1. Anasayfa
  2. Ders Notları
  3. Zootekni ve Hayvan Besleme
  4. Zootekni
  5. arıcılığın durumu ve ekonomiye katkıları
15 yazı görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 54)
  • Yazar
    Yazılar
  • #7513
    tweety
    Üye

    Nüfusun hızla arttığı günümüzde dengeli beslenme sorunu ortaya çıkmaktadır. Tarımsal alanların sınırlı olması nedeniyle birim alandan çok ve kaliteli ürün alabilmek için bilimsel ve teknolojik çalışmalar hızla yürütülmektedir. İnsanlar doğanın imkanlarından en iyi şekilde yararlanmaya ve mevcut kaynakları daha etkin bir biçimde kullanmaya çalışmaktadır.
    Arıcılık özellikle gelir durumu düşük,az topraklı veya topraksız orman içi veya orman kenarı köylere gelir sağlaması açısından önemli bir faaliyettir. Kırsal kesimden kentlere göçün bir erozyon halini aldığı günümüzde kırsal kesim nüfusu bulunduğu yerde tutmaya en uygun tarımsal faaliyet arıcılıktır. Ayrıca fazla sermaye ve işgücü gerektirmemesi aynı zamanda herkesin yapabileceği, aile işgücünün en iyi değerlendirilebileceği kısa zamanda gelir getirebilen bir uğraşı olması bakımından da sosyo-ekonomik bir önem taşımaktadır.
    Arıcılık son yıllarda hızla gelişen fazla bir yatırıma ve işgücüne ihtiyaç göstermeyen tarımsal bir faaliyettir. Dünyada 50 Milyon koloni bulunmakta, bir milyon ton civarında bal üretilmektedir. 2000 yılı  istatistiklerine göre ülkemizde ise 4.267.083 adet koloni bulunmaktadır. 65 bin ton bal üretilmektedir. Bu da  Dünya koloni varlığının yaklaşık % 10 gibi bir kısmını oluşturmaktadır. Koloni varlığı bakımından Çin ve Etiyopya’dan sonra 3. sırada , bal üretimi bakımından 4. sırada bulunmaktayız.
    Arıcılık: Bitkisel kaynakları, arazi ve emeği birlikte kullanarak insanın var oluşundan bu yana beslenme ve sağlık amacıyla kullanmaktan vazgeçmediği bal, polen, arı sütü, propolis ve arı zehri gibi ürünler ile günümüzde arıcılığın önemli gelir unsurlarından olan ana arı, oğul, paket arı gibi canlı materyal üretme faaliyetleridir.
    Arıcılığın temel öncelikleri değerlendirildiğinde şu önemli özellikleri ortaya çıkmaktadır:
    • Bal arıları, niteliği   ne olursa  olsun her   türlü arazide yetişen çoğu bitkiden nektar ve polen toplayarak bunları en değerli ve yararlı ürünlere dönüştürür. Arıcılık yapılmadığında bu kaynaklar boşa gitmektedir, başka şekilde değerlendirme şansı da yoktur.
    • Arıcılık, arazi varlığına bağlı bir iş kolu değildir. Bu özelliği ile herkes için bir istihdam, gelir ve sağlıklı beslenme aracı olma özelliğindedir.
    • Arı yetiştiriciliğinde sermaye başta olmak üzere, gerekli tüm ekipman ve canlı materyal yurt içinde temin edilmekte ve dışa bağımlılık bulunmamaktadır.
    • Arıcılık     faaliyeti   sonunda  ,  bal ,  balmumu ,   propolis  gibi  bozulmadan saklanabilen ve her piyasada değeri fiyattan satılabilen ürünler üretilir.
    • Bal arısı ,  bitkisel  üretimin  gerçekleşmesinde ve  sürekliliğinde  en önemli girdidir. Üründen ürüne, bölgeden bölgeye taşınabilen tek tozlaşma vektörüdür.
    • Türkiye’de    bugün   sanayileşme   ve  kentleşme  süreci  yaşanmakta ,  bir taraftan da nüfus artışı devam etmektedir. Tarım arazilerinde bölünmeler sürmekte, optimum işletme büyüklükleri sağlanamamaktadır. Üretim hala geleneksel tarım teknikleri ile sürdürülmektedir.  Kırsal kesimde yaşayanlar gelirden yeterince pay alamamakta, kırsaldan kentlere insan göçü erozyonu olmaktadır. Arıcılık, kırsal bölgelerden kentlere göçü önlemekte de sosyal bir görev üstlenmektedir.
    Türkiye coğrafyası dikkate alındığında rakım hem batıdan doğuya, hem de kuzey-güney doğrultusunda iç kesimlere doğru artmaktadır. Anadolu’nun bu kendine özgü topografyası, bitkilerin farklı bölgelerde yılın değişik dönemlerinde çiçeklenmesine yol açarak ülkemizi arıcılık açısından uygun bir ekolojiye sahip kılmaktadır. Ülkemiz dünya ballı bitkiler florasının da 3/4 üne sahiptir.
    [size=medium][/size]

