1. Anasayfa

Oluşturulan forum yanıtları

9 yazı görüntüleniyor - 106 ile 114 arası (toplam 114)
  • Yazar
    Yazılar
  • yanıtla: BİRAZ DA BEN ( Dr. Ebru TONG ) #80858
    blankTommy35
    Üye

    Doğru söze ne denir. Yazı için teşekkürler. Elinize sağlık.

    yanıtla: Efes Pilsen: 74 – 68 Fenerbahçe Ülker #80105
    blankTommy35
    Üye

    Ben bir Fenerbahçe taraftarı olarak maçta çıkan olayların mesuliyetini hakemlerde buluyorum. Özellikle o faulü çalan hakeme sinir oldum. Her faul çalınmaz. eski bir basketbolcu olarak tecrübeyle sabittir. Bazı durumlar vardır ki, Kan Yoksa Faul Yok formülü işler. Çünkü o an atmosfer öyledir. Faul çalınırsa işte sonuç aynen böyle olur. Ulu insan, kadim dost, kabzımal, eski hakem, tecrübeli yorumcu Erman TOROĞLU’ nun gerçekten katıldığım bir sözü var. Önemli bir maçta penaltı tartışması yaşandıktan sonra söylemişti. “Penaltı penaltı gibi olacak kadeş. Öyle ufacık bir dokunmayla futbolcu düşmeyecek.” demişti. Son olarak çıkan olaylarda göstermiş oldukları abartılı tepkilerden ötürü bazı feenrbahçeli oyuncuları da buradan kınıyorum.

    yanıtla: Köpeklerin kuyrukları neden kesilir? #79622
    blankTommy35
    Üye

    Benim bildiğim, kuyruk kısmının koşu anında denge sağlamak ve manevra yapmak için çok önemli olduğudur. sağlık sorunları hariç kesilmemelidir. Ben Dostlarımızın orasını burasını kestiripte ay ne güzel oldu diyen insanlardan(!) nefret ediyorum. Çok isteyen kendi kulağını kestirsin. Bakalım o zaman da estetik kaygıları devam edecek mi?

    blankTommy35
    Üye

    Selam, karşılaştığınız bu olumsuz duruma Koprofaji adı verilir. “Coprophagia” Koprofaji dışkı yeme anlamında kullanılan teknik bir terimdir.

    Sebeblerine gelince, bununla ilgili birkaç temel sebep yazabiliriz bunlar
    Anneden ya da Anksiyete ve sıkıntıdan,
    Diğer köpeklerden öğrenilmiş davranışlardan,
    İlgi çekme isteğinden,
    Besinlerdeki lif miktarının azlığından,
    Vitamin, mineral gibi eksikliklerden,
    Dar bir alana hapsedilmeden,
    den,
    den,
    den,
    ……..
    Bildiğimiz sebeplerin başlıcaları bunlar ama bilmediğimiz daha niceleri var. Umarım sizin dostunuz fizyolojik uyarıcılar yüzünden bu davranışı sergiliyordur. Çünkü, fizyolojik değilde psikolojik bir uyaran söz konusuysa başınız dertte demektir. Hiç vakit kaybetmeden PROFESYONEL bir eğitmenden yardım almanız gerekiyor. Eğitmen, dostunuzun VETERİNER HEKİM MUAYENE SONUÇLARINDAN SONRA bir değerlendirme yapıp, davranışlarını analiz etmeli ve HEKİMİNİZLE BİRLİKTE HAREKET ETMELİDİR. Koprofaji daha fazla pekişmeden müdahale edilmeli. Aksi taktirde dostunuzla aranızdaki köprüler birer birer yıkılacaktır. Siz bu profesyonel desteği alana kadar bazı şeyler yapabilirsiniz. Tuvalet alışkanlığı oluşmuş bir dostumuzsa, tuvalet zamanını takip edip onun dışkısını yeme isteğini negatif pekiştireçlerle söndürmeye, yani onu dışkı yemekten men etmeye çalışmalısınız. (Eğer tuvalet alışkanlığı yoksa buradaki forum yazılarını okuyarak geniş bilgi edinebilirsiniz.) Yalnız, burda dikkat edilecek bir husus var. Bu işi onunla iddialaşmadan, dışkıya besin anlamı yüklemeden yapmalısınız. Yoksa ters tepebilir. Tuvaletini yaptırdıktan sonra hemen onu o ortamdan uzaklaştırın. Koprofaji sizin başedebileceğiniz bir sorun değildir.

