Oluşturulan forum yanıtları
- YazarYazılar
-
dostvet
Üyeo dönemin Avrupada’ki flaş ismi Galatasaray.her zaman öyleyiz
dostvet
Üyetşkler
dostvet
Üyekpss3 puanıyla alınacak targele
dostvet
Üyebazen Hata veriyor
dostvet
Üyeben almıyım sağol:D
dostvet
Üyeburda dikkatimi çeken ensizyonun soldan yapılmış olması. sağdan yapılması daha makbul değil mi? solda rumen olması sorun yaratabilir. yada şöyle düşünülebilirde soldan yapıldığında rumenin uterusu tutabileceği…
dostvet
Üyeİslam aleminin Berat kandili mübarek olsun.
dostvet
Üyetam anlamıyla yapılabilse iyi bir proje fakat eksikleri çoook
dostvet
ÜyeBir de şap hastalığına yakalanan hayvanların bu hastalığı en az zararla atlatılması için neler yapılabilir onu konuşalım.
Sekonder enf. engellemek ve şap nedeniyle oluşan semptomları hafifletmek amacıyla C vit., Oksitetrasiklin enj, ve antihistaminiklerden yararlanılabilinir.
Sizin ekleyeceğiniz varsa buyrun ark.lar.
dostvet
Üyegüzelmiş
dostvet
ÜyeBASİT İNDİGESYON
Sebepler:
•Meradan kuru, kaba yemden konsantreye geçişler
•Düzensiz aralıklarla yem verme
•Doymamış yağ asitleri bakımından zengin rasyonlar
•Kokuşmuş, küflü, donmuş, fermente yemler
•Yabancı cisimler (kum)
•Kaba yem ihtiyacının silajdan karşılanması
•Yem ve su ile antibiyotiklerin uygulanması
•Kolay fermente olan yemler
•Proteince zengin besleme (toksik amin ve histamin)
Semptomlar:
•İştahsızlık, durgunluk ve hareketsizlik, verim kaybı
•Rumen hareketlerinin şiddet ve sayısında azalma
•Ruminasyonun azalması veya durması
•Önce seyrek ve katı dışkılama, sonra ishal
Sağaltım:
•Bozukluğa sebep olan yemleme şekli derhal düzeltilir
•Konsantre yem azaltılır, kuru ot verilir
•Antiasit ilaçlar (Mg hidroksit 50-200 g) verilebilir
•Rumen sıvısı (5-10 l)
• Mg sülfat (300-500 g) gibi tuzlu sürgütler
Korunma:
•Yem değişiklikleri dikkatli yapılmalı
• Küflü, kokuşmuş yemler verilmemeli
•Kum benzeri yabancı maddelere dikkat edilmeli
•Meradan gelen hayvanlarda alıştırma döneminden sonra konsantre yeme geçirilmeli.dostvet
ÜyeAMONYAK ZEHİRLENMESİ
NPN bileşiklerinin ruminantlarda sebep olduğu bir zehirlenme şeklidir. Bu zehirlenme şeklinde esas etken NPN bileşiklerinin rumende hızla parçalanması sonucu açığa çıkan fazla miktardaki amonyaktır.
Sebepler
-Rasyondaki HP’in yüksek, enerjinin düşük olması,
-HP’in büyük bölümünü üre gibi kolay hidrolize olabilen NPN bileşiklerinin oluşturması,
-Kolay eriyebilen karbonhidratların yetersizliği,
-Dolgu maddesi yetersizliği,
-Ani rasyon değişiklikleri,
-Üre gibi NPN bileşiklerinin alıştırmadan verilmesi.
-Üre rumende üreaz etkisiyle hızla amonyak ve CO2’e yıkımlanır, rumen amonyak miktarı, buna bağlı olarak pH’sı artar. Aynı zamanda rumenden NH3 emilimi de daha fazla olur. Emilen NH3 karaciğere taşınır ve üreye çevrilerek toksik etkisi giderilmeye çalışılır. Fakat emilen miktar karaciğerin üreye dönüştürme kapasitesinin üzerine çıkar.
1 mg NH3/l 6 mg NH3/l
-NPN bileşikleri yaklaşık 30 dakika içerisinde NH3’a yıkımlanır ve bu süre içinde rumen NH3 konsantrasyonu en yüksek düzeye ulaşır.