    #33547
    tweety
    Üye

    DÜNYADA ARICILIĞIN DURUMU

    Ülkelerin Koloni Varlıkları, Koloni Başına Verimleri, Km2 ye Düşen Koloni Sayıları

    SIRA
    NO ÜLKE KOLONİ
    1 ÇİN 6 400 33 0.67
    2 ETİYOPYA 5 200 6 4.72
    3 TÜRKİYE 4 300 16 5.00
    4 ARJANTİN 2 767 25 0.65
    5 A.B.D. 2 600 34 0.26
    6 TANZANYA 2 450 10 2.59
    7 KENYA 2 450 10 4.22
    8 MEKSİKA 2 000 27 1.02
    9 ALMANYA 2 000 6 5.60
    10 İSPANYA 1 700 16 3.37
    11 POLONYA 1 500 6 4.80
    12 ORTA AFRİKA CUM. 1 340 8 2.15
    13 YUNANİSTAN 1 200 11 9.09
    14 İRAN 1 180 7 0.72
    15 FRANSA 1 115 25 2.02
             DÜNYA 52 510 21.5

    Ülkelerin Bal Üretim Miktarları.

    SIRA
    NO ÜLKE BAL
    ÜRETİMİ (TON) SIRA
    NO ÜLKE BAL
    ÜRETİMİ (TON)
    1 ÇİN 211 791 9 ETİYOPYA 32 000
    2 A.B.D. 97 270 10 KANADA 30 000
    3 ARJANTİN 70 000 11 FRANSA 28 000
    4 TÜRKİYE 67 000 12 İSPANYA 28 000
    5 UKRAYNA 55 000 13 AVUSTRALYA 25 000
    6 MEKSİKA 53 000 14 KENYA 24 500
    7 HİNDİSTAN 51 000 15 TANZANYA 24 000
    8 RUSYA 48 000 DÜNYA 1 126 000
    [size=medium][/size]

    #33548
    tweety
    Üye

    ÜLKEMİZ ARICILIĞININ MEVCUT DURUMU

    Türkiye’de mevcut kovan sayıları, bal ve balmumu üretimlerinin son on yılına bir göz atıldığında eski tip kovan sayısının her geçen yıl belli oranlarda azaldığı, buna karşılık modern tip kovan sayısının giderek arttığı görülmektedir. Buna paralel olarak yine bal ve balmumu üretimlerinin de  artış gösterdiği görülmektedir (Tablo 3).
    Yıllar İtibari İle Türkiye’deki Kovan Sayıları, Bal ve Balmumu Üretim Miktarları                                                                                                                  

