Giriş Yap

Oluşturulan forum yanıtları

15 yazı görüntüleniyor - 46 ile 60 arası (toplam 2,740)
  • Yazar
    Yazılar
  • yanıtla: Laboratuvarda insan kalbi üretildi #98989
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    Teşekkürler bildilendirme için, Geçen gün kök hücreden böbrek üretildi haberini görmüştüm haberlerde.
    Bakalım, tıp için daha güzel bir gelecek bizleri bekliyor anlaşılan..

    yanıtla: NE OLABİLİR… #98934
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    Nekropsi bulguları nelerdir ? Hastalık hakkında teşhis ve tedavi için en önemli bulguları nekropsi bilgilerinden çıkarılmasını tavsiye ederim. Akciğer, kalp ve karaciğer incelenip nekropsi için örnekler alınıp, yada ekimler yapılıp kontrol edilmesi, bağırsak ve bağırsak içeriğinin incelenip, mikroskopta incelenmesi gibi yöntemlerle, yavruların derisinin durumu nasıl, kasları inceleyebilirsiniz, yada tekrar Üniversiteye ölen keçi yavrularını götürerek daha kesin tedavi yöntemi seçilebilir, farklı ilaç tedavileri denenmektense.
    – Anne sütünün durumu nedir ? Ağız sütünü aldıktan sonra, gerekirse anne sütünden uzaklastırılabilir. Annelerin sütleri toksik etki yaratabilir, yavruları ayırıp farklı beslenme yollarına gidilmesi denenebilir.
    – Beyaz kas hastalığı ihtimaline karşı enjeksiyon yapılıyormu ? (yeldif)
    – Altlık durumu ve dezenfeksiyon durumu ile ilgili çalışmalarda bulunabilinir.
    Aslında söylenebilecek çok şey olsada tavsiyem:
    – Nekropsi bulgularından yola cıkmanız olacaktır. Telefonu cekiyorsa, ki köydeki ev telefonunuda almanız iyi olacaktır bu tarz ulasımı zor araziler için, ölen bir yavruyu kliniğinize getirilmesini talep edebilirsiniz, yada yolunuzun üzeriyse yerinde bir kontrol de iyi olabilir.
    Çok fazla antibiyotik denenmesi ile diğer hastalıklarında direnç oranıyla oynanmazmı ?
    Sürünün ve yavruların genelinde bu hastalık varsa daha fazla zaman kaybetmeden nokta atışları ile teşhis ve tedaviye gitmenizi öneririm.
    Birde mümkünse özel ilaç isimlerini ve tedavileri mesajlarınızda direk belirtmesseniz iyi olacaktır diye düşünüyorum. İnternetten arama ile gelen tam olarak sorunu anlamadan bir hayvan sahibini yanlış şekilde yönlendirmiş olmayalım, doğru tedavi yöntemi olsa bile Bu şekilde bir cevap ile sahadaki veteriner hekimlerin önüne geçmiş olmayalım. Herkes hekimlik yapmaya kalkmasın, hayvan sahiplerini direk yönlendirmiş olmayalım demye getiriyorum.
    İyi çalışmalar.

    yanıtla: Konu dışı #98866
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı
    cengiz67 wrote:
    1- mademki bu site veterinerlere ait o zaman üye ol bölümüne yazsaydınız veteriner harici üye olmasın veya veteriner harici yazı yazmasın diye
    2- bu sitede yararlı bilgiler yokmu var ama bir çoğu ordan burdan bulunup kopyalanıp yayınlanan yazılar bu yazıları yazanların çoğu daha gidip bir ineğin ve başka bir hayvanın başını okşamamış belkide muayene bile etmemiştir.
    3- bu siteye kayıt oldukki bazı dertlerimizi sorunlarımızı bir nebzede olsun sizden dinleyelim öğrenelim diye ama soru soruyoruz cevap vermiyosunuz başka saçma sapan sorulara bakıyorum 100 tane cevap var bu ne böyle
    4- artı siz veterinersinizi bu işi meslek edinmiş okumuş kişilersiniz diye biz sizlere itimat ediyoruz sen kalkmışın bana haddini aşan yazılar yazma diosun yazarsam ne olur sitedenmni atarsınız atınnn kardeşimmm

    Merhabalar açmış olduğunuz konu hala konu dışı ve olması gereken yerde değil.
    70.000 kullanıcının hepsi tabikide veteriner hekim değil, hayvan sever ve hayvan sahipleride bulunuyor içinde.
    Ama sizden başka kimse madem profsunuz adam gibi iş yapın, tarzında cumleler kullanmıyor. Hemde ders notlarının paylasıldıgı alanda.

    Bu mesajınızdaki bazı konulara hak veriyorum. Ancak eleştiri tarzınızdan dolayı haddinizi aşmayın diye bir cümle kullandım.

    Hernekadar yeni veteriner hekimler sizin dediginiz asamada olsada bizlerden yaşca ve tecrubece büyük bir cok büyüğümüz var.

    Daha öncede soyledigim gibi sorunuzu veteriner hekimlere sorun forum kategorilerine acın orda cevabını alamassanız ondan sonra ders notu paylasım bolumunde yakarın.

