blank
5 yazı görüntüleniyor - 1 ile 5 arası (toplam 5)
  • Yazar
    Yazılar
  • #9129


    Mantarlar, mycosis, mikozis, mikoz, yukarıdaki iki resim maya mantarı candida albicansa ve alttaki resim küf mantarına aittir

    Mantar ormanda yetişen zehirli veya zehirsiz, yenen veya yenmeyen mantarlar alka gelmemelidir. Bizim burada anlatmaya çalıştığımız mantar virüsler, bakteriler ve parazitler kadar tehlikeli ve hatta bazen dahada tehlikeli olan deri, nefesyolları, ve bağırsak mantarlarından bahsedeceğiz.

    Mantarlar önce eksojenik (harici) ve endojenik (dahili) mantarlar olmak üzere iki gruba ayırılır. Eksojenik mantarlar deri, tırnak ve ayak mantarları diye üç grupta incelenir. Endojenik mantarlar iki grupta incelenir ve bunlar küf mantarları (aspergillus, …) vede maya mantarı candida albicans, …) Küf mantarı olmadan maya mantarı yaşıyamaz. Küf mantarı ve maya mantarlarının vücuda yerlaşmesi bağırsak florasının tahribatına nedeniyledir.

    Son yıllarda Almanyada sürekli candida albicansın ne kadar tehlikeli olduğundan bahsediliyor, fakat bu mantarın neden bu kadar çok yayılabildiği ve nasıl olupta bir çok hastalığa sebep olduğu konusunda pek birşey yazılmıyor. İşte burada bu konu matarların yayılmasına antibiyotitik ilaçlar (bakterileri öldürürcü) ve antimikozit (mantarları yokedici) ilaçlar ve kortizonlu ilaçlar en önemli etkenler olduğunu göreceğiz.

    Küf mantarı hem faydalı hende zararlıdır.
    a-) Faydaları:
    1-) Tabiattaki artık maddeleri çürütür ve toprağa dönüştürür.
    2-) Hayvan ve bitli artıkları ve ölüsünü vede insanın artılkarını toprağa dönüştürtür.
    3-) İmalat sanayinde üretim aracı olarak kulanılır.
    4-) Vitamiler, enzimler ve antibiyotikler üretümünde kulanılır.

    b-) Zararları:
    1-) Odun, tekstil, kağıt ve besinleri tahripederek milyarlarca zarara sebep olur.
    2-) Bitki hastalıklarının baş sorumlusu olup, meyve ve sebzeleri tahripeder ve milyarlarca zarara sebep olur.
    3-) İnsan ve hayvanlarda enfeksiyon ve allerji başta olmak üzere birçok hastalığa sebep olur.
    4-) Küf mantarlarının üretikleri zehirler (mikotoksinler) kanser başta olmak üzere birçok hastalığa sebep olurlar.

    Mantar türleri:
    Mantarlar likenlerle birlikte yaşarlar. Likenler fotosentezle karbonhidratları üretirler ve mantarlarda su ve mineralleri likenlere sunarlar. Böylece problemsiz birlikte yaşarlar. Antibiyotik ilaçların %25’inin küf mantarından eldeedilir. Bunedenle antibiyotik ilaçlar küf mantarlarının gelişmesi ve yayılması için ideal ortam oluştururlar.
    a-) Maya mantarları: Candida albicans ve kryptokokken en önemlileridir.
    b-) Küf mantarları: Aspergillus türleri, penicillum, mucor, botrytis, fusarium, alternaria ve cladosporium türleri en önemlileridir.