    YIL
    KOVAN SAYISI BAL ÜRETİMİ
    (TON) BALMUMU
    ÜRETİMİ (TON)
    ESKİ TİP MODERN TİP
    1991 266 859 3 161 583 54 .655 2. 863
    1992 250 656 3 289 672 60 .318 2. 916
    1993 234 692 3 450 755 59 .207 3. 110
    1994 219 236 3 567 352 54 .908 3. 353
    1995 214 594 3 701 444 68 .620 3. 735
    1996 207 140 3 747 578 62 .950 3. 235
    1997 204 102 3 798 200 63 .319 3. 753
    1998 193982 4.005.369 67.490 3. 324
    1999 4.321.696 67.259 4. 073
    2000 4.267.083 65.097 4.940
    Bölgelere Göre Koloni Varlığı, Bal Ve Balmumu Üretimi İle Koloni Başına Ortalama Bal Verimi

    Bölgeler Koloni Sayısı
    (Adet) Bal Üretimi
    (Ton) Balmumu Üretimi (Ton) Ort. Bal Verimi
    (Kg/Koloni)
    Karadeniz 1.083.693 20.690 2.165 19,09
    Ege 852.535 8.103 512 9,50
    Doğu Anadolu 512.671 7.428 348 14,48
    Akdeniz 730.113 11.833 698 16,20
    İç Anadolu 518.754 8.375 515 16,14
    Marmara 377.488 6.114 308 16,19
    Güneydoğu An. 191.829 1.954 394 10,18
    T Ü R K İ Y E 4.267.083 65.097 4.940 15,26
    [size=medium][/size]

    #33549
    tweety
    Üye

    Genel olarak koloni başına bal veriminin düşük olmasının başlıca sebepleri:
    1.Üreticilerimizin teknik bilgi eksikliği,
    2.Arıcılarımızın ihtiyacı olan damızlık vasıfta ana arı üretiminin yetersizliği,
    3. Arı hastalık, parazit ve zararlıları ile gereği gibi mücadele yapılamamasıdır
    [size=medium][/size]

    #33550
    tweety
    Üye

    ARICILIĞIN EKONOMİYE KATKISI
    Arıcılığın başta gelen ürünü bal ile (65.000 ton bal*8.000.000 TL= 520 Trilyon ) diğer ürünleri polen, balmumu, arı sütü gibi ürünlerle de en az 100 Trilyon ve ana arı, arılı kovan gibi canlı materyal ticareti ile 100 Trilyon olmak üzere milli ekonomiye katkısı toplam 720 Trilyon liradır.
    Gelişmiş ülkelerdeki yapılan araştırmalar sonucu Arıcılığın Polinasyon yolu ile olan katkısı arı ürünlerinin gelirinin en az 10-12 katı olduğunun ortaya koymuştur. Buna göre Arıcılığın Türkiye ekonomisine 4-5 Katrilyon gibi önemli bir katkısı bulunmaktadır.
    Öte yandan (40 bin aile* 5 kişi) 200 bin kişiye de istihdam sağlamaktadır.
    Arı ürünleri bal,polen ve arı sütünün insan beslenmesinde ve insan sağlığındaki yeri ve önemi de tartışma götürmez bir gerçektir. Diğer arı ürünleri bal mumu, propolis, arı zehri de ilaç ve kozmetik sanayinde önemli hammadde kaynağıdır.

    Yıllar  İtibari  İle  Türkiye’nin Bal İthalat ve İhracat Miktarları

    YILLAR İHRACAT KG İTHALAT KG
    1996 5 423 189 328 662
    1997 8 456 954 376 396
    1998 5 611 302 462 276
    1999 5 305 624 289 779
    2000 3 514 864 1 175 845
    2001 4 328 025 324 728

