- Bu konu 1 yanıt içerir, 2 izleyen vardır ve en son 16 yıl 2 ay önce
Murat KUTAY tarafından güncellenmiştir.
- YazarYazılar
- 3 Aralık 2007: 14:44 #16803
palabiyikÜye[size=large]> >Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği, 177.000 hektar arazi varlığına sahip.
> >(Bu miktar pek çok ülkenin toprak varlığından daha fazla.)
> >
> >Arazi GAP Bölgesi’nde olmasına rağmen, sulama projesi kapsamı dışında
> >tutulmuş. (Bunun nedeni muhtemelen, değerlenmemesi ve bir gün birilerine
> >daha kolay verilebilmesi içindir.) Halen 11.000 hektarlık alanı
> >sulanabiliyor.
> >
> >Çiftlik, Türkiye-Suriye sınırının 60 km’lik kısmını bünyesinde
> >bulunduruyor. Sınır boyunca, uzanan ve 100- 150 metre genişliğinde toplam
> >710 hektarlık alan ise mayınlı.
> >
> >Çiftlik bünyesinde, 25 ayrı bölgede küçük gruplar halinde göçerler yaşıyor.
> >Çiftlik arazisine kaçak olarak sokulan onbinlerce koyun, bu göçerler
> >tarafından otlatılmakta. (Göçerlerin sayısı 5 bin civarında.)
> >
> >Çiftlik arazisinde bugüne kadar petrol arama çalışması yapılmadı. Bu konuda
> >hiçbir rapor yok. Ama sınırın hemen öte yanında sadece birkaç kilometre
> >uzaklıkta, zengin petrol kuyuları var ve petrol çıkartılıyor. Konunun
> >uzmanlarının söylediğine göre, Çiftlik arazisinde zengin petrol yatakları
> >var.
> >
> >Arazinin verimlilik hesapları yapıldığında ilginç bir tablo ortaya çıkıyor.
> >Kıtlık zamanında, Türkiye’nin güvenlik birimlerinin temel gıda
> >ihtiyaçlarını karşılayacak kapasiteye ve stratejik değere sahip.
> >Sulama imkanının bulunması ve genişliği nedeni ile, Tekno-Tarım ya da
> >tarımsal teknopark için çok uygun olması da başka bir ayrıcalığı.
> >
> >Bu araziye bugüne kadar pek çok talip çıktı.
> >Başta İsrail firmaları olmak üzere, merkezi ABD’de bulunan birçok şirket
> >(tarımsal faaliyet yapmak niyeti ile) buraya talip olduklarını bildirdi.
> >Bu arada, (yabancı firmalarla irtibatlı!) bazı yerli firmalar da buraya
> >talip oldular.
> >
> >Tarım ve Köyişleri Bakanlığı talimatı ile, satış işlemini başlayınca, TİGEM
> >Genel Müdürlüğü’nden başta Genel Müdür olmak üzere bazı bürokratlar, sürece
> >pasif bir direnç oluşturdular. Ve satış gerçekleşmedi.
> >
> >Bu direncin ardından, Genel Müdürün görevden alınma kararnamesi, Bakanlık
> >ve Başbakanlık makamınca imzalanarak Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi. Fakat
> >Cumhurbaşkanlığı makamı, bunu onaylamayarak iade etti.
> >
> >Böylece bu kadar stratejik önemi ve değeri olan arazi, şimdilik korunmuş
> >oldu.
> >
> >Peki Ceylanpınar’ın asıl önemi ne?
> >
> >
> >* Çok geniş bir arazi,
> >* Tarımsal teknopark yapımı için çok uygun,
> >* Sulama imkanı var,
> >* Kıtlık zamanlarında, güvenlik birimlerinin ihtiyaçlarını karşılama
> >kapasitesine sahip ve
> >* Muhtemelen çok değerli petrol yataklarının üzerinde.
> >
> >
> >Bunların hepsi doğru.
> >Ama asıl değeri çok başka.
> >
> >CEYLANPINAR, SÖZDE KÜRDİSTAN’I SURİYE ÜZERİNDEN AKDENİZ’E BAĞLAYACAK
> >COĞRAFYA İLE SINIR KOMŞUSU…
> >
> >Bugün Irak’ın Kuzeyinde bizim dışımızda herkesin Kürdistan olarak
> >tanımladığı sözde bir yapı kuruldu.
> >
> >Emperyalist güçlerin, sözde Kürdistan’a katmaya çalıştığı Türkmeneli’nin en
> >kuzeyinde ise Telafer var.
