Giriş Yap

Oluşturulan forum yanıtları

15 yazı görüntüleniyor - 31 ile 45 arası (toplam 2,740)
  • Yazar
    Yazılar
  • yanıtla: Veteriner Hekim adayı (= #100341
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı
    aaslıs wrote:
    ben hiç öyle tutumlarla karşılaşmıyorum . çok şanslıyım heralde. bu biraz da etraftakilerin eğitim seviyesine de bağlı bence. burda ulu insan yüce kişilik konumundayım ben :D

    +1 :good:

    blankMehmet AKIN
    Katılımcı
    sezen wrote:
    Tebrik ederim hayatın boyunca tüm güzel duygu ve dileklerinin gerçeklesmesı ve sevdiklerinle birlikte mutlu bir hayat sürmeni dilerim :))))

    Amin :flowers: :x:

    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    Tebrik Mesajı yazan herkese tek tek Teşekkür ederim :flowers: :flowers:
    Umarım meslek hayatında da faydalı işler yaparız hep birlikte.
    1 yıl uzatmalıda olsam sonunda Veteriner hekim olarak burda bulunmak, meslek hayatına atılmak güzel bir duygu. Umarım tüm öğrenci arkadaşlarımız bu duyguyu en kısa zamanda uzatmaları oynamadan yaşar ve meslektaşımız olarak, ülkesine, milletine, hayırlı işlerde bulunurlar.

    Diplomayı aldıktan sonra ilk işim Askerlik tecilini bozdurmak olacak sanırım, 2011 Kasım/aralık ayında askere gidecekler varsa orda da görüşmek dilegiyle.
    Askere gidene kadar meslek hayatına kısa bir dalış yaptıktan sonra plan ve projelerimi seneye saklıyorum.

    Herkese sevgi ve saygılarımı sunuyorum, bu mesaj ve mesajlarınız için de tekrar teşekkür ediyorum.
    Bende herkese iyi çalışmalar ve başarılar dilerim.

    cefrinnn wrote:
    diplomasını daha almamış ama neyse yine de tebrikler hehehe :)

    Diploma sorun degil, hazırda ben üseniyorum gidip almaya :) Bitirmek için canla basla savasırsın, bittikten sonra sallarsın nasıl işse bu mezuniyet olayı :P

    yanıtla: Kedilere Aspirin Verilir mi ? #99882
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    Bilgilendirme için teşekkürler

    yanıtla: Köpeklerde Güneş Çarpması #99881
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    Teşekkürler bilgilendirme için

    yanıtla: Bir xahisim var #99860
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    Civcivlere bakım kosullarınız neler?
    Yem olarak ne veriyorsunuz, ne kadar veriyorsunuz?

    Kümesteki ışıklandırma, havalandırma durumu nedir?

    biraz daha ayrıntılı bilgi verirseniz iyi olur

    yanıtla: Merhaba #99827
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    [size=large]MİRAÇ KANDİLİ MESAJLARI[/size]

    Sofranız afiyetli, paranız bereketli, kararlarınız isabetli, yuvanız muhabbetli, kalbiniz merhametli, bedeniniz sıhhatli, dualarınız kabul olsun, kandiliniz kutlu olsun.

    İlahi Esintilerin kalpleri okşadığı, bir anın bir asra bedel olduğu bu gece dualarda birleşmek dileğiyle, Kandilinizi Kutlarım.

    Allah’ın aşkıyla yan bu gece, Mevlana gibi dön bu gece, secdeye varıp huzura erince, şu fakiride an bu gece. kandiliniz kutlu olsun.

    Mübarek Mevlid kandilinizi kutlar, herşeyin gönlünüzden geçtiği gibi olmasını temenni ederim. Kandiliniz mübarek olsun.

    Bu gece hayırlı bir gece, yüreklerimiz ibadetle çarpsın, gönüllerimiz bir olsun.. Kandiliniz mübarek olsun!

    Allah’ın rahmeti, bereketi sizinle olsun, gönül güneşiniz hiç solmasın, yüzünüz aydın olsun, kabriniz nur dolsun, makamınız Firdevs, dualarınız kabul olsun. Kandiliniz kutlu olsun…

    Avuçların açıldığı, gözlerin yaşardığı, ilahi esintilerin kalpleri okşadığı anın bir asra bedel olduğu bu gece dualarda birleşmek dileğiyle kandilinizi kutlarım.

    Baki sevgiler adına nice dilekler vardır. Ölümü bile ayırır saymayan gönüller vardır. Mesafeler araya set çekmişse ne çıkar, dualarda birleşen gönüller vardır. Hayırlı kandiller…

    Bin damla serpilsin yüreğine, bin tatlı mutluluk dolsun günlerine, binbir hayalin gerçekleri bulsun, her türlü duaların kabul olsun, kandilin mübarek olsun…

    Bin damla serpilsin yüreğine, bin tatlı mutluluk dolsun günlerine, binbir hayalin gerçekleri bulsun, her türlü duaların kabul olsun, Miraç kandilin mübarek olsun…

    Bir kandil gülü savur sevdiklerine, size onlardan gülücükler getirsin öyle içten öyle samimi ol ki göz yaşlarını bile tebessüme çevirsin. Kandiliniz mübarek olsun.

    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    [size=x-large]Miraç Kandili duası[/size]
    Euzü billahi mine’ş-şeytani’r-racîm
    Bismillahi’r-rahmani’r-rahîm

    Ey Bizleri varlığa erdiren
    Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran
    Güzeller Güzeli Rabbimiz!
    Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.

    Kainatın İftihar Tablosu peygamber efendimize Sonsuz salât ü selam olsun.

    Gufranla ufkumuzda tüllenen şu mübarek gecede bir kere daha dergâh-ı ilahînin önünde el açıp yalvarıyoruz:

    [size=large]1. YA İLAHE’L-ALEMİN![/size]
    Bize verdiğin isteme duygusu ve istenenleri vereceğin inancıyla rahmetinin vüs’ati genişliğindeki kapına dayanıyor, şu mübarek gecede bir kere daha hâlimizi arz etmek istiyoruz. Hâlimiz Sana ayan, söyleyeceklerimiz bildiklerinin bir kısmını beyan. Beklediğimiz asırlardan beri bizi kıvrım kıvrım kıvrandıran dertlerimize derman.. icabet buyur ey Rahîm ü Rahmân!

    [size=large]2. EY ÇARESİZLER ÇARESİ![/size]
    Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur; ama bizim ona ihtiyacımız hissettiklerimizden de çoktur. Bütün dileklerimizi kabul buyur ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur; aç ve yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi iman ve itminanla doyur.

    Ciddi bir yol almış sayılmasak da yıllar var hep yollardayız. Ufkumuz gam ve kederle tülleniyor. Önümüzdeki engebeler beşer takatini aşkın görünüyor. Ümmet-i Muhammed (aleyhissalatü ve’t-teslîmât) perişan, derbeder ve ızdırap içinde.. müslümanlık gelenek ve göreneklerin darlığına mahkum.. ibadet ü tâat kültür televvünlü.. duygular, düşünceler fantezilere emanet.. mücadelelerin esası da çıkarlar, menfaatler, ırkî mülahazalara dayalı. Sen bizlere çıkar yol lutfeyle ya rabbi!

    [size=large]3. YA RAB![/size]
    Önümüzdeki şu upuzun hayat yolculuğunda, bizi kendi idrak ve ihsaslarımızın darlığıyla başbaşa bırakma; akıllarımızı inhiraf ve sürçmelerden, nefislerimizi cismânîliğin baskılarından, gönüllerimizi de hevâ ve heveslerin öldürücü oklarından sıyanet eyle. Kapının kullarını; ilimde kibir u gururdan, ibadette riya ve gafletten ve duygularına renk attıran ülfetten koru. Senin yolunda yürüyor gibi görünüp Senden uzaklaşmak, kurbet atmosferinde içiçe firkat yaşamak, hep rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır! Sen bizi kazanç yolu sanılan bu tür haybet vadilerinde ömür tüketmekten muhafaza buyur ya Rabbi.

    [size=large]4. EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN![/size]
    Şu mübarek gece hürmetine Bizleri bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir alemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her halimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bu güne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!

    [size=large]5. EY KENDİSİNE YÜKSELEN ELLERİ BOŞ ÇEVİRMEYEN![/size]
    Bir süre ayrı düştükten sonra dönüp Sana gelenleri kovmayacağını vadediyorsun. Sana yönelenlere hep “Gelin, gelin” diyorsun. Ey Rab! Böyle emekleye emekleye sürünmeyi de gelme kabul edeceksen, müsaade buyur “Biz de geldik” diyelim. Geldik ve Sana, yolların amansızlığını, nefis, şeytan ve hevânın imansızlığını, bizim de dermansızlığımızı şikayet ediyoruz. Bilhassa, her zaman hatalara açık duran, mâsiyetlere meyyal bulunan ve ululuğuna karşı hep saygısız davranan, serkeş nefsimizi Sana şikayet ediyoruz. Sen bizleri nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya rabbi!

    Bizleri büyük-küçük hatalardan, günahlardan ve emirlerine karşı isyan kokan tavır ve davranışlardan arındır.. ya Rabbi
    lisanlarımızı yalandan, gıybetten, Senin sevmediğin,
    hoşnut olmadığın bütün kirli sözlerden temizle..
    kalblerimizi gösterişten ve iki yüzlülükten muhafaza buyur ya Rabbi!
    Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle..
    niyetlerimizi ihlaslı kıl ve bize lütfettiğin bütün şeylerde de bereket ihsan eyle ya Rabbi!

    [size=large]6. EY TALİHSİZLERİN SIĞINAĞI, EY ÂCİZLERİN GÜÇ KAYNAĞI, EY DERTLİLERİN TABİBİ VE EY YOLDA KALMIŞLARIN YOL GÖSTERENİ![/size]
    Şu anda duygularımız derbeder, davranışlarımız ahenksiz, ruhlarımız kirli, ayaklarımız titrek, ellerimiz mefluç, çoğumuz itibarıyla ümitlerimiz sarsık, havalar boz-bulanık, mağripler hicranla tül tül, maşrıklar lütfuna kalmış… İşte böyle bir dağınıklık içinde Sana geldik. Böyle gelenlerin ilki değiliz, sonuncusu da olmayacağız. Rahmetin, bu garip pişmanların ümit kapısı, bizler de bu kapının önündeki liyakatsiz dilenciler. Şimdiye kadar gelip Senin kapında ihtiyaç izhar edenlerden boş dönen hiç olmamış; hiçbir kaçkın ve pişman da o kapıdan kovulmamıştır. O kapı Senin kapın, onun başkalarından farkı da her gelene affındır. Bizi hilm ü silminle güçlendir. Zalimlere de varlığını duyur.