    Yıllar  İtibari  İle  Türkiye’nin Bal İhraç Ettiği Ülkeler ve Miktarları

    ÜLKE 1996 1997 1998 1999 2000 2001
    ALMANYA 4085709 6414400 3877505 3228591 1806666 2072496
    S.ARABIS. 872585 1267200 1068367 1154268 1129008 1537636
    HOLLANDA 33904 66480 59603 86726 144349 255907
    BELC.-LUKS. 29168 69664 30658 81866 52297 80381
    A.B.D 4800 204 2776 3057 16134 70739
    FRANSA 79416 167736 154475 129180 103314 69619
    K.K.T.C. 31395 36168 110610 126405 71765 47288

    Yıllar İtibari İle Türkiye’nin Bal İthal Ettiği Ülkeler ve Miktarları

    ÜLKE 1996 1997 1998 1999 2000 2001
    MEKSIKA 0 91000 113960 161280 260680 141518
    CIN H. CUM. 10080 0 0 0 0 40000
    ALMANYA 94213 66375 29214 50815 36152 25461
    S.ARABISTAN 17208 0 0 0 79826 1334
    INGILTERE 0 0 0 0 0 915
    AVUSTURYA 1685 3242 49307 2514 2811 504
    DİĞER ULKELER 0 21047 23067 0 2400 114929
    [size=medium][/size]

    #33551
    tweety
    Üye

    Arıcılığın Aile Ekonomisindeki Yeri
    Arıcılık diğer tarımsal faaliyetlere göre daha az sermaye ile yapılabilen ve kısa sürede kazanç sağlayan bir faaliyettir. Arıcılık yapmak için kapalı bir alan yapımına veya arazi satın alınmasına gerek yoktur. İyi planlandığı veya diğer arıcılarla işbirliği yapıldığı takdirde ikinci bir meslek olarak boş zamanlarda bile yapılabilir. Ayrıca aile fertlerinden herhangi birisinin kolaylıkla yapabileceği bir faaliyettir. Özellikle köylerde, değerlendirilemeyen işgücünün değerlendirilmesi mümkün kılınabilir. Bu şekliyle, aile ekonomisi için asıl veya ikincil bir gelir kaynağı olabilir.
    Arıcılık yapmak için iki şey çok önemlidir. Birincisi bilgi, ikincisi ilgi. Yani arıcılık yapmak isteyen kişi arıcılık hakkında bilgi sahibi olacak ve arıcılığı iyi öğrenecek. Arıcılı öğrenilmeden, arıcılık yapılamaz. İkincisi de arı ile mutlaka ilgilenmek gereklidir. Sürekli takip etmek gereklidir. İlgilenmeden arıcılık yapılamaz. Çünkü arı, ömrü 35 gün gibi çok kısa olan bir varlıktır.
    [size=medium][/size]

    #33552
    tweety
    Üye

    Arıcılığın Tarım İşletmeleri ve Bitkisel Üretimdeki Yeri
    Arıcılık tarla, bağ-bahçe ve hayvancılık gibi tarım işletmeleri içinde yan üretim dalı olarak yapılabilir. Bu yolla işletmenin kazancı artırılmış olur. Bunun yanında aslında, tarla ve bağ-bahçe ürünleri üreten işletmelerde bal arılarına ihtiyaç zaten vardır. Arılar bitkisel üretimde bitkilerin tohum ve meyve üretebilmeleri için ihtiyaç duydukları tozlaşmayı en iyi ve en etkin biçimde sağlayarak ürün miktarı ve kalitesinde çok büyük artışlara neden olurlar.
    Sadece bu özellikleri ile bile tarım işletmelerinde arıcılığa yer verilebilir. Özellikle, etrafında zengin bitki örtüsü bulunan işletmelerde arıcılığa da yer verilmesi durumunda, hem arıcılık ürünleri sayesinde hem de bitkisel üretime etkisiyle işletmenin kazancını artırır
    [size=medium][/size]

