Oluşturulan forum yanıtları
- YazarYazılar
-
Tommy35ÜyeQuote:Tuvalet sorunuyla ilgili bu sitede rahatlıkla bulabilirsin ama sana antreman yaptırmayalım şimdiden diye ben sana kendi notlarımdan bir tanesini yazıma ekliycem. Onu okuyup uygularsın.
Köpeğinin yalnızlık sorununu da nasıl halledeceğin konusu biraz sıkıntılı olacaktır şimdiden söyleyeyim. Madem böyle bir planın var HİÇ VAKİT KAYBETMEDEN pupy ( yavru ) eğitimi aldırman gerekir. Bu konu çok önemli. Sakın 6 AYDAN ÖNCE EĞİTİM OLMAZ!!! diyen eğitimsiz insanlara inanıp vakit kaybetme. Eğer pupy eğitimini aldırırsan hiçbir sıkıntı kalmaz.
Tommy35Üyesağolun.
Tommy35ÜyeEğer bilgilerinize birşeyler daha kattıysam ne mutlu bana. Saygılarımla,
Tommy35ÜyeHoşgeldin arkadaşım. Sana bir eğitmen olarak dikkat etmen gereken birkaç şey yazacağım. Öncelikle birçok arkadaşın düştüğü hataya düşmeden yeni dostunun kalacağı yeri iyi seçmiş olmanı diliyorum. Önce bir gelsin sonra bakarız fikri çoğu zaman sıkıntı çıkarır. Ona uygun doğru bir yeri almadan dostunu sahiplenme.
Şimdi gelelim eğitim konusuna;
Sibirya kurtları kızak köpekleridir. Çok güçlü kas grubuna sahiptirler. Soğuk onların performansını etkilemez. Sürekli yol katetmek, ilerlemek isterler. Bu yüzden de sizi çekiştirirler. Genetiğinden gelen bazı davranışlar şehir yaşamına uygun olmamaktadır. Ama sizi ençok sıkacak yönü çekmesi olacaktır. Zor eğitilirler. IQ sıralamsında 67. sırada yer alırlar. Eğitimcinizin çok çok sabırlı ve işini çok çok iyi bilmesi gerekir. Zirâ, iyi bir performans için her komutun yada hareketin 60-80 defa tekrarı gerekmektedir. Çabuk unuturlar. Bu yüzden sizin dostunuzun üzerine düşerek aldığı eğitimin tekrarlarını yaptırmanız gerekecektir. Ona zaman ayırmalısınız. Sibirya kurtlarının bu zor yönleri onları kötü yapamaz elbette. Renkli gözleri ve harika tüylerine ise söylenecek söz bırakmıyor. Eğer bunlara göğüs gerebileceğinize inanıyorsanız ikiniz için de mutlu bir yaşam dilerim.
Saygılarımla;
Tommy35ÜyeSelamlar,
Sorduğunuz soruya müdahil olmak istedim. Amacım yaşadığınız sorunu size farklı yönlerden gösterebilmek. Köpek dostlarımız doğuştan yüzebilme yeteneğine sahiptirler ancak, bunu uygulamakta her zaman istekli olmayabilirler. Bunun farklı farklı bir çok sebebi vardır. Ben yalnızca köpek eğitimini referans alarak önermelerde bulunacağım.Eğer köpeğiniz suya girmekte çekince gösteriyorsa lütfen, diğer tüm konularda olduğu gibi, onu bu konuda zorlamayın. Kendinizi dostunuzun bu direnişine neyin sebep olabileceği konusunda analiz edin. Acaba sorun bende olabilir mi? sorusunu kendinize sorun. Dostunuzun suyla ilk tanışması beklenenin aksine sonuçlanmış olabilir. Siz farkında olmadan dostunuz üzerinde kötü bir etki bırakmış olabilirsiniz. Onu yüzmeye ikna etmek için biraz çaba sarfetmeniz gerekir. Aşağıya dört aşamalı bir program yazacağım. Bu dört aşamayı yavaş yavaş geçmek çok önemlidir. Kendinizi harcadığınız zamana değil kazandığınız tecrübeye odaklandırın.
