Degerli arkadasim, sunu üzülerek söylemek isterim ki meslegimiz, ülkemizde fakülteye giren ve mezun olanlarin cogu icin, hatta bircok akademisyen sifatli kisiler icin bile 10 gömlek fazla. Mesleki etikten haberi olmayan, deontolojiyi sadece bir dönem verilen 1-2 kredilik bir dersle sinirli sayan insanlar oldugu sürece meslegimizin de bu seviyede olmasina sasirmamak gerekir. Kaldi ki, bunca yil Tarim ve Köyisleri Bakanlarinin Ziraat mühendisi olmalari nedeniyle olacak ki; rektal muayene, suni tohumlama gibi sadece, ama sadece Veteriner Hekim’i ilgilendiren konularin uygulama yetkisinin ziraat mühendislerine de verilmesine yine hicbir meslektasimiz tepki göstermemistir. Tüm bunlarin yanisira teknikerlere asi yapma yetkisinin verilmesi icin de yorumu size birakiyorum.
Burada yazdigim ve yazmadigim, sayilmayacak kadar elim vakalar vuku buldugundan, meslektasim demeye utanacagim insanlarin da meslegimiz gömlegini giydiklerini düsünürsek ne oda fiyatlari umursanir, ne de serbest piyasa meslegimizin üzerinden elini ceker. Siz biliyor musunuz ki 50 TL’ye, hem de kredi kartina 2 taksitle Orchiectomy operasyonunun yapildigini? Artik nerede, nasil yapiliyor, detaylarina gerek yok. Ancak buna karsi cikan bir mekanizma olmadikca sorun da cözülemez.
Öte yandan Besiktas tarafindaki bir veteriner kliniginin hekimiyle yaptigim bir sohbeti de örnek göstererek söz edecek olursam, yeni alinacak hekimlerin hicbir sey bilmedikleri, bakin tekrarliyorum, hicbir sey bilmedikleri icin en azindan ögrenene kadar 500-750 TL arasi bir maas vermeyi uygun gördügünü, klinige para kazandirmaya basladiklari zaman da tatmin edici -artik ne kadar tatmin eder orasini da bilemem- bir miktara yükselttigini söylemisti.
Mantiksiz da degil aslinda, fakültelerimizde verilen egitimin durumu ortada. Malzeme almaya para yok, bir lameli bile 10 diski muayenesinde kullanabilmek lazim sözgelimi. Hele ki kiti pahali olan testlerin ögrencilere yaptirilma durumundan bahsetmiyorum bile. Bunun yanisira kliniklerdeki uygulama imkanlarimiz da ortada. Ne zaman kliniklerle ic ice olmaya basliyoruz, ne kadar uygulama yapiyoruz, ne kadar operasyon yapiyoruz? Son söyledigim ne kadar komik, degil mi? Operasyon. Kastration’u da operasyondan saymamak gerekir diye düsünüyorum. Kaldi ki onu bile yapmadan, eline steril latex eldiven takmadan mezun olup da klinik acan arkadaslarimizla dolu ortalik. E o klinik neden para kazaniyor o zaman? Mamadan tasmadan. Bu mu hekimlik?
Fakültelerimizin ve üniversitelerimizin özerklestirilmesi islemi yapilmadigi sürece kesinlikle ne meslegimizde ne de meslegimizin baglantili oldugu diger konularda zerre ilerleme olmaz. Bugün bir veteriner fakültesi; kendi fakültemi örnek vereyim, Uludag Üniversitesi Veteriner Fakültesi, fakülteye alacagi ögrenci sayisini kendisi belirleyemiyorsa, YÖK denen sacmalik tarafindan dikte edilerek mecburen katlaniyorsa uygulamalara, fakültenin egitim süresinde herhangi bir degisiklik yapamiyorsa, bir de kimileri koltuklarini cok seviyorsa sonucun daha ne olmasini beklersiniz ki?
Diger fakültelerin ögrencileri ya da mezunlari olan arkadaslarim da katilacaklardir ki, ülkemizin bu kadar veteriner fakültesine ihtiyaci, hele ki her birinin yilda 70-80 mezun verdigini düsünürsek, kesinlikle yok. 85 milyon nüfuslu, hayvan sevgisinin ve evde bakilan hayvan sayisinin Türkiye’nin bilmemkacbin kati olan Almanya’da toplam 5 veteriner fakültesi var ve yilda verdikleri mezun bizim iki fakültemizinkini bulmuyor. Bir uygulamayi, zaman siniri olmaksizin en fazla 15 kisiyle yaptiginizi, sürekli bu grupla birlikte, her birinizle tek tek ilgilenildigini, fakülteye girdiginiz günden beri sürekli klinigin havasini soludugunuzu düsünsenize? Degil kisirlastirma, en zor operasyonlari yapabilecek düzeye gelir insan mezun olurken.
Iste tüm bunlari düsündügümüzde, Veteriner Hekimler Odasi’nin fiyat tarifesi olmus ya da olmamis, hicbir önemi yok. Bugün üniversitede hocaligini sürdürmesine ve serbest olarak calismasina izni olmamasina ragmen klinik klinik operasyon yapip para kazanan Profesörün de oldugu bir ortamda hangi etik, hangi uyum?
Herkese selamlar…
Yener DOĞAN wrote:
Veteriner Hekim Odaları’nın belirlediği asgari ücretler vardır.Bu ücretlere uyulmak zorundadır.
Fakat çoğu çalışan meslektaşların buna uymaması hakkını aramaması nedeniyle bu ücret işletmelerce ödenmemektedir.
Senin dediğin gibi 500 tl’ye işe girilirse ne para alınır ne de saygı alınır.Ben bunu demek istedim.
Asgari ücret dediğim gibi ama bu arkadaşların 500 tl ye yok 800 tl’ye çalışması yüzünden kimse bu asgari ücrette çalışamamaktadır.
Birlik beraberlik olması gerekir ki ben böyle birşeyin olacağını sanmıyorum beklemiyorum da.
Benim mantığımda da her koyun kendi bacağından asılır.Serbest piyasa hekimleri de ele geçirmiş durumda.
Eğer senin dediğin gibi Şaşkınbakkal’da hekimler o kadar para alıyorlarsa bu onların “TERCİH”leridir.Kendilerine saygıları yok demek ki.
Anlatti da anlatti, o anlattikca ben korktum, o, kemigin orasini burasini elleyerek elledigi yerlerin isimlerini söylerken ben artik baska seyler düsünüyordum: “Eyvah. Adam neyce konusuyor? Bu fakülte nasil bitecek? Ben daha konusulanlari anlamiyorum.”