-Rumende yeterince enerji ve karbonik asit bulunursa NH3 konsantrasyonundaki artış daha hafif olacaktır.
-Ürenin yıkılma ve NH3’ın emilme hızı rumen pH’sına bağlıdır. Rumen pH’sı 6.5-7.0 arasında olduğunda bu iki olay çok hızlı gerçekleşir.
-pH 6.0’nın altına düştüğünde üreaz aktivitesi ve NH3 emilimi daha düşük düzeyde kalır, dolayısıyla NH3 konsantrasyonunun yüksek olması zehirlenmeye yol açmaz.
-Rumen sıvısında NH3 konsantrasyonu, pH 6.0’nın üzerinde olduğu zaman, 1000 mg/l üst sınır olarak kabul edilir. 700-800 mg/l rumen fonksiyonları üzerine negatif bir etki gösterir.
Semptomlar:
-Yem tüketiminde azalma,
-rumen hareketlerinin yavaşlaması,
-nabız sayısının artması,
-tükürük miktarının artması,
-kas titremeleri,
-kramplar,
-hayvanın yere uzanıp kalması.
Sağaltım:
-Hemen 10-20 litre soğuk su içirilir.
-Soğuk suya asetik asit ilave edilmesi daha etkilidir.Kolay eriyebilir karbonhidrat takviyesi yapılır (pekmez, sirke)
Korunma
-NPN veya üre yeterli enerji varsa, fakat protein yetersizse katılmalıdır.
-Rasyonun ham protein düzeyi %13’ün üzerinde olduğu zaman rasyona üre katılmalıdır.
-Rasyon kuru maddesindeki üre miktarı % 7’yi aşmamalıdır.
-Üre rasyona homojen karıştırılmalı, hayvanlara yeterli su sağlanmalıdır.
-Ürenin mısır silajına, pelet yemlere katılması en uygun verilme şekilleridirdostvet
ÜyeASİDOZ:
rumen asidozu: Rumende laktik asit üretimini arttıran bakterilerin sayısının ve buna bağlı olarak rumende laktik asit miktarının artması
metabolik asidoz: Kanda H iyonu konsantrasyonunun artması ve karbonat iyonunun azalmasına bağlı olarak pH’nın düşmesi
Sebepler:
•Rasyonun tipi: Kaba yem miktarının düşük olması,
•Yemlerin fiziksel formu:Kaba yemlerin partikül büyüklüğünün küçük olması, konsantre yemlerin çok ince öğütülmüş olması, buharla ezme, peletleme
•Yem tüketim düzeyi: Konsantre yem tüketiminin fazla olması
•Rasyonun nem içeriğinin fazla olması: Total rasyonun rutubetinin silaj ve fermente yemler nedeniyle %50’den fazla olması.
•Doymamış yağların rasyona ilave edilmesi: selüloz sindirilebilirliğini azaltması ve rumen pH’sını düşürmesi
•Yemleme metodu: Kaba ve konsantre yemlerin ayrı olarak verilmesi ve konsantre yemin seçilmesi
•Rasyondaki ani değişiklikler: Yüksek düzeyde kaba yemden yüksek düzeyde konsantre yeme ani geçişler
•Mikotoksinler: Laktik asit metabolizmasını değiştirmeleri.Optimum rumen pH’sı 6.2-6.8 (6-7) arasındadır.
pH 5.5’ da rumen protozoonları ölür, rumen hareketleri yavaşlar. pH 5’de rumen hareketleri tamamen durur.
Kanın pH’sı 7.3-7.5 arasındadır.Metabolik asidozda pH 7.3 ün altına düşer.
Semptomlar:
•Klinik belirtiler 12-36 saat sonra ortaya çıkar
•İnkoordinasyon ve ataksi görülen ilk belirtilerdir
•Tiamin sentezinin azalması sonucunda bilinçsizce gezinme ve ayakta duramama hali gözlenir
•Rumendeki şişkinlik nedeniyle abdominal ağrı, diş gıcırdatma ve rumen hareketlerinde azalma vardır
•Rumen pH’sı 5’e düşer.
•Dışkı katıdır veya diyare şekillenmiştir
•Dışkıda sindirilmemiş tane yem partikülleri bulunur
•Yemden yararlanma oranı azalır
•Rumen, abomasum ve barsaklarda şiddetli derecede yangı şekillenir.
