- Bu konu 1 yanıt içerir, 2 izleyen vardır ve en son 13 yıl 9 ay önce buyukustad tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
24 Şubat 2010: 19:27 #24324Murat KUTAYÜye
Zirai Mücadele ve Arıcılık
Hızla artmakta olan dünya nüfusunun beslenme ihtiyacını karşılayabilmek için bitkisel ve hayvansal üretimin artırılması temel bir hedef olarak ortaya çıkmaktadır.
Gezginci Arıcılık
Bir koloniden daha fazla ürün alabilmek ve bitkilerde tozlaşmayı sağlamak amacıyla kovanların bir yerden başka bir yere taşınmasına “gezginci” (seyyar) arıcılık denir. Arıcılık yapılan bölgede çiçeklenmesi kısa süren az sayıda ballı bitki varsa gezginci arıcılık yapıp kovanları nektar ve polen kaynakları yönünden zengin başka yerlere taşımak gerekir. Gezginci arıcılık sayesinde değişik zamanlarda değişik bitkilerden yararlanılarak daha çok ürün almak mümkün olur.Kovanların taşınması ilkbahar sonu ve yaz başlangıcında sahil ve ovalardan yüksek yaylalara; yaz sonu ve sonbaharda ise çam ve sahil bölgelerine olur.
Gezginci Arıcılıkta Dikkat Edilecek Hususlar
Önceden gidilecek yerin bitki örtüsü, nektar ve polen zenginliği araştırılmalıdır. Konaklama yeri, rüzgar almayan ve sel yataklarının dışında olmalıdır. Konaklama yeri olarak; tepelerin güney-doğu yamaçları, zirai mücadele ilaçlaması yapılmayan ve ana yoldan uzak yerler tercih edilmelidir.Gezginci arıcılık yapılacak bölge bulaşıcı ve yayılıcı arı hastalık ve zararlılarından ari olmalıdır. Arılıklar arasındaki mesafe doğal florada 1 km’den, narenciye, ayçiçeği, pamuk ve çam gibi yoğun nektar veya salgının olduğu yerlerde ise 500 metreden az olmamalıdır. Arılıklar arası mesafenin hesaplanmasında bölgedeki ballı bitkilerin yoğunluğu, nektar veya salgı üretme kapasiteleri ve arılıkların kovan sayıları dikkate alınmalıdır. Aksi halde mevcut potansiyel, koloni sayısının azlığı nedeniyle ya yeterince ya da koloni sayısının fazlalığı nedeniyle ekonomik olarak değerlendirilemez.
Gezginci arıcılığın temel unsuru olan arı nakillerinde; yükleme, nakil ve indirme işlemleri sırasında kovanlar sarsılmamalıdır. Kovanlar tam dolu olarak taşınmamalı, yeterli havalandırma sağlanmalıdır. Nakiller gece yapılmalı, çok uzun yollarda, arılar ara konaklama yerinde gündüz açılarak dinlendirilmelidir.
Zirai Mücadele İlaçları ve Arıcılık
Hızla artmakta olan dünya nüfusunun beslenme ihtiyacını karşılayabilmek için bitkisel ve hayvansal üretimin artırılması temel bir hedef olarak ortaya çıkmaktadır. Bitkisel üretimin artırılmasında pek çok teknik kullanılmaktadır. Bu tekniklerin tam anlamıyla verime yansıması ancak tarımı yapılan bitkilerin hastalık ve zararlılarına karşı etkili bir mücadele ile mümkündür. Kültür bitkilerinde zarar veren çeşitli hastalıklara, böcek ve yabancı otlara karşı zirai mücadele yapılmakta ve genellikle kimyasal ilaçlar kullanılmaktadır. Bu kimyasal ilaçlar hem bal üreten, hem de bitkilerin tozlaşmasında hayati öneme sahip olan bal arılarına zarar vermekte, onların ölümlerine neden olmaktadır.