    [size=large]7. EY HER DUADA BULUNANA İCABET EDEN ULULUK TAHTININ SULTANI![/size]
    Şu mübarek gecede binler, yüz binler Senin karşında divan durarak ellerimizi Sana açıyor ve külliyet kesbetmiş niyaz edalı soluklarımızla, kullarına her zaman açık bulunan, hiç olmazsa aralık duran rahmet desenli kapının tokmağına inleyerek dokunuyor ve “Biz geldik” diyoruz. Herkesi ve her şeyi görüp gözettiğine, her sese ve herkese merhamet ettiğine gönülden inanarak kaçkınlığımızı muvakkat dahi olsa görmüyor, günahlarımızı af çağlayanların içinde tasavvur ediyor, karıştırdığımız haltlara değil, Senin afv u safhına bakıyor ve ümitlerimizi ona bağlıyoruz; Enîsimiz Sen isen, çevrenin vahşetinden bize ne! Her yanda şeytan ve avenesi içten içe homurdanıp duruyorlarmış, Sen bizimle olduktan sonra ne ifade eder ki! Sen her şeyin biricik hâkimisin ve hükmünü engelleyecek bir güç de yoktur. Sen saltanat dairen içinde en küçük şeyleri görür, en cılız sesleri işitir, hiçbir şeyi ve hiçbir kimseyi cevapsız bırakmazsın.

    [size=large]8. EY YÜCELER YÜCESİ![/size]
    Sen biliyorsun, biz de bunun farkındayız; ömrümüzün hasenât kefesi bomboş, pek çoğumuz itibarıyla bir ihlâs bezginliği içindeyiz. Çoğumuz gafil, bedbin, dünsüz-yarınsız sefil birer hâlzede gibi aktüalite ile iç içeyiz. Her hâlimizde âlâyiş, gösteriş, köpük köpük hevâ ve heves; sürekli zevk u sefâya, makama, mansıba, şöhrete, şana ve dünyevî hülyalara oynuyoruz. Yığınların rüya ve hülyalarıekonomive refah; taptıkları da dolar, dinar ve euro. Ruhlar meflûç, kalbler kötürüm, basîret âmâ, düşünceler kirli, davranışlar da tam buna göre… Gece ve gündüz gibi iki yüzlü yaşıyoruz, ak görünüyor kapkara davranıyoruz; idare ve siyaset deyip hem ışık türküleri söylüyor hem de karanlık ağıtları mırıldanıyoruz. Devirlere, dönemlere göre renkten renge giriyor, bukalemunları şaşırtacak mârifetler (!) sergiliyor ve aldatmayı beceri kabul ediyoruz.

    [size=large]9. EY RAB![/size]
    Ellerimiz-ağızlarımız, gözlerimiz-kulaklarımız, dillerimiz-dudaklarımız yaratılış gayelerinden fersah fersah uzak ve âdeta nankörlüğe kilitli; eller memnû meyvelerde, ağızlar harama açık duruyor; gözler başkalarının kusur müfettişi.. yalan revaçta, hıyanet âdiyattan bir şey, hakkın ismi var sadece; adalet “sayyâd-ı bîinsaf”ların hazırladığı kapanların önüne saçılmış birkaç dane gibi bir şey; vefa Kafdağı’nın arkasında, ahde hürmet unutulup da bir köşede kalmış; buna karşılık haksızlık firavunları utandıracak dorukta. Makam sevgisi, şöhret hissi, rahat etme düşüncesi, tenperverlik duygusu boyunlarımızda âdeta çelikten bir kement; her biri birer gayya olan bu duygulardan bir türlü kurtulamıyor ve mahiyet-i nefsü’l-emriyemize göre kendimiz olamıyoruz. Dünya ve ukbâ kazancı adına ne ciddî bir hesap ne de tutarlı bir plâna sahibiz. Kazançlar kuşağında sürekli kaybediyoruz; kaybederken de muhtemel daha kötü durumlarla teselli olmaya çalışıyoruz. Zamanı suçlama, şartlara lânetler yağdırma da ayrı bir avunma yolu.
    Bütün bunlara rağmen ya Rab! , bizi bize bırakmaman en büyük dileğimiz. Kendimiz edip kendimiz bulsak da, rahmetin, istihkaklarımıza lütuf televvünlü haklar bahşedecek vüs’atte. Sen bizlere lütfunla muamelede bulun ya Rabbi!
    Dua edenlere cevap veren Sen, ızdırapları dindirip ihtiyaçları gideren Sen, devrilenleri kaldırıp doğrultan Sen, çatlayıp kırılanları sarıp-sarmalayıp tedavi eden de Sensin! Senden ayrı kalışımız ruhumuza renk attırdı; nefsânîlik ve gaflet, ibadetlerimizin mânâ ve özünü alıp götürdü; samimiyetsizlik dualarımızın kolunu-kanadını kırdı. Sinelerimiz bomboş, düşüncelerimiz tutarsız, kalbî ve ruhî hastalıklarımız bizi yere sermek üzere.. Var eden Sensin, yok eden de Sen; uzak tutan Sensin, yaklaştıran da Sen; Sen bizi biz etmeseydin biz bu duyduklarımızı duyamaz ve bize imanın neş’esini tattırmasaydın şu söylediklerimizi mırıldanamazdık. Verdiklerin vereceklerinin referansı; diliyor ve dileniyoruz, bize yakınlığını duyur ve benliğimizde Sana karşı yaklaşma heyecanları uyar.

    [size=large]10. EY RAB![/size]
    Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de rahmetinle teveccühte bulun.. iç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi Sensizliğin zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş koymuş kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma. Senden kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize de hulûs istiyoruz. Bizleri iç dünyamızla yeniden inşa ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur.

    [size=large]11. EY AFFI TECZİYESİNİN ÖNÜNDE RAHMET TAHTININ SULTANI![/size]
    Bu mukaddes miraç gecesinde bizleri de bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir âlemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her hâlimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bugüne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz.

    [size=large]Ey yüceler yücesi![/size]

    Efendimiz Hazreti Muhammed’e,Muallâ aile efradına ve bütün ashab-ı güzînine salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur ya rabbi!..