    Mantarların yayılışı:
    1-) Besinlerle küf mantarları yayılır.
    2-) Kimyasal ilaçlar küf mantarlarının yayılmasına sebep olurlar, örneğin penisillin küf mantarından eldeedilmiştir.
    3-) Ağır metaller: Bakır ve civa gibi küf mantarlarının yayılmasına sebep olur örneğin eskiden bakır kaplarla yenen yemeklerden dolatı sıksık zehirlenmeler olmuştur.
    4-) Küf mantarını tenefüs ederek zehirlenme

    Küf mantarı nerede bulunur?
    Ahırları, hayvan bulunan evler, hyvan yemleri, tahıl ambarları, nemli veya yaş odalar, ev tozu, eski koltuklar, eski döşeme, tam olarak kurumamış yeni binalar, ağaç mobilya ve lamimnat gibi tahta döşemelerde kulanılan kimyasal ilaçlar, mutfak, besin depolanan kelerler, klimalar, nemli havanınaolduğu mekenlar, süsbitkileri, bitki artıkları, sabunlar ve kozmetik maddeler, diş macunları, kimyasal ilaçlardan: antibiyotikler, antialarjikler, antihistaminikler, kortizon ve mide-bağırsak ilaçları küf mantarları içerirler. Ayrıca kimyasal meteotlarla hazırlanan ilaçlar örneğin B12-Vitamini, penisilin vb. Küf mantarlarından eldeedilir. Buda fayda yerine zarar verir. Bu nedenle doğal yollarla vitaminalınması ve antibiyotikler yerine Gökçek İksiri alınması daha uygundur.

    Mantar hastalıkları:
    Deri, tırnak ve ayakta görülen mantar türleri genelikle mukozada mantar olduğuna işarettir. Küf mantarları nefesyolları ve sindirim sistemine, özeliklede mide-bağısak mukozasına yerleşirler. Nefesyollarına yerleşmişse allerji, astım, allerjik bronşit ve mide-bağırsak mukozasına yerleşmişse besinallerjisi, migren, depresyon, hormon anormalikleri vede mide-bağırsak rahatsızlıklarına sebep olurlar.

    Mikotoksinler (mantar zehirleri):
    Kronik bronşit, astım, psödo-krup, bronş karzinomu, ishal, kabızlık, bulantı, besinallerjisi, kronik bağırsak ilt. (enterit), kalın bağırsakilt. (kolit), kalın bağırsak ülseri, psodö-allerji, allerji, allerjik astım, kronik bronşit, enfeksiyon ve çoçuklarda hiperaktifitete neden olur. Buna karşı kulanılan kortizonlu ilaçlar küf mantarının yayılmasına neden olduğundan hastalık dahada karmaşı bir hal alır ve daha başka hastalıklarda ortaya çıkar. Mikotoksinler organizmayı taripeder, mutajenik (genetik değişim yaratan), kanserojen (kanser yapıcı ), ve teratojenik (organ ve dokuların özürlü olmasına sebep olan) etkilere sahiptir.

    Mikotoksinler, mantar zehirleri:
    Küf mantarının zehirlerini yani mikotoksinleri üretmesi besin maddeleri ve hayvan yemleri ile mümkündür. Nemli ekmek hemen küflenirken , kuru ekmek asla küflenmez. Küf mantarı 0-40 derece arasında her zaman mikotoksin salgılıyabilir. Küf mantarının mikotoksin üretimi durdurulamaz, fakat besinler hazırlanırken dikat edilirse küf mantarının yayılması önlenir. En tehlikeli çavdar mahmuzu mantarıdır. Bu mantar ishal, kusma, bulantı, başağrısı, organların ölmesi, sinirlerin tahrip olması, kaslaerda karıncalanma, kramplar, sara vb. Rahatsızlıklara sebep olur.

    Küf mantarının en önemlileri:
    1-) Aspergillus flavus
    2-) Aspergillus fumigatus
    3-) Aspergitus niger
    Bunlar çok tehlikeli mikotoksik maddeler olan: Aflotoksin B1, G1, M1, Patulin, Ocratoksin A, Kojiasidi (Cojiasidi) ve Penisilinasidi üretürler. Bu mikotoksinler: Tansiyon düşürücü, mutajen, teratojen, kanserojen, ce nefrotoksik etkiye sahiptirler. Küf mantarlarının üretiği bazı zehirler ise östrojen (dişilik hormonu) gibi etkiye sahiptirler.

