1. Anasayfa
  2. Ders Notları
  3. Ders Notları ve Faydalı Bilgiler
  4. ULUDAĞ VETERİNER HALK SAĞLIĞINA GİRİŞ
5 yazı görüntüleniyor - 1 ile 5 arası (toplam 5)
  • Yazar
    Yazılar
  • #2706

    VETERİNER HALK SAĞLIĞINA GİRİŞ
    Veteriner HalkSağlığının 21. yy�daki Faaliyet Alanları

    WHO tarafından yapılan çalışmalarda 21. yy� da sağlık hizmetlerinin herkese ulaştırılması amaçlanmaktadır. Bu amacın gerçekleştirilmesi için iki yol izlenmektedir. Bunlardan birincisi ; sağlığı insan gelişiminin merkezi olarak görmek ikincisi ise ; insanların sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacak sürekli sağlık birimlerinin kurulmasıdır. Yaklaşık 20 yıldır bu amaç doğrultusunda özel sağlık birimlerinin önemli çalışmaları olmuştur. Ancak sektörler arası yardımlaşmayı sağlayamayan politik kararlar bu alanda daha fazla yolun katedilmesini engellemiştir. VPH (Veterinary Public Health � Veteriner Halk Sağlığı � VHS ) � nın uluslararası sağlık gündemindeki görevi, her bireye gerekli sağlık hizmetlerinin ulaştırılmasında etkili olabilecek aktiviteler geliştirmesidir. Önümüzdeki 25 yıl içerisinde özellikle Veteriner Hekim ve Doktorların çalışma alanlarını etkileyecek önemli değişiklikler beklenmektedir.

    Veteriner Halk Sağlığı, WHO (Dünya Sağlık Örgütü) nün bu konuda çalışan uzmanları tarafından ;

    � insan sağlığını korumaya ve geliştirmeye yönelik halk aktivitelerinde kullanılan veterinerlik yeteneklerinin bir bileşimi�

    olarak tanımlanmıştır.

    Veteriner Halk Sağlığı sadece gıda güvenliğini kapsamadığı gibi insan, çevre ve hayvan üçgeniyle birlikte yaptığı çalışmalar ile halk sağlığına da katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle WHO� ü araştırma grubu VPH ve faaliyet alanlarının üzerinde ciddi bir şekilde durarak tekrar tekrar önemini vurgulamıştır. Çünkü VHS faaliyetleri, doğrudan bireye yönelik hizmet g*türen diğer halk sağlığı faaliyetleriyle birlikte çalışmak zorundadır. VHS�nin faaliyet alanı oldukça bilimsel olup sadece veterinerleri kapsamaz, aynı zamanda doktorlar, hemşireler, mikrobiyologlar gibi hayvan kaynaklı hastalıkların tedavi ve korunmasına katkıda bulunan herkesi içine alır. VHS hizmetleri, faaliyeti özellik ve kariyer yönünden tamamen insan sağlığına yönelik halk sağlığı hizmetleri bünyesinde oluşturulursa, tüm veteriner programları, bilgi ve birikimleri uygun bir şekilde halk sağlığı sorunlarının halli için kullanımları mümkün olacaktır. Aksine kullanılması halinde halk sağlığının sorunlarının halli için kullanımı mümkün olamayacaktır. Ülkemize baktığımızda her ne kadar Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde AB çalışmaları doğrultusunda Veteriner Halk Sağlığı departmanı kurulmuş olmakla beraber yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda Temel Sağlık Hizmetleri içinde yer alan halk sağlığı hizmetlerinin bir bütün oluşturması ve Temel Sağlık Hizmetlerinin, multi disipliner koruyucu hekimlik hizmetlerinin Sağlık Bakanlığı bünyesinde toplanmış olması nedeniyle koruyucu hekimlik hizmetlerinde çok önemli bir yere sahip ve bir parçası olan Veteriner Halk Sağlığı departmanının Sağlık Bakanlığı bünyesinde olması gerekmektedir.

    1999 yılında İtalya � nın Teramo kentinde düzenlenen � Veteriner Halk Sağlığı � nın gelecekteki Trendleri � konulu bir seminerde ve ayrıca WHO �de düzenlenen toplantılarda; Veteriner Halk Sağlığı kavramının veterinerlik biliminin insanın mantıksal, fiziksel ve sosyal yapısına olan katkıların tümü olarak tanımlanmıştır. İnsan sağlığı hayvan üretimi ve hayvan sağlığı ile yakından ilgilenmektedir. Hayvanların ulaşım aracı olarak kullanıldığı, etinden, yününden yararlanılan kırsal kesimlerde insan, hayvan ve çevre arasındaki bağlantıyı daha net görebiliriz. Ancak, gelişmiş ülkelerde ve gelişmekte olan ülkelerde bu ilişki ciddi ekonomik kayıplara neden olabilecek önemli riskler de taşımaktadır. Hayvandan İnsana geçebilen ve Zoonoz olarak bilinen hastalıkların çoğu hayvanlardan insanlara bulaşır. Bu nedenle WHO �daki VHS programının zoonoz , halk sağlığı , gıda güvenirliği gibi konuları içine alması FAO ve O.I.E ( Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü ) ile birlikte çalışmasına zemin hazırlamıştır. Ayrıca bu konuda WHO �ya bağlı olarak üniversiteler, kurumlar ve endüstriyel kuruluşlarla birlikte çalışılmaktadır. Veteriner Hekimlik Mesleğinin faaliyetlerine ve bugüne kadar verdiği hizmetlere baktığımızda, insan sağlığını geliştirmeye yönelik çalışmalarda bulunmuş bir tarihe sahip olduğu gözümüze çarpar. Veterinerlik bilimi, hayvan sağlığı ve üretiminin yanında halk sağlığıyla ilgili temel fonksiyonları gerçekleştirebilen ve halk sağlığına aşağıdaki alanlardaki faaliyetleriyle doğrudan etki eden bir bilim dalıdır.