    amin amin amin
    velhamdü lillahi Rabbil alemine’l-fatiha

    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    VETERİNER HEKİMLERİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
    Yrd. Doç. Dr. Orhan ÖZBEY/ Elazığ Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı
    Türk Veteriner hekimliğinin temel problemlerinin ve çözüm önerilerinin belirlenmesi için kısaca SOR-SAP-ÇÖZ metodu bir anket değerlendirilmesi yapılmıştır. Veteriner hekimlerin en önemli gördükleri mesleki sorunlardan iki tanesi ve bu sorunlara ait çözüm önerilerinin sorulması ile aşağıdaki sonuç elde edilmiştir. Katılımcılar tarafından belirtilen sorunlar ve çözüm önerilerinin çoğunluğu aynı olduğu için genel olarak aşağıda belirtilen ana başlıklarda sınıflandırma yapılmıştır. Sıralama yüzdelik olarak en fazla tercih edilen sorun ve çözüm önerilerinin önem sırasına göre yapılmıştır. Sorunlar ve Çözüm Önerileri 1. Organizasyon ve mesleki yapılanma ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri (% 30) 2. Eğitim ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri (% 23.57) 3. Medya ve iletişim ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri (% 17.14) 4. Mevzuat ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri (%1 0.71) 5. İstihdam ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri (% 8.56) 6. Serbest veterinerlik hekimlik ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri (% 7.14) 7. Özlük hakları ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri (% 2.86) 1. Organizasyon ve mesleki yapılanma ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri (% 30) 1.1. Mesleki örgütlenme ve mesleki haklar konusunda eksiklikler (% 10) 1.2. Kamuda mesleki yapılanmanın yetersizliği (% 9.29) 1.3. Ülke hayvancılığının mesleğimizi olumsuz etkilemesi (% 6.43) 1.4. Mesleki planlama ve politika yetersizliği (% 4.28) 1.1. Mesleki örgütlenme ve mesleki haklar konusunda eksiklikler Mesleki örgütlerin kurumsallaşmaması sonucu üye, oda ve birlik arasındaki ilişkilerin kurumsal zeminde olmaması, Meslek örgütleri arasında işbirliği yetersizliği, Gündem oluşturmak için odaların ve TVHB’nin gelir kaynaklarının sınırlı olmasına bağlı olarak ekonomik gücünün zayıf olması, Veteriner hekimler kendi yetkileri ve meslek odalarının görevleri ve sorumlulukları hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması, Mesleki haklar ile ilgili yıllık eylem ve toplantı planlarının yapılmaması, Meslek örgütü ile ilgili kurumlar arasında güçlü diyalogların olmaması, Veteriner hekimlerin görev alanlarının net bir şekilde belirlenememesi. Çözüm olarak; Serbest Veteriner hekimler arasında meslek ahlakını ve etik kurallarını zedeleyici, saygınlığı azaltıcı, meslek deontolojisine uygun olmayan davranışlarda bulunanlara karşı Veteriner Hekim Odaları ve dolayısıyla TVHB Merkez Konseyi kontrol görevini yerine getirmeli ve disiplin kurullarını çalıştırılmalı, Odaların aidatları yasal çerçevede günün gereklerine göre düzenlenmeli ve oda hizmetlerinin verildiği kişi, kurum ve kuruluşlardan ücret alınmasının yasallaştırılması, THVB Merkez Konseyi ve Veteriner Hekim Odaları profesyonel anlayış ile yönetilmeli ve Merkez Konseyi odalar arasında eşgüdüm ve birörnekliği sağlamalı, Ülkemizdeki tüm veteriner hekimlerin aynı amaç etrafında birleştikleri mesleki örgüt yapısı olan TVHB Merkez Konseyi ve Veteriner Hekim Odaları mesleği temsil noktasında sosyal ve ekonomik açıdan yapısal olarak güçlendirilmeli, Odalara serbest Veteriner hekimleri denetleme ve ceza verme yetkisi verilmeli, TVHB ve Veteriner Hekim Odalarının kurumsal yapılarının tamamlanarak profesyonel olarak yönetilmelerinin sağlanması ve AB standartlarında yapılandırılması, Akredite ve yetkilendirilmiş veteriner hekimliğin etkin yapıya kavuşturularak mesleki konum yeniden yapılandırılmalı, Odaların mesleki konularda bölgesel çalışmalar yapması, TVHB öncülüğünde tüm meslek kuruluşları arasında sürekli işbirliği ve koordinasyon sağlanmalı ve mesleki konularda konsensüs sağlanmalı Odalara TVHB’de oluşturulacak çalışma komisyonlarında görev verilerek aktivite kazandırılmalı. 1.2.Kamuda mesleki yapılanmanın yetersizliği Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde gıda kontrolör ve resmi denetim görevinde Veteriner hekim teşkilat yapısının yetersizliği, Veteriner hekimlik mesleğinin sadece hayvan sağlığı konusuna odaklanarak ‘’temel sağlık‘’ ve ‘’ halk sağlığı’’ alanlarında olacak şekilde yapılanmaması, Kamuda başka meslek gruplarının meslek taassubu ile mesleğimizin çalışma alanlarında yer alması, Kamudaki yapılanmada ve sorunlara bakışın dar ideolojik perspektiften bakılması. Çözüm olarak; TKB bünyesinde hayvansal üretim ve bitkisel üretim hizmetlerinde ayrı ayrı sektörel bazda (gıda , ıslah, hayvan sağlığı ve su ürünleri) örgütlenme ye gidilmeli, ve bu örgütlenme taşra teşkilatlarına kadar ulaştırılmalı, TKB teşkilat yapısı FVE kapsamında yeniden yapılandırılmalı, Tarımın alt kolu ve ikinci sınıf bir meslek olarak görünmekten kurtarılmalı ve yönetilen yerine yöneten olmak için aktivite kazandırılmalı, İlgili kurumlarda Veteriner Halk Sağlığı birimi oluşturulmalı, Tarım bakanlığında mesleğin ve meslektaşlarımızın daha etkin ve öne çıkarılması, Sağlık, Çevre ve Orman ve İçişleri bakanlıklarında Veteriner Hizmetleri daire başkanlıkları kurulmalı, koruyucu hekimlik ve halk sağlığı alanlarında hizmet veren sağlık, çevre ve yerel yönetimlerde Veteriner hekim istihdamı için yapılanmaya gidilmeli, Belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlükleri zorunlu hale getirilmeli, Mesleki konularda kurumlar arası birlikteliğin sağlanması. 1.3. Ülke hayvancılığının mesleğimizi olumsuz etkilemesi Ülke hayvancılığına ilişkin sorunların çözümünde yeterli bilinç ve altyapı eksikliği, Sürekli ülke hayvancılığının kan kaybetmesine bağlı olarak sorunların analizinin yapılmaması, Hayvancılığın sorunlarının mesleğimizi olumsuz etkilemesi, AB konusunda olumlu gelişmelerin çok az olması, Tarım alanlarının daraltılması ve yabancılara satışı ile hayvancılığın sıkıntıya girmesi, Hayvancılık ile veterinerlik hizmetlerinin tarımın yan kolu olarak görülmesi. Çözüm olarak Ülke hayvancılığı AB standartlarında desteklenmeli, Ülke hayvancılığı ile ilgili sorunların tespiti ve çözümü noktasında veteriner hekimlere görev verilmeli, Hayvancılıkla ilgili spekülasyonlara karşı işletme sahipleri korunmalı. 1.4. Mesleki planlama ve politika yetersizliği Meslek politikasının yetersizliği, Mesleki konularda tek sesliliğin, birlikteliğin ve dayanışmanın olmaması, Lobi faaliyetlerinin yetersizliği. Çözüm olarak; Veteriner hekimlikle ilgili sorunların çözüm noktasında yönetim yetersizliğine çözüm olması için veteriner hekimlerin yönetici olmaları desteklenmeli, Meslek taassubuna bağlı olarak bilinçli bir dışlanmaya karşı veteriner hekimler korunmalı, Akredite ve yetkilendirilmiş veteriner hekimliğin etkin yapıya kavuşturulması Mesleki politikaların belirlenmesinde TVHB öncülüğünde tüm mesleki ve kamu kuruluşlarımız arasında ortak konsensüs sağlanması, Mesleğimiz adına kamu oyu oluşturulmasında ve hayvancılık politikalarının daha sağlıklı yürütülmesi için mecliste daha fazla sayıda, daha etkin olarak temsili noktasında veteriner hekimlerin yer alması. 2. Eğitim ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri (% 23.57) 2.1. Fakülte sayısının çok olması (% 9.29) 2.2. Eğitim ve öğretimin planlanmaması (% 7.14) 2.3. Sürekli eğitimin yapılmaması (% 4.28) 2.4. Uzmanlık eğitiminin olmaması (%2.86) 2.1.Fakülte sayısının çok olması Fakülte sayısının fazla olması, Öğrenci sayısının fazlalığı ve niteliğinin düşük olması, Fakültelerin bazılarında fiziki mekân yetersizliğine bağlı olarak yetersiz eğitim-öğretim. Çözüm olarak; Fakülte sayıları azaltılmalı ve coğrafi olarak birbirine yakın olanlar birleştirilmeli, Öğrenci sayıları kaliteli eğitim verilebilecek oranda azaltılmalı, İstihdam imkanları ile öğrenci sayıları arasında planlama yapılmalı. 2.2. Eğitim ve öğretimin planlanmaması Fakülteler arası eğitim planlanması koordinasyonun yapılmaması, Eğitim öğretimin günümüz şartlarına göre güncellenmemesi, Uygulamaların yetersiz olmasından dolayı mesleki becerinin düşük olması, Mesleki deontoloji eğitiminin yetersizliği ile veteriner hekimlerin iş hayatında ciddi sorunlar, görülebilmektedir. Stajların süresinin kısa olması ve staj alanlarının sınırlı tutulması. Çözüm olarak; Tüm fakülteler arasında koordinasyon sağlanarak derslerin içeriği günceleştirilmeli ve gereksiz tekrarların önlenmesi için planlama yapılmalı, Uygulamalı eğitim-öğretime ağırlık verilmeli, Uygulama oranlarının yükseltilmesi sadece kağıt üzerinde kalmamalı, uygulamaların içerikleri belirlenmeli, uygulama imkanları geliştirilerek, uygulamaya ayrılan saatlerde öğrencilere gerçek uygulama imkanları sunulmalı, Fakültelere bağlı Eğitim-Araştırma ve Uygulama Çiftliklerinin imkanları geliştirilerek uygulama imkanları zorlanmalı, Öğrencilerin staj alanları genişletilmeli ve fakültelerin sağlayamadıkları veya yetersiz kaldıkları uygulama alanlarında staj imkanları oluşturulmalı. 2.3.Sürekli eğitimin yapılmaması Değişen teknoloji ve gelişen bilimsel yaklaşımların meslektaşlarımıza aktarılmaması, Veteriner Hekimliği eğitimi sadece beş yıllık fakülte süresi ile sınırlı kalmayacak, yeni teknoloji ve bilimsel yaklaşımların ortaya çıkmasıyla sürekli eğitimin yapılmaması. Çözüm olarak; TVHB organizasyonunda fakültelerin desteği ile sertifika programları, yaz dönemi meslek içi eğitim kursları düzenlenmeli, Bölgesel olarak özellikle Veteriner Fakültelerinin bulunduğu illerdeki Veteriner Hekim Odalarının organizasyonunda toplantılar, sempozyumlar, seminerler ve konferanslarla meslek içi eğitimler verilmeli, Özellikle serbest Veteriner Hekimlerin yapılacak aktivitelerle meslek içi eğitimlere katılımları özendirilmeli ve zorunlu kılınmalı. 2.4.Uzmanlık eğitiminin olmaması Kamuda ve özel sektörde eksikliği önemli derecede hissedilen veteriner hekimliği uzmanlık eğitiminin olmaması, Uzmanlık eğitiminin olmamasına bağlı olarak Araştırma Enstitülerinde belli konularda uzmanlık eğitimi almış veteriner hekim sayısının azalması. Çözüm olarak; Tıpta Uzmanlık Sınavına benzer merkezi bir sınav uygulaması için gerekli yasal düzenlemeler yapılarak uzmanlık eğitimi verilmeli, Uzmanlık eğitiminden mesleğini serbest veteriner hekim olarak yerine getiren meslektaşlarımızın da faydalanacağı düzenlemeler yapılmalı. 3.Medya ve iletişim ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri. (% 17.14) 3.1. Mesleki tanıtımın yapılmaması (% 5) 3.2. Mesleğimizin imaj ve vizyonunun yetersizliği (% 5) 3.3. Kamuoyu ile iletişimde yetersizlik (% 4.28) 3.4. Meslektaşlar arası iletişim (% 2.86) 3.1.Mesleki tanıtımın yapılmaması Medyanın hayvancılıkla ilgili yeterli miktarda hayvancılık ve veteriner hekimlik mesleği ile ilgili haber ve programlar yapmaması, Mesleki tanıtım için meslektaşlarımızda yeterli bilincin olmaması, Mesleki saygınlığın azalmasına bağlı olarak medyanın gereken önemi vermemesi, Toplumda veteriner hekim imajının tanıtımda etkili olması, Hayvancılık ve veteriner hekimlikle ilgili konularda mesleki duruşun sağlanamaması. Çözüm olarak; Medyada özendirici veteriner hekimliği tanıtıcı programların yapılması, Veteriner hekimlik mesleğinin kamu oyuna tanıtılması için yazılı ve görsel medya organları ile çok iyi bir diyalog kurulmalı, Hayvancılık ve mesleğin görev ve yetkilerine ilişkin konularda radyo ve televizyon programları yapılmalı, Mesleki konuların TVHB WEB sayfasından tartışma platformunun açılarak ortak bir karara varılarak açıklanması, Mesleki tanıtımın profesyonelce yapılarak Veteriner Fakültesini tercih edecek öğrenci kalitesinin arttırılması, AB veteriner hekimlik kongresi düzenlenerek uluslararası boyutta tanıtım yapılmalı, Meslek tanıtımı için tüm ilgili kurumlarla iletişim kurularak ortak hareket edilmeli, Tanıtım noktasında veteriner hekimler sadece hayvanın sağlığıyla uğraşan bir meslek grubu değil, sağlık gıda ve sağlıklı yaşamın vazgeçilmezi olduğu anlatılmalı. 3.2.Mesleğimizin imaj ve vizyonunun yetersizliği TVHB’nin vizyon ve misyonunun olmadığı, Veteriner hekimlik imajının yetersizliği, Veteriner hekimlerin vizyon ve misyonunun eksikliği, Mesleki imajın düzeltilmesi için gerekli çalışmaların yapılmadığı, Mesleki saygınlığın toplum nezdinde azalması, Meslektaşlarımızın veteriner hekimlik vizyonuna yeterli katkı sağlamaması. Çözüm olarak; Türk Veteriner Hekimliği’nin vizyon ve misyon çalışması TVHB tarafından yapılmalı, Mesleğimizin felsefesi imaj için yeniden tanımlanmalı, Toplumdaki saygınlık için ortak vizyonun ortaya konulması, Hayvancılık ve mesleğimizle ilgili AB standartları örnek alınarak vizyon ve misyon belirlenmeli. 