Oluşturulan forum yanıtları
- Yazılar
-
yener doğan’ın da dediği gibi 3 renkli kediler dişidir. diğer durumlar için böyle bir genelleme söz konusu değil.
gebelikle sonlanmayan kızgınlıklar sonrası hayvan kısa sürede yeniden kızgınlık gösterir. bazı ilaçlar var kızgınlığı erteleyen veteriner hekiminden edinebilirsiniz kullanıldıkça kızgınlığı bstırır ama bu ilaçların yan etkilerinin olduğu unutulmamalıdır en iyi çözüm kısırlaştırmadır.
ilaçları veteriner hekiminizle görüşmeden kesmeniz doğru değil. veteriner hekim muayenesini yapar ve gerektiğinde ilaçları sonlandırır.
hırlamasından kastınız gırlayıp mırlaması sanırım kediler bu sesi yavruyken annelerine durum iyi beni düşünme anlamında mesaj vermek için kullanır büyüdüğünde de dikkat ederseniz sevilirken kucağınızda otururken falan çıkarır yani halimden memnunum anlamını taşır. ee siz bi hayvanı 3 kez 5. kattan düşmesine sebep olabiliyorsanız pek te memnun değildir artık size tepki veriyor bence. buna dair bi önlem al tamam 9 canlıyım ama 3 ünü harcadım diyor suskunluğuyla.
kedilerde aspirin çok büyük problemler doğurur veteriner hekiminizle görüşmeden asla kullanmayın. kullanılması gerektiğinde çok düşük dozlarda uzun aralıklarla kullanılır.
aynı etkiyi gösteren farklı isimlerde ilaçlar mevcuttur aynı selpak, solo gibi farklı kağıt mendillerin olması misali. kendin için doktora gittiğinde doktor sana 2 dakika bakıp al bunları kullan dediğinde paşa paşa yaparken veteriner hekim olunca hemen saygısızca üsluplarda bulunuyorsunuz anlaşılır gibi değil.
aşılamadan önce etkene maruz kalmış olabilir ya da aşı hekime ulaşırken soğuk zinciri bozulmuş olabilir firmanın işgüzarlığından ya da dediğim gibi köpeğinin aşıdan önce etkeni almış olmasından yaşamış olabilirsin bu durumu. başın sağolsun
iatrojenik hiperadrenokortikoizm
nükseden üriner sistem enfeksiyonları
gastrointestinal ülserasyon ve
pankreatitise neden olur gerek prednisolon gerekse dexametasone. fakata dexamethasone daha tehlikelidir hatta köpeklerde uygulanması dahilinde ilk 24-36 saatte ülserasyona neden olabiliyor.tüm kortikosteroidlerin yan etkileri vardır. en sık kullanılanları prednisolone ve dexametazondur. siklosporin, siklofosfamid c, azatiyoprin, danazol gibi bazı ilaçlarda kullanılabiliyor. ama bunlarında yan etkisi vardır.
enjeksiyon olarak dexametazon, prednizolon ya da triamcinolon yüksek başlangıç dozunda başlanıp kısa sürede doz azaltılarak devam edilebilir.
oral yolla: chlorambucil ve siklofosfamid kullanılabilir. siklofosfamid haftanın ilk 4 gününde kullanılıp 3 gün ara verilerek uygulanır.
alerjen belirlenir ve kontak ortadan kaldırılırsa nüks şekillenmeyebilir fakat bu durum harici nüks görülebilir.
canine parvovirus enfeksiyonu olabilir. Her yaştaki köpekler hastalığa yakalanabilirler. Ancak 6-20 haftalık yavrularda hastalığın görülme riski çok daha fazladır. Yavrularda bağışıklık sistemi ve savunma mekanizmaları tam olarak gelişmemiştir.Dışkı ve bağırsak epitel hücrelerinde fazla miktarda etkenin bulunması nedeni ile doğal enfeksiyonlar sindirim sistemi yolu ile olur.Yetersiz beslenme, bakteriyel ve viral hastalıklar, paraziter hastalıklar, sıcak ve nemli veya soğuk kuru hava gibi stres arttıran nedenlerle uygun olmayan barınaklar hayvanların hastalığa yakalanma riskini arttırır.Doberman, Pinschers, Rottweiler, Amerikan Pit Bull Terrier ve Englısh Springer Spaniel ırkı köpeklerin ırk özelliklerinden dolayı hastalığa yakalanma oranları çok daha fazladır. Ayrıca Labrador retriever, Greyhound, Siberian huskie ve Alman Çoban Köpeklerinde de hastalık yaygın olarak görülür.Hastalık şiddetli kusma ve ishal ile başlar, yüksek ateş ( 40-41 0C ) hemen kendini belli eder. Şiddetli vakalarda ölüm görülür. Ölüm özellikle çok genç hayvanlarda gözlenir.Hastalık kalp ve solunum sisteminde de tehlikeli bozukluklar meydana getirir. Kalp yetmezlikleri ve solunum güçlüğü nedeniyle ani ölümler görülür.Hastalığın önlenmesinde ve kontrolünde en gerçekçi ve etkili yol, sadece aşılamadır.Virus her yerde bulunur ve kolaylıkla taşınabildiğinden hastalığın bulaşmasını önlemek hemen hemen imkansızdır.Tüm yaştaki köpekler için yıllık aşılamanın tekrarlanması tavsiye edilir.
ben istanbul üniversitesi öğrencisiyim fakat böyle bir şey yapıldığını hiç duymadım. tekirdağda bir veteriner hekimin böbrek nakli yaptığına dair bir iddia duymuştum.
kedilerin ilk 1 aylıkken süt dişleri çıkar 3-4 aylık olduklarında ise kalıcı dişlerle değişim başlar ve 7-8 aylığa eriştiklerinde patolojik bir durum yoksa tamamlanır. senin kedinin düştü dediğin dişler süt dişleri olabilir.