    Geride bıraktığımız 10 yıl içerisinde insanoğlunda ortaya çıkan hastalıkların % 75 �nin herhangi bir hayvandan ya da hayvansal üründen bulaşan patojenlerden kaynaklandığı ortaya çıkmıştır. Bu hastalıkların çoğu geniş bir alana yayılabilir ve uluslararası bir probleme yol açabilir niteliktedir. Bunun yanında gelişmekte olan dünyamızda Kuduz, Brucellosis gibi hayvandan insana bulaşan hastalıklar özellikle yoksul aileleri etkilemektedir. Bu hastalıklar, her yıl çok sayıda kişinin ölümüne ve hastalığa yakalanmasına neden olmaktadır. Tüm bu gelişmeler önümüzdeki yıllar içerisinde hayvan ve insan hekimliği arasındaki ilişkiyi daha da güçlendirmeye yönelik bir ihtiyaç olarak ortaya çıkacaktır. Örneğin; İnsanlara hastalık bulaştıran 1700 taşıyıcının en az yarısının bir hayvan ya da böcek olduğu bilinmektedir. Bu aynı zamanda bir çok önemli enfeksiyonlar için de geçerlidir ya da öyle görünmektedir. Bu nedenle VHS� nin faaliyet alanı oldukça bilimseldir. Sadece veterinerleri kapsamaz, aynı zamanda doktorlar, hemşireler, mikrobiyologlar gibi hayvan kaynaklı hastalıkların tedavi ve korunmasına katkıda bulunan herkesi içine alır. VHS, hayvansal ürünlerden kaynaklanabilecek hastalıklara yakalanma riskini azaltarak insan sağlığına doğrudan katkıda bulunur. Hayvanlardan insanlara geçen, taşıyıcıların neden olduğu hastalıkları buna örnek olarak verebiliriz.Veterinerlik bilimi, hayvan sağlığını geliştirerek tüm dünyadaki giyim, gıda, ulaşım gibi ihtiyaçlarımızın büyük bir kısmını da karşılamamıza yardımcı olur. Hayvan sağlığının geliştirilmesi, hayvansal ürünlerin kalitesi ve miktarını da arttırır. Bu özellikle hayvansal ürünlerin temel gıda maddesi olduğu gelişmekte olan ülkelerde önemlidir. Çünkü hayvan sağlığı geliştirilerek hayvansal ürün gıdaların mikro protein miktarıda artar, ayni zamanda hayvanların gübresinden ve gücünden yararlanarak küçük çiftliklerdeki üretim de artar. Hayvan Sağlığı alanındaki gelişmeler, bütün ülkelerde hem ulusal hem de yerel gıda güvenliğine katkıda bulunur.

    VHS� nin asıl faaliyet alanları

    Teşhis, müşahadede tutma, kontrol, korunma, gıdaların korunması, laboratuarların denetlenmesi, biyomedikal araştırmalar, sağlık eğitimi ve yaygınlaştırılması, tıbbi buluşlar ve biyomedikal ürünlerin üretimi ve kontrolüdür. Bunların yanı sıra VHS� nin faaliyet alanları evcil ve vahşi hayvanların neslini, içme sularını, çevreyi korumaya çalışan yönetimleri ve halk sağlığı birimlerini de içine alabilmektedir. VHS� nin halk sağlığına bulunacağı katkıları şöyle sıralayabiliriz:

    * Tetkik, epidemiyoloji ve hayvan kaynaklı olmayan bulaşıcı hastalıkların kontrol altına alınması.
    * Hayvan terapilerini içinde barındıran, sosyal, mantıksal ve davranışsal yönden insan-hayvan ilişkilerine.( Son yıllarda bazı Avrupa ülkeleri sosyal güvenlik sistemindeki sağlık harcamalarını azaltabilmek için bazı tedavilerde hayvanlardan yararlanma yoluna gitmektedirler )
    * Sağlık standartlarını yükseltmeyi de içine alarak epidemiyolojik ve bulaşıcı olmayan hastalıklardan korunma çalışmalarına.
    * Akademik, özel sektör ve devlet enstitü yönetimlerine katılımı.
    * Halk sağlığı programları ve sağlık hizmetlerini geliştirmeye yönelik kullanılacak risk analizi, sağlık ekonomisi gibi yöntemlerin maliyetlerinin hesaplanmasına. ( Sosyal güvenlik yasasının sil baştan görüşülmekte olduğu şu günlerde sosyal güvenlik kuruluşlarındaki tedavi giderleri sağlık ekonomisi ve koruyucu hekimlik yönünden ele alınması gerektiğinden çok önemlidir )
    * VHS hizmetlerini geliştirmenin sosyal amacı; özellikle veterinerlik hizmetlerinden mahrum kalmış, ancak bunun yanında hayvanlardan kaynaklanan veya kaynaklanabilecek hastalıkları engellemede büyük bir potansiyele sahip kırsal kesimde yaşayan kadınlara yönelik faaliyetler.

    VHS, halk sağlığının analiz ve tasarımını içine alan, ayni zamanda hayvanlarla ilgili olmayan alanlara da katkıda bulunur. Bu tip programlar, gelişmiş ülkelerde ulusal ve yerel düzeyde ele alınma sıyla geliştirilebilir.

    · VHS, kontrolsüz nüfus artışına, her geçen gün artan kentleşmeye, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki teknoloji ve yoksulluk farkına, kullanılan toprağa, çevreye ve iklime rağmen gelişmeye devam edecektir. Meydana gelen bu değişiklikler, sağlık sisteminin bir parçası olan VHS� ye yeni görevler, sorumluluklar yükler . Bunlara ek olarak VHS� nin aşağıdaki faaliyet alanlarında da değişiklikler meydana gelecektir:

    ª Tarım Yöntemleri Konularında

    1. Üretim yoğunluğundaki değişiklikler,

    2. Çevreyi korumaya yönelik ihtiyaç ve su kültürü gibi yeni yaygınlaşan yöntemler,

    3. Genetik mühendisliği, gen transferi v.b alanlardaki gelişmeler,

    4. Yem üretiminde ve korunmasında kimyasalların kullanılması,

    5. Ürünü artırmak ve hastalıklara karşı korumak için antimikrobiyeller� in kullanılması,

    6. Köyden kente göç eden insanların kendi kültürlerini de yanlarında g*türerek kenti kırsallaştırmaları, ( Bugün İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Bursa ve Diyarbakır gibi illerimizde yaşanan kentsel sorunlar bunlara en güzel örnek )

    ª Besin Üretim Zincirinde

    1. Bir tek hayvandan sürü hayvanına kadar tüm hayvan topluluğunu kontrol altında tutmak için odaklanan noktanın değişmesi ( Tehlike Analizi Kritik Kontrol Noktaları )

    2. Besin zincirindeki tüm aşamaların gerçekleşebilmesi için bu zincirde çalışan herkese düşen sorumluluğun artması,

    3. Besin ve yem üretimi, korunması ve pazarlanmasında kullanılan yeni teknolojiler, zehir atıklarına bağlı sorunlar ve bunlara bağlı artan hijyen standartları,

    4. Tüketicinin istekleri doğrultusunda ortaya çıkabilecek yeni ihtiyaçlar.

    ª Uluslararası ticaret, seyahat ve hareketlerde

    1. Hem bireysel hem de toplu uluslararası seyahat ve hayvansal ürün ticaretinin artmaya devam etmesi,

    2. Seyahat ve göçe bağlı yeme alışkanlıklarındaki değişiklikler,

    3. Ürünlerin hem iç hem de dış pazarlarda onaylanmasını sağlayan, uluslararası anlaşmalar ve kanunlarda bulunan maddelerin yerine getirilmesi, (Bugün ülkemizin AB,WTO ve Küreselleşme doğrultusunda düzenlemelerin yapılması, ihracat ve ithalatta uygulanması )

