Ya aşk vardır ya da hiçbir şey yoktur…
Bir insana ya aşıksındır ya değilsindir, ortası olmaz bunun.
Aşk, siyah-beyaz kadar net çizgiler taşır, griliği kabul etmez.
Bu yüzden aşık olduğunu da olmadığını da çabuk anlarsın.
Zamana yayarak aşık olunmaz.
Bir andır o, o an geldiğinde ya aşık olursun ya da olmazsın.
Sevmeyle karıştırma aşkı.
Bir insanı zaman geçtikçe sevmeye başlayabilirsin, çok sevebilirsin.
Ama bir insana zamanla aşık olmazsın. Böyle bir şey aşkın ruhuna aykırıdır zaten.
Aşık olduğun kişiyle bir ilişkiye başlayamayabilirsin.
Şartlarınız el vermez, ne bileyim mesafeler vardır aranızda falan filan…
İlişki olmasa da aşk vardır.
Aşk başka şey ilişki başka.
Her ilişkide de aşkı arama, bulamazsın.
Sen bakma sürekli el ele göz göze gezen çiftlere.
Hepsinde aşk yok onların.
Biraz da dostlar alışverişte görsün misalidir o.
“Ben ilişki isterim, yalnız kalmak istemem” diyorsan…
O zaman hayatında griler olacaktır, oyunlar olacaktır.
Aşık olmadan yürüteceğin ilişkide ikiyüzlülük kaçınılmazdır.
Sevgilinin yüzüne güleceksin ama bir yandan da sıkılacaksın örneğin.
Randevulara yüreğin ata ata gitmeyeceksin.
Hatta buluşmamak için bahaneler uyduracaksın.
Dostların mutlu olduğunu sanacak ama sen yine de aşk arayışı içinde olacaksın.
Aşkın olmadığı ilişkiler uzun da sürebilir, çaresizlikten…
Yine de kanma o ilişkilerin ışıltısına.
Sen bir de yaşayanlara sor onu.
Aşık olmadığın bir kişiye sarılmanın, onu öpmenin nasıl bir şey olduğunu sor onlara.
Sonra tekrar düşün, aşkı mı ilişkiyi mi tercih etmek istediğini.
“Öyle ya da böyle biri olsun hayatımda” dersen…
Merak etme hiç kimse kınamaz seni, yaşar gidersin.
Ama bir an gelir…
O an gelir…
Aşk gelir…
“Hayır” diyebileceğini mi sanıyorsun?
Aşkı kapından kovacağını mı sanıyorsun?
Bunu aklından bile geçirme…
Aşk gelirse…
Kendiliğinden gelir ve kapıyı bile çalmadan girer içeri.
“Hoşgeldin” deyip karşılarsan…
Kendini aşkın kollarına bırakırsan…
Mutlu olursun…
Direnirsen…
Aşkı görmezden gelirsen…
Yok olursun…
Mehmet Coşkundeniz..