3.3.Kamuoyu ile iletişimde yetersizlik Katılımcılar kamuoyunda etkinlik ve saygınlığın eksik olması, Mesleği ilgilendiren konularda kamuoyunda veteriner hekimlerin aktif olamaması, Veteriner hekimlerin mesleğinin yetki ve sorumluluklarını kamuoyuna tam olarak anlatamaması, Kamuoyu oluşturmada iletişim eksikliği ve medyanın yeterli olarak kullanılmaması, Kamuoyu oluşturmada mesleki duruşun sağlanamaması. Çözüm olarak; Her meslek kendi saygınlığını meslek mensuplarının toplum içindeki davranışlarıyla belirleyeceği gerçeği ile meslektaşlarımız hekim olduklarını ve toplum sağlığı için önemini kamuoyuna ifade edilmeli, Kamuoyunun dikkatini çekecek organizasyonlar (kongre, panel, konferans) yapılmalı, Meslek topluma doğru anlatılmalı ve yeterince bilgilendirilmeli, Her veteriner hekim mesleğinin önemini çevresine anlatarak kamuoyu ile iletişim kurmalı. 3.4.Meslektaşlar arası iletişim Meslektaşlar arası iletişim yetersizliği, Meslektaşlarımız arasında mesleki birlikteliğin eksikliği, Veteriner hekimlerle odalar arasında iletişim eksikliği, Veteriner hekimler arasında yetersiz iletişimin olmamasına bağlı olarak mesleki konularda ortak tavır ve mesleki duruşun olmaması. Çözüm olarak; Mesleki toplantıların ve tanıtımların sıklaştırılarak meslektaşlarımız bir araya getirilmeli, Mesleki teknolojinin uygun kullanılması ve yaygınlaştırılması ile iletişim sağlanmalı, TVHB, diğer mesleki kuruluşlar ve odaların periyodik olarak yapacağı sosyal aktivitelerle meslektaşlarımız bir araya getirilmeli, Üniversite, bakanlık ve özel sektörde görev yapan meslektaşlarımız ortak aktivitelerle ve mesleki tavır noktasında bir araya getirilmeli, Toplumun üzerinde mesleğimize güvenin azalmasına neden olan serbest veteriner hekimler arasında birlik, beraberlik ve dayanışmanın tesis edilmesi. 4. Mevzuat ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri (% 10.71) 4.1. 6343 sayılı yasanın günümüz koşullarına cevap vermemesi (% 5) 4.2. Dörtlü kanun (dörtlü hijyen) paketi ilgili yetersizlikler (% 2.86) 4.3. Diğer kanun ve mevzuatlardaki eksiklikler (% 2.86) 4.1.6343 sayılı yasanın günümüz koşullarına cevap vermemesi 6343 sayılı yasanın günümüz koşullarına cevap vermemesi, 6343 günümüz şartlarına yetersiz oluşu, mesleki beklentilere cevap verememesi ve güncelleştirilmemesi. Çözüm olarak; TVHB Veteriner hekimliği mesleğini ve veteriner hekimleri ilgilendiren her yasal düzenlemede etkin taraf olarak kabul edilmeli, Değişen ve gelişen ülke şartlarına göre yetersiz kalan 6343 sayılı yasanın yeniden gözden geçirilerek daha çağdaş hale getirilerek mesleğin var olan haklarının korunarak, yeni hak ve yetkilerle donatılması, 6343 sayılı meslek mevzuatının mesleki standardizasyon ve akreditasyon açısından FVE stratejisi çerçevesinde ele alınması, 6343 sayılı yasada belirtilen görevler dışında yasal düzenleme yapılarak yeni görev alanları belirlenmeli ve yeni gelir kaynakları meydana getirilmeli, Veteriner hekimlerin Odalara üyeliğinin yasal mevzuat ile mecburi kılınması. 4.2.Dörtlü kanun (dörtlü hijyen) paketi ilgili yetersizlikler Dörtlü hijyen paketi diye adlandırılan gıdaların üretilmesinden tüketilmesine kadar tüm aşamaların, AB’de olduğu gibi veteriner hekimler tarafından denetlenmesinin yasal olarak düzenlenmesi ile ilgili eksikliklerin devam etmesi. Çözüm olarak; Dörtlü kanun paketi AB standartlarına göre düzenlenmesi, Hayvansal ürünlerin üretimi, işlenmesi, depolanması, satışı ve toplu tüketim yerlerine ilişkin yasal mevzuatlardaki denetim yetkisi sadece Veteriner hekimlere verilmeli. 4.3. Diğer kanun ve mevzuatlardaki eksiklikler 6343 sayılı yasa ve dörtlü hijyen paketi dışında kalan kanun ve mevzuatlarda görülen eksiklikler, Katılımcılar mesleki mevzuatların hizmete özel günümüz şartlarına göre yenilenmemesi, Medyanın hayvancılık ve veteriner hekimlikle ilgili çok kısa programlar yapması yönünde yasal mevzuat eksikliği, Mesleki temsil, yetki ve sorumlukların mevzuatlarla kısıtlanması. Çözüm olarak; Veteriner hekimlikle ilgili diğer mevzuatların AB standartlarına göre düzenlenmesi, Hayvancılık Sigortası Kanununun genişletilmesi ve veteriner hekimlerin etkinliklerinin arttırılması, Kooperatif ve Birliklere alınan veteriner hekimlerin belli bir mevzuat çerçevesinde istihdam edilmeleri mevzuatın düzenlenmesi, Mevzuat konusunda siyasi ilişkilerin ciddi tutulması, Mesleki hakların kazanımı, özlük hakları, çalışma şartları ve mesleki kapsam mevzuatının oluşturulması için TVHB güçlü bir hukuk bürosu kurmalı. 5. İstihdam ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri (% 8.56) 5.1. Kamuda istihdam (% 5) 5.2. Özel sektörde istihdam (% 3.56) 5.1.Kamuda istihdam Katılımcılar kamuda istihdam alanlarının tam olarak belirlenmemesi, İstihdam alanının sürekli daraltılması, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı dışında Sağlık, Çevre ve Orman ve İçişleri Bakanlıklarında istihdamın yapılmaması, İlgili bakanlı teşkilatlarında mesleki istihdam alanlarının farklı meslek grupları tarafından işgal edilmesi, Yerel yönetimlerde norm kadro uygulaması, Ülkemizin sosyal ve ekonomik yapısına göre mesleğimizin kamuda faaliyet alanı ve önceliklerinin belirlenmemesi. Çözüm olarak; Veteriner hekimlik mesleğinin istihdamı ile ilgili olarak Tarım Bakanlığının yeniden yapılandırılması Gıda güvenliği ve halk sağlığı, su ürünleri, kontrol laboratuarları gibi kamuda mevcut istihdam alanlarına veteriner hekimlerin görevlendirilmesi veya özendirilmesi, Gıda güvenliği konusunda politikalar üretilmeli ve istihdam bu alanlara kaydırılmalı, Belediyelerde norm kadro keyfiyetine son verilerek belediyelerde istihdam eskisi gibi zorunlu hale getirilmesinin sağlanması, Veteriner hekim istihdamı için kamuoyu desteğinin oluşturulması, Kamudaki veteriner hekim sayısının arttırılarak Gıda güvenliği, Veteriner Halk Sağlığı, Hayvan Sağlığı ve Hayvan Refahı hususlarında kamuda ciddi çalışmaların yapılması, Sağlık bakanlığında zoonoz hastalıklarla mücadele konusunda daha etkin rol verilmesi. 5.2.Özel sektörde istihdam Özel sektörde istihdam alanlarının tam olarak belirlenmemesi, İstihdam alanının sürekli daraltılması, Kamudaki veterinerlik hizmetlerinin özel sektöre özelleştirilmemesi, Özel sektörün AB normlarında teşvik edilmemesi, Ülkemizin sosyal ve ekonomik yapısına göre mesleğimizin özel sektörde faaliyet alanı ve önceliklerinin belirlenmemesi. Çözüm olarak; İstihdam alanları tam olarak tanımlanmalı, Hayvansal ürünlerin üretilmesinden tüketilmesine kadar her aşamada veteriner hekimlerin tam olarak görev alması, Veteriner Hekim özel sektörde istihdamı için kamuoyu desteğinin oluşturulması, Hayvan sigortası kanunu mutlaka genişletilmeli ve veteriner hekimler bu alanda etkin olarak görev olmalı, Üretim, kontrol ve teşhis hizmetlerinin meslektaşlarımız lehine özelleştirilmesi, Kooperatiflere ve birliklere alınan veteriner hekimlerin odaların koordinatörlüğünde belli kurallar çerçevesinde istihdam edilmesi, Meslekte özel sektör teşvik edilmeli. 6.Serbest veteriner hekimlik ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri (% 7.14) 6.1. Mesleğin faaliyet alanı ve önceliklerin belirlenmemesi (% 2.86) 6.2. Veteriner sağlık ürünleri (ilaç, aşı ve biyolojik maddeler) ile ilgili sorunlar (% 1.43) 6.3. Serbest veteriner hekimlik mevzuatının yetersizliği (% 1.43) 6.4. Mezuniyet sonrası staj olmaması (% 1.43) 6.1. Mesleğin faaliyet alanı ve önceliklerin belirlenmemesi Mesleğin faaliyet alanı ve önceliklerin belirlenmemesi, Veteriner sağlık ara elemanlarının veteriner hekimlik mesleği icra etmeye çalışması, Mesleki uygulamalarda kamuda çalışan veteriner hekimlerle karşı karşıya gelmesi, Suni tohumlama hizmetlerinde Yetiştirici Birlikleri ile sorun yaşaması, Kamudaki veterinerlik hizmetlerinin özelleştirilmemesi. Çözüm olarak; Serbest Veteriner hekimler koruyucu hekimlik hizmetlerinde sözleşmeli olarak görevlendirilmeli, Serbest Veteriner hekim olarak mesleğinin icra eden meslektaşlarımız için meslek içi eğitim alma zorunluluğu getirilmeli ve uzmanlık yapma imkanları geliştirilmeli, Serbest Veteriner Hekimliğin standardizasyon ve akreditasyonu için kongre düzenlenmeli, Akredite ve yetkilendirilmiş veteriner hekimliğin etkin yapıya kavuşturulması, Suni tohumlama uygulama alanlarındaki problemlerde Merkez Konseyi ortak bir tavır belirlemeli, Küpeleme işinin merkez konseyi organizasyonunda serbest veteriner hekimlere yaptırılması, Serbest çalışan veteriner hekimlere sosyal güvenceler kazandırılmalı, Serbest veteriner hekimlerde uzmanlık yada branşlaşma yoluna gidilmeli. 6.2. Veteriner sağlık ürünleri (ilaç, aşı ve biyolojik maddeler) ile ilgili sorunlar Serbest veteriner hekimlik klinik ve polikliniklerinde satılan veteriner sağlık ürünleri etiketleri üzerinde fiyat istikrarının sağlanamaması, Bilinçsiz veteriner sağlık ürünleri tüketimi ve yetersiz denetim sorunları. Çözüm olarak; Veteriner ilaçlarının satışlarında mevzuat düzenlemelerinin yapılması, Veteriner sağlık ürünlerinin elden ve hekim olmayan kişiler tarafından değil veteriner hekim kontrolünde yapılması, Bazı serbest veteriner hekim meslektaşlarımızın asli görevlerini yapmayıp, ilaç satıcısı gibi çalışmaları kamuoyu nezdinde prestij kaybına neden olmuştur. Bu olumsuzlukların ortadan kalması için odalar daha etkin ve duyarlı çalışmalı. 6.3. Serbest veteriner hekimlik mevzuatının yetersizliği Serbest veteriner hekimlik mevzuatının günümüz koşullarına yetersizliği ve güncelleştirilmemesi. Çözüm olarak; İşyeri açmak isteyen veteriner hekimlere, ruhsat verme ve denetleme yetkisi Veteriner Hekim Odalarına verilmeli, Kamu kurum ve kuruluşlarındaki muayenehane, poliklinik ve hastaneler ilgili mevzuata göre ruhsatlandırılmalı, Hizmet noktasında serbest veteriner hekimlerle haksız rekabet oluşturacak ücret tarifesi uygulamaması için odaların belirlediği asgari ücret tarifesine uymalı, Serbest Veteriner hekimlerin muayenehane yönetmenliğinin değiştirilmesi ve denetimlerde odaların yetkilendirilmesi. 6.4. Mezuniyet sonrası staj olmaması Mezuniyet sonrası herhangi bir tecrübe kazanmadan veya uzun süre klinik hizmetleri dışında görev yapan veteriner hekimlerin klinik açması mesleki uygulama sıkıntılarına sebebiyet vermesi, İlk defa klinik açacak tecrübesiz veteriner hekimlerin mesleki tecrübe kazanacakları stajın olmaması, Çözüm olarak; Muayenehane açmadan önce serbest olarak çalışacak veteriner hekimlerin tecrübe kazanmak için odaların uygun göreceği kliniklerde belli bir süre staj görmesi. 7. Özlük hakları ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri (% 2.86) 5.1.Kamuda özlük hakları (% 1.43) 5.2.Özel sektörde özlük hakları (% 1.43) 7.1.Kamuda özlük hakları Kamuda çalışan veteriner hekimlerin aldıkları maaşın son yıllarda diğer meslek gruplarının çok gerilerinde kalması, Sürekli kırsal alanda görev yapmalarına rağmen hakkettikleri ücreti alamamaları. Çözüm olarak; Özlük haklarının düzeltilmesinin sadece Tarım ve Köyişleri Bakanlığından beklenmemeli, her kesimdeki veteriner hekimlerin mesleklerine sahip çıkıp kamuoyu oluşturmalı, -Özlük hakları ile ilgili olarak Tarım Bakanının ve meslektaşımız bürokratların aktive edilerek motive edilmesi. 7.2.Özel sektörde özlük hakları Özel sektörde düşük ücretlerle veteriner hekimlerin istihdam edilmesi, Veteriner hekim olmayan şahısların veterinerlik hizmetleri yaparak haksız rekabet sonucu piyasayı olumsuz etkilemesi. Çözüm olarak; Özel sektördeki ücret tarifesi odaların kontrolünde olmalı, Özlük haklarının iyileştirilmesi için her alanda çalışan veteriner hekimler mesleğine sahip çıkmalı ve duyarlı olmalı, Özel sektörde özlük haklarının iyileştirilmesi için kamuoyu oluşturulmalı. Sonuç olarak; Veteriner hekimlik mesleğinin sorunlarını, bizzat mesleği çeşitli alanlarda icra ederek yaşayan veteriner hekimler ortaya koymuş ve bu sorunlara ait çözüm önerilerinde de bulunmuşlardır. Veteriner hekimlik mesleğinin kamuoyu gözünde kaybettiği kanı yeniden kazanmak zorunda olduğu ve bunun meslek onuru için gerekli olduğu kadar, ülkemiz insanının sağlıklı yaşamı içinde çok önemli olduğu bilinen bir gerçektir. Genel olarak veteriner hekimliğin kamuoyu vitrinine dünyanın en saygın bir mesleği olduğu vizyonuyla çıkması ve bu vizyonu gerçekleştirmek için ortaya koyacağı hedeflerle misyonunu gerçekleştirmek zorunda olduğu STRATEJİK PLANINI, Türk Veteriner Hekimleri Birliği önderliğinde en kısa zamanda gerçekleştirilmek zorundadır.