    4. Tüketicinin ihracat ve turizm pazarlarından beklediklerinin değişmesi ve artan tüketici bilinci, ( Yeni uygulamaya konan Tüketici Kanunu ve Hakları, Gıda Güvenliği )

    ª İnsanlar ve Hayvanlar Arasındaki Etkileşimlerde

    1. Hayvanların neden olabileceği tehlikelerin oluşmasındaki değişiklikler ( Turizme, veya göçmen kuşlarına bağlı olarak virüslerin veya hastalık unsurlarının bir yerden dünyanın herhangi bir yerine rahatlıkla taşınıp salgın yaratabilmesi Örn:Kuş Gribi v.s )
    2. İnsanlar ve hayvanlar arasındaki insani ilişkilerin rolü, ( Son zamanlarda, bazı dünya ülkelerinde sosyal güvenlik sistemindeki sağlık harcamalarının azaltılabilmesi için hayvanlar, ruhsal hastalıkların tevdilerine yardımcı olarak kullanılmaya başlamışlardır. Ev kedi ve köpekleri ruh hastalarına yardım etmede başarılı bir şekilde kullanılmaktadırlar )
    3. Şehirlerde artan hayvan nüfusu nedeniyle ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar,( Büyük kentlerimizde gittikçe artan sahipli ve sahipsiz kedi ve köpekler,kafes kuşları veya tropikal bölge hayvanları besleme alışkanlıkları v.s)
    4. Biyomedikal nakiller ( Dış organ nakilleri )

    ª Doğal Afetler ve İnsanların Sebep Olduğu Felaketlerde

    1. Sel, kasırga gibi doğal afetlerde, endüstriyel ve nükleer kazalarda ve insanların sebep olduğu salgınlar gibi zor durumlarda ortaya çıkabilecek taleplerin karşılanması için VHS hizmetlerine artan gereksinim,

    ª Hayvansal Kaynaklı Hastalıklarda

    İnsanlar ve hayvanlar arasında yaygınlaşan bulaşıcı hastalıkların öneminin artması,

    ª Azalan Kaynaklarda

    1. Devlete ait fonlar azalmakta ve hizmetlerin özelleştirilmesi yaygınlaşmaktadır. ( Son yıllarda tüm dünyayı etkileyen küreselleşme olgusu karşısında tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi piyasa ekonomisine bağlı olarak devletin klasik üretim ve diğer faaliyetlerden elini çekmesi nedeniyle ülkemizde yapılmakta olan özelleştirme faaliyetlerini, devletin yapısındaki küçülmeye yönelik reformları ve bazı harcamaların kısılmasını, bazı Veteriner Enstitülerinin kapatılmalarını gösterebiliriz )

    2. Geleneksel VHS hizmetlerinin yapılandırılması,

    3. Hükümetlerin öncelikleri ve aldıkları kararlar,

    4. VHS� nin Halk Sağlığı Sektörü�nde az tanınması ve anlaşılamaması,

    ª Değişikliklerde Kat edilen Mesafede

    1. Yeni bilimlere olan güven ve VHS� de alınana temel kararlar.( Risk analizi, sosyal analiz )

    2. Fazla bilgiye, basın ilgisine ve etkin iletişime duyulan ihtiyaç,

    3. Esnekliğe ve yaratıcılığa duyulan ihtiyaç,

    Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki VHS hizmetleri incelendiğinde verilen hizmetlerdeki temel farklılıklar göze çarpar. Yapılan organizasyonlar ülkeler arası bilinç farklılıkları nedeniyle ülkeden ülkeye değişir. VHS� nin asıl ilgi alanı; yerel, bölgesel ve ulusal düzeydeki yatay koordine mekanizması ihtiyaçlarıdır. Bu nedenle ihtiyaçların karşılanabilmesi ve toplum – seviye programlarının uygun olarak ayarlanabilmesi için resmi makamlar arasında güçlü bir iletişime, resmi olmayan kurumlara ve özel sektöre gereksinim vardır.

    Toplumsal olarak bazı ülkelerdeki çarpık yapılanma ile de ilgilenilmektedir. Üye hükümetler, resmi ve özel veterinerlik hizmetleri arasındaki dengeyi bulma konusunda bilinçlendirilmelidir. Aslında VHS halk için bir hazinedir. Bu nedenle hizmetlerin ulaştırılması ülkelere göre farklılık gösterse de, VHS� nin tüm sektörler tarafından kabul görmesi için hükümetler kendilerine düşen özel sorumlulukların farkına varmalıdır.

    Önümüzdeki yıllarda VHS aktivitelerinde meydana gelebilecek önemli değişiklikleri veya ilgilendirebilecek yeni akımları şöyle sıralayabiliriz:

    · Dünya nüfusunun 2015 yılına varmadan iki katına çıkacağı beklenmektedir.

    · Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çevre kirliliğinden kaynaklanan sorunlar artacaktır.

    · Küresel ısınma artmaya ve doğal değişikliklere neden olamaya devam edecektir.

    · Zoonotik hastalıkların seyri değişecektir. Geçtiğimiz yıllarda bu hastalıkların bir kısmı yeni yeni tanımlanmış bir kısmı ise normal seyrini izlemiştir. Hayvan hastalıklarının artmasını sağlayan birçok neden vardır. Çevrenin değişmesini , hayvan üretiminin artmasını bu sebeplere örnek olarak verebiliriz.

    Değişen yaşam tarzı, göçler, nüfus yoğunluğu gibi sebeplerle insanlarda görülen hastalıkların da seyri değişecektir. Gelecek yıllarda gelişmekte olan birçok ülkede bile HIV gibi bağışıklık sistemini zayıflatan virüsler hala ölümlere neden olmaya devam edecektir. Veterinerlik hizmetlerinin halk sağlık hizmetlerine önemli katkılarda bulunduğunu gösteren değişikliklerin ulusal sağlık birimlerinde uygulanması sayesinde hükümetler daha yararlı kararlar alabilmekte ve daha etkili özelleştirmeler yapmaktadırlar. Örneğin ; Avrupa�da son zamanlarda yaşanan BSE krizi ve geçtiğimiz aylarda Rusya� da, daha önceleri uzak doğuda görülen global nitelikteki zoonotik özellikli Avian Influenza � Kuş gribi vakaları hayvan üreticisi ile tüketicisi arasındaki sorumlulukların önemini bir kere daha vurgulamıştır.

    #31744

    Hastalık sağlık ilişkisi

    Tarihin ilk zamanlarından başlayarak uzun süre hekim, kendisine baş vuran hastaları iyi etmek veya hiç olmazsa acılarını hafifletmek için uğraşan bir meslek adamı olarak çalışmıştır. Hekim ile hastanın ilgisi yakın zamana kadar, hastalık zamanına ve hastalık süresi çerçevesinde kalmıştır. Bu ilginin dar kapsamda kalması yanlış bir eylem olmuş ve hekimin yalnız hastanın değil bütün bir toplum sağlığını ilgilendiren halk sağlığı ile ilgilenmesini, özellikle halkın hastalıklardan korunması ile ilgili görev almasını engellemiştir. Bugün hastalıkları tedavi etmenin çok defa yeterli olmadığı bilinmektedir.

