Oluşturulan forum yanıtları
- YazarYazılar
-
Tommy35
ÜyeSayın Nakipoğlu,
Yaşadığınız sorunun analizini yapmak uzun uğraş gerektirecek. Yaşadığınız sorunu oluşturabilecek çok fazla sebep mevcut. Köpeğinizin sergilediği Agresif davranışı biyolojik,nörolojik yada psikolojik sebeplerle mi gelişmiş önce bunu anlamak gerekiyor. Ben size “OLMASI GEREKEN” leri anlatayım, siz imkanlarınız doğrultusunda tavsiyelerimi uygulamaya çalışın.
Öncelikle kuçunuzu bir hekimin muayene etmesini sağlayın. Onun gerekli gördüğü tahlilleri yaptırın. Hekimin verdiği cevap “Agresyonun sebebi biyolojik,nörolojik veya fizyolojik değildir” olana kadar her talebini yerine getirmekten kaçınmayın. Bu faktörleri ortadan kaldırdıktan sonra yine hekimizle koordineli olarak profesyonel bir eğitimciden destek ve rehabilitasyon talep edebilirsiniz.
Agresyonun sebepleri yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla birden fazla olasılığı aklıma getiriyor. Kuçunuz size 1.5 aylık geldiğine göre yavru iken kötü tecrübe yaşamış olma ihtimali düşük. Ancak sizin bu süreçte yaptığıklarınız onun algısında yanlış sonuçlara varmasına neden olmuş olabilir.
Örneğin siz ona HAYIR derken olması gerektiğinden daha yüksek ses çıkarmışsınızdır ve o da bunu bir şiddet olarak yorumlamıştır. Kuçunuz o zaman kendine güvenmediğinden zamanını kollamış ve yeni yeni tepki vermeye başlamış olabilir.
Gündüzleri 9 metrelik bir tele bağladığınızı yazmışsınız. Belki kuçunuz bağlıyken birinden ya da birşeylerden olumsuz etileniyor ve sürekli stress yüklenerek agresifleşiyor olabilir.
Yada Siz dışarı çıkardığınızda hayır diyerek onu uyarmak istediğinizde kolunuza saldırıyor ve eşiniz onu mamayla sakinleştirmeye çalışıyormuş. Belkide ona ” biz sana hayır dediğimizde eğer sen kolumuzu ısırmaya başlarsan bizde sana bu davranışın sonucunda mama veririz” demiş olabilirsiniz.
Çünkü bizler davranışları pekiştirmek için edimsel şartlanmayı çok sık kullanırız.
bunun formülü basitçe;
amaç olan edim+ödül = öğrenilmiş davranış
(hayır dediğimde koluma saldır+ eşim sana mama versin = hayır dediğimde koluma saldır.)
Kuçunuzun sosyalizasyon eksiğinin olduğunu siz de farketmişsiniz. Oysaki 7 ila 14. haftalar bu durum için belirleyicidir. Siz bu süreyi çoktan kaçırdınız. Agresyonun artmasında bunun da önemli bir rolü olacağı malumunuzdur. Ama yinede meraklanmayın onlar bizleri bizlerin onları anladığından çok daha iyi anlarlar. Kim insan kim hayvan sorusuna cevapları hayal edemeyeceğimiz kadar derindir.Kangallar diğer köpeklerden çok daha farklı yapıdadırlar. Onların kendilerine has özellikleri vardır. Bunlara açıklık getiren yazılar sitemizde mevcuttur. Ayrıca, kangallarla ilgili birçok bilgiyi Bozkırın Gözcüsü Türk Çoban Köpeği:KANGAL adlı kitapta bulabilirsiniz. Yazarı Doğan KARTAY’ dır.
Yazdıklarıma cevaben yazmak istedikleriniz olursa buraya yazın. Ben elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım ama şunu kesinlikle söylemeliyim ki çok kısa zamanda profesyonel destek almalısınız.