•Dehidrasyon 24-48 saat içinde ortaya çıkar.
•Solunum sayısı ve kalp atışları artar, rektal ısı 1-2 C azalır.
•Şiddetli vakalarda hipokalsemiyi andıracak şekilde hayvan yere uzanır ve 24-48 saat içinde ölüm şekillenebilir.
• Akut asidozdan 40-60 gün sonra tırnaklarda belirtiler (laminitis) ortaya çıkmaktadır.
Sağaltım:
1. Kaliteli kaba yem arttırılır.
2. Taze rumen içeriği verilir.
3. Vitamin B/Vitamin C kombinasyonları karaciğerdeki laktik asidin detoksifikasyonuna yardımcı olur.
4. Laktik asit bakterilerine karşı antibiyotikler, elektrolit sıvılar uygulanır.
5. Rumen pH’sını düzeltmek için MgO, MgOH verilir.
6. Metabolik asidoz için 0.5 g/kg sodyum bikarbonat verilir.
7. İntoksikasyonlara ve laminitise karşı antihistaminik ve kortikosteroid ilaçlar kullanılır.
8. Primer timpani varsa köpük giderici ilaçlar kullanılır.
9. ishal oluşmayan vakalarda sürgüt ilaçlar verilir.
Korunma:
1. Kaba ve konsantre yem karıştırılarak verilmelidir.
2. Yeterli kaba yem sağlanmalıdır.
3. Asidoz oluşturan yemler aşırı kullanılmamalıdır.
4. Konsantre yeme ani geçişler engellenmelidir.
5. Tampon etkili maddeler (NaHCO3, MgO) ilave edilebilir.
6. Sığırların başıboş kalması önlenmelidir.
7. Yüksek verimli ineklerin kuru dönem ve laktasyonun başlangıcındaki beslemesine özen gösterilmelidir.dostvet
ÜyeKETOZİS
* Koyun ve keçilerde genellikle doğumdan 2 hafta önce, süt ineklerinde ise doğumdan 1-6 hafta sonra görülür.
* Karbonhidrat ve uçucu yağ asitleri metabolizmasındaki bozukluklar sonucu kanda glikoz düzeyinin düşmesi, karaciğerde yağ dejenerasyonu, keton cisimciklerinin çoğalması ile karakterizedir.
Sebepler:
-Rasyonun enerji yönünden yetersiz olması
-Gebelik ve fazla süt verimi
-Kötü, bozuk, bütirik asitce zengin silajlarla besleme
-Gebeliğin son aylarında hayvanların gereğinden fazla beslenmesi, semirtilmesi, hareketsizlik (karaciğer yağlanması, glikoneogenezisin aksaması)
-Kobalt (vit B12 sentezi ve propiyonik asitin değerlendirilmesi)
-Açlık, ani yem değişiklikleri
-Kaba yem yetersizliği
Primer ketozis: Yem tüketiminin kısıtlı olması sonucunda oluşmaktadır.
Sekonder ketozis: Diğer hastalıklar ve bozukluklar. Abomasum deplasmanı, travmatik retikülitis, metritis, mastitis
Alimenter ketozis: Ketojenik ön maddeleri yüksek oranda ihtiva eden fermente yemler
Spontan ketozis: Sebebi anlaşılamamaktadır.
Subklinik ketozis: Hastalığın klinik belirtileri gözlenmemektedir. Erken laktasyon döneminde bulunan süt ineklerinin %10- 30’unda doğumdan sonraki ilk haftada subklinik ketozis bulunmaktadır. Süt verimi 1- 4 litre daha düşüktür. İlk östrus görülme süresi uzamakta ve tohumlama başına düşen gebelik sayısı azalmakta, kistik ovaryum, klinik ketozis ve abomasum deplesmanı riski artmaktadır.
Semptomlar:
-Yem tüketiminde düşüş
-Süt veriminde azalma
-Sütün kalitesinde bozulma
-Rumen hareketlerinin durması
-İnatçı kabızlık
-Deri elastikiyetinde azalma
-Çekik karın, belde kamburluk
– Sinirsel semptomlar
-Kanda keton cisimcikleri artar (30-40 mg’dan 200-250 mg/l’ye)
-idrarda, sütte ve solunum havasında keton cisimciklerine rastlanır.
-Kan pH’sı, glikoz ve glikojen düzeyleri azalır.