    #33553
    tweety
    Üye

    Arıcılığın Ülke Ekonomisindeki Yeri ve Önemi
    Türkiye dünya ballı bitkiler florasının 3/4’üne sahiptir. Zengin florası, uygun ekolojisi ve koloni varlığı bakımından  büyük bir arıcılık potansiyeline sahiptir.
           Arıcılık toprağa bağımlı bir tarım kolu olmadığı için topraksız ve az topraklı çiftçiler için tek başına bir geçim kaynağı olabilmektedir. Aynı zamanda en ucuz ve kolay istihdam oluşturan tek tarımsal faaliyettir.
    Arıcılığın çevreye ve doğaya doğrudan veya dolaylı hiçbir zararlı etkisi yoktur. Hatta doğal denge için mutlak surette arılara ve dolayısıyla arıcılığa ihtiyaç vardır.  
    Bizde önemi henüz kavranamamış olmasına rağmen polen, propolis, balmumu, arı zehri, arı sütü gibi ürünler de bal dışında arıcılığın son derece değerli diğer ürünleri arasındadır. Ülkemizde 4 milyon adedi aşkın koloni bulunmaktadır ve ortalama 70 bin ton bal ve 3 800 ton balmumu  üretilmektedir. Arıcılığın arı ürünleriyle milli ekonomiye katkısı yaklaşık 300 Trilyon Lira civarındadır. Arıcılığın  polinasyon (tozlaşma) yolu ile ekonomiye katısı; diğer arıcılık ürünlerinin ekonomiye katkısının en az 10-12 katı olduğundan, 1,5–2 Katrilyon Lira civarındadır. Öte yandan 150 bin kişiye de istihdam imkanı sağlamaktadır.
    [size=medium][/size]

    #33555
    tweety
    Üye

    BAL ARILARININ VÜCUT YAPILARI ve ARI AİLESİ
    BAL ARISININ VÜCUT YAPISI
    Balarıları hayvanlar aleminin eklembacaklılar grubunun, böcekler sınıfının,zar kanatlılar takımına aittir. Bu takım içerisinde arılar familyasının Apis cinsi ve Apis mellifera türü içerisinde yer alırlar. Ait oldukları tür içerisinde ekonomik değere sahip ırklar mevcuttur.
    Hangi ırka sahip olursa olsun balarısı vücudu baş, göğüs ve karın olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır. Başta gözler, duyargalar ve ağız parçaları bulunur. Baş, göğse ince oynak bir boyunla bağlıdır. Göğüs ve karnın dış kısmı segment denilen halkalardan oluşur.

    BAŞ:
    Arılarda baş önden bakıldığında bir üçgeni andırır. Diğer vücut organlarında olduğu gibi segmentlerin birleşmesinden meydana gelmiştir. Başta gözler, ağız parçaları ve anten bulunur.
    Gözler; Bir çift bileşik göz ve üç adet basit gözden ibarettir. Bileşik gözler binlerce küçük üniteden oluşur ve her bir ünite bakılan cismin küçük bir kısmını görür ve görüntüler birleştirilerek görüntü tamamlanır. Basit gözler başın üst kısmında bulunur ve karanlıkta iş yaptığı sanılır.
    Anten; Balarılarında koku, tat ve dokunma-hissetme duyularını algılayan bir çift anten bulunmaktadır. Başta bulunan hareketli duyu organlarıdır ve her birisi bir çift geniş sinirle beyne bağlıdır. Anten üzerinde sinirlerle bağlantılı kıllar ve küçük duyu algılama noktaları bulunur. Balarısı antenleri yardımıyla çevresinden mesajları alır ve hareketlerini yönlendirir. Antenlerdeki duyu algılama noktalarıyla tadı, rüzgar hızını ve atmosfer sıcaklığını algılayabilir.
    [size=medium][/size]

    #33556
    tweety
    Üye

    clipimage002ln6.jpg
    Ergin arı vücut yapısı; Ab:Abdomen (karın), Ant:Anten, E:Bileşik göz, H:Baş, II-VII:Karın segmentleri, L1, L2, L3:Bacaklar, Md:Üst çene, Sp: Hava delikleri, Th:Thorax(göğüs), W2, W3:Kanatlar, O:Basit gözler, Lm:Üst dudak(Labrum), Mx:Alt çene(Maxilla), Lb:Alt dudak(Labium), Cls:Dil.[size=medium][/size]