Saygılarımla,Tommy35
ÜyeBenim kuçum bırakın şaka yapmayı EŞŞEK! şakası bile yapıyor. Üstüme son hızla koşup bana varmasına azcık kala zıplıyor ve bana BİLEREK çarpıyor. Sanki “naber lan” dermişçesine bir davranış içinde. Yorum sizin…
Tommy35
ÜyeEğer sitenizin bu yönde aldığı bir karar var ise ve siz bu karara aykırı hareket ediyorsanız savunmanız için toplayacağınız verileri karara bağlanmış mahkeme sonuçlarından almanızı tasiye ederim. Burada yazılanların hukuki bir dayanağının olması beklenemez. YAlnızca fikir beyan edebiliriz. Ben size elimdeki kanunları göndereyim ancak bunlar ne derece günceldir yada size ne kadar faydalı olabilir bilemiyorum. İsterseniz hayvan korumacı arkadaşlarımla tanıştırayım. Onlar size daha doğru şekilde yardım edecekler yada yön göstereceklerdir.
Ayrıca sitemizdeki bu adresi ziyaret ederseniz daha geniş ölçekte veriler bulabilirsiniz.
http://forum.veterinerhekimiz.com/showthread.php?tid=1348Tommy35
ÜyeSorunuzun cevabını akademik olarak vermek benim konumun dışında kalır.
Böyle bir değerlendirmeyi hem ilgili hekimler ve veteriner hekim fikrleri olmadan tek başıma yapmam
benim prensiplerime aykırı. Bu yüzden, ben size sorduğunuz sorunun benimle
ilgili kısmını açıklayacağım.Çocuğunuzun psikolojisi bakımından değerlendirdiğimizde; İnsanların karakterlerinin %80 lik kısmı 2-4 yaş arasında oluştuğunu biliyorum.
Bu sebeple Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde çocuklar tam da bu dönemde özel
bir ilgiyle muhattap olurlarMIŞ. “MIŞ” diyorum çünkü gidip görmedim,
Araştırmacıların yaptığı araştırmalar bu yönde. Bu dönemde çocuklar kendilerine
sürekli eklentiler yaparlar. Okumayı sevmeleri, tutumlu olmaları,
düzenli olmaları, yabancılara karşı hangi mesafede olunması gerektiği gibi
gelecek hayatındaki davranışlarının içsel temellerini atarlar.
Bu dönemde edinilecek bir pet hayvanı çocuğun yaşamında Özellikle
S O R U M L U L U K bilincinin oluşmasında çok büyük bir rol oynar.
Örneğin kuçunuzun su tasına su doldurması yada onu beslemesi ona hem
BAŞARMA hem YARDIM ETME hem de PAYLAŞMA hazzını yaşatabilir. Tabi, benim
burada saymadığım ve ya sayamadığım daha bir çok duygu düşünce ve davranışları da
sergileyebilir.
Bunlarla birlikte sosyalizasyonu bakımından değerlendirdiğimizde;
sadece hayvan sevgisiyle sınırlandırmadan YAŞAM HAKINA SAYGI (İnternette sitesi
bile var orayı da ziyaret ediniz.) kavramını içselleştirip bunu dışarıya
yansıtabilmesi de söz konusu olabilir. En basit anlamda ben dahil
bir çok bireyin küçükken kediye köpeğe hoşt kışt diyerek hatta taş vs…
atmak suretiyle anlamsızca ( Aslında çok anlamlı ) kovalama ve dışlama eylemlerinden
sıyrılmış bir çocuk olması bile kazanımı çok çok karlı bir yatırım olur.
Fiziksel açıdansa;
kuçunuzda tıpkı çocuğunuz gibi enerji dolu olduğundan çocuğunuzla oynama
yükümlülüğünüzün bir kısmını kuçunuz gönüllü olarak üstlenecektir.
Burada dikkat etmeniz gereken şey KONTROLÖRLÜK görevinizden
asla taviz vermemeniz olmalıdır. Bu yoğun oyun temposu çocuğunuzun fizikel olarak güç harcamasına
daha fazla yorulmasına daha çok uyumasına (gece 22 ile 01 arası çok mühim) böylelikle daha az mızırdanıp
daha az uyarılmasına vb… bir çok şeye sebep olur. Kas ve iskelet simtemi gelişir. Ayrıca motor becerileri
farkedilir derecede artar.Zararları kısmına gelindiğinde bazı alerjik sorunlar ihtimal dahilinde olduğu gibi
bir çok araştırma da savunma mekanizmalarının kuvvetlendiğini göstermektedir. Bu konuda hekim yardımı
almanızı tavsiye ederim. Kılı-tüyü gibi şehir efsanelerine inanmaktansa kuçunuzu düzenli olarak
hekim kontrolünde tutmak daha akıllıcadır. Ben yine kendi konuma dönerek birkaç uyarıda bulunayım.
