blank
  1. Anasayfa
  2. Hayvanlar Alemi
  3. Sağlık - Bakım - Beslenme
  4. Yüksek tansiyona götüren 10 neden
  • Bu konu 1 yanıt içerir, 2 izleyen vardır ve en son 15 yıl önce dilara tarafından güncellenmiştir.
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #20131
    FeeLinG
    Üye

    Yüksek tansiyona götüren 10 neden
    Hipertansiyon sinsi sinsi geliştiği için organlarda önemli hasarlar oluşturarak yaşamı tehdit edebiliyor. Doç. Dr. Mustafa Özcan, tansiyona götürün 10 nedeni şöyle sıraladı…
    İşte tansiyona götüren sebepler:

    1- Kalıtım: Hipertansiyonun bazı ailelerde daha sık görüldüğü bilinmektedir. Anne, baba veya yakın kanbağı olan akrabalarınızda hipertansiyon varsa, sizde de oluşma ihtimali fazladır. Aile fertleri arasında erken yaşta kalp krizi veya felç geçirenler bulunuyorsa, diğer aile üyelerinin belirli aralıklarla tansiyonlarını ölçtürmeleri erken tanı için önemlidir. Kalıtımsal (genetik) özelliklerin hipertansiyona katkısı, yüzde 30-60 gibi önemli bir orandır.

    2- Cinsiyet: Erkeklerde kadınlara göre daha fazla sıklıkta hipertansiyon görülür. Menopoza girildikten sonra kadınlarda da görülme sıklığı artar.

    3- Yaş: Hipertansiyon genellikle 35 yaşın üzerinde ortaya çıkar ve yaş ilerledikçe daha sık görülür. 15-20 yaş civarındaki hipertansiyon vakalarının da yüzde 20-25’i esansiyel tiptir.

    4- Irk: Siyah ırkta beyazlara göre daha sık hipertansiyona rastlanır ve daha şiddetli seyreder.

    5- Şişmanlık: Yapılan taramalarda ideal ağırlıklarının %20’sinden fazla şişman olan kimselerde, hipertansiyon gelişme şansının yüksek olduğu anlaşılmıştır. Ancak şişmanlık her zaman hipertansiyona neden olmamaktadır.

    6- Yemeklerde fazla tuz kullanılması: Yemeklik tuzda sodyum ve klor bulunur. Sodyum sağlık için gereklidir ve yeterli, normal miktarda yenirse vücuttaki sıvı dengesinin düzenler. Yüksek tansiyonlu kişilerin bazıları aşırı tuzlu yiyen kişilerdir. Fazla atılan tuz böbreklerden atılır ama bazı kişilerde bu mekanizma az çalıştığından, tuzla birlikte vücutta su da tutularak hipertansiyon gelişebilir. Hipertansiyonlu hastaların büyük kısmında tuz alımı azaltılırsa tedavide yararlı olur.

    7- Alkol: Fazla miktarda düzenli alkol içilmesi kan basıcını yükseltebilir.

    8- Sigara: Fazla sigara içilmesi de kan basıcını etkilemektedir.

    9- Sedanter ( hareketsiz ) yaşam şekli: Bu şekilde yaşayanlar genellikle şişmandırlar ve bu da hipertansiyona zemin hazırlar. Hareketli yaşam,düzenli yürüyüşler hem kilo alınmasını önler, hem de sıkıntı ve endişe gibi hislerin giderilmesini sağlar.

    10- Stres: İşinde veya evinde sıkıntı ve gerginlik içinde yaşayanlarda kan basıncı geçici olarak yükselebilir. Bu stresler şiddetli ve uzun süreli olursa devamlı hipertansiyona yol açabilir.

    #72175
    dilara
    Üye

    [size=medium]Tuzlu yiyen annenin çocuğunda tansiyon riski[/size]

    Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Tekol, Dünyada 1 milyar kişiyi etkileyen ve yılda 7 milyon kişinin ölümüne neden olan tansiyon hastalığının insanların yiyeceklerine tuz koymaları sonucu ortaya çıktığını belirtti.

    Bugüne dek yiyeceklerine tuz koymayan çok sayıda topluluk bulunduğunu, bu topluluklarda tansiyon hastalığı görülmediğini ifade eden Tekol, şöyle devam etti:
    “Kendi ortamlarında tuzsuz beslenen ve tansiyonları normal olan dişi deney hayvanlarına gebelik ve emzirme dönemlerinde tuzlu yiyecekler verildiği takdirde bunların yavrularının ileri yaşlarda tansiyonlarının yükseldiğini görülmüştür. Hayatın ilk dönemlerinde beyin ve böbreklerde meydana gelen bozukluklarda da tuzun etkisi olabileceği yönünde kanıtlar elde edilmiştir. İnsanlar üzerinde yapılan araştırmalar ve gözlemler, hayvanlardan elde edilen bu sonuçların insanlar için de geçerli olduğunu kanıtlamıştır.”

    YEMEKLERİNİZE TUZ KATMAYIN
    Tekol, bu konudaki bilimsel makalesinin ABD’deki “Birth Defects Research” adlı dergide yayımlandığını belirterek, “Bu nedenle annelerin gebelik ve emzirme dönemlerinde tamamen tuzsuz beslenmesi tansiyon hastalığının ortadan kaldırılabilmesi için şarttır. Bunun için tuzsuz ekmek ve salça tüketilmesi, yemekler pişirilirken tuz katılmaması gerekir” diye konuştu.

    Prof. Dr. Yalçın Tekol, tuzun mide kanseri, kalp ve böbrekler üzerinde olumsuz etkileri bulunduğunu, astım ve halk arasında “kemik erimesi” olarak bilinen osteoporozun kötüleşmesine de neden olduğunu sözlerine ekledi.

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.