    Ders notları ile ilgilenlerin cogunun öğrenci oldugunu düsünürseniz sizin konunuz ile ilgili haklıda oldugunuzu tahmin edersiniz.

    yanıtla: NESLİ TÜKENMİŞ HAYVANLAR #98856
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    [size=large]Nesli Tükenen Canlılar[/size]
    2008 yılında hazırlanan Yaşayan Gezegen Endeksi raporuna göre 1970 ve 2005 yılları arasında karada yaşayan canlıların %25, suda yaşayan canlıların ise %29 azaldı.

    kelaynak.jpg
    Nesli Tükenme Tehlikesiyle karşı karşıya olan Kelaynak Kuşlarının genel yaşam alanı Fas, Cezayir ve Türkiye’dir.

    Anadolu-Parsi.jpg
    1974 yılında çekilen bu fotoğrafta Anadoluda rastlanan son leoparın nasıl “etkisiz hale” getirildiği anlatılıyır. O zamanın Hürriyet Gazetesi bu hayvanları “İnsan Parçalayan” olarak nitelemesi durumun vehametini ortaya koyuyor.

    koala.jpg
    Tek besin kaynağı okaliptüs olan koalalar çok hassas biyolojik bir yapıya sahip oldukları için türleri tehlike içindedir.

    Dinozorların yok oluşunun ardından yüzyıllar sonra, insan kaynaklı faktörlerden ötürü yüzlerce canlı türü ya yok oldu, ya da varlığı tehlike içinde yaşıyor.

    Canlı Türlerinin Yok Olmasına Neden Olan Faktörler:
    * Küresel Isınma
    * Kimyasal zirai ilaçlar
    * Doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi
    * Bilinçsiz avlanma
    * Çevre kirliliği
    * Barajlar
    * Erozyon
    * Sulak alanların kurutulması

    Bu sayılanlara ek olarak sanayileşme ve kentleşmenin getirdiği birçok yan neden canlı türlerinin yok olmasında etkili oluyor. 2020 – 2030 yıllarına kadar dünyadaki canlı türlerinin en az %20’sinin yok olabileceği düşünülüyor. Olası bir nükleer savaşta dahi neredeyse aynı sonuçların ortaya çıkacağını belirten yetkililer, yaşanan kirlenme ve diğer faktörlerin ne derece ciddi boyutlara ulaştığının altını çiziyor.

    Nesli Tükenen Canlılar İçin Neler Yapılıyor?
    Türleri Yaşatma Komisyonu’ (Species Survival Commission – SSC); türleri, neslinin tükenme tehlikesi açısından sınıflandırmak amacıyla, çeşitli tehdit kategorileri oluşturmuştur. Bu kategorilerden herhangi birine ait olan canlılar Kırmızı Bültenlere ve Kırmızı Veri Kitaplarına (kırmızı-alarm verilen türler için) dahil edilmektedir. Bu sayede nesli tükenme tehlikesi altında olan canlılar daha yakından takip edilmektedir.
    Bu kategoriye dahil olan canlılar için aşağıdaki belirtilerin görülmesi gerekiyor.
    – Popülasyon ve Habitat Azalması,
    – Habitat Alanında azalma,
    – Popülasyon Bölünmesi veya Ayrılması,
    – Popülasyon sayısında azalma
    – Popülasyon Yaşam şartlarının değişmesi.
    – Türün yetişkin birey sayısının 50’nin altına düşmesi.

    Türkiye’nin Tür Potansiyeli:
    Türkiye faunasında (hayvan toplulukları), 134 memeli, 450 kuş, 105 sürüngen, 22 kurbağa, 127 tatlı su balığı, 384 deniz balığı olmak üzere toplam 1220 omurgalı tür olduğu biliniyor.

    Türkiye’de Nesli Tükenme Tehlikesinde Olan Canlılar:
    Ülkemizde bukalemun, kurt, kelaynak, deniz kaplumbağası, akdeniz foku, tilki, step tavşanı, yaban kedisi gibi hayvan türlerinin yanında;
    kardelen, gül soğanı, sıkleman ve karçiçeği gibi bitki türlerinin nesli tükenme tehlikesi altındadır.

    Türkiye’de Nesli Tükenmiş Canlılar:
    Kaplan, panter, aslan, Asya fili, yaban öküzü ve çıta, başı çekiyor. Türkiye’de kaplan türü hakkında son kayıt, 1970’de Hakkari Uludere’deki avlama sonrasında tutuldu. Anadolu’da İ.Ö. 51 yılından beri yaşadığı bilinen parsla ilgili 1946’da İzmir’de kayda alınan fotoğraf, son örnek oldu. Anadolu’nun Batı, Orta, Güney ve Güneydoğu bölgelerinde 12. yüzyılın sonuna kadar yaşadığı bilinen aslan ise en son 19. yüzyılın ikinci yarısında görüldü. Asya fili ve yaban öküzü, Anadolu’da, İ.Ö 1. yüzyıl başlarına kadar yaşadı. Güneydoğu Anadolu’da yaşayan çita ise 19. yüzyıldan sonra görülmedi.