Öncelikle ikisini bir arada ve yalnız kesinlikle bırakmayın. Köpeklerde KISKANÇLIK OLMASADA çocuklar bu
duyguyu bazı zamanlarda yoğun hissedebilirler. Bu durumu gözardı etmeyin. Kuçunuz küçük olmasına karşı
dişleri çok keskindir. Oyun esnasında kuçunuz her ne kadar kendini kollasa da bazen dişleri
çocuğunuza istenmeyen şekillerde sürtünüp ufak tefek kazalara yol açabilir.Sorduğunuz soru üstüne kitap bile yazılır. Bu yüzden ben yazıma burada son veriyorum. Merakettiğiniz yada
öğrenmek istediğiniz bir konu olduğunda lütfen buraya tekrar yazın. Saygılarımla,Tommy35
ÜyeKuçunuzun yatacağı yer tamamen sizin yaşam konforunuzla alakalı bir durum. Evin içinde nerede istiyorsanız orada uyusun. Kuçunuzun ağlamaları oğlunuzun uykusunu ve doğal olarak sizin uykunuzu bölüyorsa o zaman kuçunuz sizinle yatacağına oğlunuzla aynı odada yatsın. Böylece siz evden ayrıldığınızda dahi o oğlunuzun varlığında ötürü kendini yalnız hissetmeyecektir. Sadece odanın havalandırılmasına dikkat edin. Deneme yanılma metoduyla bu sorunun üstesinden gelebiriz.
Tommy35
ÜyeÖvgüleriniz için teşekkürler. Üyelerimizle ilişkilerimizde site yönetimindeki her birey aynı yakın ilgiyi gösterir, bundan emin olabilirsiniz.
Sizin kuçunuzla yaşamınızda üzerinize düşen ilk sorumluluk KENDİNİZİ GELİŞTİRMEK olacaktır. Tıpkı annelerin çocukları daha doğmadan onlar için kendilerini geliştirdikleri gibi. Okuyup araştırmalı, doğru bilgiye ulaşmalısınız. Bu araştırmalarınıza koşullu şartlanma ve öğrenme konularıyla başlamalısınız. Hem de hiç vakit kaybetmeden. Bu konularda az yada çok bilginiz olursa benim size yardım etme olasılığım artar.
Eğer büyüdüğünde aynı şeylere izin vermeyecekseniz geceleri kuçunuzu yatağınıza almayın. Yaptığınız her davranış onun için yeni beklentiler oluşturur. Gece için size tek söyleyebileceğim şey diğer her konuda da olacağı gibi TUTARLI OLUN. Ağlamalarına kulak asmayın. ( Bu bazen dayanılmaz olsada)Çocuğunuz için de bir not düşeyim,
kesinlikle ikisini yalnız bırakmayın.
kuçunuzun bir OYUNCAK değil bir ARKADAŞ olduğunu ona anlatın.
birbirlerine üstünlük kurdurmayın.iyi yaşamlar.
Tommy35
Üyekuçunuzla yaşamda sizi birçok değişiklik bekliyor. Tavsiyem; gerçek bir eğitmenden profesyonel bir destek almanız yönünde olacaktır. Ben size buradan elimden geldiğince yardım etmey gayret edeceğim.
Söz ettiğim değişikliklerden ilki daha SABIRLI biri olmanız yönünde değişim içine girmeniz olacaktır. Kuçunuz henüz 3 aylık ve erkek olmasısebebiyle bolca tualet kazası yaşayacaksınız. Bu durumların üstesinden gelebilmeniz için öncelikle sabırlı olmayı öğrenemniz lazım. Tuvalet eğitimi hakkında birşeyler yazmaya gerek umuyorum çünkü sitemizde ilgili yerlerde yazılar mevcut.
Gelelim yalnız kalma sorununa.
Kuçunuz sizin yokluğunuzda 3 şey için gerksinim duyar. 1. güven 2.sevgi 3. besin.