Tarımda kullanılan ilaçların bal arılarına olan zararlı etkileri; kullanılan ilacın cinsi, uygulama yeri ve zamanı, uygulanan dozu, etki süresi, ilaçlama yöntemi, ilaçlama günlerindeki meteorolojik koşullar gibi pek çok faktöre bağlı olarak değişebilmektedir. Hatalı ve tekniğine uygun olmadan kullanılan bazı zirai mücadele ilaçlarıyla kirlenen su kaynakları ve polen tozları, çok sayıda ergin arı ve yavru ölümlerine neden olmaktadır. Toz halinde kullanılan zirai ilaçlar, sıvı halde atılan ilaçlara oranla arılar için daha zararlıdır. Çünkü toz halindeki ilaçlar, daha kolay yayılır ve polenle birlikte kovana taşınabilirler.Arıların İlaç Uygulamalarından Korunması
Arılar, arı ürünlerinin üretimi yanında, bitkilerde tozlaşmayı sağlayarak meyve ve tohum oluşumuna da yardım ederler. Bu nedenle bal arılarının korunmasında arıcılarla birlikte bitki üreticilerine de görevler düşmektedir. Bu anlamda, arılarla çiçekler arasında milyonlarca yıldan beri var olan karşılıklı yarar ilişkisine dayanan işbirliği, bitki üreticisi ile arıcı arasında da sağlanmalıdır. Arıların ilaç uygulamalarının zararlı etkilerinden korunmasında arıcı, bitki üreticisi ve Devlet tarafından alınabilecek bazı önlemler aşağıda sıralanmıştır.Arıcılarca Alınabilecek Önlemler
* Daha az risk taşıyan bir arılık yeri seçilmelidir.
* Kolay taşınabilen, havalandırması iyi, gezginci arıcılık için uygun kovanlar kullanılmalıdır.
* Kısa süre etkili ilaçlar kullanılarak yapılan ilaçlamalarda, kovan içerisine su emdirilmiş sünger bırakmak, yeterli havalandırma sağlamak ve kovanların üzerine ıslak çuval veya bez örtmek suretiyle arılar 1-2 gün kapalı tutulabilir.
* Uzun süre kalıcı etkili ve arılar için çok tehlikeli ilaçların kullanılması durumunda koloniler ilaçlama sahasından en az 7-8 km uzaklıkta emin bir yere taşınmalıdır.
* Arılıkta suluk bulundurularak arıların tehlikeli olabilecek başka kaynaklardan su almaları en aza indirilmelidir.Bitki Üreticilerince Alınabilecek Önlemler
* Bir zorunluluk yoksa ilaçlamalar bitkilerin çiçeklenme dönemlerinde yapılmamalıdır.
* Arılar için daha az tehlikeli olan ilaçlar seçilmelidir.
* Toz ilaçlar yerine sıvı ilaçlar tercih edilmelidir.
* İlaçlamalar arıların kovanda oldukları akşam saatlerinde yapılmalıdır.
* Kullanılan ilaç ve ilaç atıkları sulara bulaştırılmamalıdır.
* Bitki üreticisi, ne zaman ilaçlama yapacağını ve hangi ilaçları kullanacağını çevresindeki arıcılara önceden bildirmelidir.Devletçe Alınabilecek Önlemler
* Arılar için daha az zararlı ilaçların üretim ve kullanımına öncelik verilmeli, bitki üreticileri bu yönde teşvik edilmelidir.
* Arıcılar ve bitki üreticileri, mücadele ilaçlarının arılar üzerindeki etkileri konusunda eğitime tabi tutulmalıdır.
* Arıların meyve ve tohum üretiminde ürün miktarı ve kalitesine olan katkıları bitki üreticilerine açıklanmalıdır.
* Konuyla ilgili kanun, tüzük ve yönetmelikler hazırlanmalı ve bitkilerle arılar arasında milyonlarca yıldır süregelen karşılıklı yarar ilişkisi ve işbirliği, arıcı ve bitki üreticisi arasında da sağlanmalıdır. -tarımsektör-20 Mart 2011: 19:21 #98695buyukustadÜyeteşekkürler
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.