1. aşama: suyla tanışma
KAYGAN OMAYAN düz bir alana bolca su dökün. Dostunuzun en sevdiği oyuncakla oynamaya başlayın. onunla eğlenceli ama kısa oyunlar oynayın. Dostunuzu bol bol ödüllendirin. Sizinle oynamayı reddederse mamasını o alanda yemesini sağlayın.
2. aşama: suya ilk adım
KAYGAN OLMAYAN düz bir süs havuzu ya da suyu içinde tutabilecek kadar büyük yüzeyi olan herhangi bir nesnenin içine dostunuzun AYAK BİLEĞİNİ GEÇMEYECEK kadar su doldurun. Yine onunla oyun oynayın. Eğer sizinle oynamayı reddederse onu suyun içine sevecen bir tavırda yerleştirip, onu sevin. Cebinizde mutlaka sevdiği bir gıda maddesi olsun. Onu okşarken cebinizden sevdiği yiyeceği (Genelde Sosis) ona verin e yine bol bol ödüllendirin.3. aşama: Bir önceki basamakta yaptıklarınızın aynısını bu kez dostunuzun DİRSEĞİ hizzasına kadar olan seviyedeki suyla tekrarlayın.
4. aşama: Dostunuzun suyla tanışmasındaki son basamak olan bu seviyede stres düzeyi çok yükselecektir. Bu seviyeye kadar kötü bir tecrübe yaşamamış olması çok önemlidir. Su seviyesini göğüs hizzasına kadar arttırın. Onun orada vakit geçirmesini ve eğer heyecanlanırsa kalp ritminin normale dönmesini sağlayın.
TEBRİKLER!!! Artık dostunuz suyla tanışmış durumda.
Şimdi dostunuzun bu tecrübesini denize nasıl uyarlayacağınızı anlatayım. Beraber denize girmek istediğiniz sahilin en sakin olduğu anı bekleyin. Bu tahminen sabah erken saat olacaktır. Onu suyun en sığ olduğu yere götürün ve serbest bırakın. Islak kumların olduğu alanda gezinmesini sağlayın. Oyuncağını SUYA PARALEL ve KISA MESAFEye atın. Bunu üzerindeki tedirginlik tamamen ortadan kalkıncaya dek yineleyin. Sonra suyun içine oturun, sırtınız sahile dönük olsun. Dostunuzun oyuncağını onun göğüs seviyesindeki SUYA DİK ve KISA MESAFEye atın. Tıpkı suyla tanıştırırken yaptığınız gibi giderek suyun derinliğini arttırın.
Tüm bunları yaparken dostunuz tarafından kesin bir ret davranışıyla karşılaşıyorsanız bir alt seviyeyi yeniden uygulayın.
9 Eylül 2009: 20:36 yanıtla: Kedi ve Köpeklerin Bazı Davranış Problemleri ve Sağaltım Seçenekleri #81708
Tommy35ÜyeGerçekten çok güzel bir paylaşım. Teşekkürler. Devamını umuyorum.
Tommy35ÜyeFiyatını bilmiyorum ama öğrenir buraya yazarım. Kocaeli izmir çok uzak:( Elimden yalnızca buraya yazmak gelebillir. Burada olsaydınız ben ücret almadan bu yardımıı verirdim. Öğrencilik nasıldır bilirim.Ben size buradan yardım etmeye çalışayım. Siz köpeğinizin sıkıntılarını, şimdi durumu yaşadıklarınızı yani konuyla alakalı olan olmayan ne varsa cakmakutum@mynet.com adresine mail atın. elimden geleni yapayım. Saygılarımla
Tommy35ÜyeSelam, Murat Bey bir hekim olarak yapılması gerekenleri sıralamış. Ben de bir eğitimci olarak size yapmanız gerekenleri sıralamaya çalışacağım. Köpeğiniz şiddetli psikolojik travmaya maruz kalmış. Umarım yememe sorunu fizikseldir ve kısa sürede geçer. Ama eğer süreç fizyolojiden psikolojiye doğru kayarsa o zaman size bir kat daha fazla iş düşecek demektir. İlk olarak LÜTFEN köpeğinizi azarlamayın. Ona olması gerekeni yumuşak bir şekilde ifade edin. Bunu yaparken ona hasta ya da acizmiş gibi davranmayın. Sevecen olmak başka bir şeydir. Köpeğinizin en sevdiği şeyleri yapın. Ona zaman verin. Şu an en son ihtiyacı olan şey azarlanmaktır. Kavganın sonucunda mağlup olan taraf olması onun güvenini zedelemiş olsa gerek. Eğer evinizde birlikte yaşıyorsanız hafif müzikler dinletin. İşitme duyusu sayesinde rahatlayabilir. Siz bunun farkında olmasanızda bu çok işe yarayacaktır. Gezintiye çıktığınızda olayın yaşandığı yerden uzak durun, farklı alanlarda EĞLENİN. Eğer yapılan hekim muayenesinde kas zedelenmesi, iç organlarda darbe gibi hareketliliğini engelleyecek bir bulguya rastlanırsa tam anlamıyla sağlığına kavuşmadan yoğun fiziksel aktivitelerden kaçının. Oyun eğlenceli olmazsa oyunun bir anlamı kalmaz. Geçmiş olsun.