> >
> >Bildiğiniz gibi, Telafer’e ABD’nin Irak’ı işgal ettiği günden beri
> >saldırılar düzenleniyor. Burası Türkiye’ye 80 kilometre uzaklıkta ve 300
> >bin Irak Türkü (Türkmen kelimesini özellikle kullanmıyorum) yaşıyor. En son
> >geçtiğimiz ay, şiddetli saldırılar düzenlendi ve pek çok Irak Türkü buradan
> >göçe zorlandı. (Türkiye’nin Habur sınır kapısına ilave olarak açmak isteği
> >Ovaköy sınır kapısı da Telafer üzerinden geçişi sağlayacağı ve Irak
> >Türklerine kontrol imkanı vereceği için kabul edilmedi.)
> >
> >Yine hafızanızı tazelemek istiyorum. Geçtiğimiz yıllarda Suriye’nin Türkiye
> >sınırındaki Kamışlı bölgesinde Suriyeli Kürtler isyan etmişti ve çıkan
> >çatışmalarda çok sayıda kişi hayatını kaybetmişti. Bu isyanın sebebi o
> >günlerde anlaşılamamıştı.
> >
> >Şimdi, birlikte parçaları ekleyelim;
> >
> >
> >* Büyük Orta Doğu Projesi’nin temel öğesi sözde Kürdistan’dır.
> >* Sözde Kürdistan, kuzeyden, Suriye üzerinden Akdeniz’e ulaştırılmak
> >istenmektedir.
> >* Telafer’e yıllardır yapılan saldırının nedeni ise, Suriye Kürtleri ile
> >Irak Kürtleri arasındaki tek tampon ve Türk bölgesi olmasıdır.
> >* Buraları halledildikten sonra, sözde Kürdistan kolaylıkla Akdeniz’e
> >bağlanacak ve İsrail’e coğrafi olarak kavuşmuş olacaktır.
> >* İşte Ceylanpınar, bu stratejik hesapların Türkiye sınırındaki komşusudur.
> >
> >
> >Eminim yukarıda yazdıklarım, artık daha anlamlı hale gelmiştir.
> >
> >Bir diğer ayrıntı ise, mayınlar…
> >
> >Güney sınırımız bildiğiniz gibi mayınlı. (Mayınların neden, ya da daha
> >doğru tanımı ile, kimin talebi ile, hangi hesaplarla döşendiği başka bir
> >yazı konusu.)
> >Bu mayınların temizlenmesi gündeme geldiğinde yaşanan olaylar, yine ilgi
> >çekici.
> >
> >Geçtiğimiz yıllarda, yaklaşık 500.000 dönümlük arazinin (birinci sınıf
> >tarım arazisi) mayınlardan temizlenmesi için bir çalışma yapıldı. İhale
> >süreci başladı ve 3 (yabancı şirketlerle bağlantılı!) yerli firma ihaleye
> >girdi.
> >
> >Ne karşılığında?
> >Arazinin 49 yıl kullanılması karşılığında. (Bu sürede nasıl olsa atı alan
> >Üsküdar’ı geçer diye düşünmüş olmalılar.)
> >
> >Oysa tanesi 1.5 milyon Euro olan mayın temizleme araçlarından 30 tane temin
> >edilse, TSK bunu kolaylıkla yapabilir. (Üstelik bu konuda yıllardır çok
> >önemli deneyim ve kabiliyet kazandı.)
> >
> >Neyse ki,mayın temizlemenin ihalesi de sonuçlanamadı.
> >
> >Şundan kesinlikle eminim ki, gizli bir el devreye girecek, her iki süreci
> >önümüzdeki dönemde yeniden işletecek…
> >
> >23. Dönemde TBMM’nde görev yapacak milletvekillerimizi şimdiden ikaz
> >ediyoruz:
> >
> >
> >* Hem Ceylanpınar’ın satışı, hem de Güney sınırımızdaki mayınlı arazilerin
> >temizlenmesi tekrar gündeme geldiğinde, bu satırları lütfen hatırlayın…
> >
> >
> >Milli bir duruş sergileyin.
> >Bu sürece lütfen ‘HAYIR’ deyin.:icon13:[/size]3 Aralık 2007: 21:19 #45484 Murat KUTAYÜyepalacığım derin ve önemli bir konuya değinmişin..
değişik bir bakış açısı…HAYIR..
- YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.