    Saygılarımla,

    blankTommy35
    Üye

    [size=large]
    Arkadaşlar, bu konuda benim tavrım ve düşüncem tektir. Köpek Dövüşlerinin Ahlâki, Hukuki ve Dini kurallara uymadığına ve suç olduğuna inanıyorum. Hukukta Izdırar hali dışında bir hayvana zarar veremezsiniz. Keza, Ahlak anlayışımız ve Müslümanlık dininde de bu yönde bir anlayış yok mu? Köpek dövüşlerinden zevk alan ya da böylesine organizasyonların içinde yer alan insanlardan, benim tanıdığım bildiğim RUH SAĞLIĞI YERİNDE TEK BİR KİŞİ DAHİ YOK. Öylesi insanları da yanımda yamacımda bulundurmam. Bunlar benim içimden gelen, subjektif kriterler. Ancak, duruma objektif olarak bakılırsa; farklı bir resim karşımıza çıkıyor.

    Köpek dövüşlerinde ençok karşımıza çıkan Pitler, Mastifler ve malesef Kangallar gibi güçlü çene yapısı ve anatomiye sahip köpekler oluyor. Kangal için malesef dememin sebebini de kısaca açıklayayım. Kangal, bizim vatanımızın bizim coğrafyamızın bize verdiği bir nimettir. Anatomisi karakteri, yetenekleri tartışılmaz derecede üstündür. Hatta bana göre eğitim almasına gerek olmayan tek köpek dostumuz Kangaldır. O zamanı geldiğinde ne yapacağını çok iyi bilir. Sahibini ve ailesini, Evini ve yuvasını, eşyalarını ( sahiplendiği ne varsa ), koruduğu sürüsünü canı pahasına ve tereddüt etmeden korur. Sonuçta TÜRKLÜK ONUN KANINDA VAR. Bana inanmayan araştırsın. Dönelim konuya; Yukarıda sayılan köpeklerin dışında da dövüştürülenler oluyor. Ama genellikle Pitler dövüşüyor. Bu yüzden de onlara kötü gözle bakılıyor. Bu büyük bir yanlış bence. Bir köpeğin belli üstün üstünlükleri olabilir. Ama bunu yanlış yollara kanalize eden o zekasına çok güvendiğimiz canlıların en akıllısı olan İnsanın Suçudur. Köpeklere ne verirsen onu alırsın. Ben Canlı insan arama ve kurtarma görevini yapan staf biliyorum. Boxer biliyorum. Nerde dövüş yapan köpekler nerede bunlar. Akla kara gibi ayrı yerdeler. Bunu yapan insan oğlu. O köpeği bir canavar yapan Kim? O köpek tıpkı bizlerin evimizde beraberce yaşadığımız dostlarımızın bize davrandığı gibi sadece sahiplerini mutlu etmek için, sahibinin ona öğrettiği ve “AFERİN” aldığı davranışları sergiliyor. Size soruyorum; Canilik Kimde???

    Akli dengesi yerinde olan herhangi bir insanın sahiplendiği hiçbir dostumuzdan bize zarar gelmeyeceği kanaatindeyim. Bu yüzden onlara ve sahiplerine yapılan önyargılı ve bilgisizce tepkileri esefle kınıyorum.