    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    ANADOLU’DA VETERİNER HEKİM OLMAK

    Kar-kış, kilometrelerce mesafe demeden hastanın ayağına giden, ancak hastaya ulaşabilmek yeri geldiğinde 1 gününü harcayan, karşılığını bile alamayan, mücadeleci bir meslek grubu veteriner hekimler. Sivas, Malatya, Elazığ, Konya, Ağrı, Adana, Burdur illerine yaptığımız seyahatte, bu bölgelerdeki serbest veteriner hekimlerle görüştük, beraber doğuma girdik, suni tohumlama yaptık, hem sorunları dinledik, hem de çalışma koşullarını izledik. Veteriner Hekimlerin dile getirdikleri ve düzelmesi için uğraşı verdikleri birçok sorunları var. Doğu ile Batı arasındaki coğrafi farklılıklar göz önüne alındığında Batı’ya oranla birçok dezavantajları var. Doğu’da merkezden ilçeye veya köye en yakın mesafe 70-80 km. Hastaya çağrılan bir veteriner hekim kimi zaman geliyor ki 3 saatini köye varabilmek için harcıyor. Yetiştiricilerin hekimlere bakışı ve ilişkileri istenilen düzeye getirilememiş. Hayvan sahibi yapılması gerekeni hekime bırakmak yerine kendi istediğini yapması için hekimi zorluyor. Dolayısıyla ne kadar doğru olan yapılabilir, ne kadar etik hareket edilebilir herbiri birer soru işareti… Bu bölgelerde yaşayan veteriner hekimlerin sosyal yaşantısı çok kısıtlı. Bayram, tatil demeden hastaya koşuyorlar. Bunun karşısında beklentileri daha fazla saygı. İnsan hekimine duyulan saygı nedense veteriner hekime çoğu zaman duyulmuyor.
    Kayıtdışı hayvan sayısı o kadar fazla ki, salgın bir hastalıkta veteriner hekim hastalığın kaynağını bulmakta zorlanıyor. Devletin öncelikle aşılama konusunda kontrolleri sıkılaştırması, aşılama esnasında prosedüre uyulması ve kontrol mekanizmasının iyi kontrol edilmesi gerekiyor. Birçok ilde tahlil yapabilecek bir laboratuvar yok. Hasta bir inekten alınan kanın ilgili ile gönderilmesi ve sonucun gelmesi yaklaşık 1 hafta -10 gün sürüyor ve sonunda hayvan sağ kalırsa….
    Kimi zaman muayene ve tedaviye karşılık veteriner hekime verilen bir kova süt veya yoğurt. Kulaktan dolma ilaç kullanımı çok yaygın, veteriner hekimin ücretini karşılayamayacağı korkusuyla “komşunun ineğine iyi geldi sen de kullan” şeklinde gereksiz ilaç kullanımı yapılıyor ve bu yanlış tedaviler sonucunda çağrılan veteriner hekimden hayvanı kurtarması bekleniyor. Bunların sonucunda veteriner hekimi suçladıkları ve güven duymadıkları birçok olay gerçekleşiyor. Örneğin suni tohumlamada hayvanın gebe kalmamasından veterineri suçlayanlar, kimi imkansız durumlarda mucizeyi bekleyen, veteriner hekimsin nasıl yapamazsın diye çıkış yapan hayvan sahipleri… Bunların herbiri veteriner hekimlerin mücadele verdikleri şartlar.
    Serbest Veteriner Hekimlerin yurt genelinde, yerleşim alanlarında dengeli bir dağılımı söz konusu değil. Uzmanlık eğitimi aradan yirmialtı sene geçmesine rağmen çözülememiş durumda. Serbest Veteriner Hekimler arası haksız rekabet önlenemediği gibi devlet Tarım Danışmanı adı altında aldığı elemanların ne şekilde çalışacağını belirlememesi nedeniyle haksız rekabete neden oluyor. Birçok yerde Serbest Veteriner Hekimler geçim derdine düşmeleri nedeniyle hekimliği bırakıp adeta eczacı gibi ilaç satar hale gelmişler. Tarımdaki yapısal sorunların çözülmemesi nedeniyle hayvancılık sektöründe sağlıklı yapılanma yapılamamakta dolayısıyla serbest veteriner hekimlerin sektördeki etkinliğini ve hizmetini olumsuz etkilemeğe devam etmektedir. Aynanın diğer yüzünü çevirip veteriner hekimlerin yaptıkları yanlışlara bakarsak, kimi zaman deontolojinin, meslek etiğinin doğru işlemediğini görüyoruz. Bunun içinde gereksiz ilaç kullanımı, kontrol mekanizmasının doğru işlememesi gibi birçok sebep var. Serbest Veteriner Hekimlerin sorunları; ilk serbest veteriner hekim muayenehanesinin Konya’da açılması nedeniyle 26 Nisan 1986 tarihinde Konya’da düzenlenen Serbest Veteriner Hekimler I.Ulusal Kongresinde, daha sonraları 25 Nisan 1987 İstanbul ve 16-17 Nisan 1988 tarihinde Bursa, Uludağ’da düzenlenen Ulusal Toplantılarla tartışılmış fakat bu toplantılarda bir çok kararlar alınıp Bakanlık yetkililerine iletilmesine rağmen yabancı ülkelerdeki özellikle AB müzakerelerinin gündemde olduğu şu günlerde AB normlarında bir Serbest Veteriner Hekimlik Hizmetinden bahsetmek çok zor. Ciddi anlamda bir kargaşa ve düzensizlik yaşanmakta, bu alanda sorunlar gittikçe artmaktadır.
    AB ülkeleri incelendiğinde serbest veteriner hekimlere yönelik uygulamalar ülkelere göre değişmektedir. Bu yapısal farklılıkların giderilebilmesi ve veteriner hekimlerin mesleki denetim ve ruhsatlandırmayı yapacak yapısal kurumların benzer yapıda oluşturulabilmesi için FVE tarafından çalışma yürütülmektedir. AB’de serbest veteriner hekimler çalışmaları yanında kamudan bazı sorumlulukları ve yetkileri almak suretiyle faaliyetlerini sürdürmektedirler. Tabii ki uzmanlık gerektiren sorunun çözümü için konunun uzmanı kuruluşun olmaması, çok sayıda yasa ve yönetmelik çıkarılmasına rağmen serbest veteriner hekimlik hizmetleriyle ilgili sorunların çözülmeyip ertelenmesine ve daha doğrusu her seferinde bir başka bahara kalmasına neden olmaktadır.
    Bu sorunlara göz attığımızda;
    • Serbest Veteriner Hekimlerin yurt genelinde, yerleşim alanlarında dengeli bir dağılımı söz konusu değildir,
    • Uzmanlık eğitimi aradan yirmi altı sene geçmesine rağmen halen çözülebilmiş değildir,
    • Serbest Veteriner Hekimler arası haksız rekabet önlenemediği gibi devlet Tarım Danışmanı adı altında aldığı elemanların ne şekilde çalışacağını belirlememesi nedeniyle haksız rekabete neden olmaktadır,
    • Serbest Veteriner Hekimlerin geçim derdine düşmeleri nedeniyle hekimliği bırakıp adeta eczacı gibi ilaç satar hale gelmişlerdir,
    • Tarımdaki yapısal sorunların çözülmemesi nedeniyle hayvancılık sektöründe sağlıklı yapılanma yapılamamakta dolayısıyla serbest veteriner hekimlerin sektördeki etkinliğini ve hizmetini olumsuz etkilemektedir,
    • Sosyal güvence yönünden ileriye dönük güvenli bir gelecek yok.
    • Serbest Veteriner Hekimlerle ilgili bürokratik yaptırımlar hala kamuda muhafaza edilmektedir, oysa bu yetkiler meslek odalarına devir edilebilir, denetim kamu tarafından yürütülebilir.
    • Muayenehane açacak Veteriner Hekim’e mesleğini belli standartta icra edebilmesi için kaynak sıkıntısının giderilebilmesi amacıyla ucuz meslek kredisi sağlanmalıdır, yeterli finansman bulamayan veteriner hekimler belli standartta muayenehane açıp gerçek anlamda hizmet veremiyor.
    • Reorganizasyon sonucu Bakanlıkta serbest veteriner hekimlerin sorunlarına çözüm getirecek bir birimin olmaması sıkıntıyı arttırıyor,
    • Kamuda hangi ad altında olursa olsun kamu Veteriner Hekimlerine tatminkar ücret ödenerek sadece oto kontrol hizmeti vermeleri sağlanmalı, klinik faaliyetlerine son verilmeli,
    • İl Müdürlükleri yerine, Meslek odalarının eğitim faaliyetlerini arttıracak şekilde düzenlemelere gidilmeli, bu konuda bazı yaptırımlar getirilmelidir.
    • Ruhsat iptalleri v.s serbest veteriner hekimlerle her türlü bilgiler ilgili Veteriner Hekim Odasına bildirilmelidir.
    Tüm bu sorunlar bugüne kadar süre gelen sorunlardır. Sahada görev yapan serbest veteriner hekimlerle yapmış olduğumuz görüşmelerde hekimlerin sorunlarını dinledik ve bu yazımızda sizlerle paylaştık. Veteriner Hekim kimdir, ne iş yapar, nasıl iş yapar? Hekimlerin kendi ağzından dile getirdiklerini okuyalım.
    ANADOLU’DA BAYAN VETERİNER HEKİM KABUL EDİLMİYOR
    Fatma Güçlü
    Veteriner Hekim |Sivas|
    1991 SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
    Fatma Güçlü, meslektaşı ve eşi Kadir Güçlü ile aynı klinikte veteriner hekimlik yapıyor. Fatma Güçlü, Anadolu’da bayan veteriner hekim olmanın zorluklarını anlattı.
    Anadolu’da bayan veteriner hekim olmanın en büyük zorluğunu ben yaşamışımdır. Köylü, burada kesinlikle bir bayanın veteriner hekim olabileceğini kabullenemiyor. Beni klinikte görüp, hekim beyin eşi burada rahatsız etmeyeyim diyerek dışarı çıkanlar, ahırdan içeri sokmayanlar, ahıra girerken bayansınız siz oturun diyerek altıma sandalye taşıyanlar… Bir bayanın veteriner hetim olabilceğini veya hekimlik yapabileceğini kabul edemiyorlar. Bayan olarak iletişim kurabilmeniz çok zor, tek başıma bir hastaya gitme şansım yok, ya müdahale ettirmezler ya da söylediğime inanmazlar.
    Bir süre mezbahada veteriner hekimlik yaptım. İnsan sağlığına zararlı, imha edilmesi gereken sakatatı ayırıyordum. Birgün kesinlikle imha edilmesi gereken sakatatları bir kenara ayırırken orada görevli bir kişi elinde bıçakla gelip, milli serveti yokediyorsunuz, hepsine sağlıklı raporu vereceksiniz diyerek karşı çıktı, olay mezbaha müdürüne yansıyarak yatıştırıldı ve bu işi bırakmama sebep olan bu olayı yaşadım. Şu anda klinikte sadece klinisyen olarak çalışıyorum, eşimin aynı meslekten olması benim için avantaj, yoksa tek başıma arabaya binip hastaya gitmem gibi bir ihtimal yok. Aşı alacaklar bile beni gördüklerinde dikkate almayıp hala Kadir Bey’i veya görevli kişiyi sorarlar. 15 yılda yavaş yavaş bir güven oluşturmaya başladık ve hekim olabileceğimi az da olsa kabul etmeye başladılar. Ayrıca bir bayan için veteriner hekimlik güç isteyen bir iş. Doğuma gittiğimde 3 gün kollarımı kaldıramam. Burada Kangal köpekleri çok gelir. Bir bayan olarak kimi yerde gücünüz yetmiyor. Bunu erkekler de yaşıyor, ancak daha çabuk tolere edebiliyorlar.
    EKONOMİK KAYGI VAROLDUĞU SÜRECE DOĞRU TEDAVİ YAPILAMAZ
    KADİR GÜÇLÜ
    Veterİner Hekİm |Sİvas|
    1991 SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
    1991 yılından bu yana Sivas’ta serbest veteriner hekim olarak hizmet veren Veteriner Hekim Kadir Güçlü ile görüşmeye gittiğimizde Kadir Bey, Hayribey Köyü’nden bir doğum için çağrıldı, yaptırdığı doğumu beraber izleme şansını yakaladık. Çalışma ortamını birebir görme fırsatını yakalarken, Sivas’ta bir veteriner hekim nasıl çalışır, en çok hangi vakalarla karşılaşır hem gördük, hem de ardından Kadir Güçlü’den dinledik.