    Dünyada Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Canlılar:
    Dünya üzerinde Koala, deniz kaplumbağası, flamingo, yunuslar, pandalar, leopar, caretta caretta kaplumbağası, mavi balina

    * Kutup ayısı (Ursus maritimus), 2006 yılında hassas türden tehlike altındaki tür kategorisine geçti. Kutup bölgesindeki buzulların erimesiyle yaşam alanı tehlike altına girmiştir. Tahminlere göre kutup bölgesindeki bu durum değişmezse önümüzdeki 45 yıl içinde türde yüzde 30’luk bir azalma olacak ve sonunda da tümüyle yok olacak.
    * Vatoz (Manta birostris), belgesellerden aşina olunan eşsiz bir canlıdır. Suda kanat çırparcasına süzülen bu deniz canlısının türü, denizlerdeki kirlenme, avlanma vs. nedenlerle tehlike altındadır.
    * Verreauxus sifaka lemur (Propithecus verreauxi), Madagaskar’a özgü bir türdür ve kararlı bir orman habitatında yaşayabilmektedir. Kömür üretimi ve orman kesimi ile yaşadığı bölge tehlike altına girmiştir. Aynı zamanda adanın bazı bölgelerinde avlanmaktadır.
    * Gri balina (Eschrichtius robustus), Kuzeybatı pasik gru balina. Halen 50 yetişkin bireyden daha az kaldığı düşünülmektedir. Bu tür tamamen yok olacak derecede avlanmıştır.
    * Siyah çizgili albatros (Thalassarche melanophrys), 21 albatros türünün hepsi neslinin tükenmesi tehdidiyle karşı karşıyadır. Balıkçı ağları tür için ciddi tehdit oluşturmaktadır.
    * Kısa gagalı yunus (Delphinus delphis), Akdeniz alttürüdür. Son 40 yıl içinde türün nüfusu aşırı avlanma ve yaşam alanlarının bozulması sonucu %50 düşmüştür

    yanıtla: NESLİ TÜKENMİŞ HAYVANLAR #98855
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    [size=large]Kurtarılmayı bekleyen hayvanlar[/size]
    5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla, NG KIDS, dünyanın dört bir yanında ve ülkemizde nesli tehlike altında olan hayvan türlerine yer verdi. Çünkü bu canlılara sağlıklı yaşam alanları sunamazsak, çoğu tıpkı dinozorlar gibi artık dünyamızda olmayacaklar.

    Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF)’nın “tehlike altında” ilan ettiği bu hayvanları kurtarmak için var gücüyle çalışıyor:

    Dev Panda
    Dev panda, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) için ayrı bir anlam taşır, çünkü bu sevimli hayvan 1961 yılından beri vakfın sembolü. Dev panda ayrıca anavatanı olan Çin’in de milli amblemi. Siyah-beyaz kürküyle dikkat çeken dev pandaların boyu yaklaşık 1,5 metre, ağırlığı ise 100-150 kg arasındadır. Bambu ormanlarında yaşayan dev pandalar, günde 12-38 kg kadar bambu ağacı yiyerek hayatta kalır.
    Dev panda Çin’in Yangtze Havzası’ndaki bambu ormanlarında yaşar. Bu havza, biyoçeşitlilik açısından dünyanın en zengin bölgelerinden biridir. Burada nesli tehlike altında olan pek çok hayvan ve bitki türü barınır. Bu açıdan Yangtze Havzası’nın mutlaka korunması gerekiyor.
    Çin’de yaşayan pandaların sayıları bugün sadece 1.600 civarında. Çin’deki bambu ormanlarının giderek yok olması, pandaların hayatını da tehdit ediyor. Özellikle Çin hükümetinden yardım çağrısı alan WWF,
    1980 yılından beri pandaların korunması için önemli çalışmalara imza atıyor. Pandalar bugüne kadar 50 doğal rezerv kurularak korumaya alındı.

    Bengal Kaplanı
    Bengal kaplanı, yaban hayatında en sık rastlanan kaplan türüdür. Bangladeş, Bhutan, Çin, Hindistan, Myanmar ve Nepal’de yaşayan Bengal kaplanı, en fazla Hindistan’da görülür. Kükremesi üç km öteden duyulan bu yırtıcı hayvanın postu da çok değerlidir.
    Başından kuyruğunun ucuna kadar üç metre uzunluğa ulaşan Bengal kaplanı, 250 kg’den fazla ağırlığa sahiptir. Geceleri avlanmayı tercih eden bu hayvan, bir oturuşta 30 kg et yiyebilir. Çoğunlukla kuru ve nemli ormanlarda, mangrov ormanlarında ve savanalarda yaşayan Bengal kaplanının da nesli tehlike altında.
    Bengal kaplanları genellikle değerli postları için avlanır. Bugün dünyada sadece 4.000 Bengal kaplanının kaldığı tahmin ediliyor. WWF, 40 yıldır kaplanları koruma çalışmaları yapıyor. 2002 yılından beri yasadışı ticaret yapanlara karşı savaş açan WWF, çalışmalarını özellikle Nepal ve Hindistan’da gerçekleştiriyor.

    Şempanze
    Şempanzeler, sosyal hayvanlardır. Bütün gün oyunlar oynar ve birlikte olmanın keyfini çıkarırlar. Arkadaşlık şempanzeler için önemlidir. Çoğu şeyi paylaşarak yaşamayı severler.
    Şempanzelerin kolları, diz kapaklarını geçecek kadar uzundur. Ayakta durduklarında boyları 1,7 metreyi, ağırlıkları 35-70 kg’yi bulabilir. Yüzlerinde, gözlerinde, avuçlarında ve ayak tabanlarında tüy yokken, vücutlarının geri kalanı kahverengi ve siyah tüylerle kaplıdır.
    Şempanzeler bir zamanlar yaşamlarını 25 Afrika ülkesinde sürdürürdü. Şimdi bu ülkelerin dördünde hiç şempanze yaşamıyor, diğerlerinde ise nüfusları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Kesilen ormanlar, ormanlık alanların içine açılan yollar, kontrolsüz avcılık ve hayvan eti ticareti, şempanze nüfusunu tehdit eden temel faktörler arasında.
    WWF, özellikle hayvan eti ticaretini durdurmak için pek çok Afrika ülkesinde çalışmalar yapıyor. Böylece gelecekte şempanze ve diğer maymun türlerinin etleri için kesilmesine son verilebilir.