    Saygılarımla;[/size]

    yanıtla: ..::Ayrıntılı Köpek Eğitimi::.. #79044
    blankTommy35
    Üye

    Tekrar Selamlar,
    Ayrıntılarıyla yazdığınız eğitim notlarını okuduktan sonra sizinle bazı konularda farklı düşündüğümü anladım ve şimdi sizinle bu noktaları paylaşmak istiyorum.
    Sırayla gidelim;
    Sizin ifadelerinizi tırnak içinde yazıyorum.
    “Eğitim için, köpeğin boynunda eğitim tasması bulunur.” Avrupada yaygın olarak kullanılan ve benim de şahsen katıldığım pozitif eğitim metoduna göre dostlarımızın boynuna Eğitim Tasması diye bilinen içi sivri uçlu ve gerildiğinde boğma mekanizmalı olan tasmalar kullanılmamaktadır. ( Nette Pozitif Eğitim yazdığınızda hemen karşınıza gelen APDT-UK & APDT-USA & CCPDT & IPDTA & IAABC gibi kuruluşlar bu tür aparatlarla eğitim yapılmasına soğuk bakmaktadırlar. ) Tecrübelerimle size garanti ederimki, o tasmaları takmayan dostlarımızın eğitimleri takanlara kıyasla çok daha sağlıklı temellere oturmuş oluyor. Bu konuda daha fazla detaya inmiyorum. Ama isterseniz açıklarım.

    “SALDIRGANLIK EĞİTİMİ “
    “Bu eğitimde, eğiticiden başka, köpeğe tümüyle yabancı olan bir yardımcı kullanılır. Yardımcının görevi, köpeği kızdırmak ve kışkırtmaktır.

    Koruma eğitiminde dostumuzu Kızgın ve kışkırtılmış olarak şartlandırmak bazı sıkıntılara sebep olur. Bunlardan ilki; dostumuzun koruma işini yapması için mutlaka kızmış ya da kışkırtılmış olması gerekebilir. Yani, o eğitimi almış bir dostumuz koruduğu alana sevecen bir tavırla ve yüklü miktarda sosisle giren kibar hırsızlara buyrun diyebilir. Bu bir ihtimaldir, olmayada bilir. İkincisi, eğitim esnasında ve sonrasında muhattap olduğunuz dostunuz koruma işini ifa ederken daima sinirli bir ruh halinde olmasıdır. Bu durum yakın ve uzak çevresi için psikolojik çıdan pek uygun olmaz. Düşünsenize evinizin bahçesinde sinirlendiğinde çok katı biri olduğunu bildiğiniz biri yaşıyor. Ne yapardınız? Ben ona karşı ister istemez mesafeli davranırdım. Mesafeli davranacağım birini neden bahçemde tutayım ki? Üçüncüsü; kızmayı, kışkırtılmayı ve bunun sonucunda da ısırmayı öğrenmiş bir köpeğiniz var. Sizi ve değer verdiğiniz herşeyi son ana kadar koruyor. Ailenizle çok iyi geçiniyor. Ama Uzunca bir süredir görmediğiniz yiğeniniz, kuzeniniz, aradaşınız yada her kimse farketmez, size sürpriz bir ziyarette bulunmak, sizi şaşırtmak için bir yolunu bulup sevimli ve eğitimli dostunuzun koruduğu bahçenize dostunuz için bir yabancı ve bir tehtit olarak adımını atıyor. Kocağında da çocuğu… Yazdıklarım bir senaryo gibi gelebilir ama gerçekleşmeyeceğini kimse garanti edemez! Bu yüzden koruma eğitiminde dostumuzun tepkisi şüpheli hareketler, saldırgan davranışlar ve sınır aşımı olmalıdır. sınır aşımından kasıt; sizin sahip olduğunuz alanın içinde kalacak şekilde sınırları öğretilmiş bir koruma alanıdır. Örneğin dostumuz bahçeye onuniçi yabancı biri girdiğinde bile kendi sorumluluk alanına tecavüz edilene kadar sahibinin isteğine bağlı olarak havlamak ya da pasif kalmak arasında davranışlar sergileyebilir. Bu durumdan da yabancılar zarar görmesin diye bahçenin içerisine rahatlıkla görülüp okunabilecek şekilde yazı yazılması BENCE daha uygun olur. Son olarak; tüm bunları öğrenirken ( koruma & bırakma & kontrol altında tutma gibi ) sinirlenmezse eğiti tasması kullanmaya ve canının acıması pahasına sinirlendiği şeyi ısırmasına gerek kalmaz. Yabancılardan gıda ya da sevgi geldiğinde de reddetmesini sağlamak sanıldığı kadar kolay bir iş değildir. Dostlarımız temel olarak insanlardan 2 şey talep ederler. 1. si sevgi, 2.si beslenme ihtiyaçlarının karşılanması. Bu iki talep onların genlerinden gelen yüzyıllardır insanlarla yaşamaya alışmış olmalarının kaçınılmaz sonucudur. Bu nedenle bu eğitimin bebeklik dönemi haricinde verilmesi sağlıklı olmaz. Hele hele eğitim tasmasıyla şok verilmesiyle hiç olmaz. Kısa zamanda davranışı etkiler ama olumsuz pekiştireç yani şok ortadan kalktığında davranışta sönme meydana gelir ve dostumuz gıdaya karşı hamle yapar. eğitimin amacı davranış değişikliğidir. Kalıcı olan o davranışı öğretmektir.