    1991 Kasım ayından beri Sivas Merkez’de serbest veteriner hekimlik yapıyorum. Gelir kaynağımın %70’i ilaç satışı, %30’u veteriner hekimlik hizmeti oluşturmak üzere ağırlıklı olarak büyükbaş hayvanlara hizmet veriyorum. Yaşadığımız sıkıntıların başında şehir merkezi ve köyler arası mesafelerin uzunluğundan dolayı ulaşım zorluğu ve maddi kazancın kısıtlı olması geliyor. 20 km uzaklıktaki bir köye hastaya çağrıldığımız zaman köye ulaşmamız kimi zaman 3 saati geçiyor. Ulaşım sıkıntısından dolayı vakaların %60’ına gidemiyoruz. Bir hastaya çağrıldığımız zaman 2. veya 3. vakaya baktığımızda bu hastalar için ücret alamıyoruz. Bir kez çağrıldığınızda 1 hastaya da bakarsınız, 2 veya 3 hastaya da ama aldığımız ücret bir hastaya bakma ücretidir, onu da alabilirsek… Kısacası ekonomik yönden yaşadığımız sıkıntılar oluyor, ki bu ülkenin genel ekonomisiyle bağlantılı bir durum.
    Veteriner hizmeti verirken yaşadığımız en büyük sıkıntı ticari düşünmek zorunda kalmak. Özelleştirme ile hizmetin daha güzel olacağını düşünmekle beraber alacağımız ücretlerin kısıtlı olacağından yine de geçim sıkıntısı getireceği endişesi var. Mesleğimiz her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Ekonomik kaygı var olduğu sürece gerçek ve doğru tedavi yapılmıyor, yapılamayacak da. Mesleğin uygulanmasında deontoloji taraftarıyım. Mesleğimizi hak ettiği yere getirmek için etik kurallara uymamız gerekli. Örneğin bilindiği gibi Şap aşısının hayvanların sevkinden en az bir ay önce yapılması zorunluluğu var. Yapmış olmak için yapılan durumlar var. Brucella, çiçek, tuberkuloz testleri ve aşıları yapılma zorunluluğu var ve usulüne uygun olmayacak şekilde yapmış olmak için uygulama yapılıp hayvan gönderiliyor. Geçmişte de IBR hastalığı 1996-97’lerde ithal hayvanlardan bu hastalıklar geldi o zamanlar ithal hayvanlara aşılama yapılsaydı, IBR hastalığı ülkemize gelmezdi. O dönemde Sivas’ta köylünün cebinde IBR aşısı gördüm.
    İthal edilen hayvanlara yapılması gerekiyormuş ve siz yapın diye sınırda verildi denildi. Yaptığımız işi tedavi ve kontrol etmek için yapmamız gerekli.

    DOĞRU AŞILAMA YAPILMALI
    Geçen yıl tüm Sivas’ta Şap aşılaması yapıldı ancak 1 ay sonra hastalık çıktı. Böyle olaylar sonucunda doğal olarak köylünün veteriner hekime güveni kalmıyor. Köylünün güveni kalmayınca, veteriner hekimin hizmet amacıyla geldiği imajı kayboluyor. Köylünün gözünde veteriner hekim para kazanmak amacıyla kendisine geliyor şeklinde bir imaja bürünüyor. Devletin bugün hayvancılık kooperatifleri var. Bir diğer hayvancılığı çökerten sorun da bununla ilgili yaşanıyor. Müteahhitlere ihale açılıyor, şart koşuluyor 400 kg canlı ağırlık olacak, 2 yaşını geçmeyecek, 3- 7 aylık arası gebe düve olacak şeklide hayvan getirileceğine dair. Köylü borçlandırılıyor ancak bakıyorsunuz köylünün kapısına 150 kg.lık kaşektik hayvanlar getiriliyor ve vatandaş borçlanıyor, kapısına getirilen bu hayvanları almak zorunda bırakılıyor. Bu hayvanların 85 tanesi IBR’den öldüler. Hekime sigorta şirketlerinden baskı yapılıyor, 400 kg’lık hayvana nasıl 150 kg yazarsın diye. Bunu verirken kontrol edin ediyorum. Sigortacı sigorta yaparken sormuyor. Olan vatandaşa oluyor ve hayvancılık böylece daha da çöküyor.

