan korunması, hayvanların verimlerini yükseltmek gayesiyle ıslah edilmeleri, hayvani ürünlerin (et, süt, yumurta, peynir, yoğurt vs.) ve yemlerin muayene ve kalite kontrollerinin yapılması veteriner hekimin görevleri arasındadır.
1 Kasım 2006: 17:50 #31287sfenksÜyeVETERİNER HEKİM
_________________________________________________TANIM
Hayvan sağlığının korunması için önlemler alan, hastalıklara tanı koyan, tıbbi ve cerrahi girişimlerde bulunarak hastalığın tedavisini sağlayan kişidir.GÖREVLER
– Hayvanların hastalıklarını teşhis eder, -İlaç veya ameliyatla tedaviye karar verir, – Hayvanları hastalıklara karşı korumak için aşı yapar, – Hayvan sürülerini ve mandıraları kontrol eder, – Hayvanların yavrulaması ve bakımı hakkında bilgi verir, -Gıda temizliği ve bulaşıcı hayvan hastalıklarını kontrol eder.KULLANILAN ALET VE MALZEMELER
– Steteskop, laboratuar aletleri, her türlü cerrahi malzemeler, – Yapay tohumlama alet ve malzemeleri, -Aşı, serum ve tedaviye yönelik ilaçlar.MESLEĞİN GEREKTİRDİĞİ ÖZELLİKLER
Veteriner hekim olmak isteyenlerin; -Üst düzeyde akademik yeteneğe sahip, – İnceleme, araştırma merakı olan, iyi gözlem yapabilen, -Fen bilimlerine özellikle biyolojiye ve kimyaya ilgi duyan, – Hayvanlarla ilgilenmekten hoşlanan, – Çabuk ve doğru karar verebilen, – Sabırlı, dikkatli, düzenli, – Görme, işitme duyuları ile el ve ayakları sağlam, – Sorumluluk sahibi, kimseler olmaları gerekir.ÇALIŞMA ORTAMI VE KOŞULLARI
Veteriner hekimler, büroda çalıştıkları gibi salgın ve paraziter hayvan hastalıkları görüldüğünde sık sık köylere gitmek zorunda da kalabilirler. Hayvanların bulunduğu ortamlar nemli olup havada rahatsız edici koku vardır. Ayrıca hayvanlardan gelebilecek herhangi bir saldırı ile karşılaşabilirler. Veteriner hekim normal çalışma saatleri dışında, resmi tatil günlerinde de çalışmak zorunda kalabilir.ÇALIŞMA ALANLARI VE İŞ BULMA OLANAKLARI
Veteriner hekimler, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığına bağlı il ve ilçe hayvan sağlığı müdürlüklerinde, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Merkez ve Hayvan Islahı ve Üretim Kurumlarında, Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüleri Bölge Laboratuarlarında, Et ve Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu, Yapağı ve Tiftik A.Ş, Yem Sanayiinde, belediyelerde, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Araştırma Laboratuarlarında, ordu hayvan sağlığı ve gıda kontrol hizmetlerinde, ilaç firmaları, özel sektör çiftlikleri ve hayvansal üretime dayalı gıda sanayiinde, halk sağlığı ve çevre sağlığıyla ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapabilir ve kendi kliniklerini açabilirler.MESLEK EĞİTİMİNİN VERİLDİĞİ YERLER
Mesleğin eğitimi, liseden sonra Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) ile girilen üniversitelerin veterinerlik fakültelerinde verilmektedir.MESLEK EĞİTİMİNE GİRİŞ KOŞULLARI
Bölüme girebilmek için Öğrenci Seçme Sınavında (ÖSS) yeterli “Sayısal (SAY)” puan almak gerekmektedir.EĞİTİMİN SÜRESİ VE İÇERİĞİ
Mesleğin eğitim süresi 5 yıldır. Eğitimleri süresince öğrenciler; Fizik, Kimya, Zooloji, Botanik, Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, İç Hastalıkları, Cerrahi, Farmakoloji, Parazitoloji, Bakteriyoloji, Hayvan Besleme, Hayvan Yetiştiriciliği, Hayvan Irkları, bunların bakım metotları, hastalıkları, yapağı, tiftik, deri gibi hayvan ürünlerinin üretimi ve Patoloji, Et ve Süt gibi Hayvansal Ürünlerin Muayene ve Teknolojisi, HayvanlarınSuni ve Tabii Tohumlama Metotları, üretilmesi, dahiliye, cerrahi, doğum gibi konuları kapsayan dersler almakta ve kliniklerde hasta hayvan üzerinde uygulama yapmaktadırlar.MESLEKTE İLERLEME