    Şok dostumuz için bir cezalandırma olarak kullanılmamalıdır. Eğitim tasması bana göre öyle hassas bir alettirki aynen neşter gibi, hekimin elinde şifa cahilin elinde bela getirir. Dostlarımızın eğitiminde cezalandırma kavramı bence yoktur ve olmamalıdır. İstenmeyen bir davranış gösterdiğinde negatif motivasyonlar devreye girmelidir. Buraya bir not ekleyerek felsefe yapmakta yarar görüyorum. İnsan ilişkilerinde Win-Win Kazan-Kazan diye bir yöntem var değil mi? Peki neden dostlarımızla ilişkilerimizde olmasın? Sonuçta bir iletişim kurmuyor muyuz. Bu açıdan baktığımızda onlara acı ve üzüntü vermek Kazan-Kazan prensibine uymayacaktır.

    Yazdıklarımı ve fikirlerimi lütfen ukalaklıkmış gibi görmeyin. Bunlar benim düşüncelerim. Doğruluğunu ya da yanlışlığını tartışmaya hazırım. Ben sadece fikirlerimi ve deneyimlerimi okuyanlara anlatmaya çalışıyorum. Herşeyi bilmediğimi de biliyorum.

    Saygılarımla,

    blankTommy35
    Üye

    Selam, dostunuzun elinizi ısırması Murat BEy’ in de dediği gibi büyük olasılıkla oyun amaçlıdır. Bu tespitle birlikte eklemek istediğim şey dostlarımızın sahiplerinin her hangi bir uzvunu ağzına götürmesi ilk zamanlar kendini göstermese de ileriki dönemlerde davranış sorunlarına yol açabilir. Konuyu ilgilenen arkadaşlar için biraz daha detaylı olarak açıklamak niyetindeyim. Dostunuzun sizinle bu şekilde temasa geçmesi atalarından gelen kalıtımsal davranışların bir sonucudur. Büyüyen ve gelişen yavrular zamanla oyun uynamaya ve bu oyunlarda birbirlerinin uzuvlarını ağızlarına alarak ( Isırmadan ) oyun oynarlar. Bu davranışın altında yatan emel; savunma, saldırı ve hiyerarşik yapının sağlanmasıdır. dostlarımız bunları farkında olmadan öğrenirken bizim için sıkıntılı olan bir durumu daha öğrenirler. GÜÇLÜ OLAN KİM? Bu sorunun yanıtını bulmak için çoğu kez ısırılmalara maruz kalırlar. Durumu bize uyarlarsak, hiyerarşik düzeni oluşturmak için küçükken bize yaptığı hafif dokunuşlar ileriki dönemlerde, özellikle 8 – 10 aylıkken( hormonal dengesi ve mizacı zamanı etkiler ) kimlik oluşumunda, bize ısırıklar, başına buyruk davranışlar ya da agresif davranışlar olarak yansıyabilir. Özet olarak; Hiyerarşik düzende dostunuzdan üstün olmak için yapmamanız gereken bazı davranışlardan biri de dostunuzun sizin hiçbir uzvunuzu oyun dahi olsa ısırmasına izin vermemektir. Onu tatlı dille uyararak ya da dikkatini başka bir objeye kaydırarak oyuna devam etmenizi tavsiye ederim. Dostunuzla size iyi oyunlar.