    Siyah Gergedan
    19. yüzyılda Avrupalılar doğu ve güney Afrika’ya yerleşmeye başladığında, yaban hayatı üyelerinin çoğu kalabalık nüfuslarıyla savanalarda boy gösterirdi. O dönemde siyah gergedanlar öyle çoktu ki, bir günde onlarcasını görmek anormal sayılmazdı.
    Siyah gergedanın en dikkat çekici özelliği, uzunlukları yaklaşık 50 cm’yi bulan boynuzlarıdır. Genellikle çamurun ya da suyun içinde vakit geçirirler, çünkü Afrika sıcağında serinlemek en çok ihtiyaç duydukları şeydir. Gün ortasında uyumayı tercih eden gergedanlar, yemeklerini ya sabahın erken saatlerinde ya da akşam üzeri yerler. En sevdikleri yiyecek, bitkilerdir.
    Siyah gergedanlar, geleneksel Çin tıbbında ateş düşürücü ilaçların yapımında kullanılan boynuzları için avlanır. Yıllar süren yasadışı avlanmalar sonucunda bugün siyah gergedan nüfusunun yüzde 96’sı yok olmuş durumda. Yaban hayatında sadece 3.600 siyah gergedan yaşıyor. WWF, 40 yıldır Afrika Gergedan Programı’nı destekleyerek gergedan neslinin devamlılığının sağlanmasına katkıda bulunmaya çalışıyor.

    Mavi Balina
    Mavi balina, dünyadaki en büyük hayvandır. Boyu 30 metreyi, ağırlığı ise 200 tonu bulan mavi balina, 25 filden daha büyüktür. Kalbi, bir Volkswagen Beetle boyutlarındadır. Midesi bir seferde bir ton karides alabilir ve beslenmesi için her gün dört ton karides yemesi gerekir.
    Dünyadaki bütün okyanuslarda rastlanabilen mavi balinalar, genellikle yalnız ya da ikili-üçlü gruplar halinde dolaşmayı tercih eder. Soğuk sularda yaşarken, çiftleşmek ve doğum yapmak için sıcak sulara göç ederler. Genellikle 2-3 yılda bir yavru dünyaya getiren mavi balinaların bebekleri de doğal olarak dünyanın en büyük bebekleridir. Doğduklarında 8 metre uzunluğunda, 4 ton ağırlığındadırlar.
    Mavi balinalar, yaşam alanlarının yok olması ve Antarktika’daki iklim değişikliği yüzünden tehdit altında. Bugün sayıları sadece 10.000-14.000 civarında. Yıllardır etleri ve yağları için yasadışı yöntemlerle avlanan mavi balinalar, gerekli önlemler alınmazsa, yok olacak.
    WWF, okyanusların ve mavi balinaların korunması için birçok ülkeyle ortak çalışmalara imza atıyor.

    Yeşil Deniz Kaplumbağası
    Bir yeşil deniz kaplumbağasını “ağlarken” görürsen, şaşırma. Bu durum onun üzgün olduğunu göstermiyor. Sadece vücudunda biriken tuzlu suyu dışarı atmaya çalışıyor. Bunu da gözlerinin arkasındaki tuz bezlerinin yardımıyla yapıyor.
    Yeşil deniz kaplumbağası, çoğunlukla tropikal ve subtropikal sularda yaşar. Boyu 1,5 metreyi, ağırlığı ise 200 kg’yi bulabilir. En sevdiği yiyecek deniz çayırları ve yosundur. Bu hayvan deniz çayırlarının işlevselliğini sürdürmesine büyük katkıda bulunur. Deniz kaplumbağası tarafından kolaylıkla sindirilen deniz çayırları, bölgelerinde yaşayan bitki ve hayvanlara yeni besinler olarak geri döner.
    Dünyada bir zamanlar birkaç milyon yeşil deniz kaplumbağası vardı. Bugün sadece 200.000 dişi yeşil deniz kaplumbağasının kaldığı belirtiliyor. Bunun en büyük nedenleri, aşırı avlanma ve hatalı balıkçılık yöntemleri. İnsanlar bu kaplumbağayı eti, yumurtası ve mücevher yapımında kullanılan kabuğu için avlıyor. WWF’nin amacı yasadışı avlanmaya son vermek.

    Türkiye’nin Yok Olan Canlıları
    Tilki
    Köpekgiller ailesinden olan tilkinin sivri burnu, büyük üçgen kulakları, ince kısa bacakları ve uzun, tüylü kuyruğu vardır. Çoğunlukla boyu 60-90 cm, kuyruğu 30-50 cm, ağırlığı ise 4-7 kg’dir. Renkleri coğrafi bölgelere göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak burun ucundan kuyruk sokumuna kadar olan kısımları sarıdan kestane rengine kadar değişebilir. Böcek, kemirgen ve meyvelerle beslenen tilkilerin nesli tehlike altında.