    Mikotoksikozlar (Mikotoksinlerin sebep olabileceği hastalıklar):
    İshal, kusma, mide ağrısı, ağız ve yutakta yanma, kas krampları, nefes alış-verişlerini felçe uğratma, nabız zafiyeti, titreme, üşüme, eklem ağrıları, bazı uzuvlarda uyuşukluk, nefes darlığı, sara, hafıza kayıbı, koma, romatizma, MS (multiple skleroz), Parkinson hastalığı, Lupuserythematodes (kılcal damarlardaki patalojik değişiklikler, kronik yorğunluk, hormon anormalikleri vb hastalıklar

    Mikotoksikoz türleri:
    a-) Eksojenik (harici) nedenlerle ortaya çıkan mikotoksikozlar:
    1-) Küf mantarının yayılması, örneğin: Orman, tahıltarlaları ve binalar
    2-) Kimyasal ilaçlar ve ağır metaller, örneğin haşerelere karşı kulanılan ilaçlar.
    b-) Endojenik (dahili) mikotoksikozlar:
    1-) Mikotoksin içeren ilaçlar
    2-) Antimikozitikalar (mantarlara karşı kulanılan ilçlar)
    3-) Küf mantarlarının üretiği besinler

    Bunlardan eksojenik mikotoksikozları tedavi etmek kolaydır. , fakat endojenik mikotoksikozlar çok problem yaratabilir. Endojenik mikotoksikozlar primeri (birinci) ve sekodori (ikinci) olmak üzere iki gruba ayrılır. Primer mikotoksikozlar direkt olarak küf mantarları tarafından sebep olunan rahatsızlıklar olurken sekondori mikotoksikozlar ayrıca bağırsakların, özeliklede ince bağırsağın tashrip olması nedeniyle daha kompleks bir durum ortaya çıkar.

    Mantarların semptomu (belitileri)
    1-) Maya mantarları şeker ve karbonhidratlarla beslenir ve bunlarda ürettiği zehirli gazlar şişkinlik yapar.
    2-) Nefes darlığı ve kalprahatsızlıkları: Karındaki gaz diyaframı yukarı doğru kalrdırır. Sıkışan akciğer nedeniyle defes darlığı ve sıkışan kalp nedeniylede kalp rahatsızlıkları görülür.
    3-) Dişeti ve dilde beyaz tabakalar oluşur fırcalamave yıkama ile gecsede yenide oluşur.
    4-) Deride kaşıntıya sebep olur.
    5-) Bağırsak mantarlarının aşırı şeker tüketmesi nedeniyle kişinin kanında şeker yetersizliği görülür. Vücudun şeker ihtiyacı giderilemediğinden kişi sürekli şekerli maddeler yer.
    6-) Bağısaklardaki mantarlar faydalı bakterileri yavaş yavaş yokederek yerini alı. Bu nedenlede kişide kabızlık, ishal vb. Rahatsızlıklar ortaya çıkar.Bu mantarlar sonra idrar yollarına geçer.
    7-) Kişi alkol içmediği halde ağzı alkol kokuyorsa buna bağırsak mantarlarınaın sebe olduğu alkol üretimindendir.
    Kronik mesane ve vajina iltihaplanması:Antibiyotik ilaçlar bakterileri öldürürken mantarların yayılmasına neden olur. Böylece daha tehlikeli ve sıksık iltiplanmalar görülür.
    9-) Eklem ve kas ağrıları: Mnatarların salğıladığı mikotoksinlereklem ve kaslarda yoğunkaşarak ağrılara sebep olur. Bu ağrıların romatizmadanmı mikotoksinlerdenmi olduğu analşılamaz.
    10-) Yorğun dermansız ve konsentre olamama: Vücut sürekli mantarlar ve zehirleri (mikotoksiler) ile uğraşmaktan kendini regenerasyon (yenilem) yapamaz ve kişi genelikle yorğu olur ve konsentre olamaz.
    11-) Cinsel isteksizlik: Kişide enerji yetersizliği olduğundan, buda cinsel isteksizliğe sebep olur. Ayrıca mantarların salgıladığı mikotoksinler hormon beneri etkiye sebep olduğundan kadınlarda kısırlığa dahi sebep olabilir.
    Mantarlar doğum konturol hapları ile dahada çok yayılırlar ,ç ünkü bu onların besinin oluşturur.
    Mantarlar her insanda başka rahatsızlıklara sebep olabilir. Bu nedenle bu rantarın rahasızlığı şu değil denemez.