    blankTommy35
    Üye

    Selam, köpeklerle yaşamda ilk karşılaşılan sorunlardan birini yaşıyorsunuz. Size birkaç önerim var. Öncelikle daha önceleri tuvaletini yaptığı yerlere hijyenik olsun diye ASLA çamaşır suyu ya da içinde asit bulunduran diğer tür temizleyicileri kullanmayın. Eğer bu maddeleri kullanırsanız yukarıda yazıldığı gibi asit maddesi feromon benzeri ir işlev görerek köpeğinizin oraya tekrar tuvalet yapma isteğini kendiniz oluşturmuş olursunuz. Ayrıca köpeklerin Neden – Sonuç ilişkisini kurabilmeleri hayatın normal akışı içerisinde 1 saniyeden daha kısa bir zamanda sona erer. Bu yüzden eğer dostunuzu tuvaletini sizin yapmasını istemediğiniz bir alana yaptığını gördüğünüz anın dışındaki, daha açıkçası dostunuz işini bitirmiş siz treni kaçırmışsınız, bir anda yakaladınızsa kesinlikle ona sert davranmayın. Hele hele Köpek bakımında bir efsane haline gelmiş olan gazeteyi kıvırıp poposuna vurmak ya da burnunu pisliğine sokup onu utandırmak gibi SAÇMA yöntemlere başvurmayın. Son olarak eğer dostunuzu sizin istediğiniz yere tuvaletini yaparken bulduysanız ona Ödül Ses Tonuyla ( Sevecen gibi ) Afferin diyerek ödüllendirin ve hemen arkasından bu davranışını ona öğretmek için öğrenme tekniklerinden biri olan koşullu şartlanmayı kullanmayı oluşturmak için Temiz ol ya da ağzınıza kolay gelen başka bir komutu ard arda tekrarlayarak ona seslenin. Tuvalet eğitimi uzun süren ama en temel eğitimlerden biridir. İyi şanslar.

    yanıtla: Moderator Alımları Başlamıştır #78988
    blankTommy35
    Üye

    Selam, :flowers:henüz çok yeni bir üyeniz olduğumdan korka korka da olsa size moderatör olma isteğimi aktarıyorum. benim bu isteğimden ötürü dışlamayın da başka bir şey istemem. Sitenizi araştırma yaparken bulmuştum ve o günden beri bana ve diğer insanlara çok büyük bir katkı sağladığını görünce vazgeçilmezim oldunuz. Köpekler hakkındaki bilgi birikimimi burayı ziyaret eden diğer insanlarla paylaşıp, sevimli dostlarımızın ve sahiplerinin yaşam kalikesini arttırmak istiyorum. Eğer sitede kaldığım zaman dilimine bakacaksanız hemen açıklayayım, annemi kaybettiğim için uzunca bir dönemdir herşeyden uzak kaldım ve yenice toparlanıyorum.

    adım TAN

    günde 2-3 saat araştırma yapıyorum bu süre içinde nette bağlı kalıyorum

    daha önce moderatörlük yapmadım

    Köpek eğitimi, köpek psikolojisi ve köpek bakımı konularında moderatörlük yapmak istiyorum.

    Umarım ki benim bu isteğimi kabul edersiniz ve hevesim kursağımda kalmaz.

    Saygılarımla…:bye:

9 yazı görüntüleniyor - 106 ile 114 arası (toplam 114)