-Serbest yağ asitleri miktarı 3 ile 5 kat artar.
-Karaciğerde yağlanma vardır.
Sağaltım:
-Glikoz infüzyonu
-Sodyurn propiyonat, kalsiyum propiyonat
-Propilen glikol(Propilen glikolün sonda ile konsantre yem ile), pekmez veya melas
– Eksik alanlarda otlayan hayvanlara günde 100 mg Co uygulaması,
-Kortikosteroid
-Sekonder enfeksiyonlara karşı antibiyotik
-Metiyonin solusyonu
-Kloralhidrat.
Korunma:
Kuru dönemde vücut kondüsyon skoru 2.5-3 olan optimum seviyede bulunmalıdır.
Doğuma iki hafta kala az miktarlarda (1-2 kg/gün) konsantre yemle beslemeye geçilmeli erken laktasyon döneminde rasyon değişiklikleri dereceli olarak yapılmalıdır.
Kaba yemin rasyonda en az %40 oranda bulunması sağlanmalıdır. Kobalt yönünden eksik bulunan alanlara kobalt sülfat serpilmesi önerilmektedir .
-Enerji/protein oranı ayarlanmalı
kan glikoz ve – b hidroksibutirik asit seviyesinin tespiti rasyonun enerji yönünden yetersizliğini ve subklinik ketozis vakalarını tespit etmede yararlı olacaktır.dostvet
ÜyeRAŞİTİZM
Oluşumu ve genel belirtileri
–En genel belirtisi kemiklerin ve gaganın yumuşak lastik yapısında ve bükülebilir formda olmasıdır. Göğüs kafesi yassılaşmakta ve kaburga kemiklerinin vertabralar ile bağlantı yerlerinde boncuk tarzı oluşumlar gözlenmektedir. Raşitim her yaştaki kanatlılarda gözlenmekte fakat genç hayvanlarda özellikle de son zamanlarda hindi palazlarında daha fazla gözlenmektedir. Rasyondaki kalsiyum, fosfor ve vitamin D3 seviyelerine bakılarak raşitizm kolaylıkla teşhis edilebilir.
–Saha şartlarında genellikle anormal davranışlar 7-10 günlük yaşta gözlenmektedir. Broyler ve hindi palazları duyarsız olup yemeye ve harekete karşı isteksizlerdir. Karekteristik kemik zayıflığı ve kaburga kemiklerindeki boncuk tarzında bozukluklar 10-14. günlerde gözlenmekte ve bu dönemde sürünün %10-100’ünde raşitizm tespit edilebilmektedir.
–Raşitzm oluşumunu etkileyen faktörler:
Kalsiyum, fosfor ve vitamin D3 : Rasyonda kalsiyum seviyesi kolay bir şekilde ayarlanmakta fakat problemlerin çoğu değerlendirilebilir fosfora göre kalsiyum seviyesinin yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. (et unu ve diğer hayvansal protein kaynakları)Vitamin D3’ün yetersizliği veya etkisinin zayıflığı (hipofosfotemi), kalsiyum fazlalığı (hiperfosfotemi)
Rasyon kökenli diğer vitaminler: Vitamin A, E ve C’nin rasyondaki düzeyleri vitamin D3 kullanımını etkilemektedir. Yüksek düzeyde vitamin E ve A vitamin D3 kullanımı ile etkileşmektedir. Vitamin C’nin, vitamin D3 metabolizması üzerine dolayısıyla kemik gelişimi üzerine etkili olduğu tespit edilmiştir. Kanatlılarda vitamin C sentezi yapabilmekte fakat stres durumlarında ilave vitamine ihtiyaç duyulmaktadır.
Yaş, Elektrolit dengesi (klor), Mikotoksinler, Barsak şartları
–Tedavi ve Korunma:
Tedavi ve korunmanın temelini optimum düzeyde kalsiyum, değerlendirilebilir fosfor ve vitamin D3 bulunan rasyonlar ile besleme oluşturmaktadır. Raşitizm bulunan hayvanların üzerine dikalsiyum fosfat serpilmiş yemlerin yedirilmesi ve ilave vitamin D3 uygulaması sonucunda düzeldikleri gözlenmektedir. Vitamin D3 ve vitamin A arasındaki güçlü etkileşim nedeniyle bu vitaminin suda çözünebilir formlarının verilmesi tavsiye edilmemektedir. - YazarYazılar