    HEKİMLİK HAYATIMDA YAŞADIĞIM İLGİNÇ OLAYLAR
    2 başlı 6 ayaklı bir danaya doğum yaptırdım. Genetik bozukluk oluşmuş enteresan olaylarla karşılaşıyorum. İkiz doğum denildi, olay Sivas’ın Eski köyünde 1992 yılında oluyor. Arkadan baktığımda tek, önden baktığımda çift buzağı görünüyor. Sezeryan yaptım, hayvan canlı doğdu, ancak önce bir tanesinin kafası düştü, sonra diğerinin… Böyle bir olaydan o zaman için çok etkilenmiştim.
    Yaşadığım bir diğer ilginç olay 150-200 kg’lık bir ineğe doğuma gittiğimde yaşadım. Pozisyon çok güzel, çengeli takıp kanala getirdiğimde kanalın çapının dar olduğunu gördüm, hayvanın çıkması imkansız, bu hayvanın yaşama şansı olmadığını sezeryan gerektiğini söyledim. Dana canlı ayaklar hareket ediyor, ancak hayvan çıkmıyor. Hekimsen çıkar dediler. Dananın kafasını kesip çıkarmam gerektiğini söyledim, zorla canlı dananın kafasını kesmek zorunda bıraktılar, kestim . Mesleğinizden ve yaptığınız işten utanıyorsunuz. Bu olayı bugün yaşasam hiçbir müdahele etmeden, oradan çıkar giderdim.
    VETERİNER HEKİMLERİN ÇABALARI TAKDİRE ŞAYANDIR
    OSMAN GÜDER
    Veterİner Hekİm |MALATYA|
    1992 FIRAT ÜNİVERSİTESİ
    Osman Güler, 1993 yılından bu yana Malatya’da sahada serbest veteriner hekim olarak çalışıyor. Osman Güler, veteriner hekim ile vatandaş arasındaki kopuk diyaloğun sebeplerini kendi gözlemleriyle şöyle anlattı.

    Genelde Malatya’da bulunan veteriner hekimlerin gelirleri klinik çalışmalarıdır. Malatya’da serbest veteriner hekimlik 1979-80 yıllarında devreye girmiştir. Üniversitelerde yeterli deontoloji dersi alamamalarından dolayı, mesleğin nasıl icra edileceğini bilememelerinden dolayı vatandaş ile diyalog belirli bir düzeyde tutulamamıştır. Böylece veteriner hekimlerin vatandaşla dialogda gerekli seviyeyi koruyamamaışlardır. Eğitim ve kültür seviyesi düşük bir toplumda yaşadığımızdan dolayı, üniversite tahsili yapmış kişiler bile entellektüelitisini geliştirecek çalışmalar yapmazken halktan bunu beklemek yanlış olur. Bunu düzeltmek için birçok arkadaşımızla gayret sarfediyoruz.

    HALA KATIR SIRTINDA GİTTİĞİMİZ MESAFELER VAR
    2007 yılında hala katırla gidip geldiğimiz mesafeler var, coğrafi olarak ve Malatyalılar olarak dezavantajımız diğer bölgelerde kıyaslandığında hayvancılık 1. derecede geçim kaynağını oluşturmuyor. Böylece veteriner hekimliğin önemi de 2., 3. dereceye düşüyor. Malatya’nın birinci geçim kaynağı kayısı. Birinci derecede bu önemli olduğundan çiftçi tüm dikkatini bu alana veriyor.
    Ülkemiz gelişme gayreti içine olan bir ülke. Ülkemiz siyasi açıdan şimdiye kadar iyi yönetilmedi. Bunların faturasını diğer sektörlerle birlikte hayvancılık sektörü de ödedi. Gelişmiş dünya ülkelerinde örneğin bir iş kolu geri ise, o konu süspanse edilerek geliştiriliyor. Türkiye’de rekabet etme şansımız yok. Hayvancılığın devlet politikası haline getirilip ülke hayvancılığının diğer ülkelerle rekabet edebilecek seviyeye getirilmesi gerekir.
    Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde hayvancılığa çok uygun bölgeler var. Bu tür bölgelere ağırlık verilirse hem göçler engellenmiş, hem de insanımızın yaşam seviyesi yükselmiş olacaktır. Suni tohumlamada sağlanan destekleri çok takdir ediyorum. Veteriner hekimlerin çabaları takdire şayandır. 24 saat, saatlerce yol giderek hizmet vermesi, tohumlama yapması hem ülkeye hem hayvancılığa karşı fedakarlıkla yapılan hizmetlerdir.
    MESLEK HAYATIMIZ BOYUNCA HEKİM OLMAYA ÇALIŞTIK
    FatİH MEHMET AVCI
    Veterİner Hekİm |MALATYA-ELAZIĞ|
    1992 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
    Avcı, 1992 İstanbul mezunu. Fatih Mehmet Avcı ile, midesine çivi girmiş bir ineğe müdaheleye ve suni tohumlamaya beraber gittik ve Mehmet Avcı, hekimliğin gerektirdiği fedakarlıkları anlattı.
    Herşeyden önce hekim olmaya çalıştık. Esnaf olmaya çalışsaydık daha verimsiz bir insan olurduk. Herşeyden önce hekimiz. Elbette ki geçimimizi sağlamak için gelire ihtiyacımız var ancak hem ülke ekonomisine, hem hayvancılığın ilerlemesine faydalı olabilmek için hekimliğimizi konuşturmamız gerekli. Sahada tamamen bilim ve becerimizle, potansiyel birikimimizle hastaları tedavi etmek durumundayız. Bu sahadaki bilgi birikimiyle edinilen bir uzmanlıktır.
    Ekonomik sebepler, zorlukların en başında gelir. Maddi bakımdan sıkıntısı olmayan bir hasta sahibiyle daha rahat çalışabiliyoruz. Uzun mesafelerden dolayı yaşadığımız zorluklar bir diğeri. Meslek aşkıyla tüm zorluklara rağmen km.lerce uzaktaki hastaya koşan, maddi karşılığı olmadan fedakarca çalışan bir meslek grubudur veteriner hekimler. Kurban bayramında dahi bir hayvan keserken bir doğuma çağrılırız, hangisine yetişeceğinizi şaşırırsınız. Sosyal yaşantımız kalmaz. Veteriner hekimlik fedakarlık gerektirir.
    İlaç satışından para kazanılmıyor, desteklemelerden dolayı suni tohumlama ile biraz para kazanmaya başladık. Avrupa’daki veya Amerika’daki meslektaşlarımızla aynı gelir düzeyine sahip olmamız imkansız. Avrupa’da yıllık 200 bin dolar net kazancı olan veteriner hekimin Kanada’da 200 bin dolar net kazancı varken, Türkiye’de bir veteriner hekim hayatı boyunca belki bu rakamı kazanamamaktadır. Dünyada mesleki sıralamalarda Avrupa’da veteriner hekimler 1. sırayı, diş hekimleri 2. sırayı, beşeri hekimler 3. sırayı alır. Türkiye’de bu maalesef tam tersi. Türkiye’de veteriner hekimlik mesleği hak ettiği seviyeye ulaşamamıştır. Avrupa’da veya Amerika’da veteriner hekimlik mesleğinin saygınlığı ne yazık ki ülkemizde kazanılamamıştır.
    ÜLKEMİZDE GEREKLİ ALT-YAPI OLUŞTURULAMADI
    ABUZER GÖĞÜS
    Veterİner Hekİm |MALATYA
    1990 SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
    Malatya-Adıyaman bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanı Abuzer Göğüs ile mesleki sorunları ve odanın mesleğe sağlamaya çalıştığı katkıları konuştuk.

    Konya Veteriner Fakültesi 1990 yılı mezunuyum. 1990’dan beri serbest veteriner hekim olarak çalışıyorum. Hayvan hizmetleri ve tarım ile ilgili ortak çalışmak amacıyla 1996’da 11 veteriner hekim, 1 beşeri hekim, 1 de ziraatçi olmak üzere 13 ortaklı bir şirket kurduk. Ancak belli bir noktadan sonra bu ortaklık yürümedi. Devletin yapmadığını yapmayı planladık, ancak maddi sorunlar ve bireylerin birbirine bağlılığı olmadığından bu ortaklık yürümedi. O yıllardan beri serbest hekim olarak çalışıyorum. Bu ülke bizim ülkemiz, herkes verimli bir vatandaş olmaya çalışmalıdır. Bir Fransız “İnsanlara hergün balık vereceğinize balık avlamayı öğretin” demiştir. Aynı şekilde bizim de devletten beklentilerimiz, hibe sağlaması, dilenci örneği değil, vatandaş ve meslek temsilcisi olarak orta hareket ederek yapabileceklerimizi saptamaktır. Verilen destekler verim amaçlı olmalıdır. İnsanlarınn %35-40’ı tarımla geçinen bir ülkede devletin bu konuda politikaları olmalıdır. Hazine arazilerini hayvancılığın hizmetinde nasıl verimli hale dönüştürebilirizi devlet, bilim adamları, vatandaş ortak hareket ederek oluşturabilmelidir. Tarladan sofraya her işlemin yapılabileceği bir entegrasyon kurulabilmelidir. Hem istihdam sağlanabilecek, hem üretime dönüşebilecek, hem bu insan gücü ülkeye faydalı olabilecektir. Maalesef ülkede tarıma dayalı bir alt yapı oluşturulamadı.

    ADIYAMAN VE MALATYA BÖLGESİ’NDEN 262 ÜYEMİZ VAR
    Adıyaman ve Malatya Bölgesi bizim Odamıza bağlı, 262 üyemiz var. Odamız 1992 yılında kuruldu. Firmaların toplantılarını oteller yerine Odamızda yapmalarını teşvik ederek karşılıklı katkı sağlamayı amaçladık. 85 kişinin oturabileceği bir konferans salonumuz var. Bundan sonraki dönemde de istihdam konusunun verimli hale dönüştürülmesi için çalışmalar yapmak, hastalıklar konusunda bilinçlendirme yapmak gibi amaçlarımız var.
    BATI’DAKİ MODEL DOĞU’YA UYGULANMAMALIDIR
    MURAT KEBUDE
    Veterİner Hekİm |SİVAS|
    1989 FIRAT ÜNİVERSİTESİ
    Murat Kebude 1989 mezunu, 16 yıldır Sivas Merkez’de serbest veteriner hekim olarak çalışıyor. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan ağırlıklı çalışıyor. Kebude, bölgede leptospirosis, babesiosis, Şap hastalığı, Brucella ve IBR’nin en çok rastlanılan hastalıklardan olduğunu belirtti.