    TEHDİTLER
    Doğal yaşam alanları orman, bozkır ve dağlık alanlar olsa da Türkiye’de özellikle insan yerleşimlerinin etrafında tilkilere rastlayabilirsin. Yarık, kovuk ve toprakta kazdıkları inlerde yaşayan tilkiler, yasal olmamasına rağmen, özellikle kürkleri için avlanır. Ayrıca kümes hayvanlarına zarar vermesi nedeniyle de insanlar tarafından zarar görürler.

    YARDIM YOLDA
    Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri, Türkiye genelinde hayvanları korumak için bazı çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalarla sadece tilkilere değil, diğer tüm türlere büyük zararlar veren faaliyetleri engellemeyi amaçlıyorlar. Ayrıca tilkilerin bilinçsizce avlanmasının ya da zehirlenmesinin önüne geçilmesi de hedefleniyor.

    BU HAYVANLARA DİKKAT!
    Türkiye’de nesli tükenmiş, tükenme tehlikesi altında olan birçok memeli bulunuyor. Örneğin Hazar kaplanı, aslan, leopar gibi memelilerin nesli tamamen tükendi.
    İşte Türkiye’de korunması gereken memelilerden bazıları:

    Siyah yunus
    Tırtak
    Beyaz burunlu yunus
    Mutur
    Kurt
    orman kedisi
    Step vaşağı
    Yabankedisi
    Vaşak
    Bozayı
    Sırtlan
    Susamuru
    Akdeniz foku
    Ulugeyik
    Anadolu
    Yaban koyunu
    Çakal

    yanıtla: NESLİ TÜKENMİŞ HAYVANLAR #98854
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    [size=large]Soyu tükenen canlılar[/size]
    Giant_Haasts_eagle_moa.jpg mamut.jpg
    Hem karada hem suda yaşayabilen amfibiler üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda bu tür canlıların yüzde 30’unun soyunun tükenmek üzere olduğu, 2004’ün en önemli ekolojik çalışmalarından biri olarak gösteriliyor.
    Bu sonuca, ilk kez küresel bağlamda ortaklaşa çalışan 500 sürüngen araştırmacısı, amfibiler üzerindeki incelemeleriyle ulaştı. Uluslararası verilere göre, tür sayısı 5 bin 700 olarak belirlenen amfibilerin önümüzdeki yüzyılda nesillerinin yarı yarıya azalacağı öngörülüyor.
    Ekolojik çalışmalar yalnızca amfibilerle sınırlı değil. Bitki, kuş ve böcek türleri üzerinde sürdürülen araştırmalar da çok kötü sonuçlar veriyor.
    Örneğin İngiltere’de her yıl 10 km’lik bir alanda yapılan araştırmalar sonucunda, kelebek türlerinde yüzde 13 azalma olduğu ortaya çıktı.
    Bitki türlerinde de yüzde 28 azalma görüldü. Türlerin sayıları azalırken, iklim değişikliklerine bağlı olarak örneğin bitkilerin daha erken çiçek açtığı, kuşların göç alışkanlıklarını değiştirdiği anlaşıldı.

    27 Temmuz 2004 — Frozen Ark (Nuh’un Dondurulmuş Gemisi) adı verilen proje ile, hayvanların soyu tükense dahi genetik kodları donuk olarak gelecek kuşaklara aktarılabilecek. Nottingham Üniversitesi, Londra Natural History Museum ve Londra Zooloji Cemiyeti tarafından desteklenen proje, gelecekte soyu tükenen hayvanların yeniden canlandırılmasına olanak verecek.
    Yeşil Ekonomi / Doğa Düzeni

    Endüstriyel kapitalizmin ilk dönemleri gıda, barınak, giyim, temel altyapı gibi vazgeçilmez unsurlarda elle tutulur bir iyileşme ve bolluk getirmişti. Bu iştahla doğal kaynaklar kullanılmaya başlandı. Ancak göz ardı edilen bir gerçek sonu yaklaştırıyordu. Yerküre, doğal kaynakları kısıtlı olan kapalı bir kutuydu. Ekonomi, kaynağını görmeli, onun aynası ile yeşil olmalıdır. Yeşil ekonomi kuramı, yeni şeyler söylemenin bir zorunluluk olduğu çağımızda zümrüt gibi parlıyor, harekete geçmek için insanın uyanmasını bekliyor.
    Toy / Bozkırda Aşk

    Doğal bozkırların kadim sakini, son yurdu tarım alanlarında çiftçiyle dost yaşıyordu. Ama artan tarım faaliyetleri her geçen gün toyların yaşam alanını daraltıyor. Hayatta kalıp bozkırdaki aşkını sürdürebilmek için yurttaşlarından bir el bekliyor.
    Anadolu’nun Bukalemunları / Tendeki Cümbüş

    Değişebilen renkleri, vücut boyları ile aynı uzunluktaki dilleri, farklı yönlere doğru hareket edebilen gözleriyle bukalemunlar Türkiye coğrafyasının en sıradışı canlılarından biri. Akdeniz ve Ege bölgelerinin denize yakın ve nemli makilik alanlarında yaşıyorlar. Doğadan toplanması ve yaşadığı alanların yok edilmesi gibi nedenlerle bukalemunların nesli tehlike altında.
    Türkiye’nin Önemli Memeli Alanları / Son Sığınaklar