Akademik kariyer yapabilirler. Biyokimya, Mikrobiyoloji, Patoloji, Besin Hijyeni, Klinik (Cerrahi, Doğum vb.) gibi alanlarda uzmanlaşabilir, çalıştıkları kurum ve kuruluşların yönetim kademelerinde yer alabilirler.BENZER MESLEKLER:
Hayvan sağlığı teknikerliği, tıp doktorluğu.BURS, KREDİ VE ÜCRET DURUMU
– Koşulları uygun olan öğrenciler Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun vermiş olduğu krediden, çeşitli kurum ve kuruşların burslarından yararlanabilirler. – Meslek eğitimini tamamlayan veteriner hekimler, işe ilk başladıklarında, asgari ücretin 2 katından az olmamak üzere ücret almaktadırlar. Bu ücret, hizmet süreleri, uzmanlı alanları, çalıştıkları kurum ve kuruluşların yapısı ve büyüklüğüne gör değişebilmektedir. Kendine ait işyeri olanların kazanç durumu çok değişkendir.DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN BAŞVURULABİLECEK YERLER
· İlgili Eğitim Kurumları, · Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Ankara Meslek Danışma Merkezi, · Bünyesinde Meslek Danışma Merkezi Bulunan Türkiye İş Kurumu İl Müdürlükleri.ben den de bunlar arkadaşlar
1 Kasım 2006: 18:03 #31289nusnikaÜyeverdiğiniz bilgiler için teşekkürler themem and sfenks
1 Kasım 2006: 19:19 #31299hakan56-56Üyepaylaşım için teşekürler.tabi bu anlatılanlar mesleğin olumlu tarafları. Bir kaç olumsuz tarafıda şöyle: bakanlağımızın son zamanlarda ihmaline uğramış olan bu meslek kolunda veteriner hekim sayısı artmakta istihdam alanları gittikçe azalmaktadır.Yıllar önce gözde mesleklerden olan veteriner hekimlik uygulanan yanlış politika plansız istihdam projeleri ile maalesef popularitesini kaybetmektedir.kutsal bir meslek olan veteriner hekimliğin çalışma koşuları diğer çoğu meslek grupların göre çalışma koşullarına göre ağırdır.Yinede çallışmak isteyen meslektaşlarımız için çoğu meslek grubundan getirisi daha iyi olan bir meslektir.Umarım gelecek yıllarda daha bir konuma gelir ülke ekonomisi.insan sağlığı yönünden değeri daha iyi anlaşılır.Genç arkadaşlarımıza başarılar.
2 Kasım 2006: 09:05 #31326Elgin OrcumÜyebilgileriniz için teşekkürlerde bize bide niye beş sene okuduğumuzu niye transkriplerde yüksek lisan yapıyo gözüküpte okul bitince tekrar neden yüksek lisan yapmamız gerektğini söyleyin
2 Kasım 2006: 15:03 #31351hakan56-56Üyeeleroz arkadaşım okuduğun fazladan bir yıl için göreve başlarken 8-2 derecesinden başlıyorsun ayrıca yüksek lisan sınavına girmene gerek kalmıyor.direk doktora sınavına giriyorsun.bunu bitirincede Dr ünvanını alabiliyorsun.başarılar
2 Kasım 2006: 15:33 #31363sfenksÜyehakan56-56 wrote:paylaşım için teşekürler.tabi bu anlatılanlar mesleğin olumlu tarafları. Bir kaç olumsuz tarafıda şöyle: bakanlağımızın son zamanlarda ihmaline uğramış olan bu meslek kolunda veteriner hekim sayısı artmakta istihdam alanları gittikçe azalmaktadır.Yıllar önce gözde mesleklerden olan veteriner hekimlik uygulanan yanlış politika plansız istihdam projeleri ile maalesef popularitesini kaybetmektedir.kutsal bir meslek olan veteriner hekimliğin çalışma koşuları diğer çoğu meslek grupların göre çalışma koşullarına göre ağırdır.Yinede çallışmak isteyen meslektaşlarımız için çoğu meslek grubundan getirisi daha iyi olan bir meslektir.Umarım gelecek yıllarda daha bir konuma gelir ülke ekonomisi.insan sağlığı yönünden değeri daha iyi anlaşılır.Genç arkadaşlarımıza başarılar.kesinlikle fakat bizim ulkemizde hala veteriner hekime baytar gozuyle bakılıo ama insanlar sunun farkında deil veteriner hekimin başlıca işi hayvan saglıgı deil ilk başta insan saglıgıdır … hayvan saglıklı olursa zaten insan saglıgıda bunun la beraber ii oluo… aslında okullarda bu anlatılmalıı….ole veteriner hekimler yetişio kii…. ( sozum meclıi dışıdır)