Beslenme kısmı en kolay halledilecek kısımdır. Karnı tok olması bu sorunu halletmeniz için yeterlidir.
ama güven ve sevgi kısmı kolay çözümlenemez.
Bu sorun için size denenmiş ve başarrıya ulaşmış bir yöntem önereceğim. Eğer işe yaramazsa birlikte farklı davranışlar geliştiririz.
Kuçunuzun güvende hissetmesi için tercihen sıcak ssu torbasını yada kuçunuzuz boyutlarına uygun bir şişenin içini ılık suyla doldurup uzun bir bezle birkaç kat sarın. Daha sonra piyasadaki dandik bir tiktakli saatlerden bulup bezi onun üstüne sarmaya devam edin. Yaptığınız bu düzeneği kuçunuzun kutusuna yada kafesine yerleştirin. Bu onun güvende hissetmesini sağlayacaktır. İlk zamanlardaki ağlamaları sakın karşılık vermeyin. Bırakın onunla avunsun. Evi terk edeceğiniz zamanların alıştırması için de bolca vaktiniz olduğpu bir zamanda evde tek başına kalma çalışması yapın.
kuçunuzu siz evi terk ettiğinizde bırakacağınız yere bırakın ve onu sevip dışarı çıkın. Ağladığı anda hemen oraya girip onu uygun ses tonu ve vücut diliyle uyarın. Sonra tekrar dışarı çıkın. Dışarı çıktığınızda ağlamadığı ilk periyotta (ilk başta birkaç saniye) hemen içeri giirp yine uygun şekilde onu ödüllendirin. Zamanı ve ödülü değişken tutun. Bunu bir süre çalışın. Bunun dışındaki zamanlarda da ağlamasına tepki vermneyin. Sorununuzun gidişatından buraya yazarak beni haberdar ederseniz sevinirim.Not: yazım ve imla kurallarına dikkatedemedim kusura bakmayın. İlk yazdığım mesajı kazara silince aynı şeyleri tekrar yazmak için pek vaktim kalmadı.
Tommy35
Üyeohhhbeeeeeee gördüm…..
Arızamıyım neyim en geç gören benim herhaldeTommy35
Üyehırs yaptım…………..
Tommy35
Üyevalla o kadar uğraitım ama ablayı diğer tarafa döndürmeyi başaramadım. Zoruma gitmedi de değil hani ama, olmadı işte….
Tommy35
ÜyeNot: Köpeğinizin tuvalet kazalarını temizlerken çamaşır suyu olarak bildiğimiz içinde amonyak ve benzeri maddeler içeren temizleyiciler yerine tıbbi malzeme satan dükkanlardan temin edebileceğiniz dezenfektan maddeleri kullanmanızı tavsiye ederim.[/align]
Tommy35
ÜyeAradığınız konu,
Veteriner Hekimlerin Dünyası / Hayvanlar Alemi / Hayvanlar Alemi Hakkında Bilgiler, Resimler / Köpekler / Köpek Eğitimi ve Psikolojisi / ..::Ayrıntılı Köpek Eğitimi adresinde 1. sayfada açıklanmış durumda. Tuvalet eğitimiyle ilgili temel bilgileri buradan okuyabilirsiniz. Aklınıza takılan bir soru olduğunda köpekle yaşam koçumuza sorun kısmına yazın bildiğim kadarıyla hemen cevaplayayım. (Başka yere yazıldığında konuyu taşımak gerekiyor.)Tommy35
ÜyeDeğerli üyemiz, köpeğinizin tuvalet kazalarını temizlerken dikkat etmeniz gereken hususlar forum içinde yazılı. Okumanızı önemle tavsiye ederim.
Tommy35
ÜyeKedinizin cinsiyetini yazarsanız daha iyi yardım alabilirsiniz.
Tommy35
ÜyeBu işte siz Veteriner Hekimlere daha fazla iş düşüyor bence. Özellikle klinik yapan hekimlerin en küçük fırsatları bile atlamadan çevresindeki hayvanseverleri bilgilendirmesi gerekiyor. Hekim olarak halkın nazarındaki saygınlığını bilinçlendirme çabaları için de kullanmalı. Bu şekilde uğraş veren birçok arkadaşım var, fakat sayısal bakımdan pek fazla etkili olamıyorlar ne yazıkki.
- YazarYazılar