    Türkiye’nin memeli hayvanları bu toprakların en az bilinen canlı topluluklarından biri. Büyük bir kısmının nesli tehlike altında olmasına rağmen onların korunması ve araştırılması için yalnızca bir avuç çalışma yürütülüyor. Türkiye’nin Önemli Memeli Alanları çalışması, bu güzel varlıkların Anadolu topraklarından silinmemesi için atılmış en somut adımlardan biri.
    Kanadanın Kuzeyinde yapılan çalişmalarda Kuzey Kanada kurtlarının geyiklerin neslinin tükenmesine neden oldukları gerekçesi ile hükümet tarafından av yasağı kaldırılarak kurtların tamamen ortadan kaldırılması kararı alınır.Sonuç ilginçtir,çünki yok olan kurtlardan sonra okadar çok geyik türerki geyiklerin beslenme arzularından dolayı dogal bitki örtüsü tamamen yok olur ve geyikler bu kez açlıktan ölmeye başlar. İnsanlar yaptıkları hatanın farkıkna varırlarve kurt neslinin gelişimi için tekrar kolları sıvarlar.Uzun ve zor geçen çalişmalardan sonra (10-15 yıl)ekoloji dengeye gelir….
    İNSANOĞLU ne diyeceksin

    dinazor.jpg 2w6wa9v.jpg

    yanıtla: NESLİ TÜKENMİŞ HAYVANLAR #98853
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    [size=large]Büyük yokoluş kutuplardan çöllere artarak sürüyor..[/size]
    2090761bj2.jpg 2090763tt4.jpg 2090765cl5.jpg
    Gezegenimiz üzerinde bilim insanları tarafından belirlenen her beş canlı türünden ikisinin soyu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya!.. Son dünya raporu, yeryüzünün hemen her köşesinde giderek çok daha fazla sayıda canlı türünün yeryüzünden silinme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösterdi.

    Gezegenimiz üzerinde bilim insanları tarafından belirlenen her beş canlı türünden ikisinin soyu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya!
    Bu çarpıcı saptama Dünya Doğal Varlıkları Koruma Birliği (IUCN) tarafından kısa bir süre önce yayımlanan “Soyları Tehlikede Olan Canlılar ile ilgili Kırmızı Liste” verilerinden kaynaklanıyor.
    Yeryüzündeki toplam 16,119 hayvan ve bitki türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Her 8 kuş, 4 memeli ve 3 ikiyaşamlı canlı türünden birinin soyu yok olmaya yüz tutmuş durumda.
    Kayıtların tutulmaya başlanmasından bu yana, 784 canlı türünün yeryüzünden silinip yok olduğu belirtiliyor. IUCN genel başkanı Achim Steiner, “Biyolojik çeşitlilik artacağına, giderek azalıyor,” diyor.
    Bunun başlıca nedenlerinden biri, her zaman olduğu gibi, biz insanlar. İnsanoğlu yeryüzündeki bitey ve direyi hem doğrudan, hem de dolaylı olarak etkiliyor.
    Avcılık ve yetişme ortamlarının (habitat) yok olması canlı türlerini olumsuz etkilerken, küresel ısınma da ciddi bir tehlike olarak karşımıza çıkıyor.

    [size=large]Geri dönüşü yok[/size]
    Steiner bu eğilimin artık geriye dönüşü olmadığına, bu yüzden de korumanın işe yarayabileceğine dikkat çekiyor. 1990’larda sürdürülen koruma çalışmaları beyaz kuyruklu kartal (Haliaeetus albicilla) sayısının iki katına çıkmasını sağladı.
    Hint Okyanusu’ndaki Noel Adaları’na özgü bir kuş türü olan ve sayıları gerek yaşam ortamının yok olması gerekse bölgeyi sarı deli karıncaların (Anoplolepis gracilipes) basması yüzünden her geçen gün azalmaya başlayan Papasula abbotti’ler artık yeniden çoğalıyorlar.
    Bu kuşlar şimdi durumları kritik canlılar arasında değil, tehlikede olan türler arasında yer alıyor.
    Steiner yeryüzündeki biyolojik çeşitliliğin salt çevrecilerin çabalarıyla kurtarılamayacağına, güç ve kaynaklara sahip herkesin bu sorumluluğu üstlenmesi gerektiğine inanıyor.

