- Bu konu 0 yanıt içerir, 1 izleyen vardır ve en son 17 yıl 3 ay önce Murat KUTAY tarafından güncellenmiştir.
- YazarYazılar
- 20 Ekim 2007: 19:28 #15890Murat KUTAYÜye
AB yolunda, sokak sütü konusu başımıza dert olacak
Çocukluk yıllarımdı… Çok iyi hatırlıyorum, Hayati amcamız vardı… Geçmiş
zaman, gününü çok iyi hatırlamıyorum ama haftada bir gün süt güğümleri ile
kapımıza gelir, annemin uzattığı tencereye maşrapasıyla ile süt koyardı.Annemde koştura koştura tencereyi ocağa götürür, sütü kaynatırdı. Çoğu zaman
da süt taşar, ocak batardı. O sütü bir hafta boyunca içerdik. Eğer taşmadan
kaynamışsa, sütün üstü kaymak tutardı onu da kahvaltıda yerdik. Bazen de
annem Hayati amcadan biraz daha fazla süt alır, onunla da yoğurt yapardı.Bu anlattığım 70’lerin başlarıydı. Öyle her köşe başında koca koca
marketlerin olmadığı, bakkalda da çeşit çeşit kutu sütlerin, yoğurtların
bulunmadığı dönemden bahsediyorum.Aradan 30 yıldan fazla geçti… Peki ne değişti? “Sütü kaynattındı, taştı
da, taşmadı da, bozuldu da, bozulmadı da…” gibi sorunlar kalmadı. Şimdi
artık marketler, onlarca çeşit ve üzerinde aylar sonrasını gösteren son
kullanma tarihli, büyüklü küçüklü paket sütlerle dolu. Ama 30 küsür yılda
değişmeyen ve ciddi sorun haline gelen tek şey, Hayati amcanın yaptığı iş.
Yani, sokak sütü… Öncelikle bu konudaki tespiti çok iyi yapmamız lazım ki
sorunu da net bir şekilde ortaya koyalım.*Üretimin yüzde 30’u kayıtlı*
Bugün Türkiye’de 11.5 milyon ton süt üretiliyor. Bunun yüzde 30’u;
yani 3.5milyon tonu sanayide kullanıyor. Yine üretimin yüzde 30’luk
kısmını ise
işletmeler, mandıralar kendi ihtiyaçları için tüketiliyor ki bu yüzde 30’un
yüzde 10’luk kısmının da merdiven altı üretimde kullanıldığı tahmin
ediliyor.Şimdi sıkı durun ! Üretimin yüzde 40’lık bölümü yani, 4.6 milyon ton süt,
tüketiciye sokak sütü olarak ulaşıyor. Şaşırtıcı değil mi? Daha bitmedi…
Yapılan araştırmalara göre Ankara gibi bir ilde günlük 150 ile 300 ton
civarında sokak sütü satılıyor. İstanbul’da ise bu oran günlük 500 ton.
Biraz da süt tüketimi hakkında bilgi verelim… Türkiye’de kişi başına
ambalajlı süt tüketimi yılda 6-7 litreye yakın. Sokak sütüyle, kayıt altına
alınamayan sütle birlikte bu oranın 25 litreye kadar çıktığı söyleniyor.
Avrupa Birliği (AB) de ise kişi başına ortalama 79.2 litre süt tüketiliyor.
ABD’de bu oran, 92 litreyi geçiyor. Peki, Türkiye’de sokak sütü satmak
serbest mi? Yasak. Yıllardır da sokak sütüyle özel sektörden tutun da kamuya
kadar tüm kesimler mücadele ediyor. Artık bu nasıl bir mücadele ise !..*Satılmasın demekle olmuyor*
Ne yapıyoruz? Sokak sütü satılmasın diyoruz, halka da bu sütü alma çünkü
zararlı diye çağrıda bulunuyoruz. Ne değişiyor? Hiç. Oran ortada, yüzde 40.
Demek ki sokak sütü satılmasın demekle bu iş olmuyor. Nitekim yıllardır da
olduramadık. Şimdi bu tespiti bir kenara koyalım. Gelelim olayın bir başka
boyutuna. Seçim furyası bittikten sonra AB kriterleri yine aslanlar gibi
önümüze gelecek. Uyum süreci için masaya oturacağız. Bu arada sütü de
konuşacağız. Fakat üretimimiz 11.5 milyon ton olmasına karşın bunun sadece
3.5 milyonu kayıt altında. Adamlar soracaklar; “Geri kalan nerede?”. Ne
cevap vereceğiz? “Hani şu sokakta omzuna uzun tahta koymuş, iki ucuna da
güğümler sallandırmış adamlar var ya geri kalanı işte onlar satıyor” mu
diyeceğiz. Hadi biz desek adam ne anlayacak. Kendi ülkesinde tahtanın ucunda
sallanan veya derme çatma kamyonetin arkasında duran süt güğümlerini, her
köşe başında “süt” diye bağıran insanları hiç görmemiş ki.*Ya AB, ‘süt al’ derse*
Bu sefer bize, “Sizin kayıtlı sütünüz bu kadar, demek ki sizin daha şu kadar
süte ihtiyacınız var kotaları doldurmak için, onu da şu ülkelerden
alacaksınız” diyecekler. İşte o zaman yandı gülüm keten helva. İstediğimiz
kadar bizim 11.5 milyon üretimimiz var, süt üretimimizde bir sorun yok,
hatta kendimizi sıksak ihracat bile yaparız diye yırtınalım, kayıt altında
olmadıktan sonra nafile.Sözün özü; AB yolunda önümüzdeki dönemde bu sokak sütü konusu başımıza ciddi
sorun olacak.Sokak sütü satılmasın demekle sorun çözülmüyor. Halk tüketiyor ki üretimin
yüzde 40’ı sokak sütü olarak satılıyor. Ve bu satılan sütün biz ne kalitede
olduğunu dahi bilmiyoruz, bilme şansımız da yok…O nedenle üreticisi, sanayicisi ve kamu yönetimiyle önümüzde çok ciddi sorun
yaratacak sokak sütü konusunu çözmemiz ve bu kayıtdışı sütü kayıt altına
almamız gerekiyor.Kaynak:Referans Gazetesi
- YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.