    Birçok zorlukları olmasına rağmen, emeğimizin karşılığını alamamak, saha koşullarının zorlukları hariç meslekle ilgili bir sıkıntımız yok. Muhattap olduğumuz kişilerin cahil olması ve hasta size gelmeden birçok müdahele yapıldığı için tedavinin uzaması yaşadığımız en büyük sıkıntılar. Müşterimizin cahil olması en büyük sıkıntımızdır. Bundan 15 yıl öncesine göre az da olsa bir mesafe katedildi. Ayrıca bu bölgede mesafelerin çok uzak olması büyük sıkıntı. 100 km uzaklıkta köylerimiz var. Bu mesafede bir köye gittiğimde tüm günümüz gidiyor. Örneğin mesafelerin uzak olması bizi suni tohumlamadan uzaklaştırdı. Devletten beklentimiz, Ankara’dan harita üzerinden coğrafi duruma bakılarak karar verilmemesidir. Batıdaki mesafelerle Doğudaki mesafeler aynı değil. Yaptığımız hizmetlerin buna göre değerlendirilmesi gerekli. Her ilin coğrafi yapısına bakılarak değerlendirilmelidir. Sivas’ın bir tarafından diğer tarafına 400 km mesafe vardır. Batıda bu kadar mesafe katedildiğinde 3-4 yere uğrayabilirsiniz. Batıdaki model Doğu’ya uygulanmamalıdır. Devletin yapabileceği en iyi şey hangi bölgede uygulama yapılacaksa o bölgenin coğrafi, ekonomik, sosyal yapısı göz önüne alınarak ve bölgedeki insanların görüşü alınarak karar vermektir.
    MESLEK BEKLENTİLERİMDEN FAZLASINI KARŞILADI
    CUMALİ YAKUT
    Veterİner Hekİm |AĞRI|
    2003 FIRAT ÜNİVERSİTESİ
    Ağrı ili Eleşkirt ilçesinde bugün itibariyle kamuda 4 veteriner sağlık teknisyeni, 3 veteriner hekim ve 3 özel veteriner hekim görev yapmaktadır. Kamuda çalışan hekim ve teknisyen sayısı Mayıs 2006’da yapılan atamalarda bu rakama ulaşmıştır. Ancak yoğun hayvancılığın olduğu ilçede hala ekipman ve eleman eksikliği yaşanmaktadır. Bu ilçede görev yapan Veteriner Hekim Cumali Yakut, mesleğiyle ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi.

    İlçede yaklaşık olarak 40-45 bin civarı büyükbaş hayvan ve 60-80 bin civarı küçükbaş hayvan bulunmaktadır. Ticari manada kanatlı hayvan üretimi yapılmamaktadır. Hekimlerin en eskisi 7 yıldır ilçede bulunup, diğer hekimler 1 veya 2 yıldır ilçede görev yapmaktadırlar. Ben, 2 yıldır ilçede özel veteriner hekim olarak çalışmaktayım. 2003 yılında Fırat Üniversitesi’nden mezun oldum. Bu mesleği isteyerek ve severek seçtim. Bunda en önemli faktör dayımın da veteriner hekimi olmasıdır. Hekimliğin, beklentilerimden daha iyi olduğunu gördüm. Tedavi ağırlıklı olmak üzere aşılama ve suni tohumlama hizmetleri vermekteyim. En büyük sıkıntılarımız bölge halkının eğitim ve gelir düzeyinin düşük olması nedeniyle emeğimizin karşılığını tam alamamak ve yetiştiricilere verdiğimiz tavsiyeleri yerine getirmemeleridir. Yine bölgenin kış şartlarının çok ağır olmasından dolayı ulaşım ve çalışmalarımızda büyük sorunlarla karşılaşabiliyoruz. Seminer ve kongre gibi aktivitelere iş yoğunluğu ve mesafelerin uzunluğundan dolayı katılamamaktayım
    DERDİNİ ANLATAMAYAN BİR CANLIYI TEDAVİ EDEBİLDİĞİM İÇİN MUTLUYUM
    TEOMAN TOYMAN
    Veterİner Hekİm |BURDUR|
    2000 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
    Akdeniz’de ki durağımız Burdur ili idi. Burdur’da görüştüğümüz, 2002 yılı ağustos ayında Burdur ilinde özel veteriner hekim olarak mesleği uygulamaya başlayan Teoman Toyman, 2000 yılı İstanbul Üniversitesi mezunu. Toyman, veteriner hekimlik mesleğini seçme nedenini anlatarak başladığı sohbetimizde yaşadığı mesleki zorlukları ve acı-tatlı tecrübelerini anlattı.
    Çocukluğumdan itibaren hayvanlara karşı ilgim, sevgim vardı (annem, babam çalıştığı için). Anneannemin yanında geçti zamanım, anneannemin hayvanları vardı. Onlarla vakit geçirir, onları çeşmeye sulamaya götürürdüm. Meslek tercihim o zamanlardan kalma. Para kazanıyor, hem de bu işten zevk alıyorum. Ancak her zaman dileklerim yerine gelmiyor. İnişli çıkışlı zamanlar oluyor.

    TEKER NASIL DÖNÜYOR?
    Şükür geçinip gidiyoruz, teker dönüyor. Yani yetiştirici arıyor. İneğim hasta, yemiyor içmiyor, deyince gidip tedavi ediyorum. Yetiştirici yine arıyor, ineğim boğasadı diyor, yine gidiyorum. Sun’i tohumlama yapıyorum. İnşallah gebe kalır. Arada bir kliniğe kedi, köpek getiriliyor. Kuduz aşısı, karma aşı v.b. için. Burdur’da süt sığırcılığı hâkim, hastalar da sığır ağırlıklı. Tedaviden ve tohumlamadan para da kazanıyorum; ama kazanç yönünden tedavi daha iyi. Mesleğimiz zor, diğer sağlık sınıfı meslekler gibi değil. Hasta onlara gidiyor, ama biz hastalara gidiyoruz. Kar, çamur, yağmur dinlemeden, gece gündüz… Bu yüzden sosyal hayatımız yavaşlıyor. İşimizden taviz verip zaman ayırıyoruz. Ancak en çok üzüldüğüm durumlar: güzel giyinemiyorum, parfümler fıslayıp etrafa güzel kokular yayamıyorum (eczacılar gibi örneğin). Mesleğin cilvesi su ve sabunla bol bol buluşuyoruz. Hitap ettiğimiz insanlar üzücü de olsa eğitim seviyesi düşük bir kesimde. Bu durumda anlaşmak zor oluyor. Bazen yetiştirici hatalı anemnez veriyor, saklıyor, ne olacaksa, eğitimsizlik işte, tedavi uzuyor. Yetiştirici bizi arkadaş gibi görüyor seviyeyi ve sınırları aşağıya çekiyor şakalaşma, dalga geçme, argo kelimeler, bu kişileri uyarıyorum. Bir garip oluyor, sonra aklıma geliyor; biz ticaret yapıyoruz hekimlik değil! Meslektaşlarımız bu konularda taviz vermişler herhalde ki böyle oluyor, tepki verince şaşırıyor yetiştirici, meslektaşlar arası iletişim zayıf, dolayısıyla birlik olup karar alamıyorsun, alsan da uygulayan yok.

    DEVLETTEN NE BEKLİYORUZ?
    Devlet, bize bıraksın, bizler en iyisini yaparız. İşimiz bu zaten. Devlet bize daha fazla önem versin, işimiz insanlara daha sağlıklı hayvansal ürünler sunmak. Kalkınmanın en önde giden neferleriyiz. Devletin veteriner hekimlere bakışı değişmeli, veteriner hekimlerin olması şart. Öğrenmeli, öğretilmeli. Gıdaya bakarız, suya da bakarız, sun’i tohumlama da yaparız, hayvanları da tedavi ederiz; tedavi ederken de öğretiriz. Ben konuşamayan, derdini anlatamayan bir canlıyı tedavi edebildiğim ve bundan dolayı eğitim aldığım için çok mutluyum. Bütün meslektaşlarım gibi. Her meslekte olduğu gibi bizde de maddi endişeler olsa da!
    MADDİ YÖNDEN YETERLİ, SOSYAL YÖNDEN YETERSİZ BİR MESLEK
    RIZA TEMİZCİ
    Veterİner Hekİm |KONYA|
    1981 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
    23 yıldır Konya’da serbest veteriner hekimlik yapan Rıza Temizci, hayvancılıkla uğraşan bir aileden geliyor. Mesleğin kaliteli yapıldığı zaman hiçbir zorluğu olmadığını söylüyor. Temizci, mesleği ile ilgili düşünceleri şöyle aktardı.

    1983 yılından beri Konya Merkez’de serbest veteriner hekimlik yapıyorum. Hayvancılıkla uğraşan bir aileden geliyorum. Dedem atçı idi, babam ise besicilikle uğraşıyordu. Bundan dolayı ben de kendimi hayvancılığın icinde buldum. Maddi olarak beklentilerimi karşılayan hekimlik mesleği, sosyal yönden yetersizdi. Büyükbaş hayvan klinisyenliği ve veteriner ilaçları, premiks ticaretine aktif olarak devam ediyorum. Ayrıca ulusal anlamda üretim ve pazarlama yapan bir boya şirketinin ortağıyım ama klinisyenlik asıl işimiz olmaya devam ediyor. Veteriner hekimlik mesleği, çileli ve zor bir meslektir. Ama severek, kaliteli hizmet verip karşılığını da alıyorsanız hiçbir zorluğu olduğuna inanmıyorum. Mesleğin etik kurallarına ve deontojiye uyduğumuz müddetçe hem mesleğimiz saygınlığını artıracak, hem de mesleğimizi hak ettiği şekilde icra edebileceğiz. Devletin sahada aktiviteden çekilmesi gerektiğine inanıyorum. Kontrol unsuru haline dönüşmelidir. Bu değişim başladı, zaman içerisinde de oturacağına inanıyorum.

    BUZAĞIDA SCHİSTOSOMA REFLEXUM OLGUSU VARMIŞ
    Mesleğe ilk başladığım yıllar, doğuma çağrılmıştım. Müdahele ettiğimde doğum kanalında elime yumuşak dokular geldi. Çektiğim zaman bunların bağırsak, karaciğer vs. olduğunu gördüm. Daha önce yaşadığım bir olay değildi. Ama o anda teratolojik oluşumlardan schistosoma reflexum olabileceği aklıma geldi. Buzağıyı düzeltip çıkardım. Doğum kitaplarında resimlerini gördüğüm schistosoma reflexumlu buzağıyı görmüş oldum. İnsan için bilgi birikimi rolü önemlidir. Bunu zamanı geldiğinde işinize yaradığı zaman daha çok anlıyorsunuz.

    Kaynak : İnfovet

    yanıtla: Soylu Kral:AKAL TEKE #99477
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    Bilgiler için teşekkürler Alper, Gerçektende çok güzel Akhal Tekeler

    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    Teşekkürler. Herkesin Bayramı kutlu olsun :)

    yanıtla: Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun…! #99235
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    Tüm ANNELERİMİZİN ve ANNE adaylarının Anneler günü kutlu olsun :)

    yanıtla: Deniz kaplumbağaları için … #98990
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    Güzel haber :)
    Mersin Valiliğine teşekkürler

15 yazı görüntüleniyor - 31 ile 45 arası (toplam 2,740)