    Şekil 1. Hastalığın doğal öyküsü

    Birincil önlem: Hastalık oluşturmaya yetecek faktörlere ve özellikle faktörler bütününe maruz kalınmasını engellemeye yönelik faaliyetler (Örnekler: Karantina, aşılama).

    İkincil Önlem: Klinik hastalık oluşmadan evvel mümkün olan en kısa zamanda hastalık süreçlerinin tespit edilmesine yönelik olarak tasarlanmış faaliyetler (Örnekler: Tarama testleri, ineklerin post -partum muayenesi, metabolik görünüm, somatik hücre sayıları).

    Üçüncül önlem: Tedavi.

    Veteriner eğitimi geleneksel olarak, bir hastalığın patogenezinin anlaşılması, hastalığın teşhis edilmesi ve uygun tedavinin uygulanması (üçüncül önlem) üzerinde odaklanmaktadır. Birincil ve ikincil önlemlere yönelik tekniklerin daha az üstünde durulmaktadır.

    Hastalıkların büyük bir çoğunluğunda mutlak ve tam bir iyileşme olası değildir. Önce hastalığın oluşmasında rolleri olan aile, toplum, iş ve çevre koşulları iyice araştırılarak bunları düzenlemek ve eğer başarılı olunamıyorsa tedavi yoluna gitmek gerekir. Kişinin yada toplumun bedensel, ruhsal ve sosyal yönden iyi oluşunu dolaysız yada dolaylı olarak önemli derecede etkileyen fiziksel, biyolojik ve kimyasal etmenlerin ne olduklarını ve nasıl kontrol edilebileceklerinin de incelenmesi gerekmektedir.

    İşte bütün bu cümlelerle ifadesini bulan eylemlerin toplamına sağlık koruma denir. Fert ve toplum olarak insan sağlığının korunması ve geliştirilmesi, yüksek seviyede uzun süre devam etmesi için, sağlıkla ilgili bütün bilgilerin bir sentezi olan �sağlık koruma� geniş bir kapsama sahiptir.

    İnsanın bedenen, aklen, ruhen ve sosyal yönden iyi gelişmiş bir vücut yapısına sahip olabilmesi ve bunu sürdürebilmesi kısaca sağlıklı ve üretken olarak yaşayabilmesi, beslenme, kalıtım, iklim ve çevre koşulları gibi etmenlere bağlıdır. Sağlık yalnızca hastalık ya da zaafın yokluğu değil tam fiziksel zihinsel ve sosyal esenliktir.

    Sağlıklı genetik olarak iyi niteliklerle doğmuş, fizik, fizyolojik, mental ve psikolojik olarak normal gelişmiş bütün fonksiyonları uyum ve denge içinde devam eden iyi nitelikli bir yapıyı ifade eder.

    Fert ve toplum olarak insan sağlığının korunması ve geliştirilmesi, yüksek seviyede uzun süre devam etmesi için, sağlıkla ilgili bütün bilgilerin bir sentezi olan sağlık geniş bir kapsama sahiptir. Sağlık başlıca üç öğeden oluşmaktadır. Bunlar; bedensel sağlık, ruhsal sağlık ve sosyal sağlıktır.

    Sağlık kavramının hastalık kavramına bağımlı olarak tanımlanması yanlıştır. Sağlık ve hastalık birbirinin simetriği olamaz, çünkü pek çok hastalık var iken bir tek sağlık bulunmaktadır. Bu nedenle insanların hastalıklarının nedenlerini bulmak ve hastalıklarını tedavi etmenin yanısıra ve belki de bundan daha önemli olan sağlıklı olmanın temellerini tanımlamak ve sağlığı geliştirici çabalar harcamaktır. Özellikle son yüzyıldaki sağlık istatistikleri incelendiğinde örneğin bulaşıcı hastalık görülme sıklığı ve ölümlerinin bile tıptaki gelişmelerden oldukça bağımsız olarak azalmış olması yeni çıkan hastalıklardan çevreye ilişkin etkenler ile yaşama biçimlerinin sorumlu olması, sağlık-hastalık kavramlarının yeniden ele alınmasını zorunlu hale getirmiştir.Sağlık ve hastalık kavramlarının çok değişkenli sosyoekolojik konular olduğunun kanıtıdır. Bugün yaygın olarak kullanılan sağlık tanımı dünya sağlık örgütü kuruluş yasasında yer alan tanımdır. Buna göre �sağlık;

    �Sağlık, sadece hastalık ve sakatlık halinin olmayışı değil, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir�

    Bu tanımda �iyilik� kavramını açıklama güçlüğünün yanısıra �tam� ın nasıl ölçüleceği cevabı zor olan bir sorudur. Öte yandan sağlığın �hal� olarak görülmesi kişinin görev sorumluluğunu azaltarak statik bir duruma indirgemektedir.

    Bunlara rağmen tanımda yer alan sosyal iyilik kavramı önemli bir gelişme olarak görülmelidir. Sağlık kavramını tanımlamaktan öte iyi anlayabilmekiçin sağlığı olumlu yönde destekleyen çeşitli etkenler (sağlık kaynakları) ile olumsuz yönde etkileyen koşullar ve etkenleri (sağlık riskleri) tanımak gerekir.
    Çevre sağlığı-Halk sağlığı ilişkisi

    İnsan sağlığı çevre ile genetik örüntüsü arasındaki etkileşimin bir ürünüdür. Kişi daha döllenme anından başlayarak bir çok çevresel sorundan etkilenmektedir. Bu etkilenme doğumdan ölüme kadar çok değişik boyutlarda olmaktadır. Çevrenin boyutları sınırsızdır. İnsan üzerinde etkili olan, insana ulaşan tüm çevresel etmenleri kapsamaktadır. Bu nedenle çevre sağlığı olarak tanımlanan halk sağlığı alanı giderek daralırken, çevre hekimliği hemen hemen tüm ana klinik dalları kapsayacak boyutta gelişmektedir. Çevresel etkenler giderek halk sağlığında daha büyük önem kazanmaktadır. Bu ağırlık bir yandan yeni çevresel etkenlerin etkili olmaya başlamasına bir yandan da diğer halk sağlığı sorunlarının kontrol edilmeye başlamasına bağlıdır. İnsanın dışındaki her şey çevrenin öğesidir. Çevre kişi üzerindeki dış etkilerin bütünüdür. Çevreyi önce doğal ve yapay çevre olarak ikiye ayırabiliriz. Çevrede sağlığını doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen önemli etkenler bulunmaktadır. Aynı zamanda çevre, bir yaşamı sürdürme ve sağlama sistemidir. Bu sistemin en temel öğeleri su, yiyecek ve barınaktır. Sağlık açısından baktığımızda çevre üç ana grupta incelenir.