2 Kasım 2006: 19:44 #31365baytarÜyeArkadaşlar bilgiler için ççok teşekkürler..
Herkes ne oldugunu bilsin işte..16 Kasım 2006: 12:10 #31368hakan56-56ÜyeTarımın her alanında olduğu gibi,kırmızı et sektöründede AB uyum süreci başladı.Son olarak kırmızı et mevzuatı da AB mevzuatlarına uygun olarak yenilendi.Tarım ve Köyişleri Bakanlığının hazırlamış olduğu (Türk gıda kodedsi-Çiğ kırmızı Et karışımları ve Hazırlanmış Kanatlı eti karışımları ) geçtiğimiz aylarda resmi gazete yayımlanarak yürürlüğe girdi.Söz konusu sektörde faaliyet gösterenlere 6 ay süre tanınıyor.Tebliğ çiğ kırmızı et ve hazırlanmış kırmızı et karışımlarının tekniğine uygun olarak hazırlanmasıve işlenmesi ile ambalajlanması,muhafaza ,depolanması,taşıma ve pazarlanması amacını taşıyor.
24 Kasım 2006: 08:20 #32030SquallÜyehakan 56-56 bilgilendirmelerin için cok teşekkürler…
20 Ocak 2007: 14:54 #32827Murat KUTAYÜyeartık bide kpss sınavına girmiş..yuksek puan almış..koyde yaşamayı kabuk etmiş şartlarıda aranacak bu gidişle..devlet sozleşmeli veteriner hekim alıyo..çalışma şartlarını gorseniz..
17 Mayıs 2007: 21:49 #35249tierarztÜyeArkadaslar bence en büyük sorun cok fazla veteriner fakültesinin olmasıdır.. Birazda bizim elimizde kendimiz gelistirmeliyiz..Daha bilimsel yaklasmalıyız herseye..Artık veterinerler birlesip iş yapmalılar.. Cok fazla sayıda tek tek klinik acmak hepimize zarar getiri. hemde meslegimize.. Bence türkiyede devlette desteklerse kliniklerden hastaneye geciş olması harika olacaktır.. saygılarımlar….!!
9 Haziran 2007: 13:12 #35495SensatioNÜyeteşekkürler themem.
veteriner hekimliği güzel tanıtan yazıları paylaştığın için.
tüm veteiner hekim arkadaşlara başarılar..9 Haziran 2007: 18:19 #35498_Doktor_KatılımcıBilgilere teşekkürler themem ve sfenks
10 Haziran 2007: 20:24 #35516magicXÜyetierarzt wrote:Arkadaslar bence en büyük sorun cok fazla veteriner fakültesinin olmasıdır.. Birazda bizim elimizde kendimiz gelistirmeliyiz..Daha bilimsel yaklasmalıyız herseye..Artık veterinerler birlesip iş yapmalılar.. Cok fazla sayıda tek tek klinik acmak hepimize zarar getiri. hemde meslegimize.. Bence türkiyede devlette desteklerse kliniklerden hastaneye geciş olması harika olacaktır.. saygılarımlar….!!bence fazla veteriner fakültesi yok diğer fakültelere göre ama işbirliği konusunda haklısın ortak klinikler açılmalı ama iş para kazanmaya gelince herkes birbirinin kuyusunu kazıyor :confused06:
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.