36 – 49 günlük (5 – 7 haftalık) dönem yavrunun hayatındaki önemli evrelerden biridir. Genetik olarak sahip olduğu yeteneklerinin su yüzüne çıkacağı ve bu bilgilerinin pekişeceği dönemdir. Yavrunun bu dönemde edindiği tecrübeler ile yetişkin olduğunda insanlara karşı nasıl duygusal tepki vereceğinin doğrudan bağlantısı vardır. Yemek verilmesinin dışında insanlar ile teması olmayan bir yavrunun büyüdüğünde insanların ilgisini kabul etmesi kolay olmayacaktır.
Bu dönemde gelişme ve değişim çok hızlıdır. Başlangıçta köpek hala korku duygusuna sahiptir, herhangi bir şeye yaklaşırken hızlı davranır. Fakat 2 haftanın sonunda kokuları, görünüşleri, sesleri ayırt etmeyi öğrenir. Bu dönemlerden geçmemiş (izole tutulmuş) yavrular hiperaktif yetişkinler olmaya meyilli olurlar.
Bu dönemde cinsel oyunlar belirginlik kazanır. Erkek yavrular arasında bir diğerinin üstüne çıkmak sıkça görülür, bu davranışa dişiler arasında da rastlanır. Bu davranışlar normaldir yetişkinliklerinde normal cinsel tepkinin ne olduğunu öğretmede önemlidir. Bu davranışlar ergenlikte üstünlüğü vurgulamak için de devam eder.
Birçok yetiştirici için 7. hafta yavrunun yeni evine gitmesi için ideal dönemdir. Bu dönemde yeni sahibi kolaylıkla lider olabilir, toplumdaki diğer insan ve köpekler ile iletişiminin dengeli olması sağlanabilir.
50 – 63 günlük (7 – 9 haftalık) Bu dönem sosyalleşmenin 3. evresidir. Yavru bu dönemde çevresine karşı engel tanımaz bir meraklılıktan, daha tedbirli davranmaya bir geçiş yaşar. Köpeğin yaşamındaki önemli bir dönüm noktasıdır.
Beyni fiziksel olarak erginleşmiş olan yavru küçük adımlarla sahibinin isteklerine tepki vermeyi öğrenir. Ancak bu ona bir yetişkinmiş gibi davranılması anlamını taşımaz, o duygusal olarak hala ergin değildir.
Bu döneme “korku dönemi“ adı verildiği de olur. Yavru özellikle 8. hafta içinde ani yüksek bir ses, kaba bir davranış gibi onu korkutacak bir durumla karşılaşırsa etkileri hayat boyu kalıcı olacaktır. Fakat tamamen korumacı olmak da iyi bir davranış olmayacaktır. 5 – 7 haftalık olduğu dönemde tanıdık olmasa da her şeye rahatlıkla yaklaşan, suya ya da çalıların arasına çekinmeden giren yavru bu dönemde tanıdık olmayan her şeye karşı çok tedbirli davranır. Bu döneminde normal deneyimler edinebilmesi için yavruyu rahat bırakmak da gereklidir. Birçok davranış bilimci ve iyi yetiştirici bu dönemde yavruların uçak, tren gibi çok sesli araçlarla yer değişikliği yapmamasını ve evde küçük çocuk varsa yavrunun bu dönemden sonra eve götürülmesini savunmaktadırlar.
Bir sonraki yazımda sizlerle yavrunun, bulunduğu çevrenin farkına varma ve insanlarla sosyalleşme dönemini paylaşacağım.
Bir sonraki yazımda buluşana kadar Sağlıklı, bol tüylü dostluk dolu günler dileğiyle;
Saba MİREL
İstanbul 31/09/06