    Kendini teşhisetme:
    1-) Şişkinlik, kabızlık, ishal
    2-) Makatta kaşıntı ve kızarıklık
    3-) Mide ağrısı ve ağız kokusu
    4-) Aşırı yorğunluk, dermansızlık konsentre olamama
    5-) Unutkanlık, isterksizlik
    6-) Aşırı tatlı yeme isteği
    7-) Kaskarın titremsi ve aşırı aclık duygusu
    Nefes darlığı, burun tıkanması, kulak iltihaplanması
    9-) Ense ağrısı
    10-) Eklem ağrısı ve şişmesi
    11-) Deride sivilce, saçların yağlanması, deride kuruma,
    12-) Küf gibi pis bir koku
    13-) Adet halinde aşırı ağrılar mantar enfeksiyonu nedeniyle
    14-) Mesane iltihaplanması
    15-) Prostat iltihaplanması
    16-) Cinsel isteksizlik
    Bunlar dan birkaçı görülürse mantar olbilir.

    Küf mantarı nasıl teşhis edilir?
    Defi-hacet testi: Defi-hacettenin (dışkı ) değişik noktalarından alına nümuneler laboratura gönderilir ve inceleme sonucunda mantar bulunursa tedaviye başlanır. Çoğu zaman defi-hacet testi yeterli olmamakta ve ve kişideki mantarlar teşhis edilememektedir. Bu nedenle şüpheli durumlarda kann testi yapılmalıdır. Hemagglutinasion test, yani kanda İmmünglobulin Tip M (İgM) kanda bir hafa gibi kısa süreli devriye görevi yapar, şayet İgM kanda varsa mantarda var demektir. İmmünfloreszenz testi: Buradakanda immünglobulin Tip G (İgG) olup olmadığına bakılır, şayet varsa vücutta bir aydır mantarlara karşı mücadele olduğunu gösterir.

    Küf mantarının tedavisi:
    1-) Besinlerin bozulmadan atrılması gerekir, bozulunca tehlikelidir.
    2-) Evin temiz tutulması ve küf mantarından korunması
    3-) Kimyasal ilaçlar, özeliklede küf mantarının yayılmasın sebep olabilecek penisili ve kortizonlu ilaçlardan uzak durlmalıdır.
    4-) Spor yapılmalı
    5-) Hijyene dikkatedilmeli
    Küf mantarına karşı en etkili doğal ilaç sarımsak-, ve ZYE preparatları, Gökçek Tonik ve Gökçek İksiri Ayrıca immün sistemini güçlendirmek için Gökçek İksiri kulanılır. Sağlıklı kalabilmenin ve sağlıklı yaşayabilmenin en önemli faktörü kılcal kandolaşımıdır, çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim vb., besleyici maddenin hücrelere ulaşması vede mikroplarla mücadele eden maktofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır. Gökçek Iksiri ile tedavi olmak mümkündür. Fakat doğru beslenmek şarttır.