    #33557
    tweety
    Üye

    [size=x-large]GÖĞÜS (THORAX):[/size]
    [size=medium]Kanatlar ve bacaklar gibi hareketli organları taşır ve kaslarla donatılmışlardır. Balarıları ön orta ve arka bacak olmak üzere 3 çift bacağa sahiptir. Büyüklük ve şekil bakımından birbirinden farklıdır. Ön bacaklar baş ve antenlerin temizlenmesinde, bu bölgedeki polenin toplanmasında ve petek işleme sırasında ağza yardımcı olmada kullanılır. Orta bacaklar göğüsteki polenin toplanmasını, ön bacaktan gelen polenin arka bacaklara iletilmesini ve arka bacakta polen biriktirilmesini sağlamada yardımcı olurlar. Arka bacaklar da polen ve propolis taşıma işlerinde kullanılır.
    Balarıları ince zardan yapılmış ve üzerinde kitinleşmiş damarlar bulunan iki çift kanata sahiptir. Ön kanatlar arka kanatlardan daha geniş ve daha damarlıdır ve uçuş esnasında ön ve arka kanatlar birbirine hamuli denen yapıyla kenetlenerek birlikte hareket ederler. Kanatların uçma yanında uçuşu yönlendirme görevleri de vardır.
    [/size]

    #33558
    tweety
    Üye

    [size=x-large]Ağız Yapısı;[/size]

    [size=medium]Balarıları yalayıcı-emici ağız yapısına sahiptir. Nektarı emerek alır. Ağız üst dudak (labrum), üst çene (mandibula), iki alt çene (maxilla) ve alt dudak (labium) olmak üzere dört kısımdan oluşur. Alt çene ile alt dudak birlikte uzanarak hortum şeklini alır ve bunun uzantısındaki dil yardımıyla sıvı gıdaların alınmasını sağlar. Arılarda mandibulalar bir kanalla mandibular bezlere bağlıdır. Bu bezlerin salgısı işçi arılarda balmumunu yumuşatmakta kullanılır. Yine bu bezler larva gıdası ve alarm feromonu da salgılar.
    Başta bunlara ilaveten hipofaringel denilen süt salgı bezleri de bulunmaktadır. Besleyici işçi arılar larvaları besleyecekleri zaman kısmen açtıkları çene arasından biriktirilen arı sütünü boşaltırlar.[/size]

    #33559
    tweety
    Üye

    [size=x-large]KARIN (ABDOMEN):[/size]
    Karın kısmında mide bağırsak, üreme organlar gibi iç organlar, balmumu bezleri ve iğne bulunur. İşçi arılarda 4,5,6 ve 7. segmentlerin her birinde bir çift mum salgı bezi (balmumu aynası) bulunmaktadır. İşçi arılar ve ana arıda abdomenin sonunda iğne bulunmaktadır. Yapısal olarak diğer dişi cinsiyetteki böceklerin yumurtlama organına benzer, ancak yapısal değişikliğe uğramıştır ve zehir enjekte eder. İğne işçi arılarda çentikli yapıya sahiptir. Buna halk arasında arpa kılçığı gibi benzetmesi yapılmaktadır. Çentikli bölümün dış kenarı boyunca 9-10 adet bir seri çentik bulunur ve çentikler iğnenin batış yönü tersine yöneliktir. Bu yüzden işçi arı sokmak üzere iğnesini bir yere batırdığında çekemez ve bunu sonucunda organını kaybederek ölür. Ana arı iğnesi işçi arılarınkinden daha uzun, daha küçük ve daha az çentiklidir, batırıp çıkarabilirler. Rakip ana arıları öldürmekte kullanır. Erkek arıların iğnesi yoktur.