    1. Fizik çevre

    2. Biyolojik çevre

    3. Sosyokültürel çevre

    Hastalık nedenleri ise bedensel ve çevresel nedenler olmak üzere iki grupta incelenebilir.
    Bedensel nedenler

    Gen hormon ve metabolik kaynaklı nedenlerdir. Bazı bünyesel nedenler bazı hastalıklara daha büyük oranda yakalanmaya yol açabilmektedir. Bunlar insan iç ortamı ile ilişkili bir durumdur. İnsan dış çevrenin etkilerine genetik yapısı ile cevap vermektedir.
    Çevresel nedenler

    *

    Fiziksel nedenler : Sıcaklık, soğuk, ışın, travma, içme ve kullanma suyu, atıklar, konut sağlığı, iklim koşulları, hava ve su kirliliği, giyeceklerimiz, kamuya açık yerler, sağlığa az ya da çok zarar verebilme olasılığı olan kuruluşlar, mezarlıklar başlıca fiziksel çevre öğeleridir.
    *

    Kimyasal nedenler : Zehirler, kanser oluşuna neden olan bazı etkenler buna örnek verilebilir.
    *

    Temel madde eksiklikleri : Bazı maddeler vardır ki insanın sağlıklı olabilmesi ve hayatsal olayların yürütülebilmesi için dışarıdan alınmaları gerekir.İnsan ya da canlı bunu vücudundaki temel yapı taşlarından sentez edemez. Buna temel maddeler denmektedir. Vitaminler, esansiyel aminoasitler veya yağasitleri, mineraller gibi.
    *

    Biyolojik etkenler: Mikroorganizmalar, asalaklar, mantarlar ve diğer etkenler biyolojik etkenleri oluşturur. Bunlar canlı vücudunda hastalık yapabilirler.
    *

    Psikolojik etkenler: Çağdaş yaşamda sık duyulan stres vb durumlar.
    *

    Sosyal, kültürel ve ekonomik etkenler

    Bu durumda çevre :

    1. Hastalıklar için zemin hazırlayabilir. Örneğin: iklim koşullarının solunum siste mi hastalıklarının artmasına yol açması, ortamda bulunan vektörlerin hastalıkların yayılımını kolaylaştırması gibi.

    2. Çevre doğrudan hastalık nedeni olabilir.

    3. Bazı hastalıkların gidişini ve sonucunu etkileyebilir.

    Bütün çevre olumsuzlukları her üç etkiye de neden olabilir. Hava, su, toprak kirlenmesi doğrudan hastalık nedeni olabildiği gibi, bir kısım hastalıkların yayılımını kolaylaştırabilir ya da bir kısım hastalığın gidişini etkileyebilir. Fizik ve biyolojik çevre yakından ilişkilidir. Sözgelimi iklim canlıların yaşaması ve çoğalmasını etkiler. Jeolojik ve coğrafik özellikler toplumlar arasındaki bağlantıyı oluşturmaktadır ve hastalık etkenlerinin yayılımı açısından önemlidir. İnsanlar çevrede olumlu ya da olumsuz bir takım etkilere neden olabilir. İş yeri ve ortamı sağlıkla yakından ilişkilidir. Çevre üzerinde önemli etkileri olabilir. Sosyokültürel çevre de sağlıkla bağlantılıdır.

    Çevre sağlığı bir çok meslek grubunun ekip hizmeti sunmasını gerektiren önemli bir sağlık sorunudur. Bir çok sektörün işbirliği olmadan çevre sağlığı sorunlarının çözümü mümkün olmaz. Toplumun ekonomik yapısı, ekonomik kalkınma çabaları ile bağlantılı olup, kentleşme süreci ile de yakından ilişkilidir. Bunun sonucunda başlangıçta alınacak koruyucu önlemler pahalı gibi görünürse de, sonradan bozulan çevrenin düzeltilmesiyle ilgili çabaların maliyeti ve olumsuz sonuçları göz önüne alındığında daha ucuz bir yöntemdir.

    Çevre sağlığı, çevre fizyolojisi, uygulamalı fizyoloji gibi bilim dalları ile bağlantılıdır. Uygulamalı fizyoloji ve çevre fizyolojisi çevredeki olumsuz etkilerin insan ve canlı fizyolojisi üzerindeki etkilerini incelemektedir. Çevre sağlığı halk sağlığının da önemli bir koludur. Sağlık elemanları, Veteriner hekimler, sağlık ve çevre mühendisleri çevre sağlığı konusunda işbirliği yapmak zorundadır. Sağlık elemanları çevresel öğelerin sağlık üzerindeki etkilerini belirleyerek çevre mühendislerine yol gösterirler. Canlı ve çevresi sürekli etkileşim içerisindedir. Çevre sağlığı uygulamalarının konularını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

    1.İçme ve kullanma suyu

    2. Atıklar

    3. Konut

    4. Hava kirliliği

    5. Radyasyon

    6. Aydınlatma

    7. Havalandırma

    8. Gürültü

    9. Vektör kontrolü

    10. Besinlerin sağlığa uygun hazırlanması ve tüketiciye sağlığa uygun biçimde iletilmesi

    11. Mezarlıklar

    12. Sağlığa az ya da çok zararlı olabilecek kuruluşlar

    13. Çalışma koşulları

    14. Kazalar ve önlenilmesi

    15. Turist sağlığına yönelik uygulamalar

    Burada sayılan konuların her biri insan sağlığı ile yakından ilişkilidir. Sözgelimi sağlığa az ya da çok zararlı olabilecek kuruluşlar arasında sayabileceğimiz mezbaha örneğini ele alırsak, gerek çevreye gerekse içinde çalışanlara ve burada hazırlanan gıdalardan besin olarak yararlananlara değişik olumsuz etkileri olabilir. Çevre kirlenmesi ve çevre sağlığı yönünden çarpıcı bir örnek mezbahalar ve atıklarıdır. Mezbaha atıkları akarsu kirlenmesi açısından çok tehlikeli atıklardır. Eğer mezbaha atıkları arıtılmadan akarsulara verilecek olursa içerisindeki yağ ve organik maddeler canlılar açısından tehlikeli olabilir. Mezbaha atıklarının çevreye rasgele atılması ise sokak hayvanlarınca dağıtılmasına, insan ve hayvanlar arasında ortak bazı hastalıkların yayılmasına neden olabilir.