    Sağlıklı kalabilmenin ve sağlıklı yaşayabilmenin en önemli faktörü kılcal kandolaşımıdır, çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim vb., besleyici maddenin hücrelere ulaşması vede mikroplarla mücadele eden maktofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır. Gökçek İksiri ile tedavi olmak mümkündür, tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Gökçek İksiri vücudu curuflar’dan arıtır, itihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü allerjiyi iyileştir.

    Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur. Siyah çay, kahve ve kola içmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler. Et ve et mamülerine 5-6 ay aravermek gerekir, çünkü asidoza sebep olur, buda birçok hastalığın ana kaynağıdır. Akşam yemeği yerine çok az yoğurt, meyve veya salata yenebilir veya sebze çorbası içilebilir. Hayvansal besinler, tahıl, bakliyat ve hamurlu yiyecekler akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur. Ne kadar hamurlu besin o kadar yağ oluşur, çünkü nişasta glukoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa döşerek vucutta depolanır. Gökçek Diyet

    Allerji ve şişkinliğin sebei bağırsak mantarlarıdır: Sibel hanım tam 10 yıl yakalandığı amansız hastalıklar ki bunların başında özeliklede meyve, fındık, fıstık vb yiyeceklere karışı allerji, iltihaplı hastalıklar ağrılar vb,. Frankfurt ve çevresindeki kliniklerde gitmediği uzman doktor kalmaz. Fakat doktorlar hastalığına teşhis koyamazlar, kız kardeşi bana bunun ne olabileceğini sordu. Bende şayet yemekten sonra şişkinlik oluyorsa, allerjisi varsa ve kalbinde sıkışma gibi haller oluyorsa mutlaka bağırsak mantarı vardır vebunu teşhis etmek çok zordur dedim. Sibel hanım doktoruna bağırsak mantarı olup olmadığının teşhis edilmesini istemiş, doktorları buna biz karar veririz derelersede bayanın diretmesi karşısında bir düzine araştırmadan sonra bağırsakalarında 45 cm lik bir kısmın tamamen tahrip olduğunu ve hemen amaliyat olması gerektiğini söylemişler ve amaliyat etmişlerdir.

    Bir Mantar Çeşidi: Küfler
    Küfler tek bir çekirdeğe sahip tek hücreli mantarlardır. Bölünerek çoğalan bu canlılarda, bölünen her parça yine küfün kendi içinde gelişir ve gruplaşarak bir koloni haline gelir. Genellikle küf hücreleri bakterilerden büyüktür ve yumurta biçimindedirler. Bir hayvan hücresinde bulunan organellerin çoğuna sahiptirler.

    Küfler, tıpkı bakteriler gibi uygun koşullarda hızla gelişerek insan sağlığını tehdit edici bir duruma gelirler. Bu organizmaların bazıları da gıdalarda toksin adı verilen ve insan ve hayvanlarda zehirlenmelere yol açan zehirli maddeler üretirler. Hatta bu maddelerin bazıları kanser yapıcı etkiye sahiptir. Küfler bakterilere kıyasla daha az besin öğesine ihtiyaç duyan ve gelişebildikleri koşullar açısından da düşünüldüğünde daha kötü şartlarda gelişebilen mikroorganizmalar oldukları için çoğu ortamda üreme olanakları bakterilere kıyasla daha fazladır.

    Küfler etrafta buldukları organik artıklarla beslendikleri gibi, canlı mikroorganizmaları da besin olarak kullanabilirler. Örneğin bir beyaz küf olan Entomophtorales, toprağın altındaki sularda yaşayan amiplerle beslenir. Çevresinde dolaşan bir amip gördüğü zaman, dokunaçlarıyla onu yakalayarak tüm hücre içini emer, geriye sadece zarını bırakır. Küfler bu yönleriyle etobur özellik de göstermektedirler.