    #33560
    tweety
    Üye

    [size=x-large]ARILARIN BİYOLOJİK GELİŞME DÖNEMLERİ[/size]
    Balarısının yaşam evresi yumurtayla başlar,larva ve pupa dönemlerini tamamladıktan sonra ergin halini alır. Ana arının petek gözlerine yumurtladığı döllenmiş yumurtalardan işçi arılarla ana arılar, dölsüz yumurtalardan ise erkek arılar meydana gelir. Arıların yumurtadan ergin hale gelme süreleri; ana arıda 16, işçi arıda 21 ve erkek arıda 24 gündür.
    YUMURTA: Arı yumurtası 0,1 mg ağırlığında, silindir şeklinde, uzun ekseni boyunca dışbükey görünümündedir. Yumurta petek gözüne bırakıldığı zaman dikey konumdadır. Dikey konumda bırakılan yumurta yavaş yavaş yana eğilerek üçüncü günün sonunda petek gözünün tabanında tamamen yatay bir konuma gelir. Yumurta döneminin sonuna doğru yumurta bulunan gözlere işçi arılar tarafından arı sütü konulmaya başlanır. Tüm arı fertlerinde yumurta dönemi 3 gündür.
    LARVA: Üçüncü günün sonunda yumurta çatlayarak larvaya dönüşür. Embriyo larva aşamasına geçer geçmez beslenmeye başlar. Bütün arı bireyleri larvası 6 gün olan larva dönemlerinin ilk üç günü 5-15 günlük işçi arıların salgıladığı arı sütüyle beslenirler. Daha sonraki larva döneminde sadece ana arı olacak larvalar arı sütüyle beslenirken erkek arı ve işçi arı larvaları yavru gıdası denilen, polen ihtiva eden düşük kaliteli arı sütü ile beslenir. Böylelikle döllü yumurtanın larva döneminin son üç günlük süresindeki farklı beslenmesiyle yumurta işçi arı yerine ana arı olur. Larva aşamasının 5. günü sonunda larva içeren gözün ağzı mühürlenmeye başlar ve 6. gün larva başındaki özel bir bezden salgıladığı salgıyı kullanarak bir kozaya dönüşür.
    PUPA: Kozaya dönüşme ile artık prepupa ile ilk günü olan pupa devresi başlamış olur. Pupa dönemi ana arıda 7 gün, işçi arıda 12 gün, erkek arıda ise 15 gündür. Pupa döneminde ağız parçaları kanatlar ve bacaklar çıkar ve gelişimini tamamlayarak ergin halini alır.

    #33561
    tweety
    Üye

    Balarısı ailesi üyelerinin gelişme dönemleri

    Arı Bireyi Yumurta
    (gün) Larva(gün) Pupa
    (gün) Toplam
    (gün)
    I. Dönem II. Dönem
    Ana arı 3 6 – 7 16
    İşçi arı 3 3 3 12 21
    Erkek arı 3 3 3 15 24

    BAL ARISI KOLONİSİ ve ARI IRKLARI
    BAL ARISI KOLONİSİ, KOLONİ BİREYLERİ VE GÖREVLERİ
    Bal arıları, koloni adı verilen topluluklar halinde yaşayan sosyal böceklerdir. Koloni hayatında yardımlaşma ve iş bölüşümü esas olup kolonideki her bireyin kendine özgü görevleri vardır.
    Bir arı kolonisinde ana arı, işçi arı ve erkek arı olmak üzere üç farklı birey vardır. Ana arı ve işçi arılar dişi bireyler olup döllü yumurtalardan gelişirlerken, erkek arılar dölsüz yumurtalardan gelişirler. Arı kolonilerinde kışın sadece dişi bireyler mevcut olup, erkek arılar ilkbaharda yeni sezonla birlikte görülürler
    clipimage002lc2.gif

15 yazı görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 54)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.