Tommy35ÜyeÖncelikle size yardımım dokunduysa ne mutlu bana. Dostunuzun kesinlikle psikolojik desteğe ihtiyacı var. Bunu kesinlikle göz ardı etmeyin. Size söylediğim ilacı kimse bilmez zaten:) Bu yüzden insanların şaşkınlığına alışın. İnternetteki kaynaklar yabancı dilde. Çevirebilirseniz araştırmaya devam edin.İnsan için de kullanılıyor çünkü. Köpeğinizin bir çiftlikte bulunması, bu hassas durumu için uygun olmaz. Şu anda hiyerarşik düzene giremez. Her zaman kazan kazan prensibini işletmek lazım. Ayrıca seans sayısını kimse bilemez. Bu yüzden size sayı verenlerle iyice konuşun. Niçin böyle bir öngörüde bulunuyorlar? Bunun cevabını isteyin. Psikolojik rehabilitasyon yapmak çok büyük bir birikim gerektirir. Kolay kolay kimse yapamaz. Ayrıca bu sürece veteriner hekim de dahil olmalı. En azından nörolojik ya da hormonal bir sıkıntının olmadığının bilinmesi gerekir. BUNU HEKİMDEN DAHA İYİ KİMSE BİLEMEZ.
Pozitif Köpek Eğitimi hakkında bir köpek eğitmeni olarak size söyleyebileceğim iki şey var:
1. si Pozitif eğitim; köpek eğitiminde bir mihenk taşıdır. Türkiye ye yenice gelmiş bir yaklaşımdır. Geniş çaplı kabul görmüş bir sistemdir.
2. si ÇOK ÇOK ÇOK SUİSTİMAL EDİLMEKTEDİR!!!! Pozitif eğitim ile eğitim yapıyorum diyenler bir bakıyorsunuz dostunuza vuruyorlar, dikenli tasma takıyorlar, sahibiyle köpeğini eğitim sürecinde birbirinden ayırıyorlar,vs. bunlar Pozitif köpek eğitiminde asla yeri olmayan kandırmacalar. Eğer günün birinde bir eğitmenle karşılaşırsanız ona mutlaka bu işi nasıl öğrendiğini sorun. Eğer şu SEMİNERE gittim orda öğrendim filan derse lafı fazla uzatmanıza gerek yok demektir. Nerede oturduğunuzu yazmadığınız için İstanbula gidişiniz için birşey yazamayacağım. Eğer nerede olduğunuzu bana yazarsanız size yardımcı olmaya çalışayım. Belki tanıdığım birileri çıkar. Saygılarımla.
Tommy35ÜyePati’ nin yaşadıklarına çok üzüldüm. Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla kötü bir tecrübe yaşamış ve bunun izleri çok derinde yerleşmiş. Size önereceğim şeylerden evvel kesinlikle önermeyeceğim bir konu var. Köpeğiniz korktuğunda sakın onu sevmeyin. Sevmek olumlu bir pekiştireçtir ve hareketi pekiştirerek davranışa çevirir. Ona korkmasını öğretmiş olusunuz. Çünkü o korktuğunda sizin sevginize sahip oluyor. Bu konuyu anlamış olacağınızı tahmin ederek size bir kaç yol önereceğim.