    Ancak küfler, elbette sadece zarar verici organizmalar değildirler. Bu canlılar çok geniş alanlarda kullanılabilmekte ve besinlerin üretilmesinden ilaçların yapımına kadar çok yönlü olarak insanlara hizmet vermektedirler. Küfler birtakım organik asitlerin, bağışıklık sistemini bastırıcı ilaçlar da dahil olmak üzere bazı ilaçların ve penisilin gibi çeşitli antibiyotiklerin yapımında kullanılmaktadırlar. Küflerin bu alandaki faydaları büyük önem taşımaktadır.

    #34970

    3. Divisio (Bölüm): Amastigomycota

    Bölüm üyelerinin özelliği, sucul türlerde bile, kamçılı hücre oluşturmamalarıdır. “Yüksek yapılı mantarlar” olarak da bilinirler. Besin olarak tükettiğimiz şapkalı mantarları, küf mantarlarını ve mayaları da içeren bu bölüm, 5 sınıfa ayrılarak incelenir.

    1. Classis (Sınıf): Zygomycetes (Ekmek Küfleri)

    Bu sınıfın üyeleri, çoğunlukla toprak içerisinde ya da ölü organizmalar üzerinde yaşar. Bu nedenle, topraktaki organik maddelerin ayrıştırılmasında büyük rol oynarlar.
    Aplanospor olarak adlandırılan üreme hücreleri, kamçısız olmaları nedeniyle hareketsizdir. Bu hücreler, spor keselerini terk ettikten sonra, çimlenerek miselleri oluştururlar. Üreme amacıyla iki organizma karşılıklı geldiğinde, birbirlerine doğru parmak benzeri çıkıntılar uzatırlar. Eğer bu iki bireyin kimyasal sinyalleri birbirine uygunsa, çekirdek kaynaşması yoluyla üreme gerçekleşir. Üremek için suya gereksinim duymazlar, tamamen kara yaşamına uyum yapmışlardır.

    1. Ordo (Takım): Entomophthorales (Uçan mantarlar)



    3. Ordo (Takım): Mucorales

    Bazı türleri, insanda sinir sistemi üzerinde zararlı etki yaratabilir. Bazı türlerinden de endüstride (kortizon, laktik asit ya da alkol eldesinde) yararlanılır.

    2. Classis (Sınıf): Trichomycetes

    Eklembacaklıların sindirim sisteminde çürükçül ya da parazitik yaşam sürerler. Kalın duvarlı ve eşeyli sporlar olan Zygosporlar, “Zygosporangium” adı verilen bir kese içerisinde üretilir. Eşeysiz üreme, kamçısız ve hareketsiz olan sporangiosporlar ile gerçekleşir.
    1. Ordo (Takım): Eccrinales 2. Ordo (Takım): Harpellales

    3. Classis (Sınıf): Ascomycetes (Mayalar ve Yaprak Lekeleri)

    Mantarlar aleminin en kalabalık ailesidir. Ailenin ismi, sporların içinde üretildiği “askus” adı verilen yapılardan gelir. Askuslar, birer keseyi andırdığı için, aileye aynı zamanda “keseli mantarlar” da denir. Askus içerisinde ardı ardına mitoz ve mayoz bölünmeler sonucunda, sıklıkla 8 adet askospor (eşeyli üreme hücresi) üretilir. Bu sporlar, olumsuz ortam koşullarına karşı oldukça dayanıklıdır. Askuslar 3 farklı şekilde olabilir:
    1. Kleistotesyum: Tamamen kapalı ve küresel yapılı. Askuslar, dağınık olarak yüzeye tutunur.
    2. Peritesyum: Armut, küre ya da testi şeklinde ve uç kısımda sporların çıkışını sağlayan bir açıklık bulunur.
    3. Apotesyum: Saplı kadeh şeklindedir. Askuslar, içbükey şekilli iç yüzeyde tutunurlar. Kara yaşamına tam olarak uyum yapmışlardır.

