- Bu konu 1 yanıt içerir, 2 izleyen vardır ve en son 14 yıl 9 ay önce
dilara tarafından güncellenmiştir.
- YazarYazılar
- 6 Aralık 2007: 10:36 #16827
Murat KUTAYÜye[size=large]Arı ölümlerinde ‘CCD’ şüphesi
Bahar aylarında bazı illerdeki arı ölümlerinin, 2006 yılının sonlarında ABD’de daha sonra da Almanya, İspanya ve Avustralya’da da görülen, literatürdeki adı ‘Colony Collapse Disorder (CCD)’ olan ‘Koloni Çökme Bozukluğu’ndan kaynaklanabileceği belirtildi.
AA
Güncelleme: 09:41 TSİ 03 Aralık 2007 PazartesiBURSA – Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Levent Aydın, CCD’nin, 2006 yılı sonunda ABD’de 25 eyalette görüldüğünü, çok sayıda arı kolonisinin yok olduğunu söyledi
ABD’de 15 milyar dolarlık zarara yol açan CCD’nin, 2007 yılı başlarında ise Almanya, İspanya ve Avustralya’da ortaya çıktığını ifade eden Aydın, Türkiye’de bahar aylarında görülen arı ölümlerinin de bu durumdan kaynaklanmış olabileceğini vurguladı.
Doç. Dr. Aydın, CCD’nin Türkiye’de de büyük zarara neden olduğunu dile getirerek, “Türkiye’de 2006-2007 döneminde koloni kaybı, bazı yörelerde yüzde 43’e ulaşmıştır. Bu önemli bir kayıp, arıcı hatası olamaz. 2005 yılında koloni kaybı yüzde 10 civarındaydı. Bu 2003, 2004 yıllarında da o seviyedeydi” dedi.
Aydın, Türkiye’de şüpheli arı ölümlerinin 2006’nın sonu, 2007’nin başında Muğla Marmaris’te görülmeye başladığını, ardından Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Hatay’da 45 bin kovandan 28 bininin söndüğünü, yine Diyarbakır, Artvin, Ardahan, Trabzon, Rize, Giresun ve Ardahan’da da arıların öldüğünü kaydetti.
“YETİŞKİN ARILAR KOVANI TERK EDİYOR”
Bu hastalıkta, yetişkin arıların kovanları terk ederek bir daha dönmediklerini anlatan Aydın, “Ergin arılar kovanları terk ediyor. Kovana geri dönmüyorlar. Koloni sönmesi 3-7 gün sürüyor. Yavrular bakımsızlıktan ölüyorlar. Petek gözleri normal, ancak bakımsız. Kraliçe arı kovanda çalışıyor, ama kovan hızla koordinasyonunu kaybediyor. Genetiği değiştirilmiş bitkiler, ilaç ve çevresel kirlilik ve küresel ısınma CCD’ye neden olabilir” dedi.Doç. Dr. Aydın, yaşanan arı kayıplarının yanlış beslemeden kaynaklanmış olamayacağını belirterek, şöyle devam etti:
“Bunlar yılların arıcıları, ölümler beslemeden kaynaklanamaz. Her yıl yüzde 10’a kadar arı kaybı normal kabul ediliyor. Bu yıl bazı odaklarda yüzde 43’e çıktı. Bu normal değil. Bu durumdan melez arılar pek etkilenmezken, saf veya ithal arılar daha çok etkilendi. Ölen arılar yurt dışındaki vakalar da incelendiğinde, midelerindeki virüs ve mantar sayısında yükselme olduğu belirlendi. Bilinen arı hastalıklarında bu kadar hızlı bir şekilde koloni yok olmuyor. Özellikle bu kış, iklim şartları bu şekilde devam ederse arıcılar dikkatli olmalı. Yıl sonu ve bahara girişte kayıplar devam edebilir ve daha da yükselebilir.”Arıların bal yapmanın dışında, en önemli özelliklerinin bitkilerin tozlaşmalarını sağlayarak üretim ve ürün kalitesini artırmaları olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Aydın, tozlaşmanın dünya ekonomisine katkısının yıllık 200 milyar dolar civarında olduğunu, ABD’deki arı ölümleri sonucunda, 3-5 ayda 15 milyon dolarlık zarar meydana geldiğini vurguladı.