    Kutup Bölgeleri: Kutup Ayılarının sayısı azalıyor
    Kutup ayıları öylesine güçlü yüzücüler ki, dirimbilimcilerin büyük bir bölümü bunların karadan çok denizde yaşayan canlılar kapsamında ele alınmaları gerektiğine inanıyor. Ne var ki, küresel ısınma Kuzey Kutbu’ndaki buzulları erittikçe bu hayvanların büyük bir çoğunluğu açlıktan ölecek ya da sularda boğulup yok olacak.
    Kutup ayıları: Kutup ayılarının bel bağladığı yaz mevsimindeki deniz buzları her geçen günhızla azalıyor. Yapılan ölçümler buzulların yüzölçümünün önümüzdeki yüzyıl içinde en az yarı yarıya azalacağını, hatta tümden yok olabileceğini ortaya koyuyor.
    IUCN Kırmızı Liste ofisi görevlilerinden Craig Hilton-Taylor bu durumun kutup ayıları üzerinde feci bir etki yaratacağına parmak basarak, “Bunlar yılın büyük bir bölümünü buzun üzerinde avlanarak geçiriyorlar. Buzların erimesi durumunda kutup ayıları nüfusunun önümüzdeki 45 yılda 25 binden 17,500’e düşmesi bekleniyor,” diyor.
    Uyarı sinyalleri: Uyarı sinyalleri şimdiden geliyor. Alaska’nın kutuplara açılan kıyısında kısa bir süre önce havadan yapılan bir inceleme sonucunda Beaufort Denizi’nde yüzen dört ölü kutup ayısına tanık olundu. A.B.D İçişleri Bakanlığı Maden Araştırma Bölümü yetkililerinden Charles Monnett 16 yıldır yapılan bu tür incelemelerde ilk kez cansız kutup ayılarına rastlandığına dikkat çekiyor.
    Monnett çoğu kişinin ayıların buzlardan kıyıya yüzerken güçten düşüp boğulduklarına inandığını, ancak kendisinin bu görüşe katılmadığını belirtiyor. Açık sularda yaşam koşullarının giderek güçleşmesinin bunda çok daha etkili olabileceği sanılıyor.
    Uzmanlar kutup ayısının (Ursus maritimus) geleceğinin, görünüşe bakılırsa, buz denizinin geleceğiyle yakından bağlantılı olduğunu düşünüyorlar.
    IUCN Kırmızı Liste’ye göre, son on yılda nüfusunun yaklaşık %80’i yok olan dama ceylanlarının günümüzdeki sayısı 300’ü bile bulmuyor. Şimdi yok olma tehlikesi ciddi boyutta olan türler arasında yer alan dama ceylanlarının bir zamanlar 12 Sahel ülkesi ve çevresinde çok yaygın oldukları belirtiliyor.
    Bir antilop türü olan kılıç boynuzlu oryx’in soyu yeryüzünden artık tükendiği gibi, bir zamanlar Moğolistan’dan Orta Asya’ya, Türkiye’den Arap yarımadasına dek uzanan topraklarda yaşayan en yaygın canlı türlerinden biri olan guatrlı antilopların sayıları da hızla azalıyor.
    IUCN antilop uzmanlarından ve Manchester Metropolitan Üniversitesi görevlilerinden David Mallori bu durumun öncelikle avcılık ve habitat yitiminden kaynaklandığına dikkat çekiyor.
    Antilop avcılığının bir bölümü geçim amaçlı olsa da, büyük bir bölümünün eğlence amaçlı olduğu belirtiliyor. Mallori Körfez ülkelerinden buralara akın eden insanların düzenledikleri kitlesel av eğlencelerinin bölgenin doğal dengesini altüst ettiğine parmak basıyor.

    Iımak ve Okyanuslar
    Deniz ürünlerine ve suya duyduğumuz açlığın giderek yoğunlaşması gezegenimizde yaşayan su canlıları için giderek ciddi bir tehlike oluşturuyor. Sığ suda yaşayan balık türleri azaldıkça, balıkçılar da gözlerini derin sulara dikiyorlar ve böylece oralarda yaşayan canlıların geleceğini tehlikeye sokuyorlar.
    IUCN’nin son listesinde en az %20’sinin soyu tükenmekte olan 547 köpekbalığı ve vatoz türü yer alıyor. IUCN köpekbalığı uzmanı Sarah Valenti bu türlerin çok yavaş büyüyüp olgunlaştıkları için özellikle duyarlı olduklarına dikkat çekiyor.
    Söz gelimi, yaklaşık 16 yılda olgunluğa erişen dişi köpekbalığı türü nüfusunun aşırı avlanma nedeniyle kimi bölgelerde %95 oranında azaldığını belirtiyor.
    Tatlı su balıklarının durumu ise biraz daha iyi. Akdeniz ülkelerinde içme suyu ve sulama amaçlı su kullanımının yanı sıra, kimi öldürücü canlı türlerinin ortaya çıkması yüzünden bu balıkların yaşam ortamları giderek yok oluyor. Yöreye özgü türlerin yaklaşık %53’ünün tükenme tehlikesiyle karşı karşıya oldukları belirtiliyor.
    Afrika’da içme suyuna duyulan gereksinimin daha nice canlı türünün de geleceğini tehlikeye atması bekleniyor. Uzmanlar bu bölgelerde köklü önlemlerin alınmaması durumunda balık kaynaklarının ve bunların sağladığı besinlerin de giderek yok olacağına dikkat çekiyorlar.

    Çöller: Çöl Canlıları zor durumda

    Yeryüzündeki çöller giderek genişlese de, bu çöllerde ya da yakınlarında yaşayan hayvanların durumu hiç de iç açıcı değil.
    Çöl ortamına elverişli beden yapıları ve metabolizmalara sahip çok sayıda ceylan ve antilop türü şimdilerde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

    yanıtla: bu sitede rasyon hesapı yababilen yokmu #98792
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    Merhabalar,
    Bu sitede gördüğünüz linkleri paylaşımları başka sitelerde görüp kıyaslıyorsanız acılan konuların tarihlerini inceleyin kim kopyalamıs kim almış diye.
    Paylaşılan programlardan bilgilerden Veteriner Hekimler anlar, ona göre kişiye isteğe göre rasyon hazırlar.
    Burda paylaşılan 3-5 şeyler birileri veteriner hekim ilan edicekse kendini, yada herşeyden anlar duruma gelecekse veteriner fakülteleri kapatılsın gitsin.
    Bu sitenin asıl amacı Veteriner hekimler arasında bilgi paylaşımıdır. Paylaşılanlarıda veteriner hekimler anlar uygular.
    He siz anlamıyor olabilirsiniz, hazırlayamıyor olabilirsiniz, ozaman veteriner hekiminizden yada hekimlerden yardım isteyebilirsiniz.
    Kimse size yada başkalarına tutupta tek tek rasyon hazırlayıp, birilerininde bu işine yararmı diye paylasmak zorunda degil.