    Mezbaha çalışanları da bu gibi hastalıklara yakalanma tehlikesinin yanı sıra, etlerin ve kesilmiş hayvan gövdelerinin taşınması ve hazırlanması sırasında meydana gelebilecek kazalardan da olumsuz etkilenebilirler. Mezbaha içerisinde askılı taşıma sistemleri olmadıkça iskelet sistemi ile ilgili olumsuz etkileri önlemek mümkün olmayacaktır. Mezbahanın fizik yapısı amaca uygun değilse daha değişik sağlık sorunlarına da yol açabilir. Bu örnek çevre sağlığı ile ilgili konuların incelenmesinde bir çok etkenin göz önüne alınması gereğini göstermektedir. Biyolojik çevre sağlık açısından önemi dört öğe içerir:

    1. Mikroorganizmalar

    2. Vektörler

    3. Bitki ve hayvanlar

    4. Besinler

    Mikroorganizmalar

    Mikroorganizmalar ancak mikroskopla görülebilen canlılardır ve çevrede hemen her yerde yaygın olarak bulunmaktadır. Bazıları insan üzerinde hiçbir etki yapmaz. Bazıları insanlara zarar verirken bazıları yararlı olabilmektedir. Baklagillerin köklerindeki bakteriler havadaki nitrojeni bağlayarak proteinlerin sentezini kolaylaştırırlar. Yoğurt yapımı, fermantasyon gibi olaylar, bağırsaklarımızda bazı B grubu vitaminlerin yapımı yararlı mikroorganizmaların katkısıyla sağlanmaktadır. Ancak verem ve tifo basili, gibi insanlarda önemli hastalıklar meydana getiren, zararlı mikroorganizmalar da bulunmaktadır. Bunlar değişik araç ve yollarla insan vücuduna girer ve çeşitli hastalıkların meydana gelmesine yol açarlar.
    Vektörler

    Vektörler hastalık yapıcı mikroorganizmaları insanlara taşımakta olan eklembacaklılar ve kemiricilerdir. Bunlar arasında sıçan, fare gibi kemiricileri, sivrisinek, tahtakurusu, bit, pire, kene ve karasinekleri sayabiliriz. Vektörler sağlık açısından önemli bir grubu oluşturdukları için hayvanlardan ayrı olarak incelenmektedirler. Vektör ve kemiricilerle yayılan hastalıklar arasında tifüs, veba, kayalık dağlar benekli ateşi, riketsiyal çiçek, tifo, basili ve amipli dizanteri, treponozomiyazis, layşmanyazis, sıtma, sarı ateş, filaryazis, ensefalit gibi hastalıklar sayılabilir. Vektörlerle bulaşan hastalıkların ortadan kaldırılmasında başlıca yöntemler:

    1. Kimyasal kontrol

    2. Beslenme ve üreme ortamlarının yok edilmesi

    3. Aracı ve taşıyıcı hayvanların yok edilmesi

    4. Böcek kaçırıcıların kullanılması

    5. Aşılama ve kemoprofilaksi olarak sıranalabilir.

    Değişik kimyasal maddeler başta olmak üzere bir çok yöntem kullanarak vektörlerle savaşmamıza rağmen, hızla üreyen vektörlerin bunlara direnç kazanmaları nedeniyle tümüyle yok edebilmemiz mümkün olamamıştır. Vektörlere karşı kullanılan kimyasal maddeler önemli bir kirlilik öğesi de olabilir. Vektörlerin direnç kazanmalarını ve çevre kirliliğini önleyebilmek için bu gibi maddelerin çok dikkatli ve denetimli kullanılması gerekir. Günümüzde vektörlerle savaşabilmek için biyolojik yöntemlerden yararlanılmaya çalışılmaktadır. Sivrisineklerin sürfelerini yiyerek beslenen özel cins balıkları bunlara örnek olarak verebiliriz.
    Kemiriciler

    Bazı kaynaklar kemiricileri vektörler arasında sayarken bazıları ayrı bir grup olarak ele alırlar. Kemiricilerin kontrolü ile ilgili uygulamaların başında :

    1. Kemiricilerin üreme ortamlarının yok edilmesi

    2. Kemirici üremesine ve girmesine olanak vermeyecek bina yapımı

    3. Çöplüklerin sanitasyonu

    4. Rodentisit, kapan ve gaz uygulamaları gelmektedir.
    Bitki ve hayvanlar

    Bitkiler ve hayvanlar biyolojik çevrenin önemli bir öğesidirler. Hayvanlar alemindeki tüm canlıların hayatları bitkilere bağlıdır. Güneş enerjisinden yararlanarak bitkilerce fotosentez olayının gerçekleştirilmesi besin zincirinin başlangıcını oluşturur. Ekolojik dengesin korunmasında bitkilerin oynadığı rol daha önceki bölümlerde açıklanmıştır. Ancak bazı bitkiler diğer canlılar üzerinde zehirli etki yapabilirler.

    Hayvanlar insan sağlığı açısından önemlidirler. İnsan ve hayvanların ortak hastalıkları olan zoonozlar önem taşır. Bu hastalıklar insanlara doğrudan hayvanların eti ve derisiyle temasla, etinin yenmesi ya da sütünün içilmesiyle bulaşabilmektedir. Brusella, kuduz, şarbon gibi hastalıklar zoonoz hastalıklardır.
    Besinler

    Gıdalarla ilgili olarak üretimden tüketime kadar hemen her aşamada kirlenme riski bulunmaktadır., Gıdanın ürün olarak eldesinden, saklanmasına ve depolanmasına, nakline ve daha sonraki işleme ve tüketilme aşamalarından kirlenme riski oldukça yüksektir. Mikroorganizmaların gelişmesine elverişli özellikteki gıdalarda, herhangi bir nedenle etken gıdaya bulaştığında, yeterli ısı ve süre sağlanacak olursa aşırı miktarda etken üreyebilir. Eğer bu gıda toksin ve mikroorganizmaların yok edilmesini sağlayacak işlemlere tabi tutulmayacak olursa, tüketiciler tarafından alınan bu gıdalar sağlığın tehlikeye düşmesine neden olacaktır. Gıdalarla bulaşan hastalıklarda temel etken insan ve hayvan dışkısıyla bulaşan hastalıklardır. Gıda sağlığı sorunlarının çözümü ile çevre koşullarının olumlu hale getirilmesine yönelik önlemler birbirini bütünlemektedir Gıdaların etkeni taşıyan kirli sularla sulanarak yetiştirilmesi, kirli sularla yıkanması, kontamine kaplarda saklanması, etkenin bulunduğu sularda yaşayan bazı deniz hayvanlarının etinin yenmesi, gıda hazırlayanların ve işleyicilerin etkeni gıdalara taşıması en önemli kirlenme yolları arasında sayılabilir.
    Halk sağlığı

    Halk sağlığı toplumda sağlık problemlerini engellemek, sağlık ve sağlığı desteklemeyi geliştirmek, tüm sağlık problemlerini çözümlemek için topluluğun organizasyonel çabasını içerir. Halk sağlığı bireylerle değil toplumla ilişkilidir.