Doç. Dr. Levent Aydın, ABD’nin tozlaşma için 1.8 milyon kovan dolusu arı kullandığını, kovan başına da arıcılara 35 dolar verdiğini belirterek, “Arı kayıpları olunca bu rakam 150 dolara çıktı. CCD’yle ilgili olarak arıcı birlikleri, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, üniversiteler ortak çalışmalı. Arıların bakımlarına önem verilmeli. Koordineli olunmalı” diye konuştu.[/size]
19 Mayıs 2009: 08:45 #78980 dilaraÜye[size=large]Arı Ölümleri Projesi Tubitakta[/size]
Dünyada ve Türkiye’de meydana gelen arı ölümleri ve kayıpları nedeniyle “Türkiye’de Bal Arısı Kolonilerinde Hastalıkların, Kayıpların ve Ölümlerin Araştırılması, Hastalıklarda ve Zehirlenmelerde Genetik Değişmelerin Belirlenmesi Projesi” tübitağa sunuldu..
Pendik veteriner kontol ve araştırma enstitüsü liderliğinde planlanan Ortadoğu teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Etlik Samsun ve Bornova Veteriner Kontrol araştırma enstitülerinin katılımıyla planlanan proje TUBİTAK a sunuldu.
Projede araştırma ekibi, arı ölümü salgınlarının tanısı, etkenlerinin belirlenmesi ve önlemi için gereken temel araştırmaların yapılması ve etkin bir tarama sisteminin oluşturulmasını amaçlıyor. Projenin ilk bölümünde ulusal bir arı sağlığı tarama sisteminin prototipi oluşturulacak. Çalışmada görev alacak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na bağlı Pendik, Bornova, Etlik ve Samsun Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitülerinin laboratuarlarında arı hastalıkları, toksikolojik analizleri üzerine yetişmiş kadroları, alt yapı imkânları ile çalışmaya katkı sağlayacak.
Projede farklı disiplinlerin ortak çalışması bal arısının davranışı, yaşayabilirliği, fizyolojisi ve gelişimi üzerindeki etkileri araştırılacak. Bu amaçlar doğrultusunda TÜBİTAK tarafından projenin kabul edilmesi halinde, başta Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi ve diğer araştırma enstitüleri ile işbirliği yapılacak.
Samsun Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Arı Hastalıkları Laboratuar Şefi Uzman Veteriner Hekim Mitat Kurt, 2006 yılından bu yana Türkiye’de ve dünyada olağanüstü düzeyde arı ölümleri gözlendiğini, bu durumun dünyada ‘koloni çökme bozukluğu’ olarak tarif edilen ve içinde pek çok nedeni barındıran bir olumsuzluklar bütününü oluşturduğunu söyledi. Uzman Veteriner Hekim Mitat Kurt, “Bu ölümler ülkemizde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Arı Yetiştirici Birlikleri ve üniversiteler tarafından ayrı ayrı çalışmalarla bildirilmiştir. Acil olarak arı ölümlerinin, kayıplarının, olası hastalıkların tanısı ve nedenleri ile çevresel etkileri araştırılması amaçlı proje hazırlandı. Bu sorun yalnız ilgili kişi ve kurumların değil, tüm ülke insanının sorunudur.
Türkiye’deki Araştırma Enstitüleri, ODTÜ ve İstanbul Üniversitesi ile işbirliği içerisinde hem arı kayıp ve ölümlerinin nedenleri araştırılırken, hem de sahada olayın sosyolojik açıdan boyutları, tarımsal ekonomiye etkileri, arı yetiştiricilerinin teknik eğitimleri, modern arıcılığın hizmet, malzeme, ekipman, ürün ve ekonomik standartları hakkında da büyük bir veri elde edilmesine ihtiyaç olduğu belirlenmiştir. Aynı zamanda Amerika ve diğer bazı gelişmiş ülkelerde arıcılık konusunda benzer sorunlarla mücadelede alınan önlemler ve araştırma faaliyetleri de dikkatle izlenerek ve belirli konularda işbirliği imkanları oluşturarak bilgi alışverişi ve analitik çalışmalarda işbirliği imkanlarının sağlanması gerekmektedir. Çünkü sorun bir ülkeye özgü olmaktan çıkmış tüm ülkeleri, tarımsal üretimi ve doğal olarak ekonomi, halk sağlığı gibi doğal yaşam siklusunu tehdit eder hale gelmiştir” dedi.
Samsun Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Viroloji Laboratuvar Şefi Harun Albayrak, projenin viral boyutuyla ilgili olarak, projeyle tüm Türkiye’nin arıların viral hastalıklarının yükünün tamamını Samsun Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Viroloji Laboratuarı’nın çekeceğini, Türkiye’deki en arı numunelerinin toplanarak virüsün neden olduğu hastalıkların belirleneceğini ve projenin akışının bu doğrultuda gelişeceğini ifade etti.
- YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.