1.si köpeğiniz küçük ırk olduğundan kendinden büyük fizikteki köpeklerle karşılaştırmayın
2.si köpeğinize ekseriyetle kendinden küçük ve onun baskın kalacağı arkadaşlar edinin
(Uyarı) onlara saldırırsa karşı çıkın ve izin vermeyin. Agresif davranışlar geliştirebilir.
3.sü Bach Flower isimli tamamen doğal,bitkilerden elde edilen br karışım var. size satan bir yerin adresini vereyim isterseniz sipariş edersiniz.info@countryranch.net buraya bu ilacı almak istiyorum yazın bilgilerinizi girin size dönerler. Bu ilaç (aslında ilaç da değil doğal) köpeğinizin hormonlarını düzenleyecek. Davranışları normalleşecek ama tedavi edici değil. Uyuşturucu gibi birşey de değil.Bununla birlikte psikolojik rehabilitasyonla düzelebilir.
Köpeğiniz çok ciddi bir travma atlatmış.Başka sormak istediğiniz bir şey varsa buraya yazın elimden geldiğince cevaplarım.
köpeklerin ona saldırmasının sebebi onu zayıf görmeleri. onlarla her karşılaştığında biraz daha kötüleşecektir.çünkü her defasında ezilen o oluyor. size ve pati ye iyi günler. umarım yazdıklarım işinize yarar.
Tommy35ÜyeBu maçı yöneten(!) hakemi takip etmek gerekiyor. Merak ediyorum bu yönetimden sonra kaç maç dinlendirilecek.
Tommy35ÜyeÇok güzel bilgiler vermişsin sağol. Ben de kendimce eklemeler yapmak istiyorum. Köpek dostlarımızın iletişim kurarken başvurdukları yollarından bir tanesi de burunlarını kullanmaktır. Köpekler çok keskin ve üstün koku alma yeteneğine sahiptirler. Köpek burnu Feromon uyarlamalarına karşı oldukça duyarlıdır. Feromon, Yunanca “Hormon Taşıyan” anlamına gelmektedir. Temel görevleri arasında, eşeyler arasında iletişimi sağlamak, sosyal yaşam düzenine sahip olan köpeklerde hiyerarşiyi sağlamak, cinsel davranışlar, asabiyet, korkuya bağlı davranışlar, kaygı veya çekinme davranışları gibi özel davranış ve duygusal reaksiyonların başlatılması sayılabilir. Bunlarla ilişkili olarak fiziksel davranışlarda bulundukları gibi, bizim farkedemeyeceğimiz bir iletişim ağını kullanmaktadırlar.
Koku Alma konusunda daha detaylı bilgi almak isteyen arkadaşlar için ayrı bir konu açıp bilgilerimi paylaşacağım. Verdiğin bilgiler için tekrar sağol.
Tommy35ÜyeDoğru söze ne denir. Yazı için teşekkürler. Elinize sağlık.
Tommy35ÜyeBen bir Fenerbahçe taraftarı olarak maçta çıkan olayların mesuliyetini hakemlerde buluyorum. Özellikle o faulü çalan hakeme sinir oldum. Her faul çalınmaz. eski bir basketbolcu olarak tecrübeyle sabittir. Bazı durumlar vardır ki, Kan Yoksa Faul Yok formülü işler. Çünkü o an atmosfer öyledir. Faul çalınırsa işte sonuç aynen böyle olur. Ulu insan, kadim dost, kabzımal, eski hakem, tecrübeli yorumcu Erman TOROĞLU’ nun gerçekten katıldığım bir sözü var. Önemli bir maçta penaltı tartışması yaşandıktan sonra söylemişti. “Penaltı penaltı gibi olacak kadeş. Öyle ufacık bir dokunmayla futbolcu düşmeyecek.” demişti. Son olarak çıkan olaylarda göstermiş oldukları abartılı tepkilerden ötürü bazı feenrbahçeli oyuncuları da buradan kınıyorum.
Tommy35ÜyeBenim bildiğim, kuyruk kısmının koşu anında denge sağlamak ve manevra yapmak için çok önemli olduğudur. sağlık sorunları hariç kesilmemelidir. Ben Dostlarımızın orasını burasını kestiripte ay ne güzel oldu diyen insanlardan(!) nefret ediyorum. Çok isteyen kendi kulağını kestirsin. Bakalım o zaman da estetik kaygıları devam edecek mi?
- YazarYazılar