    Hastalıların önlenmesi, sağlığın iyileştirilmesi, hastalıkların erdikasyonu, rehabilitasyon ve bakım için organize bir sistemdir. Veteriner halk sağlığı halk sağlığının bir belli başlı bölümüdür. Yeni tanımlamalarda sadece insanın fiziksel sağılığı değil aynı zamanda insanın mental ve sosyal esenliğinin sağlanmasında hayvanların rolünü de kapsar. Halk sağlığı kapsamında yer alan görev alanları çok çeşitlidir. Bunlardan başlıcaları:

    Ä Toplumun yeterli ve dengeli beslenmesi

    Ä Hastalık etkenleri ve sağlığa zararlı diğer etkenlerde erken tanı, sağıtım ve korunma

    Ä Temizlik ve dezenfeksiyon

    Ä Çevrenin temiz ve verimli kılınması

    Ä Veteriner halk sağlığının gelişimi

    Ä Veteriner halk sağlığı insanın verimliliğini ve yaşam kalitesini sağlayan, hayatı koruyan, hastalıkları önleyen,

    Veteriner hekimlik sanatı ve uygulama çabalarını içerir

    Veteriner halk sağlığı kamu sağlığının bir bileşenidir, profesyonel veteriner beceri ve bilginin uygulaması insan sağlığının korunması ve yaşam kalitesinin arttırılması için kaynaktır.

    Halk sağlığı; organize edilmiş toplum çalışmaları sonunda çevre sağlığı koşullarını düzelterek, bireylere sağlık bilgisi vererek, bulaşıcı hastalıkları önleyerek , hastalıların erken tanı ve koruyucu tedavisini sağlayacak sağlık örgütlerini kurarak, toplumsal çalışmaları her bireyin sağlığını sürdürecek bir yaşam düzeyini sağlayacak biçimde geliştirerek, hastalıklardan korunmayı, yaşamın uzatılmasını, beden ve ruh sağlığı ile çalışma gücünün arttırılmasını sağlayan bir bilim ve sanat dalıdır.

    Özetle halk sağlığı; toplumun hastalıklardan korunarak sağlıklı, yetenekli, üretken ve mutlu bir şekilde uzun yaşam sürmesini amaçlayan bir bilim ve sanat dalıdır.

    Dünya sağlık örgütünün 1999 yılında yaptığı toplantıda ise �veteriner halk sağlığını;

    �Veteriner hekimlik biliminin uygulaması yoluyla insanın fiziksel, zihinsel ve sosyal esenliğine katkıdır�

    olarak tanımlamıştır.

    Hızlı teknolojik gelişmelerden ve dünyadaki küreselleşme hareketlerinden Veteriner hekimlikte payını almıştır. Dünyadaki gelişmeler ve yaklaşımlar veteriner hekimlere mevcut görevleri yanında farklı yeni görev ve sorumluluklar da getirmiştir.

    Avrupa�daki tarımsal yapıda ve hayvansal üretimde meydana gelen değişimler Veteriner halk sağlığının önemini arttırmıştır. Avrupa Birliğinin içerisinde sınır kontrollerinin kalkması ile hayvan ve hayvansal ürünlerin ticaretin küreselleşmesinin yeni gözetim stratejilerini ortaya çıkarmıştır. Hayvan hastalıkları ve bulaşma yollarının gözaltında bulundurması veteriner halk sağlığının belli başlı görevinin birisidir. İnsanlar için riskin analizini içerip insan sağlıkın koruma için tedbirlerin alınmasını sağlar. Yeni yaklaşımlarda veteriner hekimler, gıda güvenliğinden de sorumlu bulunmaktadır. Bu noktada gıda güvencesi ve gıda güvenliği ön plana çıkmaktadır
    Veteriner halk sağlığının kapsamı

    Veteriner halk sağlığı kapsamında doğrudan hekimlik ile ilgili yürütülen başlıca hizmetler;

    Ø Zoonozların niteliklerini saptamak, tanı ve sağaltımlarını yapmak ve bunlara karşı gerekli kontrol önlemleri almak

    Ø Hayvansal gıda üretiminde kalite kontrolünü sağlamak (Çiftlikten sofraya güvenli gıda)

    Ø Halk sağlığı açısından tehlike yaratabilecek hayvan ısırmaları, zehirlenmeler ve diğer hayvansal kökenli tehlikeler

    Ø Artık ve atıkları değerlendirerek bunlardan kaynaklanabilecek sağlık sorunlarını önlemek

    Veteriner hekimliğin halk sağlığındaki görev ve sorumluluklarının artma nedenleri;

    Ø İntensiv yetiştiricilik

    Ø Hayvansal üretimin artması

    Ø Uluslararası ticaretin artması

    Ø Pet hayvanların çoğalması

    Yukarıdaki nedenlerden ötürü başta hayvansal kaynaklı hastalıklar olmak üzere çoğu hastalık etkeni ve sağlığa zararlı diğer etkenlerin yeryüzündeki yaygınlık dereceleri giderek artmaktadır.
    Veteriner Hekimlik

    Veteriner Hekimlik çok yönlü bir meslek olup; başta hayvan sağlığı olmak üzere, yetiştirme, ıslah, besleme, hayvansal orijinli gıdalar yönüyle halk sağlığı, çevre sağlığı, yem maddeleri üretimi, biyolojik maddeler üretimi uygulanması ve daha pek çok yönde bilgi ve beceri kazanılması gereken bir meslektir.

    Veteriner hekim kısaca; hayvan sağlığının korunması için önlemler alan, hastalıklara tanı koyan, tıbbi ve cerrahi girişimlerde bulunarak hastalığın tedavisini sağlayan kişidir. Hayvan popülasyonlarının sağlıklarının korunması, büyük ve küçükbaş hayvanlar, arı, su canlıları, egzotik hayvanlar ile kümes hayvanlarının beslenmesi, üretimi, ıslahı, yetiştirilmesi ve verimliliklerinin arttırılması, hayvan hastalıklarının teşhis ve tedavisi, salgın hastalıkların önlenmesi, hayvansal ürünlerin üretim teknolojisi ve insan tüketimine uygunluğunun her aşamadaki sağlık kontrolü, hayvansal ürünlerde kirlenme, hayvansal atık ve atıkların yönetimi ile çevre kirliliği konuları veteriner hekimlerin sorumluluk alanındadır.