    Rasyon programlarında ve rasyonların hazırlanmasında bilgi ve yorumlama gerekir. Oyle herkese ayrı hazır rasyon hazırlanmaz. Gerekirse özel rasyonlar hazırlanır.

    HADDİNİZİ AŞAN CÜMLELER KULLANMAYIN. ADAM GİBİ RASYON YAZIN VS DİYE. BİZ OKUYARAK ANLAYARAK BU ŞEYLERİ HAZIRLAYABİLİYOR, HAYVANLARINIZIN DURUMUNU ANLIYORUZ, SİZE ÇÖZÜM VE TEDAVİ HİZMETİ VERİYORUZ. MADEM COK BİLMİŞ COK YASAMISSINIZ NE İŞİNİZ VAR BURLARDA !!!

    Konuyu kapatıyorum. Dikkat cekmek için bu mesajı bu sekilde elestiriyle yazmanıza hak tanımıyorum.

    Gidipte programın altına konu acarsan, fizibilite raporlarına konu acarsan, DERS NOTLARINA KONU ACARSAN tabikide kimse dikkat cekmez. Kişilerin paylasılan nota , programa teşekkür yazması kadar dogal bişey olamaz heralde. Buna nasıl karısabiliyorsunuz anlamıs degilim.
    Destek alabilmeniz için olusturdugumuz kategoriye mesaj yazsaydınız, belkide coktan cevabınızı almıstınız.

    yanıtla: Bana ulaşın slaytları alın… #98599
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    merhabalar,
    Tek tek herkesle msn den iletişime geçmek yerine, dilerseniz buraya ekleyebilirsiniz elinizdeki kaynakları.
    Böylelikle herkes faydalanmış olur.
    iyi çalısmalar.

    yanıtla: Çelikten Sağlam Cam #97859
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    Bizim memleketteki CAM fabrikasından bildiğim kadarıyla:
    – Cam zaten sağlam ve kırılmaz bir madde olarak olusturuluyor normalde. Şekil verilebilmesi, kırılıp, çizilebilmesi için yapım esnasında içerisine bazı maddeler karıstırılyor.

    Ancak hem esneklik kazandırmak hemde şekil verilebilmesi için yapılan bu işlemlerde gayet yapıcı ve buluş dolu fikirler olsa gerek. Düşünsenize evdeki camınızı değiştirmek isteyeceksiniz ve camcı sizin camınıza göre nasıl bir yeni cam kesip vericek size :D

    yanıtla: Son PosT. #97834
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    o değilde patolojiden yine kalacam gibi bi his var içimde. :S

    yanıtla: HUMORAL İMMUN YANIT SUNUSU #87122
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı
    whyami wrote:
    dalga mı gecyosun sen kardeş.partların hepsinde de aynı slaytlar var..11 slayttan oluşyo,o kadar indirdim bi de..paylaşım yaparken biraz düşünceli olun lütfen

    MErhabalar whyami,
    Acemi olduğunuz belli. Arkadaşımızın eklemek istediği dosyaların boyutu cok büyük oldugu için, hızlı bir sekilde indirme ve serveri yormaması için partlara ayırmıstır.

    İlk mesajda da zaten içlerinde ne oldugunu soylemiş kendiside. 1. parta tıklayıp hepsini cıkar dediginde toplam dosya boyutlarını incele birde partların toplam boyutlarını incele.

    Anlarsın ozaman birileri dalgamı geçiyor, yoksa sizmi haksızlık ediyorsunuz.

    Saygılar !

    yanıtla: Son PosT. #97784
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    ÇAktırmasaydın iyiydi ya neyse :)

    yanıtla: Son PosT. #97780
    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    Oooopppssss……

    Son post bende kilitliyorum konuyu, bırakın sunu desemde nasılsa hepimiz yönetici kadrosundayız, bi işe yaramaz.
    Yöneticilerden biri cevap yazınca yine acılır hemen.

    O yüzden devam devam.

    Uzun bir aradan sonra son post benimdir, benim olacak bir müddet daha :P

    Bu arada anasayfayı yeniliyorum, süpriz olsun diye bitince haber vericem size bakalım begenecekmisiniz.
    Dİnamik bir anasayfa üzerinde calısıyorum. Sizlerinde yazıp çizebilecegi…

    blankMehmet AKIN
    Katılımcı

    Bilgilendirme için teşekkürler. Katılmak isteyeceğim ancak zaman bulupta gelemeyeceğim bir eğitim.
    Katılmak isteyenlere şimdiden başarılar dilerim.
    İyi çalışmalar

15 yazı görüntüleniyor - 46 ile 60 arası (toplam 2,740)