    Aile üyelerinin büyük çoğunluğu, bitkilerde çeşitli hastalıklara sebep olur. Hücre duvarlarının yapısında, kitinin yanında, beta glukanlar da yer alır. Aile üyeleri genellikle çok hücreli olmakla birlikte, tek hücreli mayalar da görülür. Ekmek ve çeşitli meyvelerin üzerinde küf yaratan mantarlar, bu şubeye dahildir. Büyük çoğunluğu, bitkiler ve hayvanlar için patojendir. Grubun bazı üyeleri, alglerle birlikte “liken” adı verilen özel yaşam biçimlerini oluşturur.

    1. Ordo (Takım): Saccharomycetales (Endomycetales)

    2. Ordo (Takım): Dothideales

    3. Ordo (Takım): Helotiales

    4. Classis (Sınıf): Basidiomycetes
    (Küf Mantarları ve Şapkalı Mantarlar)
    Mantarların ikinci büyük grubudur. Sınıfın ismi, hiflerin uçlarında farklılaşarak oluşan bazidyum yapılarından gelir. Askuslu mantarlardan farklı olarak, sporlar askusların içinde değil, bazidyumların üzerinde oluşturulur. Bu grupta da kamçılı hücreler görülmez. Bazidyumlar, temel olarak 3 tiptir:
    1. Holobazidyum: Bir hücrelidir ve çeşitli şekillerde olabilir.
    2. Fragmobazidyum: Bir ya da daha fazla sayıda, enine ya da boyuna bölme taşır.
    3. Teliobazidyum: Sıklıkla kalın duvarlı, dinlenme halindeki spordan ve bu spordan oluşan geçici çimlenme tüpünden oluşur.

    Grubun en önemli ortak özelliği, yaşam döngülerinde, hücrelerin iki çekirdek taşıdığı bir evre görülmesidir. Bir diğer ortak özellikleri de, hücre duvarlarının çift tabakalı olmasıdır. Sınıf üyelerinin çoğu çürükçül canlılardır. Bir kısmı bitkilerle simbiyoz ilişkisi kurarak, bir kısmı da patojen olarak yaşar. Şapkalı mantarlar, ticari olarak da satılan, besin olarak tükettiğimiz mantar türlerini kapsayan gruptur. Bir kısmı zehirlidir ve zehirleri özellikle sinir sistemi üzerinde etkilidir.

    5. Classis (Sınıf): Deuteromycetes (=Fungi Imperfectae)
    (Eşeysiz Mantarlar)

    Bitki zararlısı olan mantar türlerinin büyük çoğunluğu, bu grubun üyesidir. Eşeyli üreme evreleri bilinmediği için, “Eksik Mantarlar (Fungi Imperfectae)” olarak da bilinirler. Grup üyelerinin sporları, birbirinden çok farklı yapıda olabilir. Çoğu, konidyum adı verilen yapılarla, bir kısmı da tomurcuklanarak ürerler. Bu grupta yapay bir sınıflandırma yapıldığı için, taksonomik birimlerin başına “form-” öneki getirilir.

    1. Form Subclassis (Alt sınıf): Blastomycetidae
    Mayalara benzeyen, bir hücreli, tomurcuklanarak çoğalan türlerdir. İnsanlarda cilt hastalıklarına yol açarlar. Akciğerler ve merkezi snir sisteminde de ciddi hasarlara neden olabilirler.
    1. Form Ordo (Takım): 2. Form Ordo (Takım):
    Sporobolomycetales Cryptococcales

    #34971

    konuyla ilgili sunumlar… ilki yüzesel mikozlar,ikincisi de fırsatçı mikozlarla ilgili.

    http://www.medinfo.hacettepe.edu.tr/ders/TR/D3/2/2672_files/frame.htm
    http://www.medinfo.hacettepe.edu.tr/ders/TR/D3/2/2677_files/frame.htm

    #83321

    texas 38 paylaşımın için çok teşekkür ederim.

    #83824

    çok güzel teşekkerler[hr]
    çok güzel teşekkürler

5 yazı görüntüleniyor - 1 ile 5 arası (toplam 5)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.