    Veteriner hekimliğin görev alanını sadece hayvan sağlığı ile sınırlamak yanlış ve toplum zararına olacak kısır bir düşüncedir. Veteriner hekimliğin görev alanı doğrudan doğruya insan sağlığı ile de ilgilidir. Zira, hayvan sağlığı ile insan sağlığını birbirinden kesin olarak ayırmak mümkün değildir. Hayvanlardan insanlara direkt veya hayvansal ürünler üzerinden dolaylı olarak geçen hastalıklardan (zoonoz) insanların korunması ancak veteriner hekimlerin sorumluluğundaki çalışmalar ile mümkündür.
    Türkiye’de Hayvan sağlığı

    Hayvan Sağlığı ile ilgili hizmetlerin temel dayanağını 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu ve bu kanuna bağlı olarak çıkarılan yönetmelik, talimat ve tebliğler oluşturmaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca bu hastalıkların kontrolü, mücadelesi ve izlenmesine yönelik çalışmalar her yıl hazırlanan Hayvan Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele Programı kapsamında yürütülmektedir. Bu program kapsamında programlı veya stratejik aşılama, kordon ve karantina, test uygulaması, dezenfeksiyon, kesim veya imha, hayvan hareketlerinin kontrolü, izleme ve takip yöntemleri uygulanmaktadır. Geçmiş yıllarda büyük problemlere neden olan kaçak hayvan hareketlerinin kontrolü, Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitülerindeki bünyesindeki laboratuarların alt yapılarında iyileştirmeler, personel eğitiminin yoğunlaştırılması ve bütçe imkanlarının bir miktar iyileştirilmesi, programlanan çalışmaların etkin bir şekilde yürütülmesi neticesinde son yıllardaki mücadele çalışmalarında ilerlemeler kaydedilmiştir. Hayvan sağlığını korumaya yönelik çalışmaların temel taşını oluşturan hayvanların tanımlanması çalışmalarına “Geviş Getiren Büyükbaş Hayvanların Tanımlanması, Tescili ve İzlenmesi Yönetmeliği’nin 4 Haziran 2000 tarihinde yayımlanmasını takiben başlanmıştır.

    Türkiye’de hayvan sağlığı ile ilgili hizmetlerin yürütülmesinden Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü sorumludur. Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nde doğrudan veteriner hizmetleri ile ilgili Hayvan Sağlığı Hizmetleri, Hayvan Hareketleri ve Karantina Hizmetleri ve Halk Sağlığı Hizmetleri olmak üzere 3 Daire Başkanlığı bulunmaktadır. Ayrıca, veteriner ilaçları, hayvansal gıda, yem ve su ürünleri konularında da diğer Daire Başkanlıklarının içerisinde birimler bulunmaktadır.

    Hayvan hastalıklarının önlenebilmesi ve halk sağlığının korunabilmesini sağlamak amacıyla tüm canlı hayvan ve hayvansal ürün nakillerinde menşe belgesi düzenlenmesi ve bu belgenin veteriner hekim kontrolleri yapılarak sağlık raporuna çevrilmesi zorunludur. Canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin ihracat, ithalat ve transit geçişlerinde kontroller Bakanlık İl, İlçe ve Tahaffuzhane ve Gümrük Veteriner Müdürlüklerince 3285 sayılı HSZK hükümleri çerçevesinde yürütülmektedir.

    Canlı hayvan ve hayvansal ürünler için uluslararası ihracat sağlık sertifikaları Bakanlık İl Müdürlüklerinde görevli yetkili veteriner hekimlerce düzenlenmektedir.

    AB�ye üçüncü ülkelerden ithal edilen canlı hayvan ve hayvansal ürünler veteriner kontrol noktalarında kontrol edilmekte, sağlık yönünden uygun bulunmaları durumunda ithal edilmektedirler. Bu sebeple, her üye ülke karantina tesis ve laboratuarlarını mevcut standartlara göre kurmak ve çalıştırmak zorundadır.

    Mevcut Tahaffuzhane ve Gümrük Veteriner Müdürlükleri karantina imkan ve tesisleri yönünden AB sınır veteriner kontrol noktalarından oldukça geride bulunmakta olup, bunların bazı temel analiz işlemlerini yapabilecek laboratuar imkanları da bulunmamaktadır. Söz konusu tesislerin AB standartlarına ulaştırılması ve sınırlarımızın uygun noktalarında yenilerinin tesis edilmesi ihtiyacı bulunmaktadır.

    3285 sayılı HSZK gereğince belirlenen ihbarı mecburi hayvan hastalıklarının yabancı ülkelerde çıkması durumunda, insan ve hayvan sağlığını korumak maksadıyla söz konusu ülkelerden bulaşmaya vasıta olabilecek canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin Türkiye�ye ithalatı yasaklanmaktadır.

    Canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin ithalat sağlık şartları Uluslararası Salgın Hastalıklar Ofisi (OIE) kuralları ve AB mevzuatı çerçevesinde belirlenmektedir. Canlı hayvan ve hayvansal ürünler için ihracatta Uluslararası Veteriner Sağlık Sertifikaları AB normlarında yeniden hazırlanmaktadır. Bu çerçevede, AB�ye at ihracatı sağlık sertifikalarının hazırlıkları tamamlanmış ve uygulamaya konulmuştur.

    Salgın nitelikli bazı hastalıklar (özellikle şap hastalığı) için acil eylem planı bulunmakla birlikte bunun dışındaki diğer hastalıklar için de acil eylem planlarının devreye sokulması planlanmaktadır.

    Türkiye�deki hayvan sağlığının takibini sağlayan bir bilgi-veri toplama sistemi mevcuttur. Bu sistem Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesindeki kuruluşlar arasında (Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, İl ve İlçe Müdürlükleri, Enstitüler, Laboratuarlar ve Tahaffuzhane ve Gümrük Müdürleri vb.) faks, yazışma ve telefon ile sağlanmaktadır. Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü bünyesinde bir bilgisayar sistemi bulunmakta, bu sistem ile yurtdışı bağlantılar da sağlanmaktadır. Daha sağlıklı bir veri toplama sistemini oluşturmak için bu sistemin hayvan sağlığı ile ilgili tüm birimleri kapsayacak şekilde yaygınlaştırılması gerekmektedir.

    Türkiye�deki hayvancılık ile ilgili hizmetlerin daha etkin ve verimli yürütülebilmesini teminen hayvanların kayıt altına alınmasına yönelik çalışmalar başlatılmıştır. AB mevzuatına uygun olarak yönetmeliği çıkarılmış ve bir kısım hayvanlar Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve üretici birlikleri tarafından kayıt altına alınmış olmakla birlikte, bu konudaki çalışmalar henüz çok yeni ve yetersiz düzeydedir.

    Hayvan sağlığı hizmetlerine yönelik olarak kurulmuş özel veteriner hekim klinikleri, hastaneleri, laboratuarları vb. gibi kuruluşlar 3285 sayılı HSZK�ya bağlı olarak çıkarılmış yönetmelikler kapsamında, hayvan kesim yerleri, mezbahalar ile parçalama, soğuk depo, et ürünleri üretim tesisleri yine 3285 sayılı HSZK ve 5179 sayılı Gıda Kanunu kapsamında çıkarılan yönetmeliklere göre Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü ile İl ve İlçe Müdürlüklerince kontrol edilmektedir.

    #32250

    paylaşım için teşekkürler

    #48022

    paylaşım için teşekkürler

    #83207

    teşekkürler

5 yazı görüntüleniyor - 1 ile 5 arası (toplam 5)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.